Danıştay Kararı 2. Daire 2020/75 E. 2023/898 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/75 E.  ,  2023/898 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/75
Karar No : 2023/898

DAVACI : … adına … Sendikası
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Av. …

DAVANIN KONUSU : İstanbul ili, Beylikdüzü ilçesi, … Lisesinde öğretmen olarak görev yapan davacının, Rehberlik Kursuna katılma ve Rehber Öğretmen olarak atanma istemiyle yaptığı 10/02/2015 günlü başvurusunun reddine ilişkin Milli Eğitim Bakanlığının … günlü, … sayılı işlemi ile Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının … günlü, … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından; bazı diğer bölüm mezunlarına rehberlik kursu verilerek rehber öğretmen olarak atanma imkanı tanındığı halde, sosyoloji bölümü mezunlarına bu hakkın verilmediği, bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğu; halen norm kadro fazlalığı bulunan felsefe grubuna öğretmen olarak görevlendirilmesinin gerek kendisi açısından atalete yol açacağı ve hak kaybına neden olacağı gerekse herhangi bir görev yapmadan maaş almasına sebebiyet vereceği için kamu yararı ilkesine aykırı düştüğü, davalı idarece de felsefe grubu öğretmenine ihtiyaç duyulmadığının kabul edildiği ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; Anadolu Öğretmen Liselerinin, 05/06/2014 günlü, 2288835 sayılı Bakan Onayı ile fen liselerine, sosyal bilimler liselerine ve Anadolu liselerine dönüştürüldüğü, istihdam alanı daralan öğretmenlere ilişkin Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının kurul kararıyla halen Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri alanında görev yapan öğretmenlerden; Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü/Anabilim Dalı, Eğitim Bilimleri Fakültesi ve Fakültelerinin Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bölümü/Anabilim Dalı ile Eğitim Programları ve Öğretimi Bölümü/Anabilim Dalı mezunlarının “rehberlik” alanına; Psikoloji Bölümü mezunlarının “rehberlik” veya “psikoloji” alanına; Felsefe Grubu Öğretmenliği, Felsefe Bölümü ile Sosyoloji Bölümü mezunlarının “felsefe” alanına; Eğitim Bilimleri, Eğitim Yönetimi ve Planlaması, Eğitim Yöneticiliği ve Denetçiliği, Eğitim Yönetimi ve Denetimi, Eğitim Yönetimi Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi Eğitim Yönetimi ve Teftişi, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme ve Halk Eğitimi Programı mezunlarının, düzenlenecek olan hizmet içi eğitim kursuna katılmaları şartıyla kendi istekleri de dikkate alınarak rehber öğretmen olarak atanmalarının uygun olacağının belirlendiği, dava konusu işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olduğu savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : … günlü, … sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı işleminin iptali istemi yönünden davanın incelenmeksizin reddine; bireysel işlemin iptali istemi yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : İstanbul ili, Beylikdüzü ilçesi, … Lisesinde öğretmen olarak görev yapan davacının, Rehberlik Kursuna katılma ve Rehber Öğretmen olarak atanma isteğiyle yaptığı 10/02/2015 günlü başvurusunun reddine ilişkin Milli Eğitim Bakanlığının … günlü, … sayılı işlemi ile Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının … günlü, … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Milli Eğitim Bakanlığının yeniden yapılandırılması ve eğitim sisteminin geliştirilmesine yönelik çalışmalar kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün 05/06/2014 günlü, 2288835 sayılı Makam Onayı ile Anadolu Öğretmen Liselerinin, Fen Liselerine, Sosyal Bilimler Liselerine ve Anadolu Liselerine dönüştürüldüğü ve Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersinin 2015 itibari ile seçilemeyecek olmasından dolayı alanı kaldırılan veya istihdam alanı daralan öğretmenlere yönelik düzenlemeler uyarınca, halen Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri Öğretmeni olarak görev yapan öğretmenlerin, belli alanlara alan değişikliği suretiyle atamalarının yapılmasının temini bakımından Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğünün, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığından bu konuya ilişkin görüş istemesi üzerine, anılan Başkanlığın … günlü, … sayılı dava konusu mütalaasının verildiği, bu mütalaaya göre, Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri alanında görev yapan öğretmenlerden; Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü/Anabilim Dalı, Eğitim Bilimleri Fakültesi ve Fakültelerin Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bölümü/Anabilim Dalı ile Eğitim Programları ve Öğretimi Bölümü/Anabilim Dalı mezunlarının, ‘Rehberlik’ alanına; Psikoloji bölümü mezunlarının, ‘Rehberlik’ veya ‘Psikoloji’ alanına; Felsefe Grubu Öğretmenliği, Felsefe Bölümü ile Sosyoloji Bölümü mezunlarının, ‘Felsefe’ alanına; Eğitim Yöneticiliği ve Deneticiliği, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme, Eğitim Yönetimi Teftişi ve Planlaması ile Halk Eğitimi programı mezunlarının Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğünce Rehberlik alanı ile ilgili özel alan kredisinden az olmamak üzere, yükseköğretim kurumlarıyla yapılacak işbirliği kapsamında özel alan derslerini veya Genel Müdürlükçe düzenlenecek hizmet içi eğitim kursunu başarıyla tamamlayanların, “Rehberlik” alanına, istekleri de dikkate alınarak, alan değişikliği yoluyla atanmalarının yapılmasının uygun mütalaa edildiği, 15/01/2015 tarihinde ilan edilen 2015 yılı Öğretmenlerin Hizmetiçi Eğitim Planı ile Rehberlik Kurslarının açıldığı, bu kapsamda, “Sosyoloji” bölümü mezunu olan ve İstanbul – Beylikdüzü ilçesi, Vali Muammer Güler Sosyal Bilimler Lisesinde Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri alanı öğretmeni olarak görev yapan davacının 10/02/2015 tarihli dilekçesi ile; Rehberlik kursuna dahil edilmesi yolundaki başvurusuna cevaben 27/02/2015 günlü Bakanlık yazılarında; Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının … günlü, … sayılı kararında Sosyoloji bölümü mezunlarının Felsefe Grubu Öğretmenliğine atanabileceği belirtildiğinden rehberlik kurslarına katılmasının mümkün olmadığından bahisle reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı, bilahare, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının … günlü, … sayılı Kararının eki Çizelgede, … günlü, … sayılı Kararla değişiklik yapılarak, Anadolu Öğretmen Liselerinde okutulan “Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri” alanının, “Atamaya Esas Olan Alan”ları belirleyen çizelgeden çıkarıldığı anlaşılmıştır.
… günlü, … sayılı Talim ve Terbiye Kurulu işlemin iptali istemi yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; “iptal davaları”, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde; dava dilekçelerinin dava konusu işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği belirtilmiş, 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde de; kesin ve yürütülmesi zorunlu olmayan işleme karşı açılan davalarda davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
İdari davaya konu olabilecek idari işlemler, idare tarafından bir kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla, kamu gücü kullanılarak tek yanlı olarak tesis edilen, ilgililerin hukukunu etkileyen kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemlerdir. Buna göre, idari yargıda, dava konusu oluşturma açısından, idari işlemlerin kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte bulunması gerekmektedir. Buradaki kesinlik kavramı, işlemin uygulanmaya hazır, tamam, yani nihai bir işlem niteliğinde olduğunu, bir başka makamın onayına tabi olmadan doğrudan uygulanabilirliğini göstermektedir. Yürütülmesinin zorunlu olması, yani icrailik vasfı ile de, kamu gücü ve kudretinin üçüncü kişiler üzerinde, doğrudan doğruya çeşitli hukuki sonuçlar doğurmak suretiyle etkisini göstermesi olarak ifade edilmektedir.
