Danıştay Kararı 2. Daire 2020/744 E. 2022/6473 K. 14.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/744 E.  ,  2022/6473 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/744
Karar No : 2022/6473

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hazine Avukatı …

DAVANIN KONUSU : Vergi müfettiş yardımcısı olan davacı tarafından;
1. 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 3. fıkrasının, 33. maddesinin 1, 2, 4 ve 5. fıkraları ile bu maddeye 10/08/2019 günlü Yönetmelik ile eklenen 8. fıkranın,
2. Vergi müfettişliği yeterlik sınavının yazılı aşamasında başarılı olmasının ardından katıldığı, 14 Ekim – 13 Aralık 2019 tarihleri arasında yapılan sözlü aşamasında aldığı puan sonucuna göre, yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Mesleğe giriş sınavının yazılı ve sözlü aşamalarında başarı göstererek göreve başladığı ve performans değerlendirmesinden başarılı olduktan sonra katıldığı yeterlik sınavının yazılı aşamasında da başarılı olduğu,
Yazılı ve sözlü sınavların aynı konulardan yapıldığı, yazılı sınavda başarı göstermişken, 5 ila 15 dakika süren sözlü sınavda verilen düşük puanın hukuken izah edilemeyeceği,
Sınavda sorulan soruların önceden hazırlanmadığı, değerlendirmenin objektif yapılmadığı ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI : Davaya konu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu, sınav öncesinde soruların hazırlandığı ve tutanağa bağlandığı, verilen cevaplara her bir sınav kurulu üyesince ayrı ayrı not takdir edildiği, ancak, cevapların tutanağa bağlanması gibi bir zorunluluğun bulunmadığı savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline; yürürlükten kaldırılan dava konusu Yönetmelik hükümlerine ilişkin olarak ise karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği; işbu dosya ve emsali dosyalar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusu olmadığından seri dava hükümlerinin uygulanamayacağı düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, Vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından; Vergi müfettişliği yeterlik sınavının yazılı aşamasında başarılı olmasının ardından katıldığı, 14 Ekim – 13 Aralık 2019 tarihleri arasında yapılan sözlü aşamasında aldığı puan sonucuna göre, yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, bu işleme yapılan itirazın reddine dair işlemin ve
31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 3. fıkrasının, 33. maddesinin 1, 2, 4 ve 5. fıkraları ile bu maddeye 10/08/2019 günlü Yönetmelik ile eklenen 8. fıkranın iptali istemiyle açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Yönetmelikler” başlıklı 124. maddesinde; “Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmü yer almaktadır.
Dava konusu Yönetmelik, 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 29. maddesine dayalı olarak, bu maddenin uygulanmasını sağlamak üzere çıkarılmıştır.
178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin “Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında atama, yükselme ve yer değişikliği” başlıklı Ek 29. maddesinin altıncı fıkrasında; “Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Yeterlik sınavında her bir grup başkanlığı itibarıyla yer alacak sınav konuları ile ortak sınav konuları ve sınava ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Yapılacak yeterlik sınavında başarılı sayılabilmek için giriş sınavında alınan puanın yüzde otuzu ile yeterlik sınavında alınan puanın yüzde yetmişinin toplamının yüz puan üzerinden en az altmışbeş puan olması şarttır. Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen grup başkanlığında görev yapmakta iken Vergi Müfettişi olarak atananlardan yeterlik sınavındaki başarı sırasına göre en başarılı yüzde beşi, 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (b), (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen grup başkanlıklarında görevlendirilir. Yeterlik sınavına girmeye hak kazanamayanlar ile yeterlik sınavında başarılı olamayanlar ise Bakanlıkta derecelerine uygun memur kadrolarına atanırlar.” hükmü, onuncu fıkrasında ise; “Başkanlığın görev, yetki ve sorumlulukları, grup başkanlıklarının görev alanları, performans değerlendirme sisteminin oluşturulması ve yönetimi ile Vergi Müfettişlerinin görev, yetki ve sorumlulukları, mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yeterlikleri, yükselmeleri, grup başkanlıklarında görevlendirilmeleri ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almakta iken, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin tamamı, 09/07/2018 günlü, 30473 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 13. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve aynı gün, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 178. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye, 178 sayılı KHK’nin Ek 29. maddesinde yer alan kurallarla aynı nitelik ve içerikte kurallar içeren, “Vergi Müfettişi İstihdamı” başlıklı Ek 32. madde eklenmiştir.
10/07/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Geçici 1. maddesinde yer alan; “2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile teşkilatlarına ilişkin kanun veya kanun hükmünde kararnameleri yürürlükten kaldırılan kamu kurum ve kuruluşlarından münhasıran devir ve geçiş hükümleri düzenlenenler dışında kalanlar hakkında ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.” hükmü dikkate alındığında, “vergi müfettişi istihdamına” ilişkin kuralları düzenleyen 178 sayılı KHK’nin ilga edilmesinin ardından, aynı konuyu düzenleyen 375 sayılı KHK’nin yürürlüğe girmesiyle, artık eski kuralların uygulanmasına devam olunamayacağı hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
