Danıştay Kararı 2. Daire 2020/397 E. 2020/3718 K. 30.12.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/397 E.  ,  2020/3718 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/397
Karar No : 2020/3718

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
Vekili : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı …Başkanlığı
Vekili : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nda sözleşmeli personel (uzman) olarak görev yapmakta iken 6495 sayılı Kanun’un 9. maddesi ile 657 sayılı Kanuna eklenen geçici 41. madde gereğince genel idare hizmetleri sınıfına dahil uzman kadrosuna atanan davacı tarafından, teknik hizmetler sınıfına atamasının yapılması ve mali ve özlük haklarının ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … gün ve … sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların 13.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesi’nce, Danıştay 5. Dairesi’nin 21/11/2016 günlü, E:2016/23602, K:2016/6556 sayılı süre yönünden bozma kararına uyulmak suretiyle yeniden yapılan inceleme sonucunda dava konusu işlemin iptali, idareye başvuru tarihi olan 15.05.2015 tarihinden geriye doğru altmış gün içinde kalan ilk ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak parasal hakların başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi, fazlaya ilişkin tazminat isteminin süre yönünden reddi yolunda verilen 25/01/2018 günlü, E:2017/2798, K:2018/117 kararın, Danıştay 2. Dairesi’nin 29/05/2019 günlü, E:2019/759, K:2019/3435 sayılı kararı ile bozulması üzerine söz konusu bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararla; davacının, Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduğu, 13/09/2013 tarihine kadar davalı İdarede uzman unvanlı sözleşmeli personel statüsünde görev yaptığı, 6495 sayılı Kanun’un 9. maddesi ile 657 sayılı Kanuna eklenen geçici 41. madde ile Tebliğ hükümleri ve konu hakkındaki Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın 12/08/2013 tarih ve 2013/10 sayılı Genelgesi esas alınarak sözleşmeli olarak görev yaptığı pozisyonun karşılığında aynı unvanlı memur kadrosu bulunmadığından bahisle (II) sayılı Liste esas alınarak müktesep hak aylığına uygun Genel İdare Hizmetleri Sınıfına dahil uzman kadrosuna atandığı ve özlük haklarının da buna göre düzenlendiği, Tebliğe ekli (II) sayılı Listede Sözleşmeli Personel Pozisyon Unvanı “Uzman” olanlar için fiilen yaptıkları görevler ile davalı idarenin 190 sayılı KHK eki listelerde yer alan kadro unvanları göz önüne alınarak bir düzenleme yapılmamış olması ve davacının da 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun Ek 3. maddesine göre kadro karşılıksız sözleşmeli personel (uzman) olarak istihdam edilmesi nedeniyle, Sözleşmeli Personel Pozisyon Unvanı “Sözleşmeli Personel” olan kişilerden kabul edilerek, bu unvanın karşıtı memur kadro unvanı olan Genel İdare Hizmetleri Sınıfına uzman olarak atanmasında ve davacının Teknik Hizmetler Sınıfında uzman kadrosuna atanması istemiyle yaptığı başvurusunun reddine yönelik davaya konu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; 657 sayılı Kanun’un 36. maddesi gereğince mühendis unvanına sahip olanların ancak teknik hizmetler sınıfında istihdam edelebilecekleri, kurum içinde kendisi ile aynı durumdaki teknik personelin teknik hizmetler sınıfında istihdam edildiği, bu durumun eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği, dava konusu işleme dayanak gösterilen Tebliğ eki II nolu listenin, Kanunla verilen kadroya atanma hakkını tam olarak karşılayamadığı, ancak Tebliğin eki I Nolu Liste’de mühendis kadrosu için Teknik Hizmetler Sınıfının tanımlanmış olduğu, genel idare hizmetleri sınıfındaki uzman kadrosuna atanması nedeniyle hak kayıplarının oluştuğu, kendisi ile aynı durumda olan kişiler tarafından açılan davalarda verilen iptal kararlarına karşı davalı idare tarafından temyiz yoluna başvurulmadığı yada temyiz aşamasındaki dosyalardan feragat edildiği ileri sürülerek, İdare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idare tarafından; davacının 6495 sayılı Kanun kapsamında memur statüsüne geçirildiği, ancak sözleşmeli olarak görev yaptığı pozisyonun karşılığında aynı unvanlı kadro bulunmadığından Başkanlık Makamının 2013/10 sayılı Genelgesi kapsamında ve talebi üzerine genel idare hizmetleri sınıfına dahil uzman kadrosuna atandığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının onanması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesi’nce; davalı İdarenin 09/07/2018 günlü, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlandığı da dikkate alınarak Danıştay dava daireleri arasındaki işbölümünün belirlendiği Danıştay Başkanlık Kurulu’nun 29/12/2016 günlü, K:2016/72 sayılı kararı doğrultusunda Dairemiz esasına alınan dosyada; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.