Bir idari işlemde, idari davaya konu olması bakımından aranılan özellikleri taşımayan hazırlık niteliğindeki çalışmaların, idarenin iç yapısı ve işleyişiyle ilgili işlemlerin, tavsiye, mütalaa, teklif, düşünce gibi bilgi verici veya hazırlığa esas işlemlerin ve üçüncü kişilerin henüz hukukunu etkilemeyen, yani menfaatlerini ihlal etmeyen işlemlerin dava konusu olamayacağı açıktır.
Olayda, Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri alanında görev yapan öğretmenlerin, belli alanlara alan değişikliği suretiyle atamalarının yapılmasının temini açısından Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğünün, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığında görüş istemesi üzerine, anılan Başkanlığın … günlü, … sayılı dava konusu mütalaasının verildiği görülmektedir.
Bu durumda, dava konusu mütalaanın; Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri alanı öğretmenlerinin bazı alanlara branş değişikliği suretiyle atanmalarının sağlanmasına ilişkin asıl işlemlerin hazırlayıcısı, diğer bir ifade ile ön işlem niteliğinde bulunması sebebiyle ilgililerin hukuksal durumunda değişiklik yapma niteliği bulunmadığından, … günlü, … sayılı Talim ve Terbiye Kurulu mütalaasının bu haliyle idari davaya konu yapılabilecek nitelikte kesin ve icrai bir işlem olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve davanın bu kısmının incelenmeksizin reddedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Davacının, Rehberlik Kursuna katılma ve Rehber Öğretmen olarak atanma isteğiyle yaptığı 10/02/2015 günlü başvurusunun reddine ilişkin Milli Eğitim Bakanlığının 27/02/2015 günlü, 2200921 sayılı işlemi yönünden;
Olayda, davalı idarenin, dava konusu işlemi yukarıda belirtilen Talim ve Terbiye Kurulunun mütalaası üzerine tesis ettiği ve söz konusu Kurul kararının, her bölüm mezunlarını kendi bölümleriyle alakalı branşta istihdam edileceğine yönelik olduğu ve sadece “Eğitim Bilimleri, Eğitim Yönetimi ve Planlaması, Eğitim Yöneticiliği ve Denetçiliği, Eğitim Yönetimi ve Denetimi, Eğitim Yönetimi Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi Eğitim Yönetimi ve Teftişi, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme ve Halk Eğitimi Programı mezunlarının” kendi istekleri doğrultusunda rehberlik bölümüne atanabileceklerine karar verildiği, dolayısıyla söz konusu Kurul kararının objektif esaslara dayandığı ve kişilerin mezun oldukları bölümle ilişkili alanlarda öğretmenlik görevini yürütmeleri de kamu yararına daha uygun düştüğü görülmektedir.
Bu durumda, davacının rehberlik kursuna katılmak suretiyle rehber öğretmenliğe atamasının yapılmasına yönelik başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Talim ve Terbiye Kurulu mütalaasına ilişkin kısmının incelenmeksizin reddine, bireysel işlemin iptali istemi yönünden ise davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Milli Eğitim Bakanlığının yeniden yapılandırılması ve eğitim sisteminin geliştirilmesine yönelik çalışmalar kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün 05/06/2014 günlü, 2288835 sayılı Makam Onayı ile Anadolu Öğretmen Liseleri; Fen Liselerine, Sosyal Bilimler Liselerine ve Anadolu Liselerine dönüştürülmüş ve Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersinin 2015 itibarıyla seçilemeyecek olmasından dolayı, alanı kaldırılan veya istihdam alanı daralan öğretmenlere yönelik düzenlemeler uyarınca, Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri Öğretmeni olarak görev yapan öğretmenlerin, belli alanlara alan değişikliği suretiyle atamalarının yapılmasının temini bakımından, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğünün, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığından görüş istemesi üzerine, anılan Başkanlığın … günlü, … sayılı dava konusu mütalaası verilmiştir.
