Danıştay Kararı 2. Daire 2020/658 E. – K. 07.10.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/658 E.  ,  / K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/658

DAVACI VE YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN : …
VEKİLİ : …

DAVALI : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … Büyük Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığında vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından;
1. 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 3. fıkrasının, 33. maddesinin 1, 2, 4 ve 5. fıkraları ile aynı maddeye, 10/08/2019 günlü Yönetmelik ile eklenen 8. fıkranın,
2. Davacının, vergi müfettişliği yeterlik sınavının yazılı aşamasında başarılı olmasının ardından katıldığı, 7 – 8 Ekim 2019 tarihleri arasında yapılan sözlü aşamasında aldığı puan sonucuna göre, yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK)’de yeterlik sınavının sözlü yapılabileceğine dair bir düzenlemenin yer almadığı, bu sebeple, Yönetmeliğin sözlü sınava ilişkin kuralları içeren maddelerinin hukuka aykırı olduğu;
Yönetmeliğin 30. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ve sınava ilişkin esasların Başkanlıkça belirleneceğini öngören düzenlemenin, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 32. maddesine aykırı olduğu; KHK hükmünde, sınava ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceğinin açıkça kurala bağlanması karşısında, bu düzenleme yetkisinin Vergi Denetim Kurulu Başkanlığına devrinin mümkün olamayacağı;
Yazılı ve sözlü sınavın aritmetik ortalamasının alınmasının keyfi uygulamalara yol açacağı; 5 oturumda yapılan ve toplam 25 saat süren yazılı sınav ile 5 ila 15 dakika arası bir sürede yapılan sözlü sınavın birbiriyle eşdeğer tutulmasının kabul edilemez olduğu;
Mesleğe giriş sınavında en başarılı %5’lik dilime girerek Büyük Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığında görev yapmaya hak kazandığı;
Giriş sınavının sözlü aşaması ile yeterlik sınavının sözlü aşamasının değerlendirme kriterlerinin neredeyse aynı olduğu, giriş sınavının sözlü aşamasında 90 puanla başarılı olmuşken, yeterlik sınavının sözlü aşamasında 25,55 puan verilmesinin anlaşılabilir bir yanının bulunmadığı;
Sözlü sınav esnasında, komisyon başkanının bulunmadığı, o tarihte şehir dışında olduğu, komisyon başkanının yokluğunda değerlendirme yapıldığı;
Sınavda sorulan soruların önceden hazırlanmadığı, Yönetmelik’te belirlenen konular dışında soru sorulduğu, değerlendirmenin objektif yapılmadığı ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI : Davaya konu işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olduğu,
Sözlü sınavlarda, sorulara verilen cevaplar asıl olmak üzere, sözlü sınavın doğasında olan, adayın; bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü, liyakati, temsil kabiliyeti, bilgi düzeyi, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve uygunluğu, özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, genel yetenek ve genel kültürü, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı gibi kriterlerin de dikkate alındığı,
Sınav öncesinde soruların hazırlandığı ve tutanağa bağlandığı, ancak, cevapların tutanağa bağlanması gibi bir zorunluluğun bulunmadığı savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Yönetmelikler” başlıklı 124. maddesinde; “Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmü yer almaktadır.
Türk hukuk sisteminin en üst yazılı hukuk normu olan Anayasamız uyarınca, idari makamlar tarafından çıkarılacak yönetmeliklerin iki temel özelliği bulunmaktadır. Bu özelliklerden ilki, yönetmeliklerin bir kanun ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin uygulanmasını sağlamak üzere çıkarılması; ikincisi ise, yönetmeliklerin, dayanağı üst norma aykırı kural içermemesidir.
Bu tanımdan hareketle, yönetmeliklerin varlık nedenini, dayandığı kanun/kanun hükmünde kararname ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesi oluşturmaktadır. Başka bir ifadeyle, bir yönetmeliğin uygulanmasını sağladığı kanun hukuk aleminde hiç var olmasaydı, söz konusu yönetmeliğin de var olamayacağı noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
Bu anlatımlar ışığında, bir kanun hükmünün yürürlükten kaldırılması halinde, ona dayalı yönetmeliklerin akıbeti değerlendirildiğinde;
Dayanak kanun hükmünün, yönetmeliğin varlık sebebi olarak nitelendirilmesi karşısında, yönetmeliğin hukuk alemindeki ömrünün, kanunun pozitif hukuktaki varlık süresi ile doğru orantılı olduğu yadsınamayacaktır. Zira, uygulanmasını sağladığı kanun hükmü ortadan kalkan yönetmelik açısından artık uygulanacak bir kural kalmamıştır.
