Danıştay Kararı 2. Daire 2020/564 E. 2020/3279 K. 05.11.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/564 E.  ,  2020/3279 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/564
Karar No : 2020/3279

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR): 1- …
2- … Bakanlığı
DAVALI İDARELER VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: …, K:2… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem : Dava; Kültür ve Turizm Bakanlığında Bakanlık Müşaviri olarak görev yapan davacının, başka bir göreve atanmak üzere görevinden alınmasına ilişkin 25/01/2018 tarih ve 2018/52 sayılı müşterek kararname ile aynı Bakanlıkta Strateji Geliştirme Başkanlığı emrine uzman olarak atanmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali ve bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararla; davacının görev yaptığı istisnai memuriyet olan bakanlık müşavirliğine atama konusunda idareye takdir yetkisi tanınmış ise de, bu memuriyetlerde çalışan kişilerin görevden alınmaları konusunda idarenin mutlak bir takdir yetkisinin bulunmadığı, bu konuda tesis edilecek işlemlerin de, diğer idari işlemler gibi yargı denetimine tabi olduğu, ilgililerin istisnai memuriyet olarak sayılan görevlerden alınmalarının hukuki denetimi yapılırken, idarece görevden alınmalarına gerekçe olarak gösterilen sebeplerin yanısıra; nitelikleri, geçmiş hizmetleri, bu görevlerdeki başarıları gibi hususların da dikkate alınması gerektiği, davacının yürütmekte olduğu göreviyle ilgili olmak üzere, yetersizliğine, başarısızlığına ve/veya olumsuzluğuna ilişkin hukuken geçerli olabilecek somut tespitler bulunmaksızın, doğrudan takdir hakkına dayalı olarak görevinden alınmasına ilişkin dava konusu işlemlerde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemlerin iptaline, yoksun kalınan parasal hakların, her bir ödemenin hak edildiği tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu, davalı idareler tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’un 45. maddesi 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından; bakanlık müşavirliği kadrosunun, bakan ile birlikte çalışılan istisnai memurluk olduğu ve görevde yükselme veya unvan değişikliği yönetmeliğine tabi olmadığı, bu kadroya, idarenin takdir yetkisi ile atama yapıldığı ve atamanın kişiler için kazanılmış hak teşkil etmediği, hangi usulle atanmış ise o usulle görevinden alınabileceği, atamaya yetkili amirin bu konuda yargı kararı ile zorlanamayacağı, dava konusu işlemin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi kapsamında, takdir yetkisi çerçevesinde tesis edildiği, bakanlık müşaviri kadroları gibi istisnai memuriyetlerde takdir hakkının geniş yorumlanması gerektiği, bu yetkinin sadece maksadı yönünden yani kamu yararı ve hizmet gereklerine uygunluğuyla sınırlı olarak denetlenebileceği, yerindelik denetimi yapılamayacağı ileri sürülerek … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari dava dairesinin kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARELERİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idareler üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dava; Kültür ve Turizm Bakanlığında Bakanlık Müşaviri olarak görev yapan davacı tarafından, başka bir göreve atanmak üzere görevinden alınmasına ilişkin 25/01/2018 tarih ve 2018/52 sayılı müşterek kararname ile aynı Bakanlıkta Strateji Geliştirme Başkanlığı emrine uzman olarak atanmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve bu işlemler nedeniyle yoksun kalınan maddi ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminden kaynaklanmaktadır.
Anayasa’nın 125. maddesinin 4. fıkrasında; “Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.” kuralı yer almıştır.
Bakanlık müşavirliği görevi 4848 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 21. maddesinde; “Bakanlığın görev alanına giren ve özel önem ve öncelik taşıyan konularda Bakan’a yardımcı olmak” şeklinde belirlenmiş ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 59. maddesinde “istisnai memurluklar” arasında sayılmıştır. Anılan maddede, özel nitelikli bazı görevler, bu görevlere, Kanun’un atama, sınav, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi ile ilgili hükümlerine bağlı olmaksızın atama yapılabileceği düzenlenmiştir.
Ayrıca; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında, “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Dolayısıyla; idarelerin kamu hizmetlerini etkin ve verimli bir şekilde yürütebilmek için personelini 657 sayılı Kanun’un 76. maddesi kapsamında kazanılmış hak aylık derecelerine ve 68. maddedeki esaslara uygun olmak şartı ile başkaca bir sınırlama olmaksızın hangi yer ve görevde çalıştıracağını belirlemek hususunda takdir yetkisine sahip olduğu muhakkaktır. 657 sayılı Kanunun 76. maddesi kapsamında idarelere tanınan bu takdir yetkisinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının ispatlanması ya da bu hususun idari yargı merciince saptanması halinde dava konusu idari işlemin neden ve maksat yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptali sözkonusu olacaktır.
Takdir yetkisinin, kuralsızlık derecesine ulaşacak kadar geniş yorumlanmasına olanak bulunmadığı gibi bağlı yetki çerçevesine sıkıştırılacak kadar kullanımının daraltılması da mümkün değildir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Kültür Bakanlığı’nda bakanlık müşaviri olarak görev yapan davacının 25/01/2018 tarih ve 2018/52 sayılı müşterek kararname ile başka bir göreve atanmak üzere bu görevinden alındığı ve takdir yetkisi gerekçe gösterilerek, 657 sayılı Kanun’un 76. maddesi uyarınca … gün ve … sayılı işlemle Bakanlık Strateji Geliştirme Başkanlığı emrine uzman olarak atandığı, anılan işlemlerin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğinden davalı idarenin sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında subjektif nedenlerle kullandığına dair herhangi bir bilgi ve belge de bulunmadığı anlaşıldığından, Bakanlık müşavirliği kadrosunun istisnai ve Bakan tarafından belirlenecek konularda danışmanlık yapmak ve Bakan’a bağlı olarak çalışmak üzere tahsis edilmiş kadrolar olduğu hususu da dikkate alındığında, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda bakanlık müşaviri olarak görev yapan davacının; 26/01/2018 günlü, 30313 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 25/01/2018 günlü, 2018/52 sayılı müşterek kararname ile başka bir göreve atanmak üzere bu görevinden alınmasına ilişkin işlem ile hizmetin etkin ve verimli yürütülmesinin sağlanması ve özlük hakları korunarak müktesebine uygun bir kadroya atanmasına ilişkin dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı idarelerin temyiz isteminin kabulü ile; … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararının bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.