Danıştay Kararı 2. Daire 2020/508 E. 2020/3278 K. 05.11.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/508 E.  ,  2020/3278 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/508
Karar No : 2020/3278

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı – … / …
VEKİLİ : Av. … – Aynı yerde

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; davacı tarafından, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda Etüt ve Projeler Daire Başkanı olarak görev yapmakta iken Genel Sekreterlik bünyesine mühendis olarak atanmasına ilişkin … gün ve … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş farklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; davacının, yürütmüş olduğu daire başkanlığı görevinde başarısız veya verimsiz olduğunun, hukuken kabul edilebilir, hizmet gereklerine uygun, kamu yararını gözeten somut ve nesnel delillerle ortaya konulamadığı, bu nedenle tesis edilen atama işleminin hukuki bir gerekçesinin olmadığı anlaşıldığından, davacının daire başkanlığı görevinden alınmasında hukuka uyarlık görülmediği, öte yandan davacının yoksun kaldığı parasal haklarının da tazmini gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, tazminat isteminin kabulü ile işlem nedeniyle oluşan maaş farklarının hesaplanarak dava tarihi olan 26/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesinin Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı temyize konu kararda; daire başkanlığı kadrosunun üst düzey kadro olduğu, üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları, ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda atama yapma ve görevden alma konusunda idarelere tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabul edilmesinin, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönü bulunmadığı gibi belediye başkanlarının görevlerini kamu görevlisi olarak yürütmesine karşın görevlerinin seçim süresi ile sınırlı bulunduğu, yürütülen görevin devamı için seçimlerde tekrar başarılı olunmasının zorunlu olduğu, seçilmiş kamu personeli olan belediye başkanlarının, atama suretiyle görev yapan kamu personelinin görevlerinin gereği gibi ve başarılı bir biçimde yürütülememesi halinde doğacak müeyyidelerin yanında bir de seçilememek suretiyle bu görevinin sona ermesi sonucuyla karşılaşacağından, görev yapacağı personeli seçme ve atama hakkı ile yetkide paralellik ilkesi gereğince görevden alma hakkı bulunduğunun kabulü gerektiği, daire başkanlığı görevini yürüten davacının, bu görevinden alınması yolunda tesis edilen işlemde hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığından işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmediği, davacının mali ve sosyal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin de reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusu kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; mahkemenin takdir hakkının sınırsız olduğu ve bunun yargısal denetimle iptalinin mümkün olamayacağı şeklinde değerlendirme yapılarak hüküm kurulduğu, benzer konuda verilen İDDK’nın E:2018/844, K:2019/2099 sayılı kararının görmezden gelindiği, ayrıca istinaf kararında Anayasa Mahkemesinin 08/12/2015 günlü, E.2014/87, K.2015/112 sayılı kararına itibar edildiği, emsal olarak gösterilen bu kararın somut uyuşmazlık ile hiçbir ilgisinin bulunmadığı, mühendis kadrosuna atanmasından dokuz gün sonra 04/08/2016 tarihinde vekaleten atandığı Ulaşım Dairesi Başkanlığı görevini 21/04/2017 tarihine kadar yürüttüğü, 21/04/2017 tarihinden itibaren de Etüt ve Projeler Dairesi Başkanlığı görevini “vekaleten” yürütmekte iken, 06/02/2018 ila 04/07/2018 tarihleri arasında mahkeme kararının uygulanması amacıyla aynı göreve “asaleten” atanmasının Daire Başkanlığı görevini yürütmede yetersizliğinin olmadığını gösterdiği davanın kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizen bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idare tarafından; Belediye Başkanının, en üst harcama yetkilisi olarak görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinde aracı konumunda olan Daire Başkanı atamaları hususunda daha geniş takdir hakkına sahip olduğu, bu kadroya atama yapılması için yükseköğrenim görme ve hizmet süresi dışında mevzuatta başka bir kriter, seçme ve atama yöntemi bulunmadığı, yönetici kadrolar arasında sayılan Daire Başkanı kadrosunu işgal eden kişilerin hayatları boyunca bu kadroda kalma hakkına sahip olmadıkları yönündeki Anayasa Mahkemesi’nin görüşünde bir değişiklik olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi ile … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen kararın, onanması gerektiği ileri sürülmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Karayolları … Bölge Müdürlüğünde Jeolojik Hizmetler Şefi olarak görev yapmakta iken 26/05/2014 tarihinde kurumundan muvafakat alınarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu 74. ve 86. maddeleri gereği … Büyükşehir Belediye Başkanlığı emrine mühendis (Destek Hizmetleri Dairesi Başkan Vekili) olarak naklen atanan davacının, 25/07/2014 tarihinde adı geçen Daire Başkanlığına asaleten atamasının yapıldığı, … tarih ve … sayılı işlem ile de Etüt ve Projeler Dairesi Başkanı olarak atandığı, kamu yararı ve hizmet gereği olduğu belirtilerek, takdir yetkisi çerçevesinde dava konusu … gün ve … işlem ile bu görevinden alınarak Genel Sekreterlik bünyesine mühendis olarak atanması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 71. maddesinin 2. fıkrasında, kurumların memurlarını meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri sınıfına ve genel idare hizmetleri sınıfından meslekleri ile ilgili sınıfa, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle atayabilecekleri hükme bağlanmış, 76. maddesinin 1. fıkrasında da; “Kurumlar görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Personel istihdamı” başlıklı 22. maddesinin 1. fıkrasında: “Büyükşehir belediyesi personeli büyükşehir belediye başkanı tarafından atanır. Personelden müdür ve üstü unvanlı olanlar ilk toplantıda büyükşehir belediye meclisinin bilgisine sunulur.” hükmü yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen hükümlerden anlaşılacağı üzere, kamu görevlilerinin sınıflarının da değiştirilmesi suretiyle görevlerini ve görev yerlerini değiştirme konusunda idareye takdir yetkisi tanınmakta ise de, bu takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız bir yetki olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olduğu ve bu yönüyle de yargı denetimine tabi bulunduğu tartışmasızdır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının, davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde Daire Başkanı olarak görev yapmakta iken, söz konusu görevi ile ilgili olarak hakkında hiçbir adli ve idari soruşturma açılmadığı gibi, disiplin cezası da almadığı ve görevinde başarısız veya yetersiz olduğu yönünde de nesnel ve hukuken kabul edilebilir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda, davacının görevinden alınmasını gerektirecek somut bir tespitin davalı idarece sunulmaması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak davacının daire başkanlığı görevinden alınarak Genel Sekreterlik bünyesine mühendis olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yönündeki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının davacıya iadesine,
4. Aynı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.