Bununla birlikte; hukuk sistemimizde, usulüne uygun olarak yürürlüğe konmuş olan düzenleyici işlemlerin dayanağı olan kanunun yürürlükten kaldırılması halinde, bu kanuna dayalı düzenleyici işlemlerin akıbeti ile ilgili genel bir kural bulunmamaktadır. Bu sebeple, dayanak kanunu ilga edilmiş olan bir yönetmeliğin de hukuk alemindeki varlığının sona ermesi gerektiği açık olmakla birlikte, kanunun yürürlüğünün son bulması, münhasıran bir düzenleme yapılmadığı takdirde, yönetmeliğin de kendiliğinden yürürlükten kalkması sonucunu doğurmayacağından, böylesi durumlarda, yönetmeliğin idari tasarrufla yürürlükten kaldırılması gerektiği, aksi takdirde, yargı kararı ile iptal edilmek suretiyle yönetmeliğin hukuk alemindeki varlığına son verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Bu çerçevede somut olay incelendiğinde;
Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 29. maddesinin, 09/07/2018 günlü, 30473 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 13. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı ve bu maddeye dayalı olarak çıkarılmış yönetmeliklerin yürürlüklerini sürdüreceği yolunda getirilmiş bir geçiş hükmü bulunmadığı dikkate alındığında, varlık sebebi ortadan kalkan Yönetmeliğin dava konusu 30. maddesinin 3. fıkrası ile 33. maddesinin 1, 2, 4 ve 5. fıkralarının yürütülmesinin durdurulması gerektiği, öte yandan, Yönetmeliğin 33. maddesine, 10/08/2019 tarihinde eklenen 8. fıkra yönünden ise; dayanağı üst hukuk normu ilga edilen bir Yönetmeliğe yeni bir fıkra eklenebilmesinin hukuken olanaklı olmadığı ve anılan fıkranın bu gerekçeyle yürütülmesinin durdurulması gerektiği, her ne kadar, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen Ek 32. madde ile vergi müfettişi istihdamına yönelik kurallar düzenlenmiş ise de; anılan hükmün, dava konusu Yönetmeliğin dayanağı kabul edilmesi yönünde bir kural getirilmediği gibi, bu sonuca yorum yoluyla da ulaşılamayacağı, başka bir ifade ile yürütme erki tarafından getirilmiş ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye dayalı olduğu belirtilmiş bir düzenlemenin, artık başka bir düzenlemeye (375 sayılı KHK’nın Ek 32. maddesi) dayalı olarak varlığını sürdürebileceğine yargı organınca karar verilemeyeceği düşünülmektedir.
Davaya konu bireysel işleme gelince;
Uyuşmazlık konusu Yönetmelik hükmünün yürütülmesinin durdurulması gerektiği yolundaki görüşün gerekçesinin, Yönetmeliğin, idari işlemin unsurları yönünden bir sakatlık taşıması olmadığı; yalnızca dayanağı kanun hükmünün yürürlükten kalkmış olması nedeniyle varlık nedenini kaybetmesi olduğu dikkate alındığında, bu gerekçe ile verilmesi muhtemel bir yürütmenin durdurulması kararının geriye yönelik değil, ileriye yönelik etki doğuracağı sonucuna varılarak, bireysel işlem yönünden, işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuat dikkate alınmak suretiyle hukuki denetimin yapılması gerektiği düşünülmüştür.
Bu itibarla; somut uyuşmazlıkta, sınav kurulu başkanının; davacının 08/10/2019 günlü yeterlik sözlü sınavına katılmadığı halde, sınava katılmış gibi değerlendirme yaparak, davacıya puan takdir ettikten sonra sınav tutanağını imzaladığı dikkate alındığında, açıkça hukuka ve mevzuata aykırı şekilde teşekkül ettirilen sınav kurulu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda davacının başarısız sayılmasına ilişkin dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, 14/04/2020 ve 11/06/2020 günlü ara kararları cevabının alınmasından sonra incelenmesine karar verilen yürütmenin durdurulması istemi, ara kararları cevabının geldiği görülmekle yeniden incelendi, gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Büyük Ölçekli Mükellefler (B) Grup Başkanlığında vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacı, yardımcılık süresinin sonunda katıldığı yeterlik sınavının 21-25 Ağustos 2017 tarihlerinde yapılan yazılı aşamasında ortalama 72,79 puan alarak başarılı olmasının ardından, 06/12/2017 tarihinde yapılan sözlü aşamasına katılmış ve 20 puan almak suretiyle yeterlik sınavında başarısız olmuştur. Akabinde, Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’ne 10/08/2019 tarihinde eklenen Geçici 9. madde uyarınca, ikinci kez yeterlik sözlü sınavına katılma hakkı verilen davacı bu kez 08/10/2019 tarihinde katıldığı yeterlik sözlü sınavında da 25,55 puanla başarısız olmuştur.
Davacı tarafından, başarısız olma işlemine karşı yapılan itiraz başvurusunun davalı idarece reddi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Yönetmelikler” başlıklı 124. maddesinde; “Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmü yer almaktadır.