Bu itibarla, vergi müfettişi istihdamına yönelik kuralları içeren ve yürürlükteki yegane yasal düzenleme olan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 32. maddesinin somut uyuşmazlıkta “dayanak norm” olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Başka bir ifadeyle, her ne kadar, dava konusu Yönetmelik, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 29. maddesine dayalı olarak çıkarılmış ise de, anılan Yönetmeliğin ve buna dayalı işlemlerin hukuki denetiminin; yürürlükten kaldırılmış olan 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname değil, pozitif hukukta yer alan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname esas alınmak suretiyle yapılması gerekmektedir.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 32. maddesinin, 07/12/2019 günlü, 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7194 sayılı Kanun’un 51. maddesiyle değiştirilen güncel halinin ikinci fıkrasında; “Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Yeterlik sınav konuları ile sınava ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Yapılacak yeterlik sınavında başarılı sayılabilmek için yeterlik sınavında alınan puanın yüz puan üzerinden en az altmış beş puan olması şarttır. Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. Yeterlik sınavında başarılı olamayanlar ise Hazine ve Maliye Bakanlığında derecelerine uygun memur kadrolarına atanırlar.” hükmüne, beşinci fıkrasında ise; “Performans değerlendirme sisteminin oluşturulması ve yönetimi ile Vergi Müfettişlerinin görev, yetki ve sorumlulukları, mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yeterlikleri, yükselmeleri, görevlendirilmeleri ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin “Vergi Müfettiş Yardımcılarının yeterlik sınavı” başlıklı 30. maddesinde; “(1)Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. (Değişik cümle:RG-24/3/2017-30017) Aylıksız izin, analık izni, resmi sağlık kurulu raporuna göre verilen sıhhi izinler fiilen çalışılan sürenin hesabında dikkate alınmaz.
(2) Yeterlik sınavı ile Vergi Müfettiş Yardımcılarının görev ve yetki alanlarına giren yürürlükteki mevzuat ve bu mevzuatın uygulamasını; inceleme, teftiş ve soruşturma yöntemleri hakkındaki bilgilerini; mesleğin gerektirdiği diğer bilgi ve nitelikleri kazanıp kazanmadıkları ölçülür.
(3) Başkanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yapılan yeterlik sınavı, yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümden oluşur.” kuralı; “Yeterlik sınavı notlarının değerlendirilmesi” başlıklı 33. maddesinde ise; “(1) Yeterlik sınavı önce yazılı, sonra da sözlü olarak yapılır. Yazılı sınavı kazanamayanlar sözlü sınava giremezler.
(2) Yazılı ve sözlü sınav ayrı ayrı olmak üzere 100 tam puan üzerinden değerlendirilir.
(3) Yazılı sınavdan başarılı sayılmak için sınav gruplarının her birinden alınan notların 50’den, notlar ortalamasının da 65’den aşağı olmaması gerekir.
(4) Sözlü sınavda Sınav Kurulu başkan ve üyelerinin her biri tarafından ayrı ayrı verilen puanların aritmetik ortalaması sözlü sınav notunu oluşturur.
(5) Yazılı ve sözlü sınav notlarının aritmetik ortalaması yeterlik sınav notunu teşkil eder.
(6) Yeterlik sınavında başarılı sayılmak için giriş sınavında alınan puanın %30’u ile yeterlik sınav notunun %70’inin toplamının 100 puan üzerinden en az 65 olması şarttır.
(7) Sınav sonuçları Sınav Kurulu tarafından, (A) Grup Başkanlıklarında görevlendirilen Vergi Müfettiş Yardımcılarının yeterlik sınavında en başarılı %5’i de belirtecek şekilde, başarı sırasına göre tutanakla tespit edilir ve liste halinde Başkanlıkça uygun yerlere asılarak duyurulur. Sonuçlar adaylara ayrıca yazılı olarak da bildirilir.
8) (Ek:RG-10/8/2019-30858) Sözlü sınav, Vergi Müfettiş Yardımcısının;
a) Yeterlik yazılı sınav konularına ilişkin sorulacak sorulara verdiği cevapların (%50),
b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücünün (%10),
c) Liyakati, temsil kabiliyeti, bilgi düzeyi, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve uygunluğunun (%10),
ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığının (%10),
d) Genel yetenek ve genel kültürünün (%10),
e) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığının (%10),
değerlendirilmesi suretiyle yapılır.” kuralı düzenlenmiştir.
07/04/2021 tarihli,31447 sayılı Resmi Gazetede, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 32. Maddesi ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 228. Maddesine dayanılarak Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği yayımlanmıştır.
Bu Yönetmeliğin 75. Maddesinde “31/10/2011 tarihli ve 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.” hükmüne yer verilmekle birlikte, kaldırıldığı belirtilen Yönetmelikte yer alan ve iş bu davanın konusunu oluşturan Yönetmelik maddelerine 07/04/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliğinde aynen yer verilmiştir.
Şöyleki;
07/04/2021 tarihli,31447 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin;
“Vergi Müfettiş Yardımcılarının yeterlik sınavı” başlıklı 28. maddesinde;” (1) Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Aylıksız izin, analık izni ve resmi sağlık kurulu raporuna göre verilen sıhhi izinler fiilen çalışılan sürenin hesabında dikkate alınmaz.
