Danıştay Kararı 2. Daire 2020/861 E. 2020/3380 K. 12.11.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/861 E.  ,  2020/3380 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

İKİNCİ DAİRE

Esas No : 2020/861

Karar No : 2020/3380

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Dava; İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nda Gelir Uzman Yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından, vergi müfettiş yardımcılığı yazılı ve sözlü sınavını başarı ile tamamlamasına rağmen Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’nin 15. maddesi uyarınca atamasının yapılmamasına ilişkin … günlü işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince, Danıştay İkinci Dairesinin 08/04/2019 günlü, E:2016/7325, K:2019/1746 sayılı usulden bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararla; olayda davalı idare tarafından, davacının görev yapacağı birimin Maliye Bakanlığı Personeli Hakkında Yapılacak Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönergesi uyarınca gizlilik dereceli birimlerden olduğu ve atanacağı vergi müfettiş yardımcılığı kadro unvanın da gizlilik dereceli bir unvan olduğu, davacının … Asliye Ceza Mahkemesinin … günlü, E:… K:… sayılı kararıyla 18/09/2009 tarihinde meydana gelen kavga olayında basit yaralama suçu nedeniyle adli para cezası ile cezalandırıldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden atamasının yapılmadığının belirtildiği, ancak, anılan Yönerge hükümlerinde davacının görev yapacağı birim ve unvanın gizlilik dereceli birim ve unvanlar arasında sayılmadığı, bununla birlikte anılan kararın incelenmesinden, her şeyden önce davacının aldığı cezanın adli para cezası olması sebebi ile 657 sayılı Yasa’nın 48.maddesi uyarınca memuriyete engel bir ceza olmadığı, öte yandan suçun niteliğine ve alınan cezanın ağırlığına bakıldığında işlenen suçun davacının gizlilik dereceli bir birimde ve unvanda çalışmasına engel nitelik ve ağırlıkta bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının ödenmesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, vergi müfettiş yardımcılığına atanmadan önce, ilgili tüm adaylar hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırılmasının zorunluluk arz ettiği, davacı hakkında da yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde vergi müfettiş yardımcılığına atanmasının uygun görülmediği ileri sürülerek Mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Dava konusu işlemin, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği kapsamına girmediği, kaldı ki anılan Yönetmelik maddesinin de atanmasına engel olmayacağı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmayan İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY : Davacının vergi müfettiş yardımcılığı yazılı ve sözlü sınavlarında başarılı olması üzerine, hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde; … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararıyla “Basit yaralama” suçunu işlediği sabit görülerek 2.240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, anılan Kanunun 231. maddesi, 8. fıkrası uyarınca 5 yıl süreyle denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, bu kararın da 29/12/2011 tarihinde kesinleştiği, Maliye Bakanlığı Değerlendirme Komisyonu Başkanlığının … gün ve … sayılı; davacının atamasının uygun görülmediğine ilişkin kararına Maliye Bakanı tarafından … tarihinde Olur verilmesi üzerine, davacının atamasının yapılmamasına ilişkin tesis edilen dava konusu işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :

24/03/2016 tarih ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun “Özel Nitelikli Kişisel Verilerin İşlenme Şartları” kenar başlıklı 6. maddesinde, “(1) Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, … ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veridir. (2) Özel nitelikli kişisel verilerin, ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır. (3) Birinci fıkrada sayılan sağlık ve cinsel hayat dışındaki kişisel veriler, kanunlarda öngörülen hâllerde ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir…”; “İstisnalar” kenar başlıklı 28. maddesinin birinci fıkrasında, “Bu Kanun hükümleri aşağıdaki hâllerde uygulanmaz: … ç) Kişisel verilerin millî savunmayı, millî güvenliği, kamu güvenliğini, kamu düzenini veya ekonomik güvenliği sağlamaya yönelik olarak kanunla görev ve yetki verilmiş kamu kurum ve kuruluşları tarafından yürütülen önleyici, koruyucu ve istihbari faaliyetler kapsamında işlenmesi, d) Kişisel verilerin soruşturma, kovuşturma, yargılama veya infaz işlemlerine ilişkin olarak yargı makamları veya infaz mercileri tarafından işlenmesi…” kurallarına yer verilmiştir.

