Danıştay Kararı 2. Daire 2020/979 E. 2020/3164 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/979 E.  ,  2020/3164 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/979
Karar No : 2020/3164

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Başkanlığı – …

İSTEMİN ÖZETİ : Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda sözleşmeli … olarak görev yapan davacı tarafından; Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı’nca yayımlanan, Kamu Personel Seçme Sınavı Tarım ve Orman Bakanlığı KPSS 2020/7 Tercih Kılavuzunun iptali istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca, ilk incelemeyle görevli Tetkik Hakimi Seval Özkan Ülgen’in açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

MADDİ OLAY :
Dava; Gıda Mühendisliği mezunu olup, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda sözleşmeli … olarak görev yapan davacı tarafından, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı’nca 15/05/2020 tarihinde yayımlanan, Kamu Personel Seçme Sınavı Tarım ve Orman Bakanlığı KPSS – 2020/7 Tercih Kılavuzunun iptali istemiyle açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde, iptal davaları “İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar” olarak tanımlanmış; 3. maddesi, 2. fıkrası, (b) bendinde, dilekçelerde “davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin gösterileceği”; 3. fıkrasında ise, “dava konusu kararın ve belgelerin asıllarının veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı”; 14. maddesinde, dilekçelerin “3. maddeye uygun olup olmadığı yönünden inceleneceği”; 15. maddesinde de, “3. maddeye uygun şekilde düzenlenmeyen dilekçelerin otuz gün içinde yeniden düzenlenmek üzere reddedileceği” kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bir düzenleyici işleme karşı açılan iptal davasında, idari işlemin yetki ve şekil unsurları açısından hukuka aykırılık bulunduğu ileri sürülerek düzenleyici işlemin tamamının iptali istenebileceği gibi, belirli kısmının iptalinin istenebilmesi de mümkündür. Ancak her durumda, düzenleyici işlemin iptali istenilen madde ya da kısımlarının, davacının menfaatini nasıl etkilediğinin ve hukuka aykırılık sebeplerinin, her madde bakımından ayrı ayrı açıklanmak suretiyle ortaya konulması gerekmektedir.
Dava dilekçesinin incelenmesinden; “Konu” ve ”Sonuç” başlıklı bölümlerinde; 15/05/2020 tarihinde yayımlanan KPSS-2020/7 Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Sözleşmeli Pozisyonlarına Yerleştirme Kılavuzu’nun tamamının iptalinin istenildiği belirtilmesine rağmen; “Açıklama” kısmında; dava konusu Kılavuzun Başvurma Genel ve Özel Şartları başlıklı bölümünün “3- Bakanlığımızda 657 sayılı Kanun’un 4/B maddesine Göre Görev Yapmış Olup Eş ve Sağlık Durumu Nedeniyle Son Bir (1) Yıl İçinde İstifa Edenler Hakkında Önemli Açıklama” kısmına ilişkin düzenlemeye yer verilerek, hangi kamu kurumlarının istisna kapsamında bulunduğunun anlaşılamadığı, bu durumun hukuki belirlilik ilkesine aykırılık teşkil ettiği, yine hukuki güvenlik ilkesine aykırı olarak dava konusu düzenleme ile istihdam edilecek sözleşmeli personel alımlarında, hali hazırda kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapmakta olanların atamasının yapılamayacağına karar verildiği, öngörülemeyen bu değişiklik ile tercih ve unvan değişikliği yapma hakkının elinden alındığı, normal şartlarda ilan edilen personel alımına tercih yapmak ve puanının yerleştirilmesine yeterli olduğu durumda unvan değişikliği hakkı ile atanabilecek iken, tercihlerin yapılmasına beş gün kala eklenen Cumhurbaşkanı Kararı gereği maddi ve manevi mağduriyetine sebebiyet verildiği, Kılavuzda çelişkiler bulunduğu ileri sürüldüğünden, Kılavuzun tamamının mı, yoksa belirtilen maddesinin mi iptalinin istenildiğinin açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya konulamadığı, tamamının iptalinin istenilmesi durumunda her bir madde yönünden davacının menfaatini nasıl etkilediği ve hukuka aykırılık sebeplerinin açıklanmadığı görüldüğünden dava dilekçesinin bu haliyle 2577 sayılı Yasa’nın 3. maddesine uygun düzenlenmediği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı Kanun’un 3. maddesi, 2. fıkrası (b) bendi uyarınca; davacı tarafından davanın konusu ve sebeplerinin dayanaklarıyla birlikte, belirgin bir biçimde ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması zorunlu olup, uyuşmazlığın, ancak bu şekilde yargı yerlerince hukuki irdelemesinin yapılmasından sonra hükme bağlanabileceği tartışmasızdır.
Bu durumda; menfaat ilgilisi kurulmak suretiyle ve hukuka aykırılık sebepleriyle birlikte KPSS – 2020/7 Tercih Kılavuzunun idari işlemin unsurları yönünden tümünün mü ve/veya belirli bir madde veya maddelerinin mi iptalinin istenildiğinin açıkça belirtilerek yenilenecek dilekçeyle dava açılması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-d maddesi uyarınca, bu kararın tebliğini izleyen günden itibaren otuz (30) gün içinde 3. maddeye uygun şekilde ve yukarıda belirtilen hususlar ortaya konulmak suretiyle dava açılmak üzere, DİLEKÇENİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı Kanun’un 15/5. maddesi hükmüne göre, dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede aynı yanlışlık yapıldığı takdirde, davanın reddedileceği hususunun davacıya tebliğine,
3. Davanın yenilenmesi halinde yeniden harç alınmamasına,
4. Davanın yenilenmemesi halinde ise, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 27/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.