Danıştay Kararı 2. Daire 2020/872 E. 2020/3492 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/872 E.  ,  2020/3492 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/872
Karar No : 2020/3492

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Yalova ili, … Aile Sağlığı Merkezinde aile hekimi olarak görev yapan davacının, 14/02/2015 (Cumartesi) tarihinde nöbetçi olmasına rağmen nöbet görevini yerine getirmediğinden bahisle, 30/12/2010 günlü, 27801 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe giren Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “Sözleşmenin ihtaren sona erdirilmesi” başlıklı 14. maddesi, Ek-2’de yer alan “Mevzuatla verilen diğer görevleri yapmamak” fiili gereğince 5 (Beş) ihtar puanı cezası ile tecziyesine ilişkin Yalova Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğünün … günlü, … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin, Danıştay İkinci Dairesinin … günlü, E…., K…. sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle verdiği temyize konu kararıyla; sendikalar tarafından, Anayasa Mahkemesince hukuka uygun bulunan bir yasa hükmünün uygulanması niteliğindeki nöbet görevlerinin sona erdirilmesi amacıyla iş bırakma kararları alındığı, bu sendikalara üye olan veya olmayan aile hekimlerince de bu eylemlere destek verilerek nöbet görevine gidilmediği, dolayısıyla Devlet tarafından, Cumartesi günleri vatandaşa sunulması planlanan aile hekimliği hizmetinin sunulamadığı; ulusal ve uluslararası mevzuat ile AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları uyarınca; kamu görevlilerinin ortak, ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi amacıyla kurulan sendikaların bu amaç doğrultusunda sendikal eylem kararı alabilecekleri kabul edilmekte ise de; Devlet’e yüklenen sağlık hakkının korunması amacıyla, sağlık personeline nöbet görevi getirilmesine ilişkin düzenlemenin, bireyin sağlık hakkını koruyucu, iyileştirici ve sağlık sunucularından etkili bir şekilde yararlanmasını sağlayıcı nitelikte olduğu ve temel haklar arasında yer alan sağlık hakkının korunmasındaki kamusal yarar dikkate alındığında, vatandaşlara etkin, verimli ve hızlı bir hizmet sunumu ile yükümlü olan davacının, iş bırakma eyleminin sağlık hizmetini sekteye uğratacağı ve ölçülülük ilkesine aykırı olduğu sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; idare adına irade açıklamaya ve işlem tesis etmeye yetkili idari makamın vali yardımcısı olduğu, valilik adına işlem tesis edilerek valiliğin sahip olduğu yetkiler dışında bir yetki kullanıldığı, disiplin işleminin tesisine dair kararda yasal başvuru süresi, kanun yolları ve işlemin gerekçesinin belirtilmediği, gerçekçi bir hukuki nedene dayanılmadan ve savunması alınmadan disiplin cezası verildiği, ihtar cezası hakkında disiplin usullerinin yasada düzenlenmiş olmasına rağmen, bu usullere uyulmadığı, Mahkeme kararının sendikal hakların kullanılmasının açık ihlali olduğu, bireyin hukukunun toplumun hukukuna feda edildiği, davacının aile hekimi olarak görev yaptığı, aile sağlığı merkezlerinde ise acil sağlık hizmetlerinin verilmediği, bu nedenle cumartesi günü çalışmamasının kamu hizmetinde en ufak bir aksamaya sebebiyet vermediği ileri sürülerek, İdare Mahkemesince verilen temyiz incelemesine konu kararın bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.