5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 6. maddesinde, “Kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak mahkeme, hâkim, askerî hâkim, Cumhuriyet Başsavcılığı veya askerî savcılık tarafından istenmesi halinde verilmek üzere kaydedilir.” hükmü yer almaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinde, Devlet memurluğuna alınacaklarda aranılan genel ve özel şartlar belirtilerek, özel şartlar arasında kurumların özel kanun ve diğer mevzuatında aranan şartları taşımak gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Maliye Bakanlığı Personeli Hakkında Yapılacak Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönergesi’nin “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde; “Bu yönerge; Maliye Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatında görevli bulunan personel ile ilk defa, yeniden veya kurumlararası naklen atanacaklardan gizlilik dereceli birim, kısım ve görevlerde çalıştırılması düşünülenler ile yurtdışı teşkilatında sürekli görevlendirilecek bütün personelin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına ilişkin usul ve esasları kapsar.”; “Gizlilik Dereceli Birim, Kısım ve Görevler” başlıklı 6. maddesinde; “a) Merkez teşkilatında; 1- Müsteşarlık ve Müsteşar Yardımcılığı makamlarının özel büroları, ana hizmet birimlerinin denetim birimi başkanlıkları, özel büroları ile personel şubesi müdürlükleri, danışma ve denetim birimlerinin ve yardımcı birimlerin özel büroları ile personel şubesi müdürlükleri, 2- Teftiş Kurulu Başkanlığı, Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı, Personel Genel Müdürlüğü, Savunma Sekreterliği ve Özel Kalem Müdürlüğü, b) Taşra teşkilatında; Defterdarlık, Gelirler Bölge Müdürlüğü ve İşletme Bölge Müdürlüğü bünyesindeki denetmenler büroları, özel bürolar ile personel birimleri, c) Yurtdışı teşkilatında; Maliye Müşavirlikleri ile Maliye Ataşelikleri. B- Gizlilik dereceli görevleri yürüten personel: a) Unvanına bakılmaksızın yukarıda (A) bendinde sayılan yerlerde görevlendirilen personel, b) Görevli olduğu yer dikkate alınmaksızın, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında çalışan müdür ve daha üst düzeydeki personel, koruma ve güvenlik görevlileri ile kozmik evrak personeli, c) Kontrolörler ve Stajyer kontrolörler, d) Hazine avukatları, e) Özel Yönetmeliği bulunan merkez teşkilatı uzmanları ile denetmenler ve bunların yardımcıları, f) Birim amirince (Merkez ve döner sermaye teşkilatında Genel Müdür, Başkan veya Müstakil Daire Başkanı, taşra teşkilatında Defterdar veya Bölge Müdürü) hakkında Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması yaptırılması uygun görülen personel” kurallarına yer verilmiştir.

4045 sayılı Güvenlik Soruşturması, Bazı Nedenlerle Görevlerine Son Verilen Kamu Personeli ve Kamu Görevine Alınmayanların Haklarının Geri Verilmesine ve 1402 Numaralı Sıkıyönetim Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 1. maddesinin dava konusu işlem tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan halinde, “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması; … askeri, emniyet ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli ve ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel hakkında yapılır. Devletin güvenliğini, ulusun varlığını ve bütünlüğünü iç ve dış menfaatlerinin zarar görebileceği ve tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgeler ile gizlilik dereceli kamu personeli ile meslek gruplarının tespiti birim ve kısımlarının tanımlarının yapılması güvenlik soruşturmasının ve arşiv araştırmasının usul ve esasları ile bunu yapacak merciler ve üst kademe yöneticilerinin kimler olduğu Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulacak yönetmelik ile düzenlenir.” hükmü bulunmaktadır.

