Danıştay Kararı 2. Daire 2020/894 E. 2022/6481 K. 14.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/894 E.  ,  2022/6481 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/894
Karar No : 2022/6481

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hazine Avukatı …

DAVANIN KONUSU : Vergi müfettiş yardımcısı olan davacı tarafından;
1. 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 3. fıkrasının, 33. maddesinin 1, 2, 4 ve 5. fıkraları ile bu maddeye 10/08/2019 günlü Yönetmelik ile eklenen 8. fıkranın,
2. Vergi müfettişliği yeterlik sınavının yazılı aşamasında başarılı olmasının ardından katıldığı, 14 Ekim – 13 Aralık 2019 tarihleri arasında yapılan sözlü aşamasında aldığı puan sonucuna göre, yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Mesleğe giriş sınavının yazılı ve sözlü aşamalarında başarı göstererek göreve başladığı ve performans değerlendirmesinden başarılı olduktan sonra katıldığı yeterlik sınavının yazılı aşamasında da başarılı olduğu,
Yazılı ve sözlü sınavların aynı konulardan yapıldığı, yazılı sınavda başarı göstermişken, 5 ila 15 dakika süren sözlü sınavda verilen düşük puanın hukuken izah edilemeyeceği,
Sınavda sorulan soruların önceden hazırlanmadığı, değerlendirmenin objektif yapılmadığı ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI : Davaya konu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu, sınav öncesinde soruların hazırlandığı ve tutanağa bağlandığı, verilen cevaplara her bir sınav kurulu üyesince ayrı ayrı not takdir edildiği, ancak, cevapların tutanağa bağlanması gibi bir zorunluluğun bulunmadığı savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline; yürürlükten kaldırılan dava konusu Yönetmelik hükümlerine ilişkin olarak ise karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği; işbu dosya ve emsali dosyalar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusu olmadığından seri dava hükümlerinin uygulanamayacağı düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından; 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 3. fıkrasının, 33. maddesinin 1, 2, 4 ve 5. fıkraları ile bu maddeye 10/08/2019 günlü Yönetmelik ile eklenen 8. fıkranın, Vergi müfettişliği yeterlik sınavının yazılı aşamasında başarılı olmasının ardından katıldığı, 14 Ekim – 13 Aralık 2019 tarihleri arasında yapılan sözlü aşamasında aldığı puan sonucuna göre, yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Danıştay 2. Dairesince işbu dosyada verilen 30/12/2020 günlü, E:2020/894 sayılı kararda; 14 Ekim – 13 Aralık 2019 tarihli yeterlik sınavını yapan sınav kurulunun oluşumuna ilişkin kuralları düzenleyen Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 3. maddesinin, 1. fıkrasının, 29/09/2018 günlü, 30550 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile değişik (ğ) bendinin, Danıştay İkinci Dairesinin 29/12/2020 günlü, E:2020/1862 sayılı kararı ile hukuka aykırı bulunarak yürütülmesinin durdurulduğu dikkate alındığında, bu düzenlemeye dayalı olarak teşekkül ettirilen sınav kurulunca yapılan sınavda davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bireysel işlem yönünden yürütmenin durdurulmasına karar verilmişse de; anılan karar, sınav kurulunun dayanağı olan hükmün yürütülmesinin durdurulma sebepleri kapsamında sınav kurulunun usûle uygun oluşturulup oluşturulmadığı hususu araştırıldıktan sonra yeniden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 22/04/2021 günlü, YD İtiraz No:2021/174 sayılı kararıyla kaldırılmış, bunun üzerine yapılan yeniden inceleme sonucunda, sınav kurulunun oluşumunda usûl ve hukuka aykırılık bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu Yönetmelik, 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 29. maddesine dayalı olarak, bu maddenin uygulanmasını sağlamak üzere çıkarılmıştır.
178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin “Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında atama, yükselme ve yer değişikliği” başlıklı Ek 29. Maddesinin dördüncü fıkrasında “(Değişik dördüncü fıkra: 12/7/2013-6495/60 md.) Vergi Müfettişleri, en az dört yıllık yükseköğretim veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakülteleri ile yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kurumlarından veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilmiş yükseköğretim kurumlarından mezun olup, sınavın yapıldığı tarih itibarıyla otuz beş yaşını doldurmamış olan ve yapılacak özel yarışma sınavını kazananlar arasından, Bakan onayı ile mesleğe Vergi Müfettiş Yardımcısı olarak atanır.”, altıncı fıkrasında; “Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Yeterlik sınavında her bir grup başkanlığı itibarıyla yer alacak sınav konuları ile ortak sınav konuları ve sınava ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Yapılacak yeterlik sınavında başarılı sayılabilmek için giriş sınavında alınan puanın yüzde otuzu ile yeterlik sınavında alınan puanın yüzde yetmişinin toplamının yüz puan üzerinden en az altmışbeş puan olması şarttır. Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen grup başkanlığında görev yapmakta iken Vergi Müfettişi olarak atananlardan yeterlik sınavındaki başarı sırasına göre en başarılı yüzde beşi, 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (b), (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen grup başkanlıklarında görevlendirilir. Yeterlik sınavına girmeye hak kazanamayanlar ile yeterlik sınavında başarılı olamayanlar ise Bakanlıkta derecelerine uygun memur kadrolarına atanırlar.” hükmü, onuncu fıkrasında ise; “Başkanlığın görev, yetki ve sorumlulukları, grup başkanlıklarının görev alanları, performans değerlendirme sisteminin oluşturulması ve yönetimi ile Vergi Müfettişlerinin görev, yetki ve sorumlulukları, mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yeterlikleri, yükselmeleri, grup başkanlıklarında görevlendirilmeleri ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü,Ek-33. Maddesinde ” Ek Madde 33 ‒(Ek: 26/9/2011-KHK-659/17 md.; Değişik: 12/7/2013-6495/63 md.)43 üncü madde, Ek- 29 uncu madde ve 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 60 ıncı maddesi uyarınca yapılacak giriş sınavlarının sözlü aşaması ile 42 nci maddenin (c) fıkrası uyarınca yapılacak sınavların sözlü aşaması, adayın;
a) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücünün,b) Liyakati, temsil kabiliyeti, bilgi düzeyi, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve uygunluğunun,