Dava konusu Yönetmelik, 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 29. maddesine dayalı olarak, bu maddenin uygulanmasını sağlamak üzere çıkarılmıştır.

178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin “Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında atama, yükselme ve yer değişikliği” başlıklı Ek 29. maddesinin altıncı fıkrasında; “Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Yeterlik sınavında her bir grup başkanlığı itibarıyla yer alacak sınav konuları ile ortak sınav konuları ve sınava ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Yapılacak yeterlik sınavında başarılı sayılabilmek için giriş sınavında alınan puanın yüzde otuzu ile yeterlik sınavında alınan puanın yüzde yetmişinin toplamının yüz puan üzerinden en az altmışbeş puan olması şarttır. Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen grup başkanlığında görev yapmakta iken Vergi Müfettişi olarak atananlardan yeterlik sınavındaki başarı sırasına göre en başarılı yüzde beşi, 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (b), (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen grup başkanlıklarında görevlendirilir. Yeterlik sınavına girmeye hak kazanamayanlar ile yeterlik sınavında başarılı olamayanlar ise Bakanlıkta derecelerine uygun memur kadrolarına atanırlar.” hükmü, onuncu fıkrasında ise; “Başkanlığın görev, yetki ve sorumlulukları, grup başkanlıklarının görev alanları, performans değerlendirme sisteminin oluşturulması ve yönetimi ile Vergi Müfettişlerinin görev, yetki ve sorumlulukları, mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yeterlikleri, yükselmeleri, grup başkanlıklarında görevlendirilmeleri ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almakta iken, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin tamamı, 09/07/2018 günlü, 30473 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 13. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve aynı gün, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 178. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye, 178 sayılı KHK’nin Ek 29. maddesinde yer alan kurallarla aynı nitelik ve içerikte kurallar içeren, “Vergi Müfettişi İstihdamı” başlıklı Ek 32. madde eklenmiştir.

10/07/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Geçici 1. maddesinde yer alan; “2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile teşkilatlarına ilişkin kanun veya kanun hükmünde kararnameleri yürürlükten kaldırılan kamu kurum ve kuruluşlarından münhasıran devir ve geçiş hükümleri düzenlenenler dışında kalanlar hakkında ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.” hükmü dikkate alındığında, “vergi müfettişi istihdamına” ilişkin kuralları düzenleyen 178 sayılı KHK’nin ilga edilmesinin ardından, aynı konuyu düzenleyen 375 sayılı KHK’nin yürürlüğe girmesiyle, artık eski kuralların uygulanmasına devam olunamayacağı hususunda tereddüt bulunmamaktadır.

Bu itibarla, vergi müfettişi istihdamına yönelik kuralları içeren ve yürürlükteki yegane yasal düzenleme olan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 32. maddesinin somut uyuşmazlıkta “dayanak norm” olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Başka bir ifadeyle, her ne kadar, dava konusu Yönetmelik, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 29. maddesine dayalı olarak çıkarılmış ise de, anılan Yönetmeliğin ve buna dayalı işlemlerin hukuki denetiminin; yürürlükten kaldırılmış olan 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararneme değil, pozitif hukukta yer alan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname esas alınmak suretiyle yapılması gerekmektedir.