12/04/2000 tarih ve 24018 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) “Kapsam” kenar başlıklı 2. maddesinde, “Bu Yönetmelik; yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları halinde Devletin güvenliğinin, iç ve dış menfaatlerinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgeleri, bunların toplanmasını ve işlemini yürüten bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili birim ve kısımlarının belirlenmesini, Türk Silahlı Kuvvetlerinde, emniyet ve istihbarat teşkilatlarında, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personeli, ayrıca bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarının yurtdışı teşkilatlarında sürekli görevlendirilecek bütün personel için yapılacak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının esas ve usullerini, bunu yapacak mercileri, hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılacak gizlilik dereceli yerlerde çalışan kamu personeli ile meslek grupları ve üst kademe yöneticilerini kapsar.”; “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yapacak Makamlar” kenar başlıklı 7. maddesinde, “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve mahalli mülki idare amirlikleri tarafından yapılır. İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı´ndaki bilgi kayıtları ile Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü´ndeki adli sicil kaydı, talepleri üzerine, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasını yapacak makamlar ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin ilgili birimlerine verilir.”; “Hakkında Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yapılacak Personel” kenar başlıklı 8. maddesinde, “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması; gizlilik dereceli birim ve kısımlar ile askeri, emniyet, istihbarat teşkilatlarında ve ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalıştırılacak personel hakkında yapılır. Emniyet Genel Müdürlüğü ve mahalli mülki idare amirlikleri, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasını; bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşlarının gizlilik dereceli birim ve kısımları ile yurtdışı teşkilatında ve askeri, emniyet, istihbarat teşkilatlarında ve ceza infaz kurumu ve tutukevlerinde çalıştırılacak personel hakkında yapar.”

kurallarına yer verilmiştir.

Aynı Yönetmeliğin ‘Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasında Araştırılacak Hususlar’ başlıklı 11. maddesinde,

“Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında kişinin içinde bulunduğu ortam da dikkate alınarak;

a) Kimlik kontrolü, kimlik kayıtlarının doğruluk derecesi, uyrukluğu, geçmişte yabancı bir devletin uyrukluğuna girip girmediği,

b) Kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığı, kolluk kuvvetlerinin ve istihbarat ünitelerinin arşivlerinde bilgiler bulunup bulunmadığı, adli sicil kaydının ve hakkında bir tahdidin olup olmadığı,

c) Yıkıcı faaliyetlerde bulunup bulunmadığı ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna ve Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı davranıp davranmadığı,

d) Şeref ve haysiyetini ihlal edecek ve görevine yansıyacak şekilde kumara, uyuşturucuya, içkiye, paraya ve aşırı bir şekilde menfaatine düşkün olup olmadığı, ahlak ve adaba aykırı davranıp davranmadığı,

e) Yabancılarla, özellikle hasım ve hasım olması muhtemel Devlet mensupları ve temsilcileriyle ilgi derecesinin iç yüzü ve nedeni,

f) Sır saklama yeteneğinin olup olmadığı,

araştırılır.”;

‘Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasında İzlenecek Yöntem’ başlıklı 12. maddesinde de,

” …

c) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması isteminin ilgili makama ulaşmasından itibaren arşiv araştırması sonuçları en geç 30 gün, güvenlik soruşturması sonuçları en geç 60 gün içinde cevaplandırılır. Soruşturma ve araştırma sonucunu içeren bilgi ve belgeler ilgilinin güvenlik makamlarındaki dosyasında asgari ‘gizli’ gizlilik derecesinde saklanır.

d) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasını isteyen makama, kişi hakkında karar vermeye yeterli bilgiler aktarılır.

e) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının nasıl ve ne şekilde yapılacağı, soruşturma ve araştırma yapmaya yetkili makamların görev talimatları ile belirlenir.

f) Mahalli mülki idare amirliklerince yapılmış olan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında olumsuz durumu saptananların evrakının bir örneği dosya açılmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilir.

g) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında olumsuz durumu saptananlarla ilgili bilgiler Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünce karşılıklı olarak birbirlerine aktarılır.