c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığının,ç) Genel yetenek ve genel kültürünün,d) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığının, değerlendirilmesi suretiyle yapılır. Sınav komisyonu, adaylar hakkında yukarıda yazılı özelliklerin her biri için değerlendirme yapar. Yapılan değerlendirmeye göre verilen puanlar tutanağa geçirilir. Bunun haricinde sözlü sınav ile ilgili herhangi bir kayıt sistemi kullanılmaz.” hükmü yer almakta iken, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin tamamı, 09/07/2018 tarih ve 30473 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 13. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve aynı gün, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 178. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye, eklenen ve daha sonra 07/12/2019 tarih ve 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7194 sayılı Kanun’un 51. maddesiyle değiştirilen “Vergi Müfettişi İstihdamı” başlıklı Ek 32. Maddenin 7194 sayılı kanunla değiştirilmeden önceki halinde “Vergi Müfettişi İstihdamı Ek Madde 32- Vergi Müfettişleri, en az dört yıllık yükseköğretim veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakülteleri ile yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kuramlarından veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilmiş yükseköğretim kuramlarından mezun olup, sınavın yapıldığı tarih itibarıyla otuz beş yaşını doldurmamış olan ve yapılacak özel yanşma sınavını kazananlar arasından, Bakan onayı ile mesleğe Vergi Müfettiş Yardımcısı olarak atanır.
Vergi Müfettiş Yardımcılığına atananlardan giriş sınavındaki başarı sırasına göre en başarılı yüzde beşi Büyük Ölçekli Mükellefler, Organize Vergi Kaçakçılığı ile Mücadele ve Örtülü Sermaye, Transfer Fiyatlandırması ve Yurtdışı Kazançlar grup başkanlıklarında görevlendirilir. Giriş sınavında ilk yüzde beşe giremeyenler Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler ve Katma Değer Vergisi İade İncelemeleri grup başkanlıklarında görevlendirilir.
Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Yeterlik sınavında her bir grup başkanlığı itibarıyla yer alacak sınav konuları ile ortak sınav konulan ve sınava ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Yapılacak yeterlik sınavında başanlı sayılabilmek için giriş sınavında alman puanın yüzde otuzu ile yeterlik sınavında alman puanın yüzde yetmişinin toplamının yüz puan üzerinden en az altmışbeş puan olması şarttır. Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. …Yeterlik sınavına girmeye hak kazanamayanlar ile yeterlik sınavında başarılı olamayanlar ise Bakanlığında derecelerine uygun memur kadrolarına atanırlar.
….
Performans değerlendirme sistemi, Vergi Müfettişlerinin mesleki yeterlik ve yetkinliklerinin objektif, nesnel ve mukayeseli bir şekilde değerlendirilmesi için görev yaptıkları süre içindeki sınavlarda elde ettikleri başarı derecesi, grup başkanlarmın Vergi Müfettişlerinin iş performansına ilişkin değerlendirmeleri, düzenledikleri vergi inceleme raporları hakkında rapor değerlendirme komisyonları tarafından yapılan değerlendirmeler, … ve benzeri kriterler esas alınarak oluşturulur. Vergi Müfettişlerinin performans değerlendirmesi takvim yılı itibarıyla yapılır.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının görev, yetki ve sorumlulukları, grup başkanlıklarının görev alanları, performans değerlendirme sisteminin oluşturulması ve yönetimi ile Vergi Müfettişlerinin görev, yetki ve sorumlulukları, mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yeterlikleri, yükselmeleri, grup başkanlıklarında görevlendirilmeleri ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir. ” hükmüne yer verilmiştir.
10/07/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Geçici 1. maddesinde yer alan; “2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile teşkilatlarına ilişkin kanun veya kanun hükmünde kararnameleri yürürlükten kaldırılan kamu kurum ve kuruluşlarından münhasıran devir ve geçiş hükümleri düzenlenenler dışında kalanlar hakkında ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.” hükmü dikkate alındığında, “vergi müfettişi istihdamına” ilişkin kuralları düzenleyen 178 sayılı KHK’nin ilga edilmesinin ardından, aynı konuyu düzenleyen 375 sayılı KHK’nin yürürlüğe girmesiyle, artık eski kuralların uygulanmasına devam olunamayacağı hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
Bu itibarla, vergi müfettişi istihdamına yönelik kuralları içeren ve yürürlükteki yegane yasal düzenleme olan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 32. maddesinin somut uyuşmazlıkta “dayanak norm” olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Başka bir ifadeyle, her ne kadar, dava konusu Yönetmelik, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 29. maddesine dayalı olarak çıkarılmış ise de, anılan Yönetmeliğin ve buna dayalı işlemlerin hukuki denetiminin; yürürlükten kaldırılmış olan 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname değil, pozitif hukukta yer alan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname esas alınmak suretiyle yapılması gerekmektedir.
31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin “Vergi Müfettiş Yardımcılarının yeterlik sınavı” başlıklı 30. maddesinde; “(1)Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. (Değişik cümle:RG-24/3/2017-30017) Aylıksız izin, analık izni, resmi sağlık kurulu raporuna göre verilen sıhhi izinler fiilen çalışılan sürenin hesabında dikkate alınmaz.
(2) Yeterlik sınavı ile Vergi Müfettiş Yardımcılarının görev ve yetki alanlarına giren yürürlükteki mevzuat ve bu mevzuatın uygulamasını; inceleme, teftiş ve soruşturma yöntemleri hakkındaki bilgilerini; mesleğin gerektirdiği diğer bilgi ve nitelikleri kazanıp kazanmadıkları ölçülür.
(3) Başkanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yapılan yeterlik sınavı, yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümden oluşur.” kuralı; “Yeterlik sınavı notlarının değerlendirilmesi” başlıklı 33. maddesinde ise; “(1) Yeterlik sınavı önce yazılı, sonra da sözlü olarak yapılır. Yazılı sınavı kazanamayanlar sözlü sınava giremezler.
(2) Yazılı ve sözlü sınav ayrı ayrı olmak üzere 100 tam puan üzerinden değerlendirilir.
(3) Yazılı sınavdan başarılı sayılmak için sınav gruplarının her birinden alınan notların 50’den, notlar ortalamasının da 65’den aşağı olmaması gerekir.
(4) Sözlü sınavda Sınav Kurulu başkan ve üyelerinin her biri tarafından ayrı ayrı verilen puanların aritmetik ortalaması sözlü sınav notunu oluşturur.
(5) Yazılı ve sözlü sınav notlarının aritmetik ortalaması yeterlik sınav notunu teşkil eder.
(6) Yeterlik sınavında başarılı sayılmak için giriş sınavında alınan puanın %30’u ile yeterlik sınav notunun %70’inin toplamının 100 puan üzerinden en az 65 olması şarttır.
(7) Sınav sonuçları Sınav Kurulu tarafından, (A) Grup Başkanlıklarında görevlendirilen Vergi Müfettiş Yardımcılarının yeterlik sınavında en başarılı %5’i de belirtecek şekilde, başarı sırasına göre tutanakla tespit edilir ve liste halinde Başkanlıkça uygun yerlere asılarak duyurulur. Sonuçlar adaylara ayrıca yazılı olarak da bildirilir.
8) (Ek:RG-10/8/2019-30858) Sözlü sınav, Vergi Müfettiş Yardımcısının;
a) Yeterlik yazılı sınav konularına ilişkin sorulacak sorulara verdiği cevapların (%50),
b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücünün (%10),
c) Liyakati, temsil kabiliyeti, bilgi düzeyi, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve uygunluğunun (%10),
ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığının (%10),
d) Genel yetenek ve genel kültürünün (%10),
e) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığının (%10),
değerlendirilmesi suretiyle yapılır.” kuralı düzenlenmiştir.

Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde, alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta, daha sonra gelen kanunlar ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri yürürlüğünü Anayasa’dan, yönetmelikler ise yürürlüğünü kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden almaktadır. Dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır.
Dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak yukarıda metnine yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda; vergi müfettişlerinin yeterlik sınavlarına ilişkin işlemlerin yasal dayanağının, 375 sayılı KHK’nin Ek 32. maddesi olduğu; anılan maddede yeterlik sınavına ilişkin kuralların genel çerçevesi çizildikten sonra, sınava ilişkin usul ve esasların belirlenmesi hususunun Yönetmeliğe bırakıldığı görülmektedir.
Bu açıklamalar ışığında, uyuşmazlık konusu hususların incelenmesine geçilmiştir:
Davacı tarafından,375 sayılı KHK’inin Ek-32. maddesinde yeterlik sınavında sözlü sınav usulünün öngörülmediği, yeterlik sınavının esaslarının Başkanlıkça belirlenmesinin KHK hükmüne aykırı olduğu, yazılı ve sözlü sınavın aritmetik ortalamasının alınmasının keyfi uygulamalara sebebiyet verdiği ileri sürülmüştür.
1. Yönetmeliğin 30. maddesinin 3. fıkrasının iptali istemi yönünden yapılan incelemede;
Her ne kadar davacı tarafından yeterlik sınavının sözlü yapılabilmesine imkan veren bir düzenleme bulunmadığı ileri sürülmüş ise de;yukarıda belirtilen 178 sayılı KHK’nin EK-29 ve EK-33. Maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, esasen vergi müfettişi yetiştirilmek üzere yapılan sadece vergi müfetiş yardımcılığı alımı giriş sınavında sözlü sınav yapılması mümkün iken, (Nitekim Danıştay İDDK’nun 10/04/2019 tarih ve YD İtiraz No.:2019/275 sayılı kararında 178 sayılı KHK’nın “Sözlü sınavı” başlıklı Ek 33. maddesinde; hangi sınavların sözlü kısımlarının bu maddede belirtilen kriterler esas alınarak yapılacağı sayma usulüyle belirlenmiş olduğu, Ek 29. maddeye dayalı yapılan giriş sınavlarını bu kapsamda tutan kanun koyucunun, bilinçli bir şekilde yeterlik sınavlarının sözlü aşamalarını Ek 33. maddenin kapsamı dışında tuttuğu belirtilmiştir.) bu KHK’nin yürürlükten kaldırılmasından sonra vergi müfettiş yardımcısı alımı ve vergi müfettişi yetiştirilmesini düzenleyen 375 sayılı KHK’nin Ek-32. Maddesi ile getirilen yasal düzenlemede yazılı sınav,sözlü sınav veya giriş sınavı sözlü aşaması, yeterlik sınavı sözlü aşaması ayrımına yer verilmeksizin ” sınava ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir” şeklinde bir ifade kullanıldığı dikkate alındığında, yukarıda yer verilen 375 sayılı KHK’nin Ek 32. maddesi uyarınca, vergi müfettişliği yeterlik sınavlarına yönelik usul ve esasların çıkarılacak yönetmelik ile belirlemesi ve bu kapsamda vergi müfettişliği yeterlik sınavının hem yazılı hem de sözlü olarak yapılması konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı hususunda tereddüt bulunmamakta olup; Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nde, bu doğrultuda, yeterlik sınavının hem yazılı hemde sözlü olarak yapılacağına ilişkin düzenlemeler getirildiği görülmektedir.
Her ne kadar davacı tarafından; yeterlik sınavının Başkanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yapılacağını kurala bağlayan düzenlemenin, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin yönetmeliğe bıraktığı yetkinin Başkanlığa devri sonucunu doğurduğu ileri sürülmekte ise de; söz konusu ibarenin, yetki devrine imkan verecek şekilde yorumlanmasının mümkün olmadığı, zira Başkanlıkça belirlenecek olan esasların, Yönetmelik ile düzenlenmiş olan kurallara aykırılık taşımayacak ve Yönetmelik’te düzenlenmemiş olan bir hususu kurala bağlamayacak nitelikte olmasının normlar hiyerarşisi açısından bir zorunluluk olduğu açık olduğundan, anılan düzenlemede 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 32. maddesine ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
2. Yönetmeliğin 33. maddesinin 1, 2, 4, 5 ve 8. fıkralarının iptali istemi yönünden yapılan incelemede;
Dava konusu Yönetmelik incelendiğinde, vergi müfettiş yardımcılarının, fiilen üç yıl çalışma ve yardımcılık döneminde genel performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanacakları, yeterlik sınavının yazılı aşamasının; vergi müfettiş yardımcılarının, görev ve yetki alanlarına giren yürürlükteki mevzuat ile inceleme, teftiş ve soruşturma yöntemleri hakkındaki bilgilerinin ölçülmesi amacına hizmet ettiği, sözlü aşamasının ise;vergi müfettiş yardımcılığı süresince alınan eğitim sonunda adayların vergi müfettişliği mesleğine uygun yeteneğe, kültüre, liyakat ve temsil kabiliyetine sahip olup olmadıklarının, mesleğin gerektirdiği diğer bilgi ve nitelikleri kazanıp kazanmadıklarının ölçülmesi amacıyla yapıldığı anlaşılmaktadır.
Sözlü sınav, yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte, bilgi ve liyakatı ölçmek, adayın mesleğe uygun yeteneğe ve kültürel birikime sahip olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılmaktadır. Bu çerçevede, sözlü sınavın temel amacı, yazılı sınav yapılmak suretiyle nesnel bir biçimde tespit edilenler arasından en başarılı adaydan başlayarak en uygun olanların seçilmesidir.