Söz konusu mütalaa ile Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri alanında görev yapan öğretmenlerden; Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü/Anabilim Dalı, Eğitim Bilimleri Fakültesi ve Fakültelerin Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bölümü/Anabilim Dalı ile Eğitim Programları ve Öğretimi Bölümü/Anabilim Dalı mezunlarının, “Rehberlik” alanına; Psikoloji bölümü mezunlarının, “Rehberlik” veya “Psikoloji” alanına; Felsefe Grubu Öğretmenliği, Felsefe Bölümü ile Sosyoloji Bölümü mezunlarının, “Felsefe” alanına; Eğitim Yöneticiliği ve Deneticiliği, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme, Eğitim Yönetimi Teftişi ve Planlaması ile Halk Eğitimi programı mezunlarından alana ilişkin hizmet içi eğitim kursunu başarıyla tamamlayanların, “Rehberlik” alanına, istekleri de dikkate alınarak, alan değişikliği yoluyla atanmalarının yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir.
15/01/2015 tarihinde ilan edilen 2015 yılı Öğretmenlerin Hizmetiçi Eğitim Planı ile Rehberlik Kursları açılmış, bu kapsamda, “Sosyoloji” bölümü mezunu olan ve İstanbul ilçesi, Beylikdüzü ilçesi, Vali Muammer Güler Sosyal Bilimler Lisesinde Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri alanı öğretmeni olarak görev yapan davacının, 10/02/2015 tarihli dilekçesine konu Rehberlik kursuna dahil edilmesi yolundaki başvurusuna cevaben 27/02/2015 günlü davalı Bakanlık yazısıyla; Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının … günlü, … sayılı kararında Sosyoloji bölümü mezunlarının Felsefe Grubu Öğretmenliğine atanabileceği belirtildiğinden rehberlik kurslarına katılmasının mümkün olmadığından bahisle talebinin reddi üzerine incelenmekte olan dava açılmış, bilahare, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının … günlü, … sayılı Kararının eki Çizelgede, … günlü, … sayılı Kararla değişiklik yapılarak, Anadolu Öğretmen Liselerinde okutulan “Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri” alanı, “Atamaya Esas Olan Alan”ları belirleyen çizelgeden çıkarılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:.. sayılı kararıyla davanın reddine hükmedilmiş, kararın, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay İkinci Dairesince verilen 18/04/2019 günlü, E:2016/12784, K:2019/2223 sayılı kararla; Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri Öğretmeni alanında görev yapan öğretmenlerin, belli alanlara, alan değişikliği suretiyle atamalarının yapılmasının temini açısından Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğünün, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığından bu konuya ilişkin görüş istemesi üzerine, anılan Başkanlığın … günlü, … sayılı mütalaasının verildiği görülmüş olup, dava konusu Talim ve Terbiye Kurulu kararı ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlem niteliğinde bulunduğundan, İdare Mahkemesince, davanın görev yönünden reddine karar verilerek dosyanın Danıştaya gönderilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesinde usul hükümlerine uyarlık görülmediği gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararı bozulmuştur.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; anılan bozma kararına uyularak, davanın görev yönünden reddine, dava dosyasının Danıştay Başkanlığına gönderilmesine karar verilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN :
… günlü, … sayılı Talim ve Terbiye Kurulu mütalaasına ilişkin işlemin iptali istemi yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; “iptal davaları”, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde; dava dilekçelerinin dava konusu işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği belirtilmiş, 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde de; kesin ve yürütülmesi zorunlu olmayan işleme karşı açılan davalarda davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
İdari davaya konu olabilecek idari işlemler, idare tarafından bir kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla, kamu gücü kullanılarak tek yanlı olarak tesis edilen, ilgililerin hukukunu etkileyen kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemlerdir. Buna göre, idari yargıda, dava konusu oluşturma açısından, idari işlemlerin kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte bulunması gerekmektedir. Buradaki kesinlik kavramı, işlemin uygulanmaya hazır, tamam, yani nihai bir işlem niteliğinde olduğunu, bir başka makamın onayına tabi olmadan doğrudan uygulanabilirliğini göstermektedir. Yürütülmesinin zorunlu olması, yani icrailik vasfı ile de, kamu gücü ve kudretinin üçüncü kişiler üzerinde, doğrudan doğruya çeşitli hukuki sonuçlar doğurmak suretiyle etkisini göstermesi olarak ifade edilmektedir.