375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 32. maddesinin, 07/12/2019 günlü, 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7194 sayılı Kanun’un 51. maddesiyle değiştirilen güncel halinin ikinci fıkrasında; “Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Yeterlik sınav konuları ile sınava ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Yapılacak yeterlik sınavında başarılı sayılabilmek için yeterlik sınavında alınan puanın yüz puan üzerinden en az altmış beş puan olması şarttır. Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. Yeterlik sınavında başarılı olamayanlar ise nda derecelerine uygun memur kadrolarına atanırlar.” hükmüne, beşinci fıkrasında ise; “Performans değerlendirme sisteminin oluşturulması ve yönetimi ile Vergi Müfettişlerinin görev, yetki ve sorumlulukları, mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yeterlikleri, yükselmeleri, görevlendirilmeleri ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.

31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin “Vergi Müfettiş Yardımcılarının yeterlik sınavı” başlıklı 30. maddesinde; “(1)Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. (Değişik cümle:RG-24/3/2017-30017) Aylıksız izin, analık izni, resmi sağlık kurulu raporuna göre verilen sıhhi izinler fiilen çalışılan sürenin hesabında dikkate alınmaz.
(2) Yeterlik sınavı ile Vergi Müfettiş Yardımcılarının görev ve yetki alanlarına giren yürürlükteki mevzuat ve bu mevzuatın uygulamasını; inceleme, teftiş ve soruşturma yöntemleri hakkındaki bilgilerini; mesleğin gerektirdiği diğer bilgi ve nitelikleri kazanıp kazanmadıkları ölçülür.
(3) Başkanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yapılan yeterlik sınavı, yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümden oluşur.” kuralı; “Yeterlik sınavı notlarının değerlendirilmesi” başlıklı 33. maddesinde ise; “(1) Yeterlik sınavı önce yazılı, sonra da sözlü olarak yapılır. Yazılı sınavı kazanamayanlar sözlü sınava giremezler.
(2) Yazılı ve sözlü sınav ayrı ayrı olmak üzere 100 tam puan üzerinden değerlendirilir.
(3) Yazılı sınavdan başarılı sayılmak için sınav gruplarının her birinden alınan notların 50’den, notlar ortalamasının da 65’den aşağı olmaması gerekir.
(4) Sözlü sınavda Sınav Kurulu başkan ve üyelerinin her biri tarafından ayrı ayrı verilen puanların aritmetik ortalaması sözlü sınav notunu oluşturur.
(5) Yazılı ve sözlü sınav notlarının aritmetik ortalaması yeterlik sınav notunu teşkil eder.
(6) Yeterlik sınavında başarılı sayılmak için giriş sınavında alınan puanın %30’u ile yeterlik sınav notunun %70’inin toplamının 100 puan üzerinden en az 65 olması şarttır.
(7) Sınav sonuçları Sınav Kurulu tarafından, (A) Grup Başkanlıklarında görevlendirilen Vergi Müfettiş Yardımcılarının yeterlik sınavında en başarılı %5’i de belirtecek şekilde, başarı sırasına göre tutanakla tespit edilir ve liste halinde Başkanlıkça uygun yerlere asılarak duyurulur. Sonuçlar adaylara ayrıca yazılı olarak da bildirilir.
8) (Ek:RG-10/8/2019-30858) Sözlü sınav, Vergi Müfettiş Yardımcısının;
a) Yeterlik yazılı sınav konularına ilişkin sorulacak sorulara verdiği cevapların (%50),
b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücünün (%10),
c) Liyakati, temsil kabiliyeti, bilgi düzeyi, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve uygunluğunun (%10),
ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığının (%10),
d) Genel yetenek ve genel kültürünün (%10),
e) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığının (%10),
değerlendirilmesi suretiyle yapılır.” kuralı düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde, alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta, daha sonra gelen kanunlar ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri yürürlüğünü Anayasa’dan, yönetmelikler ise yürürlüğünü kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden almaktadır. Dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır.
Dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak yukarıda metnine yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda; vergi müfettişlerinin yeterlik sınavlarına ilişkin işlemlerin yasal dayanağının, 375 sayılı KHK’nin Ek 32. maddesi olduğu; anılan maddede yeterlik sınavına ilişkin kuralların genel çerçevesi çizildikten sonra, sınava ilişkin usul ve esasların belirlenmesi hususunun Yönetmeliğe bırakıldığı görülmektedir.
Yönetmeliğin 30. maddesinin 1. fıkrasında; yeterlik sınavına katılabilmek için gereken şartlar düzenlendikten sonra, 2. fıkrasında; yeterlik sınavının kapsamı belirlenmiş, 3. fıkrasında ise; yeterlik sınavının, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığınca belirlenecek usul ve esaslar dahilinde yazılı ve sözlü olarak yapılacağı kurala bağlanmıştır.
Yönetmeliğin 33. maddesinde ise; yeterlik sınavının önce yazılı sonra da sözlü olmak üzere iki aşamada yapılacağı, yeterlik sınavında başarılı olabilmek için alınması gereken puanlar, sözlü sınavda komisyon üyelerinin ayrı ayrı verilecek puanların aritmetik ortalamasının sözlü sınav notunu oluşturacağı, sınav sonuçlarının bildirim yöntemleri ve sözlü sınavın yapılış usûlü düzenlenmiştir.