(2) Yeterlik sınavı ile Vergi Müfettiş Yardımcılarının görev ve yetki alanlarına giren yürürlükteki mevzuat ve bu mevzuatın uygulamasını; inceleme, teftiş ve soruşturma yöntemleri hakkındaki bilgilerini; mesleğin gerektirdiği diğer bilgi ve nitelikleri kazanıp kazanmadıkları ölçülür.
(3) Başkanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yapılan yeterlik sınavı, yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümden oluşur.
(4) Yardımcılık dönemi performans değerlendirmesinde başarısız olanlar, başarılı oluncaya kadar sınava çağrılmazlar.
“Yeterlik sınavı notlarının değerlendirilmesi” başlıklı 30. Maddesinde; “(1) Yeterlik sınavı önce yazılı, sonra da sözlü olarak yapılır. Yazılı sınavı kazanamayanlar sözlü sınava giremezler.
(2) Yazılı ve sözlü sınav ayrı ayrı olmak üzere 100 tam puan üzerinden değerlendirilir.
(3) Yazılı sınavdan başarılı sayılmak için konu gruplarının her birinden alınan notların 50’den,
notlar ortalamasının da 65’ten aşağı olmaması gerekir.
(4) Sözlü sınavda Sınav Kurulu başkan ve üyelerinin her biri tarafından ayrı ayrı verilen
puanların aritmetik ortalaması sözlü sınav notunu oluşturur.
(5) Sözlü sınav, Vergi Müfettiş Yardımcısının;
a) Yeterlik yazılı sınav konularına ilişkin sorulacak sorulara verdiği cevapların (%50),
b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücünün (%10),
c) Liyakati, temsil kabiliyeti, bilgi düzeyi, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve
uygunluğunun (%10),
ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığının (%10),
d) Genel yetenek ve genel kültürünün (%10),
e) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığının (%10),
değerlendirilmesi suretiyle yapılır.
(6) Sözlü sınavda başarılı sayılmak için sözlü sınav notunun 65’ten aşağı olmaması gerekir.
(7) Yazılı ve sözlü sınav notlarının aritmetik ortalaması yeterlik sınav notunu teşkil eder.
(8) Yeterlik sınavında başarılı sayılmak için yazılı ve sözlü sınavlarda başarılı olmak şarttır.
(9) Sınav sonuçları Sınav Kurulu tarafından başarı sırasına göre tutanakla tespit edilir ve liste
halinde Başkanlıkça uygun yerlere asılarak duyurulur. Sonuçlar adaylara ayrıca yazılı olarak da bildirilir.
(10) Sözlü sınav ile ilgili olarak, bu maddede yer alan hususlar dışında herhangi bir kayıt sistemi kullanılmaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının kapsamına gerekçeli karar hakkının da dâhil olduğu ve Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının gerekçeli karar hakkı güvencesini de kapsadığı Anayasa Mahkemesince kabul edilmektedir (Abdullah Topçu, B. No: 2014/8868, 19/4/2017, § 75).
Düzenleyici işlemin kısmen değiştirilmesi ve/veya tümüyle yürürlükten kaldırılmasına karşın, dava konusu edilen düzenlemeleri yönünden herhangi bir değişiklik yapılmaması ya da önemli nitelikte değişikliğe gidilmemesi suretiyle yürürlüğünün sürdürülmesi halinde davanın konusuz kaldığına hukuken söz etmeye olanak bulunmamakta olup, bu nitelikteki kurallara yönelik olarak işin esasının incelenmesi gerekmektedir. Aksine bir yaklaşım, kişilerin adil bir şekilde yargılanmalarını sağlamayı ve denetlemeyi amaçlayan gerekçeli karar hakkının ihlali sonucunu doğuracaktır.
Dava konusu edilen düzenleyici işlemden sonraki tarihli düzenleyici işlemle değişikliğe uğrayıp daha sonra da yürürlükten kaldırılmakla birlikte sonraki düzenlemelerde önceki kuralların yürürlüğünün sona erdirilmesi, yeni ve farklı bir içerik kazandırılması halinde dava konusuz kalacaktır. Bu durum, adil yargılanma hakkı kapsamında gerekçeli karar hakkının ihlali niteliği taşımayacaktır.
31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 3. fıkrasının, 33. maddesinin 1, 2, 4 ve 5. fıkraları ile bu maddeye 10/08/2019 günlü Yönetmelik ile eklenen 8. fıkranın iptali istemiyle açılan iş bu davada, anılan madde hükümlerine aynen 07/04/2021 tarihli,31447 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nde de yer verilmiş olması yani dava konusu edilen Yönetmelik maddeleri yönünden yürürlüğün sürdürüldüğü görüldüğünden adil yargılanma hakkı kapsamında işin esasının incelenmesi gerekmektedir.
Hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Normlar hiyerarşisine göre kanundan sonra gelen yönetmelik, genelge, tebliğ, talimat gibi düzenlemelerin ancak kanunda verilmiş olan hakkın kullanılmasının açıklanması ile ilgili olacağı, bu metinlerde kanun ile verilmiş olan hakkı genişletici veya daraltıcı mahiyette hükümlere yer verilemeyeceği hukukun genel ilkelerindendir.
31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 33. Maddesinin dava konusu edilen 1,2,4,5 ve 8. Fıkraları yönünden;
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 32. maddesinin ikinci fıkrasında; “Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Yeterlik sınav konuları ile sınava ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Yapılacak yeterlik sınavında başarılı sayılabilmek için yeterlik sınavında alınan puanın yüz puan üzerinden en az altmış beş puan olması şarttır. Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. Yeterlik sınavında başarılı olamayanlar ise Hazine ve Maliye Bakanlığında derecelerine uygun memur kadrolarına atanırlar.” hükmüne, beşinci fıkrasında ise; “Performans değerlendirme sisteminin oluşturulması ve yönetimi ile Vergi Müfettişlerinin görev, yetki ve sorumlulukları, mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yeterlikleri, yükselmeleri, görevlendirilmeleri ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