Bir idari işlemde, idari davaya konu olması bakımından aranılan özellikleri taşımayan hazırlık niteliğindeki çalışmaların, idarenin iç yapısı ve işleyişiyle ilgili işlemlerin, tavsiye, mütalaa, teklif, düşünce gibi bilgi verici veya hazırlığa esas işlemlerin ve üçüncü kişilerin henüz hukukunu etkilemeyen, yani menfaatlerini ihlal etmeyen işlemlerin dava konusu olamayacağı açıktır.
Olayda, Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri alanında görev yapan öğretmenlerin, belli alanlara, alan değişikliği suretiyle atamalarının yapılmasının temini açısından Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğünün, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığından görüş istemesi üzerine, anılan Başkanlığın … günlü, … sayılı dava konusu mütalaasının verildiği görülmektedir.
Bu durumda, dava konusu mütalaanın; Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri alanı öğretmenlerinin bazı alanlara branş değişikliği suretiyle atanmalarının sağlanmasına ilişkin asıl işlemlerin hazırlayıcısı, diğer bir ifade ile ön işlem niteliğinde bulunması sebebiyle ilgililerin hukuksal durumunda değişiklik yapma niteliği bulunmadığından, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının … günlü, … sayılı işleminin, bu haliyle idari davaya konu yapılabilecek nitelikte kesin ve icrai bir işlem olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve davanın bu kısmının incelenmeksizin reddedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.

ESAS YÖNÜNDEN :
Davacının, Rehberlik Kursuna katılma isteğiyle 10/02/2015 tarihinde yaptığı başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemi yönünden:
Talim ve Terbiye Kurulunun … günlü, … sayılı mütalaasının tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan ve 05/06/2010 günlü, 27573 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin “Alan değişikliğine bağlı yer değiştirmeler” başlıklı 44. maddesinde; “(1) Öğrenimine uygun alanı dışında bir başka alana atanan öğretmenler, öğrenimleri birden fazla alana atamaya kaynak olan öğretmenler ile başka bir alanda yüksek öğrenimi bitiren öğretmenler, adaylıklarının kaldırılmış olması ve yüksek öğrenimlerinin Talim ve Terbiye Kurulunun öğretmenliğe atanacakların mezun oldukları yüksek öğretim programlarına ilişkin kararında atanacağı alana uygun olması kaydıyla mezuniyetleri itibarıyla atanabilecekleri alanlara alanlarının değiştirilmesini isteyebilirler. … (4) Talim ve Terbiye Kurulu kararlarıyla dersi ya da alanı kaldırılan öğretmenler, mezuniyetleri itibarıyla atanabilecekleri alana ya da aylık karşılığı okutacakları dersler bölümünde belirtilen derslerin öğretmenliğine isteklerine bakılmaksızın alan değişikliği yoluyla atanırlar. (5) İstihdam alanı daralan öğretmenler, Talim ve Terbiye Kurulu karar ve görüşleri çerçevesinde mezuniyeti itibarıyla atanabileceği alana ya da aylık karşılığı okutacakları dersler arasında yer alan derslerin öğretmenliğine istekleri de dikkate alınarak alan değişikliği yoluyla atanırlar. (6) Alan değişikliği gerçekleştirilen öğretmenlerin, alan değişikliğinin iptali istekleri dikkate alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Talim ve Terbiye Kurulunun, … günlü, … sayılı Kararı ile belirlenen Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esasları’nın 1. maddesinde, bu Esasların amacının, öğretmen olarak atamaya esas alınacak alanların, öğretmenliğe atanacakların alanlara göre mezun oldukları yükseköğretim programlarının, öğretmenliğe atananların alanlarına göre aylık karşılığında okutacakları derslerin belirlenmesi olduğu; 5. maddesinde, öğretmen olarak atanmaya esas alanların, her bir alan öğretmenliği için mezun olunacak yükseköğretim programı ile öğretmenliğe atananların alan ve yan alanlarına göre aylıkları karşılığında