Bu açıklamalar ışığında, uyuşmazlık konusu hususların incelenmesine geçilmiştir:
1- Yönetmeliğin 30. maddesinin 3. fıkrasında yer alan; “Başkanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yapılan yeterlik sınavı” ibaresi yönünden;
Yukarıda madde metnine yer verilen 375 sayılı KHK’nin Ek 32. maddesinin ikinci ve beşinci fıkraları uyarınca, vergi müfettişliği yeterlik sınavlarına yönelik usul ve esasları belirleme yönteminin, anılan hususlara ilişkin yönetmelik çıkarmak olduğu hususunda tereddüt bulunmamakta olup; Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nde, bu doğrultuda, yeterlik sınavına ilişkin düzenlemeler getirildiği görülmektedir.
Her ne kadar davacı tarafından; yeterlik sınavının Başkanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yapılacağını kurala bağlayan düzenlemenin, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin yönetmeliğe bıraktığı yetkinin Başkanlığa devri sonucunu doğurduğu ileri sürülmekte ise de; söz konusu ibarenin, yetki devrine imkan verecek şekilde yorumlanmasının mümkün olmadığı, zira Başkanlıkça belirlenecek olan esasların, Yönetmelik ile düzenlenmiş olan kurallara aykırılık taşımayacak ve Yönetmelik’te düzenlenmemiş olan bir hususu kurala bağlamayacak nitelikte olmasının normlar hiyerarşisi açısından bir zorunluluk olduğu açık olduğundan, anılan düzenlemede 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 32. maddesine ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

2- Yönetmeliğin 30. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümden oluşur.” ibaresi ile 33. maddesinin 1, 2, 4, 5 ve 8. fıkralarının iptali isteği yönünden;
Dava dilekçesinin giriş ve sonuç bölümlerinde, anılan fıkraların tamamının iptali talep edilmiş ise de; 30. maddenin 3. fıkrası ile 33. maddenin 1, 2 ve 5. fıkralarında, yeterlik sınavının hem yazılı, hem de sözlü aşamasına ilişkin kurallar yer aldığı; ancak, dava dilekçesi içeriğinde yer alan davacı iddiaları göz önünde bulundurulduğunda, yalnızca sözlü sınava yönelik düzenlemelerin iptalinin istendiği anlaşıldığından, uyuşmazlık, bu fıkralarda yer alan sözlü sınava ilişkin düzenlemelere hasren incelenmiştir.
375 sayılı KHK’nin Ek 32. maddesinin yukarıda metnine yer verilen ikinci ve beşinci fıkraları uyarınca, yeterlik sınavının yapılış usulünü yönetmelik ile düzenleme noktasında yetkisi bulunan davalı idarece, vergi müfettişliği yeterlik sınavının yazılı ve sözlü olmak üzere iki aşamalı yapılması ve sözlü sınavın yapılış usûlünün belirlenmesi yolunda getirilen düzenlemelerde hukuka ve üst hukuk normlarına aykırı bir yön bulunmamıştır.