Bunun için de mesleğin ve görevin özelliği dikkate alınarak bütün kriterlerin ne şekilde uygulanacağına ilişkin ölçütleri, kriterlerin ağırlığını ve buna göre değerlendirme esaslarını içeren bir düzenlenme yapılması gerektiği açıktır.
Kariyer meslekler, yarışma sınavı ile mesleğe yardımcı olarak girilen ve belli bir yetişme dönemi sonunda yapılan mesleki yeterlilik sınavında elde edilen başarı ile mesleğe atanılan görevlerdir. Mesleğe girişte yapılacak yarışma sınavına katılan adaylara salt yazılı sınav yapılabileceği gibi, adayların mesleki bilgisi ile beraber mesleki ehliyete yönelik diğer özel niteliklere de sahip olup olmadığının belirlenmesi açısından yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte sözlü sınav da yapılması mümkündür.(Danıştay İDDK, 29/05/2019 T.,E.2017/549;K.2019/2762; Danıştay İDDK.10.02.2020 Tarih ve E.2018/2447:K.2020/290 sayılı kararı)
Bu itibarla,375 sayılı KHK’nin Ek 32. maddesinin yukarıda metnine yer verilen madde metni, yönetmelikte belirtilen görev ve unvanların yürüttükleri görevin önem ve özelliği dikkate alındığında, bu kadrolara atanacakların, mesleğin gerektirdiği bilginin ölçülmesi amacıyla yapılacak yazılı sınav yanında, mesleki ehliyete yönelik diğer özel niteliklere de sahip olup olmadıklarının tespiti açısından tamamlayıcı nitelik taşıyan sözlü sınava alınmalarını gerekli kılan dava konusu yönetmeliğin 33. maddesinin 1, 2, 4,5 8 fıkralarında belirtilen düzenlemelerde hukuka ve üst hukuk normlarına aykırı bir yön bulunmamıştır.
31/10/2011 tarih ve 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin, 07/04/2021 günlü, 31447 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 75. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı dikkate alındığında, dava konusu düzenlemeler yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
3- Davacının yeterlik sınavında başarısız olmasına yönelik bireysel işlemin iptali istemi yönünden;
Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 31. maddesinde sayılan konulardan, klasik sınav usûlünde yapılan ve 4 oturumdan oluşan yeterlik yazılı sınavında; konu gruplarının her birinden en az 50 puan alan; puanların ortalaması ise en az 65 olanlar başarılı sayılmakta ve ancak yazılı sınavda başarılı olanlar sözlü sınava girebilmektedir.
Davacının vergi müfettişliği yeterlik sınavının yazılı aşamasında 74,650 puan , sözlü aşamasında ise 27,500 puan aldığı ve sözlü sınavda, yeterlik sınavında başarılı sayılması için yeter puanı alamaması nedeniyle yeterlik sınavında başarısız sayıldığı anlaşılmaktadır.
“Davacının girdiği sözlü sınav öncesinde, sınav komisyonunca sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması ve tutanağa bağlanması, her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi ve sorulan sorulara adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmesi, böylece sözlü sınavın nesnel olarak yapılması ve yargısal denetimin tüm unsurlarıyla gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.”(Danıştay İDDK,16.12.2020 tarih ve E.2020/1345,K.2020/3199;Danıştay İDDK,18.11.2013 tarih ve E.2010/2194,K.2013/4094 Sayılı kararları)
Yukarıda yer alan sözlü sınav kriterlerine ilişkin mevzuat hükmünün incelenmesinden, değerlendirme kriterlerinden Yeterlik yazılı sınav konularına ilişkin sorulacak sorulara verdiği cevapların değerlendirilmesine ilişkin kısmın somut bilgiye dayalı olduğu, diğer kısmın ise gözlem ve kanaate dayalı olduğu açıktır. Ancak, sözlü sınava ilişkin Değerlendirme Formunda yer alan kriterlerden bir kısmı gözlem ve kanaate dayalı olmakla birlikte, söz konusu kriterler çerçevesinde bir bütün olarak yapılan değerlendirme sonucunda adayın başarılı ya da başarısız olduğunun belirlendiği dikkate alındığında; gözlem ve kanaate dayalı kriterler yönünden ilgilinin başarısız olarak değerlendirilmesine etki eden hususların, somut bilgiye dayandırılması mümkün olan kısım bakımından ise başarısız olarak değerlendirilmesine etki eden hususların somut olarak ortaya konulması gerekmektedir.
Davacının yeterlik sözlü sınav tutanağı incelendiğinde ;
Davacıya bir başkan ve beş sınav kurulu üyesinden oluşan sınav kurulu tarafından mesleki bilgisinin değerlendirilmesine yönelik önceden hazırlanmış olan sorulardan 511,270 ve 90 numaralı soruların sorulduğu,bu soruların her birine yönelik olarak verilen cevapların değerlendirilmesi sonucunda, iki sınav kurulu üyesi tarafından her bir soru için 20’er puan diğer dört sınav kurulu üyesi tarafından 25’er puan takdir edildiği, bu kriter için % 50 puan baremi dikkate alınarak ortalama puanının bu kriter için 11,667 puan olarak belirlendiği, gözlem ve kanaate dayalı diğer beş değerlendirme kriteri için, daha önce sınav sorularına verilen cevapları 25 puan olarak değerlendiren dört sınav kurulu üyesi tarafından her bir kriter için yine 25 puan takdir edildiği, sınav sorularına verilen cevapları 20 puan olarak değerlendiren diğer iki