11/01/2016 günlü,29590 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Performans Değerlendirme Sistemi Yönetmeliği’nin 12. maddesinde ” (1) Vergi Müfettiş Yardımcılarının meslekte yetişmesini sağlamak ve liyakat, temsil, çalışma azmi, başarı ve yeteneklerinin geliştirilmesine yardımcı olmak amacıyla refakatlerine verilen Vergi Müfettişlerince yapılacak değerlendirmeler, performans değerlendirmesinde kullanılır.” 07/04/2021 günlü, 31447 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Performans Değerlendirme Sistemi Yönetmeliği’nin 12. maddesinde” (1) Vergi Müfettiş Yardımcılarının meslekte yetişmesini sağlamak ve liyakat, temsil, çalışma azmi, başarı ve yeteneklerinin geliştirilmesine yardımcı olmak amacıyla refakatlerine verilen Vergi Müfettişlerince yapılacak değerlendirmeler, performans değerlendirmesinde kullanılır.” hükümlerine yer verilmiştir.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede, vergi müfettiş yardımcılarının yeterlik sınavının yazılı sınav yanında sözlü usûlde de yapılmasını gerektiren bir kural bulunmadığı gibi, yukarıda anılan Vergi Denetim Kurulu Performans Değerlendirme Sistemi Yönetmeliği’nde de vergi müfettiş yardımcılarının, yardımcılık süresince tabi olduğu performans değerlendirme sistemi incelendiğinde, bu sistemin; vergi müfettiş yardımcılarının çalışmalarına ilişkin performansları yanında, mesleki etik davranış ilkelerine uyma, liyakat, temsil yeteneği, çalışma azmi gibi hususların da değerlendirilmesine yönelik olduğu ve ancak performans değerlendirmesi sonucunda başarılı olan vergi müfettiş yardımcılarının yeterlik sınavına katılabileceği dikkate alındığında, bu aşamalardan geçerek yeterlik sınavına katılmaya hak kazanmış kişinin, sözlü sınav değerlendirmesine tabi tutulmasında amaç unsuru yönünden de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla; yalnızca yazılı şekilde yapılması gereken vergi müfettişliği yeterlik sınavlarında, ayrıca “sözlü sınav” yapılmasına imkan veren dava konusu Yönetmeliğin 33. maddesinin 1, 2, 4, 5 ve 8. Fıkralarında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Yönetmeliğin 30. Maddesinin dava konusu edilen 3. Fıkrası yönünden;
Anılan fıkrada; “Başkanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yapılan yeterlik sınavı, yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümden oluşur.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu fıkra, yukarıda açıklandığı üzere, yeterlik sınavının sözlü olarak yapılmasına imkan vermesi nedeniyle hukuka aykırı olmakla birlikte; ayrıca, 375 sayılı KHK tarafından yönetmelikle düzenlenmesi gereken konuları düzenleme yetkisinin Vergi Denetim Kurulu Başkanlığına devredilmesi sonucunu doğurması nedeniyle de hukuka aykırıdır.
Davacının yeterlik sınavında başarısız olmasına yönelik bireysel işleme gelince;
Davacının yeterlik sınavının sözlü aşamasında aldığı puan sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, vergi müfettişliği yeterlik sınavlarının “sözlü sınav” usulûyle yapılmasının hukuka aykırı olması nedeniyle dayanağının kalmaması nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, bu işleme yapılan itirazın reddine dair işlemin ve 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 3. fıkrasının, 33. maddesinin 1, 2, 4 ve 5. fıkraları ile bu maddeye 10/08/2019 günlü Yönetmelik ile eklenen 8. maddelerinin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY :
Vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacı, yardımcılık süresinin sonunda performans değerlendirmesinden başarılı olmuş ve bu sayede yeterlik sınavına katılmaya hak kazanmıştır. Yeterlik sınavının yazılı aşamasında da başarılı olmasının ardından, sözlü aşamasına katılmış ve yeterli puanı alamayarak yeterlik sınavında başarısız olmuştur.
Davacı tarafından, başarısız olma işlemine karşı yapılan itiraz başvurusunun davalı idarece reddi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 32. maddesinin ikinci fıkrasında; “Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Yeterlik sınav konuları ile sınava ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Yapılacak yeterlik sınavında başarılı sayılabilmek için yeterlik sınavında alınan puanın yüz puan üzerinden en az altmış beş puan olması şarttır. Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. Yeterlik sınavında başarılı olamayanlar ise Hazine ve Maliye Bakanlığında derecelerine uygun memur kadrolarına atanırlar.” hükmüne, beşinci fıkrasında ise; “Performans değerlendirme sisteminin oluşturulması ve yönetimi ile Vergi Müfettişlerinin görev, yetki ve sorumlulukları, mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yeterlikleri, yükselmeleri, görevlendirilmeleri ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin “Vergi Müfettiş Yardımcılarının yeterlik sınavı” başlıklı 30. maddesinin 3. fıkrasında; (3) Başkanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yapılan yeterlik sınavı, yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümden oluşur.” kuralı; “Yeterlik sınavı notlarının değerlendirilmesi” başlıklı 33. maddesinde; “(1) Yeterlik sınavı önce yazılı, sonra da sözlü olarak yapılır. Yazılı sınavı kazanamayanlar sözlü sınava giremezler.
(2) Yazılı ve sözlü sınav ayrı ayrı olmak üzere 100 tam puan üzerinden değerlendirilir.
(3) Yazılı sınavdan başarılı sayılmak için sınav gruplarının her birinden alınan notların 50’den, notlar ortalamasının da 65’den aşağı olmaması gerekir.
(4) Sözlü sınavda Sınav Kurulu başkan ve üyelerinin her biri tarafından ayrı ayrı verilen puanların aritmetik ortalaması sözlü sınav notunu oluşturur.
(5) Yazılı ve sözlü sınav notlarının aritmetik ortalaması yeterlik sınav notunu teşkil eder.

