Danıştay Kararı 2. Daire 2020/2234 E. 2020/3326 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/2234 E.  ,  2020/3326 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2234
Karar No : 2020/3326

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- Cumhurbaşkanlığı
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, başka bir göreve atanmak üzere bu görevinden alınmasına ilişkin 15/07/2014 günlü, 2014/713 sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince verilen temyize konu kararla, Danıştay İkinci Dairesinin 18/04/2019 günlü, E:2016/14713, K:2019/2227 sayılı bozma kararına uyularak, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli şekilde yürütülmesini sağlamakla yükümlü olan idarelere, bu amaca yönelik olarak memurların naklen atanmalarında takdir yetkisi tanınması, bu yetkinin hukuka ve sınırlamalara aykırı olarak kullanıldığına dair hukuken geçerli bilgi ve belgenin de ortaya konulamaması karşısında, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek tesis edildiği sonucuna varılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin herhangi bir gerekçe gösterilmeden gerçekleştirildiği, işlemin hukuka uygunluğunun davalı idarece kanıtlanması gerekirken kanıtlanamadığı, personeli atama konusunda sahip olunan takdir yetkisinin hukuka aykırı olarak kullanıldığı ileri sürülerek Mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesi, 1. fıkrası uyarınca, karar kesinleştiğinde davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

ADLİ YARDIM İSTEMİ KABUL KARARI

… Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü olarak görev yapmakta olan davacı … tarafından, başka bir göreve atanmak üzere bu görevinden alınmasına ilişkin 15/07/2014 günlü, 2014/713 sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle Cumhurbaşkanlığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına karşı açılan davada; Danıştay İkinci Dairesi’nin 18/04/2019 günlü, E:2016/14713, K:2019/2227 sayılı bozma kararına uyularak davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın temyiz aşamasında davacı tarafından yapılan adli yardım talebi üzerine Danıştay İkinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesi, birinci fıkrası ile adli yardım konusunda atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesinde, “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.”; 336. maddesi, 2. fıkrasında ise, “Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının, dava giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yukarıda yer verilen 334. maddesi uyarınca davacının adli yardım isteminin kabulüne, kararın bir örneğinin davacıya tebliğine, 11/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.