sınav kurulu üyesinin her biri tarafından yapılan değerlendirmede ise,her bir sınav kurulu üyesi tarafından bütün kriterler için ayrı ayrı yine 20’şer puan takdir edildiği, bu kriterler için %10 not baremi dikkate alınarak sözlü sınav not ortalamasının 23,33 puan olarak olarak belirlendiği, genel yetenek ve genel kültür bilgisinin ölçülmesine yönelik olarak önceden hazırlanmış herhangi bir sorunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Danıştay 12. Dairesinin bir kararında “Davacı hakkında her bir kriter yönünden yapılan değerlendirmede bütün komisyon üyeleri tarafından ayrı ayrı değerlendirme yapılmasına rağmen bütün kriterler için komisyon üyelerinin aynı puanı takdir etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, takdir yetkisinin objektif kullanılmadığı sonucuna varıldığından, davacının yapılan sözlü sınav neticesinde başarısız sayılması işleminde hukuka uygunluk görülmemiştir.” denilerek istinaf isteminin reddine ilişkin kararın bozulmasına karar verilmiştir.(Danıştay 12. Dairesinin 09.06.2021 tarih ve E.2020/5409,K.2021/3725 sayılı kararı)
Tüm bu veriler ve açıklamaların birlikte değerlendirilmesi sonucunda, özellikle gözlem ve kanaate dayalı kriterler bakımından her bir kriter için sınav kurulu üyeleri tarafından ayrı ayrı değerlendirme yapılmasına rağmen sınav kurulu üyelerinden ikisi diğer dört sınav kurulu üyesinden farklı puan vermiş olsa da, beş kriterin beşine de aynı puanın takdir edilmesinin, diğer dört sınav kurulu üyesi tarafından bu beş kriterin her biri için ayrı ayrı 25’er puan olmak üzere aynı puanın takdir edilmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu durumun da yapılan değerlendirmenin objektif olarak yapılmadığının açık bir göstergesi olduğu, giriş sözlü sınavında ve performans değerlendirmesi sonucunda gözlem ve kanaate dayalı kriterler yönünden başarılı bulunmuş olan davacının, aynı kriterler yönünden değerlendirilerek bu kez verilen puanlar arasında önemli ölçüde fark bulunacak şekilde başarısız bulunmasının nedenlerinin somut olarak ortaya konulmadığı gibi idarece bu hususa yönelik herhangi bir açıklama da yapılmadığı, genel yetenek ve genel kültür bilgisinin nasıl ve hangi sorularla ölçüldüğüne dair herhangi bir bilginin bulunmadığı göz önüne alındığında davacının yeterlik sözlü sınavında ve buna bağlı olarak yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin bireysel işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle,
1. 31/10/2011 tarih ve 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 3. fıkrası ile 33. maddesinin 1, 2, 4,5 ve 8. fıkralarının iptali istemine yönelik olarak Karar Verilmesine Yer Olmadığına
2. Vergi müfettişliği yeterlik sınavının sözlü aşamasında aldığı puan sonucuna göre, yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY :
Vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacı, yardımcılık süresinin sonunda performans değerlendirmesinden başarılı olmuş ve bu sayede yeterlik sınavına katılmaya hak kazanmıştır. Yeterlik sınavının yazılı aşamasında da başarılı olmasının ardından, sözlü aşamasına katılmış ve yeterli puanı alamayarak yeterlik sınavında başarısız olmuştur.
Davacı tarafından, başarısız olma işlemine karşı yapılan itiraz başvurusunun davalı idarece reddi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 32. maddesinin ikinci fıkrasında; “Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Yeterlik sınav konuları ile sınava ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Yapılacak yeterlik sınavında başarılı sayılabilmek için yeterlik sınavında alınan puanın yüz puan üzerinden en az altmış beş puan olması şarttır. Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. Yeterlik sınavında başarılı olamayanlar ise Hazine ve Maliye Bakanlığında derecelerine uygun memur kadrolarına atanırlar.” hükmüne, beşinci fıkrasında ise; “Performans değerlendirme sisteminin oluşturulması ve yönetimi ile Vergi Müfettişlerinin görev, yetki ve sorumlulukları, mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yeterlikleri, yükselmeleri, görevlendirilmeleri ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin “Vergi Müfettiş Yardımcılarının yeterlik sınavı” başlıklı 30. maddesinin 3. fıkrasında; (3) Başkanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yapılan yeterlik sınavı, yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümden oluşur.” kuralı; “Yeterlik sınavı notlarının değerlendirilmesi” başlıklı 33. maddesinde; “(1) Yeterlik sınavı önce yazılı, sonra da sözlü olarak yapılır. Yazılı sınavı kazanamayanlar sözlü sınava giremezler.
(2) Yazılı ve sözlü sınav ayrı ayrı olmak üzere 100 tam puan üzerinden değerlendirilir.
(3) Yazılı sınavdan başarılı sayılmak için sınav gruplarının her birinden alınan notların 50’den, notlar ortalamasının da 65’den aşağı olmaması gerekir.
(4) Sözlü sınavda Sınav Kurulu başkan ve üyelerinin her biri tarafından ayrı ayrı verilen puanların aritmetik ortalaması sözlü sınav notunu oluşturur.
(5) Yazılı ve sözlü sınav notlarının aritmetik ortalaması yeterlik sınav notunu teşkil eder.