8) (Ek:RG-10/8/2019-30858) Sözlü sınav, Vergi Müfettiş Yardımcısının;
a) Yeterlik yazılı sınav konularına ilişkin sorulacak sorulara verdiği cevapların (%50),
b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücünün (%10),
c) Liyakati, temsil kabiliyeti, bilgi düzeyi, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve uygunluğunun (%10),
ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığının (%10),
d) Genel yetenek ve genel kültürünün (%10),
e) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığının (%10),
değerlendirilmesi suretiyle yapılır.” kuralı düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
I- Davacının, yeterlik sınavının sözlü aşamasında takdir edilen puan sonucunda başarısız sayılması işlemine ilişkin olarak;
Uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için öncelikle vergi müfettiş yardımcılığı sürecinin ve davacının bu süreçte ortaya koyduğu performansın irdelenmesi gerekmektedir.
Vergi müfettiş yardımcılığı sürecinin aşamaları aşağıda tablo halinde gösterilmiştir. Tablo, dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan mevzuat (31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği ve 11/01/2016 günlü, 29590 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Performans Değerlendirme Sistemi Yönetmeliği) esas alınarak hazırlanmıştır.

AŞAMALAR
DEĞERLENDİRME KRİTERLERİ

Giriş sınavının yazılı aşaması

Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 14. maddesinde sayılan konulardan yapılan yazılı sınavda; konu gruplarının her birinden en az 50 puan alıp, puanların ortalaması en az 65 olanlar başarılı sayılmaktadır.

Giriş sınavının sözlü aşaması

Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 17. maddesinde düzenlenmiş olup, adayın;
– Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü,
– Liyakati, temsil kabiliyeti, bilgi düzeyi, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve uygunluğu,
– Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
– Genel yetenek ve genel kültürü,
– Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı değerlendirilmekte,
– Başarılı olabilmek için en az 65 puan alınması gerekmektedir.

Temel Eğitim

Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 20 ila 23. maddeleri arasında düzenlenen temel eğitimin sonunda yapılacak sınavlar sonucunda temel eğitim seminer notu hesaplanmaktadır.

Yetki sınavı

Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 29. maddesinde düzenlenmiş olup, yardımcılık süresinin on sekizinci ayında yapılan yetki sınavında başarılı olanlar “yetkili vergi müfettiş yardımcısı” olarak görevlerine devam etmekte; başarılı olamayanlar ise, ilk yetki sınavından en az üç ay sonra ikinci yetki sınavına katılmakta, bu sınavda da başarılı olamayanlar bir vergi müfettişinin refakati altında çalışmaya devam etmektedir.