okutacakları derslerin eki çizelgede belirtildiği; “Alanı Kaldırılan veya İstihdam Alanı Daralan Öğretmenler” başlıklı 11. maddesinde, “Alanı kaldırılan veya istihdam alanı daralan öğretmenler, ek çizelgede mezuniyeti itibarıyla atanabileceği alana ya da öğretmenlerin “Okutacağı Dersler” sütununda belirtilen derslerin öğretmenliğine, istekleri de dikkate alınarak alan değişikliği yoluyla atanırlar. Bu öğretmenlerin yeni alanlara atanmasında, atanacakları alana uygun eğitim verilir.” hükmüne yer verilmiş olup, eki Çizelge’nin -dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki şekliyle- 21. sırasında yer alan “Felsefe” alanı mezunlarının okutacağı dersler; Felsefe, Sosyoloji, Mantık, Psikoloji, Demokrasi ve İnsan Hakları, Bilgi Kuramı, Düşünme Eğitimi, Antropoloji, Sosyal Bilimlere Giriş, Sosyal Bilimler, Sosyal Bilim Çalışmaları, Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi ile Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri olarak belirtilmiş; aynı Çizelge’nin 68. sırasında yer alan “Rehberlik” atama alanına ise, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü/Anabilim Dalı, Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bölümü/Anabilim Dalı, Eğitim Programları ve Öğretimi Bölümü/Anabilim Dalı (Eğitim Programları ve Öğretimi Bölümü/Anabilim Dalı, 18/07/2016 günlü, 51 sayılı TTKK ile bu bölümden çıkarılmıştır.) ile Bakanlık ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) işbirliği ile açılan / açılacak olan Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans ya da Pedagojik Formasyon Programı / Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifikası Programını başarı ile tamamlayan Psikoloji Bölümü mezunlarının atanabileceği düzenlenmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, Sosyoloji alanı mezunu olan ve Öğretmenlik Meslek Bilgisi Dersleri öğretmeni olarak görev yapan davacının, Rehberlik Kursuna katılma isteğiyle 10/02/2015 tarihinde yaptığı başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemine ilişkindir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, öğretmenlerin alan değişikliği suretiyle yapılacak atamalarında, mezun oldukları yükseköğretim programının, “Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esasları” ile bu esasların eki “Çizelge”ye göre atama yapılacak alana uygun olması gerekmektedir. Öte yandan, alanı kaldırılan veya istihdam alanı daralan öğretmenlerin de, mezuniyetleri itibarıyla atanabilecekleri alana ya da Çizelgenin “Okutacağı Dersler” sütununda belirtilen derslerin öğretmenliğine atanabilecekleri tartışmasızdır.
Bu durumda, Sosyoloji bölümü mezunu olan davacının, mezuniyeti itibarıyla atanabileceği alan Felsefe olup, okutacağı dersler yönünden ise Rehberlik alanının, atanılabilecek alanlar arasında sayılmaması karşısında; Rehberlik alanına atanması öngörülen ve hizmet içi eğitim kursuna alınan öğretmenlerin, mezun oldukları bölüm itibarıyla atanabilecekleri alan bulunmaması nedeniyle (alanı kaldırılan veya istihdam alanlarının daralmasından dolayı) mağduriyet yaşanmaması için belirtilen bölüm/program mezunlarına yönelik Rehberlik Kursunun düzenlendiği dikkate alındığında, mezun olduğu bölüm bakımından atanabileceği alanı bulunan davacının kursa katılması mümkün olmadığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının … günlü, … sayılı işleminin iptali istemi yönünden DAVANIN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Davacının Rehberlik Kursuna katılma isteğiyle 10/02/2015 tarihinde yaptığı başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemi yönünden ise DAVANIN REDDİNE,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin davacıya iadesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 02/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.