8) (Ek:RG-10/8/2019-30858) Sözlü sınav, Vergi Müfettiş Yardımcısının;
a) Yeterlik yazılı sınav konularına ilişkin sorulacak sorulara verdiği cevapların (%50),
b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücünün (%10),
c) Liyakati, temsil kabiliyeti, bilgi düzeyi, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve uygunluğunun (%10),
ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığının (%10),
d) Genel yetenek ve genel kültürünün (%10),
e) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığının (%10),
değerlendirilmesi suretiyle yapılır.” kuralı düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
I- Davacının, yeterlik sınavının sözlü aşamasında takdir edilen puan sonucunda başarısız sayılması işlemine ilişkin olarak;
Uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için öncelikle vergi müfettiş yardımcılığı sürecinin ve davacının bu süreçte ortaya koyduğu performansın irdelenmesi gerekmektedir.
Vergi müfettiş yardımcılığı sürecinin aşamaları aşağıda tablo halinde gösterilmiştir. Tablo, dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan mevzuat (31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği ve 11/01/2016 günlü, 29590 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Performans Değerlendirme Sistemi Yönetmeliği) esas alınarak hazırlanmıştır.

AŞAMALAR
DEĞERLENDİRME KRİTERLERİ

Giriş sınavının yazılı aşaması
Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 14. maddesinde sayılan konulardan yapılan yazılı sınavda; konu gruplarının her birinden en az 50 puan alıp, puanların ortalaması en az 65 olanlar başarılı sayılmaktadır.

Giriş sınavının sözlü aşaması
Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 17. maddesinde düzenlenmiş olup, adayın;
– Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü,
– Liyakati, temsil kabiliyeti, bilgi düzeyi, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve uygunluğu,
– Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
– Genel yetenek ve genel kültürü,
– Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı değerlendirilmekte,
– Başarılı olabilmek için en az 65 puan alınması gerekmektedir.

Temel Eğitim
Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 20 ila 23. maddeleri arasında düzenlenen temel eğitimin sonunda yapılacak sınavlar sonucunda temel eğitim seminer notu hesaplanmaktadır.

Yetki sınavı
Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 29. maddesinde düzenlenmiş olup, yardımcılık süresinin on sekizinci ayında yapılan yetki sınavında başarılı olanlar “yetkili vergi müfettiş yardımcısı” olarak görevlerine devam etmekte; başarılı olamayanlar ise, ilk yetki sınavından en az üç ay sonra ikinci yetki sınavına katılmakta, bu sınavda da başarılı olamayanlar bir vergi müfettişinin refakati altında çalışmaya devam etmektedir.

Performans Değerlendirmesi

Vergi Denetim Kurulu Performans Değerlendirme Sistemi Yönetmeliği’nin 5 ila 26. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, adayın;
– Yardımcılık sürecinde katıldığı sınavlardaki başarı derecesi (temel eğitim sınavı, hizmet içi eğitim verilirse bu eğitim sonundaki sınav ve yetki sınavı),
– Grup (Daire) Başkanının değerlendirmesi,
– Rapor değerlendirme komisyonları tarafından yapılan değerlendirmeler,
– Refakat çalışmalarının değerlendirilmesi,
– Çalışmalarına ilişkin değerlendirmeler,
esas alınarak genel performans notu hesaplanmaktadır. Performans notu en az 70 olan kişiler performans değerlendirmesinden başarılı sayılmakta ve ancak, performans değerlendirmesinden başarılı olanlar yeterlik sınavına girebilmektedir.

Yeterlik sınavının yazılı aşaması

Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 31. maddesinde sayılan konulardan, klasik sınav usûlünde yapılan ve 4 oturumdan oluşan yazılı sınavda; konu gruplarının her birinden en az 50 puan alan; puanların ortalaması ise en az 65 olanlar başarılı sayılmakta ve ancak yazılı sınavda başarılı olanlar sözlü sınava girebilmektedir.

Yeterlik sınavının
sözlü aşaması
Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 33. maddesinin 8. fıkrasında düzenlenmiş olup, adayın;
– Yeterlik yazılı sınav konularına ilişkin sorulacak sorulara verdiği cevaplar,
– Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü,
– Liyakati, temsil kabiliyeti, bilgi düzeyi, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve uygunluğu,
– Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
– Genel yetenek ve genel kültürü,
– Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı değerlendirilmektedir.