Performans Değerlendirmesi

Vergi Denetim Kurulu Performans Değerlendirme Sistemi Yönetmeliği’nin 5 ila 26. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, adayın;
– Yardımcılık sürecinde katıldığı sınavlardaki başarı derecesi (temel eğitim sınavı, hizmet içi eğitim verilirse bu eğitim sonundaki sınav ve yetki sınavı),
– Grup (Daire) Başkanının değerlendirmesi,
– Rapor değerlendirme komisyonları tarafından yapılan değerlendirmeler,
– Refakat çalışmalarının değerlendirilmesi,
– Çalışmalarına ilişkin değerlendirmeler,
esas alınarak genel performans notu hesaplanmaktadır. Performans notu en az 70 olan kişiler performans değerlendirmesinden başarılı sayılmakta ve ancak, performans değerlendirmesinden başarılı olanlar yeterlik sınavına girebilmektedir.

Yeterlik sınavının yazılı aşaması

Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 31. maddesinde sayılan konulardan, klasik sınav usûlünde yapılan ve 4 oturumdan oluşan yazılı sınavda; konu gruplarının her birinden en az 50 puan alan; puanların ortalaması ise en az 65 olanlar başarılı sayılmakta ve ancak yazılı sınavda başarılı olanlar sözlü sınava girebilmektedir.

Yeterlik sınavının
sözlü aşaması

Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 33. maddesinin 8. fıkrasında düzenlenmiş olup, adayın;
– Yeterlik yazılı sınav konularına ilişkin sorulacak sorulara verdiği cevaplar,
– Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü,
– Liyakati, temsil kabiliyeti, bilgi düzeyi, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve uygunluğu,
– Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
– Genel yetenek ve genel kültürü,
– Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı değerlendirilmektedir.