3- Davacının yeterlik sınavında başarısız olmasına yönelik bireysel işlemin iptali isteği yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasının ğ) bendinde; “Sınav Kurulu: Bakan onayı ile Vergi Başmüfettişi ve Vergi Müfettişi kadrolarında görev yapanlar ile öğretim üyeleri, bakanlık ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanlar arasından belirlenen, biri başkan olmak üzere en az beş asil ve iki yedek üyeden oluşan giriş ve yeterlik sınavlarını yapan kurul” olarak tanımlanmıştır.
Bir vergi müfettiş yardımcısının yeterlik sözlü sınavını yapan sınav kurulu başkan ve üyelerinin görevi; sınava katılan vergi müfettiş yardımcısının, sorulara verdiği cevapların doğru olup olmadığını, bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü ile liyakatini, temsil kabiliyetini, bilgi düzeyini, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve uygunluğunu, özgüvenini, ikna kabiliyetini ve inandırıcılığını, genel yetenek ve genel kültür düzeyi ile bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığını değerlendirmektir. Bu görevi yerine getirebilmek için de, yapılan sınava fiilen iştirak etmeleri zorunludur.
Dosyanın incelenmesinden; davacının katıldığı, 08/10/2019 günlü yeterlik sözlü sınav tutanağı, sınav kurulu başkanı ……. ve beş sınav kurulu üyesi tarafından imzalanmasına karşın, davacı tarafından, sınav kurulu başkanının, 08/10/2019 tarihinde yapılan sınavlara katılmadığı ve sınav kurulunun, başkanın yokluğunda toplanmak suretiyle sözlü sınavları gerçekleştirdiği yolundaki iddiası üzerine, Dairemizce verilen 14/04/2020 ve 11/06/2020 günlü ara kararları ile sınav kurulu başkanının 07-08/10/2019 tarihli yeterlik sözlü sınavlarına fiilen iştirak edip etmediği hususu davalı idareden sorulmuş ve davalı idarece verilen cevapta; sınav kurulu başkanının 07/10/2019 günlü sınava katıldığı, 08/10/2019 günlü sınava ise şehir dışına çıkması nedeniyle katılamadığı, sınav kurulu yedek başkanının verdiği puanların, sınav kurulu başkan yardımcısı ile istişare edildikten sonra, sınav kurulu başkanı tarafından imzalandığının bildirildiği, davalı idarece dava dosyasına sunulan, davacıya ait 08/10/2019 günlü yeterlik sözlü sınavına ilişkin tutanakta, sınava fiilen iştirak etmeyen sınav kurulu başkanı tarafından;
– Sorulan 3 soruya, davacı tarafından verilen cevaplar tutanak altına alınmadığı halde, sırasıyla 25,20 ve 20 puan,
– Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücüne 25 puan,
– Liyakati, temsil kabiliyeti, bilgi düzeyi, davranış ve tepkilerinin mesleğe veya göreve uygunluğuna 15 puan,
– Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığına 20 puan,
– Genel yetenek ve genel kültürüne 25 puan,
– Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığına 30 puan takdir edildiği görülmektedir.

Türk Dil Kurumuna ait Güncel Türkçe Sözlük’te “imza” kelimesi: “Bir kimsenin herhangi bir belgeyi yazdığını veya onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde kullandığı işaret” olarak tanımlanmıştır. İmza, imzalayan kişinin iradesini, yazılı bir belgeyle dışa vurma biçimidir.
Hukuk Devletinde, bir belgenin imzalanması; kural olarak, o belgenin, imzalayan kişi tarafından düzenlendiğinin kanıtı olarak kabul edilir. Dolayısıyla, davalı idarece, dava dosyasına sunulan ve davacının katıldığı sözlü sınava ilişkin olduğu belirtilen sınav tutanağında, yalnızca, söz konusu sınava fiilen katılarak, davacının sınavını değerlendirmiş sınav kurulu başkan ve üyelerinin imzası olması gerekmekte iken, sınava fiilen iştirak etmeyen ve hatta sınav anında şehir dışında bulunan sınav kurulu başkanının da imzasının bulunması Hukuk Devletinde kabulü mümkün olmayan bir eylemdir.
Bu itibarla, açıkça hukuka ve mevzuata aykırı şekilde teşekkül ettiği görülen sınav kurulunca yapılan değerlendirme ve verilen puan sonucunda, davacının yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin, hukuka aykırılığının saptanmasına rağmen icrailiğinin devam etmesi, tüm işlem ve eylemlerinin hukuka uygun olduğu karinesine dayanan hukuk devleti ilkesine aykırı bir durum yaratacak, ilgililer nezdinde güven zedelenmesine yol açacak ve davacı yönünden dava sonunda verilmesi olası iptal kararına rağmen işlemden önceki halin iadesi bakımından telafisi güç zarara neden olacaktır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6352 sayılı Kanun ile değişik 27. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen koşullar gerçekleşmemiş olduğundan, 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 3. fıkrası ile 33. maddesinin 1, 2, 4, 5 ve 8. fıkralarına yönelik YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMİNİN REDDİNE oyçokluğuyla;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6352 sayılı Kanun ile değişik 27. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen koşulların birlikte gerçekleştiği anlaşıldığından, davacının, vergi müfettişliği yeterlik sınavının yazılı aşamasında başarılı olmasının ardından katıldığı sözlü aşamasında aldığı puan sonucuna göre yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin YÜRÜTÜLMESİNİN DURDURULMASINA gerekçede oyçokluğuyla;
3. Bu kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi (7) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz yolu açık olmak üzere 07/10/2020 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :

375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 32. maddesinin ikinci fıkrasında; “Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Yeterlik sınav konuları ile sınava ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Yapılacak yeterlik sınavında başarılı sayılabilmek için yeterlik sınavında alınan puanın yüz puan üzerinden en az altmış beş puan olması şarttır. Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. Yeterlik sınavında başarılı olamayanlar ise nda derecelerine uygun memur kadrolarına atanırlar.” hükmüne, beşinci fıkrasında ise; “Performans değerlendirme sisteminin oluşturulması ve yönetimi ile Vergi Müfettişlerinin görev, yetki ve sorumlulukları, mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yeterlikleri, yükselmeleri, görevlendirilmeleri ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan düzenlemede, vergi müfettiş yardımcılarının yeterlik sınavının yazılı sınav yanında sözlü usûlde de yapılmasını gerektiren bir kural bulunmadığı gibi, vergi müfettiş yardımcılarının, yardımcılık süresince tabi olduğu performans değerlendirme sistemi incelendiğinde, bu sistemin; vergi müfettiş yardımcılarının çalışmalarına ilişkin performansları yanında, mesleki etik davranış ilkelerine uyma, liyakat, temsil yeteneği, çalışma azmi gibi hususların da değerlendirilmesine yönelik olduğu ve ancak performans değerlendirmesi sonucunda başarılı olan vergi müfettiş yardımcılarının yeterlik sınavına katılabileceği dikkate alındığında, bu aşamalardan geçerek yeterlik sınavına katılmaya hak kazanmış kişinin, sözlü sınav değerlendirmesine tabi tutulmasında amaç unsuru yönünden de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla; yalnızca yazılı şekilde yapılması gereken vergi müfettişliği yeterlik sınavlarında, ayrıca “sözlü sınav” yapılmasına imkan veren dava konusu Yönetmeliğin 33. maddesinin 1, 2, 4, 5 ve 8. fıkralarının yürütülmesinin durdurulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Yönetmeliğin 30. maddesinin 3. fıkrasının yürütülmesinin durdurulması isteğine gelince;
Anılan fıkrada; “Başkanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yapılan yeterlik sınavı, yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümden oluşur.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu fıkra, yukarıda açıklandığı üzere, yeterlik sınavının sözlü olarak yapılmasına imkan vermesi nedeniyle hukuka aykırı olmakla birlikte; ayrıca, 375 sayılı KHK tarafından yönetmelikle düzenlenmesi gereken konuları düzenleme yetkisinin Vergi Denetim Kurulu Başkanlığına devredilmesi sonucunu doğurması nedeniyle de hukuka aykırıdır.
Bu sebeplerle; dava konusu düzenleyici işlemlerin yürütülmesinin durdurulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararının bu kısmına katılmıyorum.
Davacının yeterlik sınavında başarısız olmasına yönelik bireysel işleme gelince;
Davacının yeterlik sınavının sözlü aşamasında aldığı puan sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, vergi müfettişliği yeterlik sınavlarının “sözlü sınav” usulûyle yapılmasının hukuka aykırı olduğu yolundaki yukarıda açıklanan gerekçeyle yürütülmesinin durdurulması gerektiği oyuyla, çoğunluk kararının gerekçesine katılmıyorum.