DAVACININ MESLEKİ YAŞAMINDA ALDIĞI NOTLAR

AŞAMALAR

ALDIĞI NOT

GİRİŞ SINAVI YAZILI AŞAMASI

65,50

GİRİŞ SINAVI SÖZLÜ AŞAMASI

65,00

YETERLİK SINAVI YAZILI AŞAMASI

72,84

YETERLİK SINAVI SÖZLÜ AŞAMASI

23,33

Yukarıda yer alan tablolar birlikte incelendiğinde, davacının mesleğe giriş sınavında başarılı olmasının ardından vergi müfettiş yardımcısı olarak başladığı mesleğini, yeterlik sözlü sınavına katıldığı sürece kadar başarılı bir şekilde ifa ettiği, refakati altında çalıştığı vergi müfettişlerince olumlu değerlendirildiği, yardımcılık sürecinin bütün halinde ve oldukça kapsamlı bir biçimde değerlendirilmesine ilişkin olan performans değerlendirmesinden başarılı olduğu, bunun sonucunda katılmaya hak kazandığı yeterlik yazılı sınavında da başarılı olarak mesleğe ilişkin bilgi düzeyinin yeterli olduğunu ortaya koyduğu görülmektedir.
Öte yandan, davacının yeterlik sözlü sınav tutanağı incelendiğinde ise;
Yeterlik yazılı sınav konularına ilişkin sorulacak sorulara verdiği cevapların; ortalama 23,33 puan,
Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücünün; ortalama 23,33 puan,
Liyakati, temsil kabiliyeti, bilgi düzeyi, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve uygunluğunun; ortalama 23,33 puan,
Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığının; ortalama 23,33 puan,
Genel yetenek ve genel kültürünün; ortalama 23,33 puan,
Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığının; ortalama 23,33 puan ile değerlendirildiği tespit edilmiştir.
Tüm bu verilerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacının yardımcılık sürecindeki gerek bilgiye dayalı parametreler yönünden gerekse gözleme dayalı parametreler yönünden elde ettiği başarı düzeyi ile yeterlik sözlü sınavındaki başarı düzeyi arasında ciddi bir fark bulunduğu; yeterlik yazılı sınavında ortalama 72,84 puan almışken, aynı konularda sorulan sorulara verdiği cevaplara yeterlik sözlü sınavında 23,33 puan takdir edildiği, ancak, bu puanlar arasındaki farkın somut sebeplerinin idarece ortaya konulmadığı görülmektedir. Yeterlik sözlü sınavında değerlendirilen diğer parametrelerin ise, hem giriş sözlü sınavında değerlendirilen parametreler ile birebir aynı olduğu hem de performans değerlendirme sistemi içinde bu parametreleri de kapsayacak değerlendirme kriterleri bulunduğu açık olmakla birlikte, giriş sözlü sınavında ve performans değerlendirmesi sonucunda başarılı bulunmuş olan davacının, aynı kriterler yönünden değerlendirilerek bu kez başarısız bulunmasının nedenleri somut olarak ortaya konulmadığı gibi idarece bu hususa yönelik herhangi bir açıklama da yapılmamıştır.
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca bir idari işlemin, dava konusu edilmesi halinde işlemin diğer unsurları yanında sebep unsuru yönünden de yargı merciince hukuka uygunluk denetimine tabi tutulacağı açıktır.
Sebep unsuru, idari işlemin yapılmasını gerektiren, idareyi işlem tesis etmeye sevk eden maddi veya hukuki durumlardır. İdare hukukunda sebepsiz idari işlem olamaz. İdarenin tüm işlemleri, idari faaliyetlerin nihai amacı olan kamu yararını gerçekleştirmeye yönelen bir sebebe dayanmalıdır.
Bu anlamda, hakkında idari işlem tesis edilenlerce hukuka aykırılık iddialarının etkin bir biçimde ileri sürülebilmesi ve yargı mercii tarafından idari işlemin hukuki denetiminin gerçekleştirilebilmesi için idarece, tesis edilen işlemin maddi ve hukuki sebeplerinin açıkça ortaya konulması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta ise, davacının yeterlik sınavında başarısız sayılması sonucunu doğuracak şekilde verilen düşük notların somut sebepleri idarece ortaya konulmadığı gibi, davacının mesleki yaşamında elde ettiği yüksek puanlar ile sözlü sınavda verilen düşük notlar arasındaki çelişkinin makul ve kabul edilebilir şekilde açıklanmadığı tespiti karşısında, davacının yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

II – Dava konusu Yönetmelik hükümlerine yönelik olarak;
31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin, 07/04/2021 günlü, 31447 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 75. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı dikkate alındığında, dava konusu düzenlemeler yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.

III- Yargılama giderleri yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararlarda bulunacak hususlar” başlıklı 24. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde; kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği hüküm altına alınmış; aynı Kanun’un 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yerine yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde; vekâlet ücretine yargılama giderleri arasında yer verilmiş ve 326. maddesinde; Kanun’da yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkemenin, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştıracağı belirtildikten sonra, 331. maddesinde; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” düzenlemesine yer verilmiş; böylece, kural olarak, yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi esası benimsenmiştir.
Davaya konu düzenleyici işlemler hakkında, davanın konusuz kaldığına karar verilmiş ise de; bu husus, düzenleyici işlemde, dava tarihinden sonra değişiklik yapan idarenin doğrudan haksız çıkan taraf olduğu ve yargılama giderlerinden sorumlu olacağı sonucunu doğurmayacaktır. Zira, Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 30 ve 33. maddelerine (8. fıkra hariç) yönelik olarak açılan başka bir davada Danıştay İkinci Dairesince verilen 11/02/2019 günlü, E:2016/7628, K:2019/444 sayılı “davanın reddi” yolundaki karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/12/2020 günlü, E:2019/1483, K:2020/2909 sayılı kararıyla onanmıştır.
Sonuç olarak, başka bir davada verilen ve kesinleşen yargı kararıyla hukuka uygun olduğu kabul edilen Yönetmelik hükümleri yönünden davalı idarenin, davada haksız çıkan taraf olarak kabul edilemeyeceği ve bu sebeple yargılama giderlerinin yarısının davacı üzerinde bırakılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