DAVACININ MESLEKİ YAŞAMINDA ALDIĞI NOTLAR

AŞAMALAR

ALDIĞI NOT

GİRİŞ SINAVI YAZILI AŞAMASI

70,28

GİRİŞ SINAVI SÖZLÜ AŞAMASI

65,00

REFAKAT NOT ORTALAMASI

91,86

YETKİ SINAVI

71,87

YETERLİK SINAVI YAZILI AŞAMASI

78,41

YETERLİK SINAVI SÖZLÜ AŞAMASI

25,83

Yukarıda yer alan tablolar birlikte incelendiğinde, davacının mesleğe giriş sınavında başarılı olmasının ardından vergi müfettiş yardımcısı olarak başladığı mesleğini, yeterlik sözlü sınavına katıldığı sürece kadar başarılı bir şekilde ifa ettiği, refakati altında çalıştığı vergi müfettişlerince yüksek puanla değerlendirildiği, yetki sınavında başarılı olarak “yetkili vergi müfettiş yardımcısı” sıfatıyla görev yaptığı, yardımcılık sürecinin bütün halinde ve oldukça kapsamlı bir biçimde değerlendirilmesine ilişkin olan performans değerlendirmesinden başarılı olduğu, bunun sonucunda katılmaya hak kazandığı yeterlik yazılı sınavında da başarılı olarak mesleğe ilişkin bilgi düzeyinin yeterli olduğunu ortaya koyduğu görülmektedir.
Öte yandan, davacının yeterlik sözlü sınav tutanağı incelendiğinde ise;
Yeterlik yazılı sınav konularına ilişkin sorulacak sorulara verdiği cevapların; ortalama 25,83 puan,
Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücünün; ortalama 25,83 puan,
Liyakati, temsil kabiliyeti, bilgi düzeyi, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve uygunluğunun; ortalama 25,83 puan,
Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığının; ortalama 25,83 puan,
Genel yetenek ve genel kültürünün; ortalama 25,83 puan,
Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığının; ortalama 25,83 puan ile değerlendirildiği tespit edilmiştir.
Tüm bu verilerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacının yardımcılık sürecindeki gerek bilgiye dayalı parametreler yönünden gerekse gözleme dayalı parametreler yönünden elde ettiği başarı düzeyi ile yeterlik sözlü sınavındaki başarı düzeyi arasında ciddi bir fark bulunduğu; yeterlik yazılı sınavında ortalama 78,41 puan almışken, aynı konularda sorulan sorulara verdiği cevaplara yeterlik sözlü sınavında 25,83 puan takdir edildiği, ancak, bu puanlar arasındaki farkın somut sebeplerinin idarece ortaya konulmadığı görülmektedir. Yeterlik sözlü sınavında değerlendirilen diğer parametrelerin ise, hem giriş sözlü sınavında değerlendirilen parametreler ile birebir aynı olduğu hem de performans değerlendirme sistemi içinde bu parametreleri de kapsayacak değerlendirme kriterleri bulunduğu açık olmakla birlikte, giriş sözlü sınavında ve performans değerlendirmesi sonucunda başarılı bulunmuş olan davacının, aynı kriterler yönünden değerlendirilerek bu kez başarısız bulunmasının nedenleri somut olarak ortaya konulmadığı gibi idarece bu hususa yönelik herhangi bir açıklama da yapılmamıştır.
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca bir idari işlemin, dava konusu edilmesi halinde işlemin diğer unsurları yanında sebep unsuru yönünden de yargı merciince hukuka uygunluk denetimine tabi tutulacağı açıktır.
Sebep unsuru, idari işlemin yapılmasını gerektiren, idareyi işlem tesis etmeye sevk eden maddi veya hukuki durumlardır. İdare hukukunda sebepsiz idari işlem olamaz. İdarenin tüm işlemleri, idari faaliyetlerin nihai amacı olan kamu yararını gerçekleştirmeye yönelen bir sebebe dayanmalıdır.
Bu anlamda, hakkında idari işlem tesis edilenlerce hukuka aykırılık iddialarının etkin bir biçimde ileri sürülebilmesi ve yargı mercii tarafından idari işlemin hukuki denetiminin gerçekleştirilebilmesi için idarece, tesis edilen işlemin maddi ve hukuki sebeplerinin açıkça ortaya konulması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta ise, davacının yeterlik sınavında başarısız sayılması sonucunu doğuracak şekilde verilen düşük notların somut sebepleri idarece ortaya konulmadığı gibi, davacının mesleki yaşamında elde ettiği yüksek puanlar ile sözlü sınavda verilen düşük notlar arasındaki çelişkinin makul ve kabul edilebilir şekilde açıklanmadığı tespiti karşısında, davacının yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
II – Dava konusu Yönetmelik hükümlerine yönelik olarak;
31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin, 07/04/2021 günlü, 31447 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 75. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı dikkate alındığında, dava konusu düzenlemeler yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
III- Yargılama giderleri yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararlarda bulunacak hususlar” başlıklı 24. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde; kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği hüküm altına alınmış; aynı Kanun’un 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yerine yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde; vekâlet ücretine yargılama giderleri arasında yer verilmiş ve 326. maddesinde; Kanun’da yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkemenin, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştıracağı belirtildikten sonra, 331. maddesinde; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” düzenlemesine yer verilmiş; böylece, kural olarak, yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi esası benimsenmiştir.
Davaya konu düzenleyici işlemler hakkında, davanın konusuz kaldığına karar verilmiş ise de; bu husus, düzenleyici işlemde, dava tarihinden sonra değişiklik yapan idarenin doğrudan haksız çıkan taraf olduğu ve yargılama giderlerinden sorumlu olacağı sonucunu doğurmayacaktır. Zira, Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 30 ve 33. maddelerine (8. fıkra hariç) yönelik olarak açılan başka bir davada Danıştay İkinci Dairesince verilen 11/02/2019 günlü, E:2016/7628, K:2019/444 sayılı “davanın reddi” yolundaki karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/12/2020 günlü, E:2019/1483, K:2020/2909 sayılı kararıyla onanmıştır.
Sonuç olarak, başka bir davada verilen ve kesinleşen yargı kararıyla hukuka uygun olduğu kabul edilen Yönetmelik hükümleri yönünden davalı idarenin, davada haksız çıkan taraf olarak kabul edilemeyeceği ve bu sebeple yargılama giderlerinin yarısının davacı üzerinde bırakılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
IV – Hükmedilmesi gereken vekalet ücretine yönelik olarak ise;
Anayasa’nın 141. maddesinin son fıkrasında, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğu hükme bağlanmıştır.