… ” kuralları düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Somut olayda, davacının işlediği iddia edilen fiile istinaden yapılan yargılama neticesinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kaydının … Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü tarafından davalı idareye verildiği ve bu kayıt dikkate alınmak suretiyle davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır.

Belirli kamu görevlerinde çalıştırılacak personel hakkında uygulanan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının kanuni dayanağı 4045 sayılı Kanun’dur. 4045 sayılı Kanun’un dava konusu işlem tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan halinde, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının; kamu kurum ve kuruluşlarında yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları hâlinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli birimler ile askerî teşkilatlarda, emniyet ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel hakkında yapılacağı düzenlenmiştir.

Kamu görevlilerinin sadakat, tarafsızlık ve devlete bağlılık yükümlülüğü çerçevesinde devleti temsil eden ve millî güvenlik bakımından hassasiyet içeren bazı kamu görevlerine atanacak kişiler bakımından daha sıkı nitelikler aranması ve birtakım sınırlamaların getirilmesi doğaldır. Bu şekilde aranan nitelikler ve kanunlarda öngörülen kısıtlamalar, kamu hizmetinin etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütülmesi amacına yöneliktir.

Dolayısıyla idarenin millî güvenlik açısından önem arz eden kadrolara atanacak kişilerin tabi olacağı güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması konusunda kanunla temel çerçeveyi ortaya koyan kurallar getirmesi mümkündür.

Ancak, bu alanda yapılan düzenlemelerin diğer kanuni düzenlemelerle çelişmemesi ve diğer düzenlemelerde gözetilen amaçları ortadan kaldırır nitelikte de olmaması gerekmektedir.

Bu bağlamda, yukarıda metnine yer verilen 4045 sayılı Kanun’un 1. maddesinin işlem tarihindeki hali incelendiğinde; maddede, kişilerin geçmiş ceza mahkûmiyetlerine ilişkin kayıtlar bakımından hangi suçların kamu görevine girmeye engel olacağı konusunda hiçbir belirleme yapılmadığı, suçlar arasında herhangi bir ayrım ve derecelendirme öngörülmediği, aynı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına konu kararların güvenlik soruşturması veya arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandırılmasının bir sebebi olup olmayacağı hususunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği anlaşılmaktadır.

Nitekim, Anayasa Mahkemesinin 29/05/2019 tarih ve 2014/15365 başvuru numaralı “Turgut Duman” kararında, özetle; işleme dayanak olan 4045 sayılı Kanun hükümlerinin temel hakkın kısıtlanması bakımından yeterli güvenceye sahip olmaması ve kanunilik ilkesine aykırı bulunması sebebiyle ve ayrıca 5352 sayılı Kanun’un 6. maddesinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların; ancak, bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak mahkeme, hâkim, askerî hâkim, Cumhuriyet başsavcılığı veya askerî savcılık tarafından istenmesi hâlinde verileceği düzenlenmesine rağmen bu hükme aykırı şekilde yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının özel hayata saygı hakkını ihlal ettiği belirtilmiştir.

Yine anılan kararda Anayasa Mahkemesi, İdare Mahkemesince davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine ilişkin karara dayanılarak hakkında herhangi bir mahkûmiyet kararı bulunmayan başvurucunun ceza yargılamasına konu eylemleri işlediğinin sabit olduğu varsayımına dayanılarak karar verildiğinin anlaşıldığından bahisle başvurucunun Anayasa’nın 36. ve 38. maddelerinde güvence altına alınan masumiyet karinesinin de ihlal edildiği sonucuna ulaşmıştır.

Bu durumda, 5352 sayılı Kanun’un 6. maddesine aykırı şekilde elde edilen bilgi ve belgelere dayalı olarak yapılan arşiv araştırması üzerine tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, İdare Mahkemesi’nce verilen iptal kararında ise hüküm fıkrası itibarıyla hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.

Nitekim İdari Dava Daireleri Kurulunu’nun 12/03/2020 günlü, E:2019/2425, K:2020/715 sayılı kararı da bu yöndedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,

2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın YUKARIDA BELİRTİLEN GEREKÇE İLE ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.