IV – Hükmedilmesi gereken vekalet ücretine yönelik olarak ise;
Anayasa’nın 141. maddesinin son fıkrasında, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğu hükme bağlanmıştır.
Öte yandan; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Usul ekonomisi ilkesi” başlıklı 30. maddesinde, hakimin, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu; 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu; 326. maddesinin ilk bendinde, kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği; 330. maddesinde, vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekalet ücretinin taraf lehine hükmedileceği; 332. maddesinde, yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedileceği düzenlenmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 2. maddesinde, avukatlığın amacının; hukuki ilişkilerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamak olduğu; 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan tutarı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinin 3. fıkrasında ise hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınarak avukatlık ücretine hükmedileceği yolunda düzenleme yapılmıştır.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3. maddesinin 1. fıkrasında da, yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin belirlenmesinde, avukatın emeği ve çabasının, işin önemi ve niteliğinin ve davanın süresinin göz önünde tutulacağı kurala bağlanmıştır.
Bu bağlamda, yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca; avukatın vekalet ücretinin belirlenmesinde, avukatın harcadığı emek ve mesainin dikkate alınmasının yanı sıra, kişilerin hak arama özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte düzenlemelere de yer verilmemesi, harcanan emek ve çabanın çok üstünde avukatlık ücretine hükmedilerek taraflara ölçüsüz yük getirilmesinin önüne geçilmesi esas olup, konuya ilişkin olarak yüksek yargı kararları ve bu kararlar doğrultusunda mevzuatta yapılan düzenlemeler de bu ilkeyi teyit etmektedir.
Nitekim; 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin, “Seri davalarda ücret” başlıklı 22. maddesinde “…. toplamda onbeş dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam avukatlık ücretine, toplamda altmış dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %60’ı oranında avukatlık ücretine, toplamda yüzelli dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %50’si oranında avukatlık ücretine, toplamda yüzelliden fazla açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %30’u oranında avukatlık ücretine hükmedilir…..” yolunda yapılan düzenlemenin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Sekizinci Dairesinin 30/05/2019 günlü, E:2019/145 sayılı kararıyla, “… seri davalarda harcanan emek ve çabanın oldukça üstünde avukatlık ücretine hükmedilerek taraflara ölçüsüz bir yükümlülük getirileceği, kademelendirmenin gerek dosya sayısı açısından, gerekse hükmedilecek ücretin oranı açısından başta usul ekonomisi olmak üzere, … avukatın, hukuki yardımının karşılığı olan oran göz önüne alınarak makul bir şekilde yapılması gerekirken, seri davalarda ilk olarak 15’ten başlar şekilde ve tam ücretin %60’ı oranında avukatlık ücretine hükmedileceği şeklindeki düzenleme, hukuka ve hak arama özgürlüğüne aykırı olduğundan bu maddeye ilişkin yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne” karar verilmiştir.
Yargı kararları göz önüne alınarak hazırlanan ve 03/09/2022 günlü, 31942 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Seri davalarda ücret” başlıklı 22. maddesinde; “….. seri davalar ister ayrı dava konusu yapılsın ister bir davada birleştirilsin toplamda on dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam avukatlık ücretine, toplamda elli dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %50’si oranında avukatlık ücretine, toplamda yüz dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %40’ı oranında avukatlık ücretine, toplamda yüzden fazla açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %25’i oranında avukatlık ücretine hükmedilir. Duruşmalı işlerde bu şekilde avukatlık ücretine hükmedilmesi için dosyaya ilişkin tüm duruşmaların aynı gün aynı mahkemede yapılması gerekir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bu çerçevede; gerek Anayasa’nın 141. maddesinde “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.” şeklinde ifade edilen temel ilkeye işlerlik kazandırılması, gerek Avukatlık Kanunu’ndaki vekalet ücretini avukatın emek ve mesaisine bağlayan ilke, gerekse Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin yukarıda yer verilen hükmü birlikte değerlendirildiğinde, seri davalarda her bir dava için harcanan emek ve mesainin bağımsız açılan diğer davalar ile aynı olamayacağı, bu davalara ilişkin vekalet ücretinin, hakkaniyet ilke ve ölçüleri çerçevesinde, avukatın harcadığı emek ve mesaisi de göz önünde bulundurularak, adil ve kademeli bir şekilde düzenlenmesi ve böylece yargıya ve adalete erişimin önündeki engellerin kaldırılması amaçlanmıştır.
Öte yandan, literatürde; aynı veya benzer sebeplerden doğan ve aynı zamanda konuları da birbirine oldukça benzer olan, aynı davalı kişi ya da kişilere karşı açılmış bulunan davalar seri dava olarak isimlendirilmektedir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 01/06/2015 günlü, E:2015/1685, K:2015/2362 sayılı kararı ve farklı tarihlerde verdiği benzer nitelikteki kararlarda; bu ve benzeri nitelikteki davaların seri dava olduğu ve hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin de buna göre belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bu bağlamda, Dairemizde bulunan dava dosyaları incelendiğinde; işbu kararın verildiği tarih itibarıyla davacılar vekili tarafından, vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacıların, 14 Ekim – 13 Aralık 2019 tarihleri arasında katıldıkları yeterlik sözlü sınavı sonucunda başarısız olmalarına ilişkin işlemlerin ve Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 3. fıkrasının, 33. maddesinin 1, 2, 4, 5 ve 8. fıkralarının iptali istemiyle açılan davaların, aynı sebepten doğduğu, aynı konuya ilişkin olduğu ve aynı davalıya karşı açıldığı, dava sayısının toplamda 10’dan fazla, 50’den az olduğu görülmekle söz konusu davaların seri dava niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, bakılmakta olan dava ile aynı istemle açılmış çok sayıda dosya bulunması nedeniyle seri dava niteliğindeki söz konusu davalar için, taraflara ölçüsüz bir yükümlülük getirmeyecek biçimde ve taraf vekillerinin harcadığı emek ve mesai dikkate alınarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Seri davalarda ücret” başlıklı 22. maddesi ile belirlenen tam ücretin %50’si oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 3. fıkrasının, 33. maddesinin 1, 2, 4, 5 ve 8. fıkralarının iptali istemine yönelik olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2. Davacının, vergi müfettişliği yeterlik sınavının yazılı aşamasında başarılı olmasının ardından katıldığı sözlü aşamasında aldığı puan sonucuna göre, yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin İPTALİNE;
3. Aşağıda dökümü yapılan ve davacı tarafından yatırılan ..-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL’nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davalı idare tarafından yatırılan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davalı idare üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL’nin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra posta ücretinden artan …-TL’nin davacıya, …-TL’nin davalı idareye iadesine;
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, …-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine;
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 14/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.