Öte yandan; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Usul ekonomisi ilkesi” başlıklı 30. maddesinde, hakimin, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu; 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu; 326. maddesinin ilk bendinde, kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği; 330. maddesinde, vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekalet ücretinin taraf lehine hükmedileceği; 332. maddesinde, yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedileceği düzenlenmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 2. maddesinde, avukatlığın amacının; hukuki ilişkilerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamak olduğu; 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan tutarı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinin 3. fıkrasında ise hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınarak avukatlık ücretine hükmedileceği yolunda düzenleme yapılmıştır.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3. maddesinin 1. fıkrasında da, yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin belirlenmesinde, avukatın emeği ve çabasının, işin önemi ve niteliğinin ve davanın süresinin göz önünde tutulacağı kurala bağlanmıştır.
Bu bağlamda, yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca; avukatın vekalet ücretinin belirlenmesinde, avukatın harcadığı emek ve mesainin dikkate alınmasının yanı sıra, kişilerin hak arama özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte düzenlemelere de yer verilmemesi, harcanan emek ve çabanın çok üstünde avukatlık ücretine hükmedilerek taraflara ölçüsüz yük getirilmesinin önüne geçilmesi esas olup, konuya ilişkin olarak yüksek yargı kararları ve bu kararlar doğrultusunda mevzuatta yapılan düzenlemeler de bu ilkeyi teyit etmektedir.
Nitekim; 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin, “Seri davalarda ücret” başlıklı 22. maddesinde “…. toplamda onbeş dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam avukatlık ücretine, toplamda altmış dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %60’ı oranında avukatlık ücretine, toplamda yüzelli dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %50’si oranında avukatlık ücretine, toplamda yüzelliden fazla açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %30’u oranında avukatlık ücretine hükmedilir…..” yolunda yapılan düzenlemenin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Sekizinci Dairesinin 30/05/2019 günlü, E:2019/145 sayılı kararıyla, “… seri davalarda harcanan emek ve çabanın oldukça üstünde avukatlık ücretine hükmedilerek taraflara ölçüsüz bir yükümlülük getirileceği, kademelendirmenin gerek dosya sayısı açısından, gerekse hükmedilecek ücretin oranı açısından başta usul ekonomisi olmak üzere, … avukatın, hukuki yardımının karşılığı olan oran göz önüne alınarak makul bir şekilde yapılması gerekirken, seri davalarda ilk olarak 15’ten başlar şekilde ve tam ücretin %60’ı oranında avukatlık ücretine hükmedileceği şeklindeki düzenleme, hukuka ve hak arama özgürlüğüne aykırı olduğundan bu maddeye ilişkin yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne” karar verilmiştir.
Yargı kararları göz önüne alınarak hazırlanan ve 03/09/2022 günlü, 31942 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Seri davalarda ücret” başlıklı 22. maddesinde; “….. seri davalar ister ayrı dava konusu yapılsın ister bir davada birleştirilsin toplamda on dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam avukatlık ücretine, toplamda elli dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %50’si oranında avukatlık ücretine, toplamda yüz dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %40’ı oranında avukatlık ücretine, toplamda yüzden fazla açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %25’i oranında avukatlık ücretine hükmedilir. Duruşmalı işlerde bu şekilde avukatlık ücretine hükmedilmesi için dosyaya ilişkin tüm duruşmaların aynı gün aynı mahkemede yapılması gerekir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bu çerçevede; gerek Anayasa’nın 141. maddesinde “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.” şeklinde ifade edilen temel ilkeye işlerlik kazandırılması, gerek Avukatlık Kanunu’ndaki vekalet ücretini avukatın emek ve mesaisine bağlayan ilke, gerekse Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin yukarıda yer verilen hükmü birlikte değerlendirildiğinde, seri davalarda her bir dava için harcanan emek ve mesainin bağımsız açılan diğer davalar ile aynı olamayacağı, bu davalara ilişkin vekalet ücretinin, hakkaniyet ilke ve ölçüleri çerçevesinde, avukatın harcadığı emek ve mesaisi de göz önünde bulundurularak, adil ve kademeli bir şekilde düzenlenmesi ve böylece yargıya ve adalete erişimin önündeki engellerin kaldırılması amaçlanmıştır.
Öte yandan, literatürde; aynı veya benzer sebeplerden doğan ve aynı zamanda konuları da birbirine oldukça benzer olan, aynı davalı kişi ya da kişilere karşı açılmış bulunan davalar seri dava olarak isimlendirilmektedir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 01/06/2015 günlü, E:2015/1685, K:2015/2362 sayılı kararı ve farklı tarihlerde verdiği benzer nitelikteki kararlarda; bu ve benzeri nitelikteki davaların seri dava olduğu ve hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin de buna göre belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bu bağlamda, Dairemizde bulunan dava dosyaları incelendiğinde; işbu kararın verildiği tarih itibarıyla davacılar vekili tarafından, vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacıların, 14 Ekim – 13 Aralık 2019 tarihleri arasında katıldıkları yeterlik sözlü sınavı sonucunda başarısız olmalarına ilişkin işlemlerin ve Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 3. fıkrasının, 33. maddesinin 1, 2, 4, 5 ve 8. fıkralarının iptali istemiyle açılan davaların, aynı sebepten doğduğu, aynı konuya ilişkin olduğu ve aynı davalıya karşı açıldığı, dava sayısının toplamda 10’dan fazla, 50’den az olduğu görülmekle söz konusu davaların seri dava niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, bakılmakta olan dava ile aynı istemle açılmış çok sayıda dosya bulunması nedeniyle seri dava niteliğindeki söz konusu davalar için, taraflara ölçüsüz bir yükümlülük getirmeyecek biçimde ve taraf vekillerinin harcadığı emek ve mesai dikkate alınarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Seri davalarda ücret” başlıklı 22. maddesi ile belirlenen tam ücretin %50’si oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 3. fıkrasının, 33. maddesinin 1, 2, 4, 5 ve 8. fıkralarının iptali istemine yönelik olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2. Davacının, vergi müfettişliği yeterlik sınavının yazılı aşamasında başarılı olmasının ardından katıldığı sözlü aşamasında aldığı puan sonucuna göre, yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin İPTALİNE;
3. Aşağıda dökümü yapılan ve davacı tarafından yatırılan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL’nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davalı idare tarafından yatırılan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davalı idare üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL’nin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra posta ücretinden artan …-TL’nin davacıya, …-TL’nin davalı idareye iadesine;
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, …-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine;
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 14/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.