Danıştay Kararı 2. Daire 2020/286 E. 2020/3186 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/286 E.  ,  2020/3186 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/286
Karar No : 2020/3186

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın iptale ve kabule ilişkin kısmının, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Dava; (Mülga) Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Aile Kadın ve Toplum Hizmetleri Daire Başkanlığı emrinde şube müdürü olarak görev yapmakta iken 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü emrine araştırmacı olarak atanan davacının, şube müdürlüğü kadrosundan araştırmacı kadrosuna atanmış sayılmasına ilişkin işlem nedeniyle uğramış olduğu mağduriyetlerin giderilmesi, şube müdürlüğüne yeniden atanması ve uğradığı maddi kayıpların ödenmesi amacıyla davalı idareye yaptığı … günlü, … sayılı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle mahrum kaldığını öne sürdüğü aylık ve özlük hakları farklarının ödenmesi gereken tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile, dava konusu işlemin iptaline, dava konusu işlem nedeniyle davacıya ödenmeyen mali hakların davacının idareye başvurduğu 25/11/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiş olup; anılan karar; Danıştay Beşinci Dairesinin 25/05/2015 günlü, E:2014/2852, K:2015/5618 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 3. maddesi uyarınca şube müdürü görevi sona eren ve araştırmacı kadrosuna atanmış sayılan davacının boş bulanan şube müdürü kadrosuna atanması konusunda takdir yetkisi bulunan davalı idarenin yargı kararı ile zorlanması olanaksız olduğundan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, araştırmacı kadrosunda görev yapan personelin kadro karşılığı sözleşmeli olarak çalıştırılmasına olanak veren yasal düzenleme bulunmadığından araştırmacı kadrosunda görev yapan ancak sözleşmeli statüde bulunmayan davacıya 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 3. maddesi, 7. fıkrası kapsamında olmaması nedeniyle aynı maddenin 4. fıkrası hükmü uyarınca ödeme yapılmasında da hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Danıştay İkinci Dairesinin 20/02/2018 günlü, E:2016/12754, K:2018/959 sayılı kararı ile; … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, davacının şube müdürü kadrosuna yeniden atanma isteminin zımnen reddine ilişkin işlem yönünden davanın reddine ilişkin kısmının feragat nedeniyle bozulmasına; davacının temyiz isteminin kabulüyle; anılan kararın, davacının mahrum kaldığı özlük haklarından doğan farkların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi isteminin reddine ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay İkinci Dairesinin 20/02/2018 günlü, E:2016/12754, K:2018/959 sayılı bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünde “şube müdürü” unvanıyla, kadro karşılığı sözleşmeli statüde görev yaptığı ve 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 32. maddesinde sayılan kadro unvanları arasında davacının unvanına yer verilmediği görüldüğünden, davacının mali ve sosyal haklarının ödenmesi hususunda, 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 3. maddesi, 7. fıkrası uyarınca, anılan Kanun Hükmünde Kararname’nin yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam edilmesi gerekirken, aynı Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 3. maddesi, 4. fıkrası uyarınca mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde hukuka uygunluk görülmediği; öte yandan, davacının bu yöndeki başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlem sebebiyle yoksun kalınan parasal hakların başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, dava konusu işlemin şube müdürü kadrosuna yeniden atanma isteminin zımnen reddine ilişkin kısmı yönünden feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, mahrum kalınan özlük haklarından doğan farkın ödenmesi isteminin reddine ilişkin kısmı yönünden iptaline, yoksun kalınan parasal hakların başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazmini talebinin kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının 633 sayılı KHK gereği araştırmacı kadrosuna atanmış sayıldığı ve mezkur KHK öncesi haiz olduğu şube müdürlüğü kadrosunun mali haklarından yararlanamayacağı, atanmış sayıldığı araştırmacı kadrosuna ait mali hakların yanı sıra, bu durumdaki personelin maddi kayba uğramamaları açısından, 633 sayılı KHK’nın Geçici 3. maddesinin 4. fıkrasındaki fark tazminatı ödemesinin düzenlendiği, mezkur maddenin 7. fıkrasında bilhassa (altıncı fıkraya göre Başdenetçi, Denetçi ve Denetçi Yardımcısı kadrolarına atanmış sayılanlar dahil) denilerek, başmüfettiş, müfettiş ve müfettiş yardımcısı kadrolarından yeni ihdas edilen başdenetçi, denetçi ve denetçi yardımcısı kadrolarına atanmış sayılan personelin bu kapsama alındığı, ancak araştırmacı unvanı için bu şekilde bir uygulamaya gidilmediği, araştırmacı kadrosuna atanmış sayılanlar için mezkur maddenin 7. fıkrasının değil de 4. fıkrasının uygulanması gerektiğin açık olduğu ileri sürülerek, temyize konu kararın iptale ve kabule ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının iptale ve kabule ilişkin kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci ve Onikinci Dairelerince; 2575 sayılı Danıştay Kanunu’na 3619 sayılı Kanun’un 10. maddesiyle eklenen Ek 1. madde uyarınca yapılan müşterek toplantıda, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın iptale ve kabule ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın iptale ve kabule ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın iptale ve kabule ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.