Danıştay Kararı 2. Daire 2020/295 E. 2020/3342 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/295 E.  ,  2020/3342 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/295
Karar No : 2020/3342

DAVACI : … Sendikası (… Sen)

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı

VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU : Milli Eğitim Bakanlığınca 01/02/2010 tarihinde yayımlanan ”Merkez ve Taşra Teşkilatı Memur Kadroları İçin Görevde Yükselme Sınavı Başvuru Kılavuzu”nun 2.4. maddesinin (a) bendinde yer alan; “Sınava girecek adaylar 50 TL (Elli TL KDV Dahil) sınav ücretini 05/04/2010 – 09/04/2010 tarihleri arasında EĞİTEK Döner Sermaye İşletmesinin T.C. Ziraat Bankası Beşevler Ankara Şubesi, Türkiye Vakıflar Bankası Ankara Merkez Şubesi veya Türkiye Halk Bankası Küçükesat Şubesinin herhangi birine “Kurumsal Tahsilat Programı” aracılığıyla yatıracaktır.” düzenlemesindeki “50 TL (Elli TL KDV Dahil)” ifadesinin iptali istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Danıştay Onuncu Dairesinin 11/12/2014 günlü, E:2010/4589, K:2014/7635 sayılı kararıyla, idarenin verdiği sınav hizmeti için ücret belirlemesi ve istemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Anılan kararın, davacı Sendika tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 15/06/2017 günlü, E:2015/2597, K:2017/2592 sayılı kararıyla; Danıştay Genel Kurulunun, Daire kararının verildiği tarih itibarıyla uygulanan Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İşbölümüne İlişkin 21/12/2012 günlü, E:2012/20, K:2012/20 sayılı kararı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve bu bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarında görevli kamu personeli hakkında uygulanan mevzuattan (kamu konutları ve harcırah mevzuatı dahil) kaynaklanan davaları ve temyiz başvurularını çözümleme görevinin Danıştay İkinci Dairesine verildiği; uyuşmazlık Danıştay İkinci Dairesinin görev alanına girdiğinden anılan Dairece karara bağlanması gerektiği; öte yandan, 31/12/2016 günlü ve 29935 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İşbölümüne İlişkin 29/12/2016 günlü, K:2016/72 sayılı Danıştay Başkanlık Kurulu kararı ile yükseköğretim kurumları öğretim elemanları hariç olmak üzere; bakanlıklar ile bakanlıkların bağlı, ilgili, ilişkili kuruluşlarında çalışan kamu görevlileri ile yükseköğretim kurumlarında çalışan diğer kamu görevlileri hakkında uygulanan mevzuattan doğan ve Danıştay Beşinci, Onbirinci ve Onikinci Dairelerinin görevleri dışında kalan işlerden kaynaklanan davaları ve temyiz başvurularını çözümleme görevinin Danıştay İkinci Dairesine verildiği; bu nedenle, Danıştay İkinci Dairesinin görevinde bulunan uyuşmazlığın Danıştay Onuncu Dairesince çözümlenip karara bağlanmasında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle, bozulmasına karar verilmiş; davalı idarenin kararın düzeltilmesi istemi ise Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/03/2019 günlü, E:2017/3798, K:2019/1335 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
Bunun üzerine, Danıştay Onuncu Dairesince verilen 07/11/2019 günlü, E:2018/11671, K:2019/7578 sayılı gönderme kararıyla dosya Dairemize gönderilmiştir.

DAVACININ İDDİALARI : Davacı Sendika tarafından;
Dava konusu edilen sınav ücretinin, davalı idarece gerçekleştirilen diğer sınav ücretleriyle karşılaştırıldığında fahiş olarak belirlendiği; bu durumun Anayasa’da yer alan eşitlik ilkesine ve “Çalışma hakkı ve ödevi” ile “Devletin temel amaç ve görevleri” hükümlerine aykırı olduğu, bu nedenle dava konusu düzenlemenin iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI : Süresinde savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …

DÜŞÜNCESİ : Dava; davalı idarece 1.2.2010 tarihinde yayımlanan ”Merkez Ve Taşra Teşkilatı Memur Kadroları İçin Görevde Yükselme Sınavı Başvuru Kılavuzu”nun 2.4. maddesinin (a) bendin yer alan; “Sınava girecek adaylar 50 TL (Elli TL KDV Dahil) sınav ücretini 5.4.2010 – 9.4.2010 tarihleri arasında EĞİTEK Döner Sermaye İşletmesinin T.C. Ziraat Bankasının Beşevler Ankara Şubesi, Türkiye Vakıflar Bankası Ankara Merkez Şubesi veya Türkiye Halk Bankası Küçükesat Şubesinin herhangi birine “Kurumsal Tahsilat Programı” aracılığıyla yatıracaktır.” şeklindeki düzenlemedeki 50 TL (Elli TL KDV Dahil) ifadesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Davacı sendika; söz konusu sınav için istenen ücretin fahiş olduğunu öne sürmektedir.
4736 sayılı Kanunun 1. maddesinde “Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik kuruluşları, genel ve katma bütçelerin transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseleri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar, 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanuna tâbi kuruluşlar ve özel hukuk hükümlerine tâbi, kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu kuruluşlar, kamu banka ve kuruluşları ile bunlara bağlı iş yerleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticarî indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz.” hükmü;
3797 sayılı Kanunun 24. maddesinde “Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır;
a) Eğitim ve öğretimin; teknolojik gelişmelerle desteklenmesi, yaygınlaşması, niteliğinin yükseltilmesi ve açık öğretimle örgün öğretim arasında işlevsel bağlantı kurulması için gereken araştırma, planlama, uygulama, değerlendirme, insangücü yetiştirme hizmetlerini yapmak yaptırmak.
b) Merkezi sistemle yürütülen resmi ve özel yerleştirme, bitirme sınavlarını planlamak, uygulamak ve değerlendirmek,
c) Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı birimlerinin bilgi işlem faaliyetlerine ilişkin görev ve hizmetlerini yürütmek.
Genel Müdürlük faaliyetlerinin yürütülebilmesi için döner sermaye işletmesi kurulur. Bu işletmenin sermayesini 3 üncü Aksam Sanat Okulunun döner sermayesi oluşturur. Döner sermaye işletmesine ilişkin diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü;
Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi Yönetmeliğnin 16. maddesinde ise ” Genel Müdürlükçe üretilen mal ve hizmetler veya yapılan işlerin maliyeti; hammadde ve malzeme personel giderleri ve yollukları, çeşitli işletme masrafları amortisman payları ve kârdan oluşturulmak suretiyle maliyet fiyatlarının altında olmamak şartıyla, aynı iş ve hizmetleri yapan kuruluşlardaki fiyat listeleri de göz önünde tutularak İşletme Müdürlüğünce hazırlanan ücret tarifeleri Genel Müdürün kararı ile kesinleşir. Genel Müdür, maliyet altında olmamak kaydıyla gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir.” hükmü yer almıştır.
Anılan mevzuat uyarınca dava konusu sınavları yapma, hizmetleri karşılığında ücret alma ve ücret tarifesinin tespiti ile görevli ve yetkili olan davalı idarece, sınav giderlerini karşılamaya yönelik olarak, sınava girecek olan aday sayısını da gözeterek belirlemiş olduğu ücrete ilişkin düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacı sendikanın, iddiasını somut bir veriye dayandırmadığı da açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

