Danıştay Kararı 2. Daire 2020/756 E. 2020/3407 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/756 E.  ,  2020/3407 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

İKİNCİ DAİRE

Esas No : 2020/756

Karar No : 2020/3407

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Dava; Van Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanı olarak görev yapan davacı tarafından, şube müdürü olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; idarenin kamu hizmetinin gerekleri doğrultusunda personelin görev ve görev yerini değiştirme konusunda takdir yetkisine sahip olduğu ve bu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında subjektif (öznel) nedenlerle kullandığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, davacının kadro derecesine uygun olarak şube müdürlüğü kadrosuna atandığı da dikkate alındığında, takdir yetkisi çerçevesinde tesis edilen dava konusu işlemde kamu yararına ve hizmet gereklerine, dolayısıyla hukuka aykırılık görülmediği, öte yandan, dava konusu işlemin hukuka uygun olarak tesis edildiğinin anlaşılmış olması karşısında, davacının bu işlem nedeniyle yoksun kaldığını ileri sürdüğü parasal haklarının faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin isteminin de reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin temyize konu kararıyla; üst düzey yönetici atama ve görevden alma konusunda geniş bir tercih ve takdir yetkisine sahip olan idarenin, her türlü takdire dayalı işlemlerinde takdir yetkisini kullanırken kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun hareket etmesi gerektiğinden, davacının daire başkanlığı görevinde başarısız ve yetersiz olduğu ya da görevinden alınmasını gerektirecek bir eylemi, tutum ve davranışı ile hizmete etkisi olan herhangi bir olumsuzluğu bulunduğu yönünde bir tespit bulunmadığı gibi, atanmasını gerektiren hukuken geçerli herhangi somut bir nedenin de davalı idarece gösterilmediği dikkate alındığında, salt takdir yetkisinin kullanıldığı ileri sürülerek tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı; öte yandan, dava konusu işlem hukuka aykırı olduğundan Anayasa’nın 125. maddesi uyarınca, anılan işlem nedeniyle davacının mahrum kaldığı parasal haklarının, işlemin tesis edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesince verilen karar kaldırılarak dava konusu işlemin iptaline, davacının dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının tazmini talebinin kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 68/B ve 76. maddeleri ile kurumlara tanınan takdir yetkisi uyarınca tesis edildiği, davacının bir önceki belediye başkanı döneminde daire başkanı olarak atandığı, belediye başkanı ve beraberindeki yönetimin değişmesi neticesinde yeni yönetimle uyum sorunu yaşadığı, kendisinden beklenilen performans ve eşgüdümü sağlayamadığı, proje üretemediği ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyize konu kararın usul ve yasaya uygun olduğu, dolayısıyla onanması gerektiği ileri sürülmüştür.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül etmiş olduğu anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

Davacı, davalı idare bünyesinde şef olarak görev yapmakta iken, … günlü, … sayılı işlem ile Bilgi İşlem Dairesi Başkanı olarak atanmış, dava konusu … günlü, … sayılı işlemle de şube müdürü kadrosuna ataması yapılmıştır.

Davacı tarafından, anılan işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle, temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Memurların Kurumlarınca Görevlerinin ve Yerlerinin Değiştirilmesi” başlıklı 76. maddesinde; kurumların, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst veya kurum içinde aynı veya başka yerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik’in 20. maddesi, (c) bendi; “Bu yönetmelik kapsamı dışında bulunan daha üst görevlerde, en az altı ay süreyle çalışmış olanlar, aranan şartları taşımaları kaydıyla, bu Yönetmeliğin 5. maddesinde yer alan “yönetim”, “araştırma-planlama” ve “hukuk” hizmetleri gruplarında gösterilen kadrolara sınavsız atanabilir. Bu yönetmelik kapsamındaki diğer kadrolara sınavsız atanmak için altı ay çalışmış olmak şartı aranmaz.” şeklinde düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargı içtihatlarıyla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Somut olayda, idarenin sahip olduğu takdir yetkisini, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığı dikkate alındığında; şef olarak görev yapmakta iken, idarenin takdir yetkisi kapsamında daire başkanı olarak atanan davacının, yine takdir yetkisi kapsamında şube müdürü olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali, davacının dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının tazmini talebinin kabulü yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,

2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’la değişik 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,

3. Kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının davalı idareye iadesine,

4. 2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’la değişik 50. maddesi, 2. fıkrası uyarınca ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesine, 17/11/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.