İLGİLİ MEVZUAT :
4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 1. maddesinde “Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik kuruluşları, genel ve katma bütçelerin transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseleri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar, 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanuna tâbi kuruluşlar ve özel hukuk hükümlerine tâbi, kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu kuruluşlar, kamu banka ve kuruluşları ile bunlara bağlı iş yerleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticarî indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz.” düzenlemesi yer almaktadır.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 4359 sayılı Kanun’la değişik 24. maddesinde, Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün görevleri;
“a) Eğitim ve öğretimin; teknolojik gelişmelerle desteklenmesi, yaygınlaşması, niteliğinin yükseltilmesi ve açık öğretimle örgün öğretim arasında işlevsel bağlantı kurulması için gereken araştırma, planlama, uygulama, değerlendirme, insangücü yetiştirme hizmetlerini yapmak, yaptırmak,
b) Merkezi sistemle yürütülen resmi ve özel yerleştirme, bitirme sınavlarını planlamak, uygulamak ve değerlendirmek,
c) Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı birimlerinin bilgi işlem faaliyetlerine ilişkin görev ve hizmetlerini yürütmek.
Genel Müdürlük faaliyetlerinin yürütülebilmesi için döner sermaye işletmesi kurulur. Bu işletmenin sermayesini 3 üncü Aksam Sanat Okulunun döner sermayesi oluşturur. Döner sermaye işletmesine ilişkin diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.” şeklinde sayılmıştır.
Anılan Yasa hükmüne dayanılarak çıkarılan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi Yönetmeliği’nin 16. maddesinde, “Genel Müdürlükçe üretilen mal ve hizmetler veya yapılan işlerin maliyeti; hammadde ve malzeme personel giderleri ve yollukları, çeşitli işletme masrafları amortisman payları ve kârdan oluşturulmak suretiyle maliyet fiyatlarının altında olmamak şartıyla, aynı iş ve hizmetleri yapan kuruluşlardaki fiyat listeleri de göz önünde tutularak İşletme Müdürlüğünce hazırlanan ücret tarifeleri Genel Müdürün kararı ile kesinleşir. Genel Müdür, maliyet altında olmamak kaydıyla gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen mevzuatın birlikte incelenip değerlendirilmesinden, davalı idare tarafından yapılacak görevde yükselme sınavı için alınacak ücretin hizmet bedeli niteliğinde olduğu; sınava ilişkin hizmet giderlerinin finansmanını sağlamak amacıyla sınava başvuran öğrencilerden cüzi miktarda sınav ücreti alınmasında kamu yararına, hizmet gereklerine ve hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan, davalı idarece düzenlenen her bir sınavın farklı alanlardaki bilgi ve beceriyi ölçmeye yönelik olması ve düzenlenen her sınavın kendine münhasır birtakım maliyet unsurları taşıması karşısında, yapılan sınavlar arasında başvuru ücreti konusunda farklılıklar doğabileceği de açıktır.
Bu itibarla, idareye, verdiği sınav hizmeti karşılığında ücret alma ve bu ücretleri daha önceden belirleme yetkisi veren yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca, davalı idarece sınava girecek olan aday sayısı dikkate alınarak belirlenen sınav ücretinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Diğer taraftan; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade edeceği belirtilmiş; anılan Kanun’un 168. maddesine dayanılarak çıkarılan ve 02/02/2020 günlü, 30996 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve bu günden itibaren karar verilen davalarda uygulanacak olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 2. maddesinde, bu Tarifede yazılı avukatlık ücretinin kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemlerin ücreti karşılığı olduğu, 3. maddesinde de, yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamayacağı, bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi, niteliği ve davanın süresinin göz önünde tutulacağı kuralı getirilmiştir.
Uyuşmazlıkta, dava dilekçesinin davalı Milli Eğitim Bakanlığına 19/08/2010 gününde tebliğ edildiği, otuz (30) günlük savunma ve ara karara cevap verme süresi içerisinde davalı idarece savunma verilmediği, Danıştay kayıtlarına 21/09/2010 gününde giren savunma dilekçesi ve ara karar cevabının verildiği; dolayısıyla, süresinde verilmeyen savunma dilekçesi ve ara karar cevabını düzenleyen davalı idare hukuk müşavirinin, dosyaya ve davaya katkısından söz edilemeyeceğinden hukuki yardımın karşılığı olan avukatlık ücretine de hak kazanamayacağı açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, …-TL yargılama giderinin ise davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 11/11/2020 tarihinde esas yönünden oybirliği, vekalet ücreti yönünden gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.

(X) KARŞI OY :
02/11/2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 6. maddesinin 2. fıkrasında; idareleri adli ve idari yargıda vekil sıfatıyla doğrudan temsil yetkisinin; hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri, muhakemat müdürleri ve avukata ait olduğu kurala bağlanmıştır.
Anılan Kararnamenin 14. maddesinin 1. fıkrasına göre, yukarıda sözü edilen kişiler tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde davalı idareler lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir.
659 sayılı KHK ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na göre özel bir düzenleme getirilerek, 5018 sayılı Kanun’a ekli 1 ve 2 sayılı cetvellerde belirtilen genel ve özel bütçe kapsamındaki idarelerin avukatları dışında hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri ve muhakemat müdürlerince takip ve temsil edilen davalarda, anılan idareler lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin yasal yolu açılmıştır. Ancak, 659 sayılı KHK’de sözü edilen kişiler nedeniyle idareler lehine vekalet ücretine hükmedilebilmesi; takip ve temsilin vekil sıfatıyla yapılması şartına bağlanmıştır.
659 sayılı KHK’nin 18. maddesinin 2. fıkrası ile yürürlükten kaldırılan ve 02/11/2011 tarihinden önce idarelerin, davayı takip ve temsil edebilmesinin dayanağını oluşturan 4353 sayılı Kanun’un 22. maddesinde avukat dışındaki kişilere vekil sıfatıyla davayı takip ve temsil yetkisi verilmemiş olup, bu yetki 02/11/2011 tarihinde idarelere tanınmıştır.
Bu itibarla; savunmanın verildiği tarihte vekil sıfatı taşımadığı açık olan hukuk müşaviri tarafından 02/11/2011 tarihinden önce verilen savunma nedeniyle davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden, davanın reddi ile sonuçlanan bu davada; davalı idare lehine vekalet ücretine bu gerekçeyle hükmedilmemesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararının vekalet ücretine ilişkin kısmına gerekçe yönünden katılmıyoruz.