Danıştay Kararı 2. Daire 2020/2215 E. 2020/3403 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/2215 E.  ,  2020/3403 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2215
Karar No : 2020/3403

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Bakanlığı Hukuk Müşavirliği ve … Dairesi Başkanlığı’nda avukat olarak görev yapan davacının, sınıf değişikliği yapılarak 1. dereceli hukuk müşaviri olarak atamasının yapılması için yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … gün ve E:…, K:… sayılı karar ile davanın reddine hükmedilmiş; bu karar, Danıştay Beşinci Dairesi’nin 05/04/2016 gün ve E:2014/2125, K:2016/1996 sayılı kararı ile; Milli Savunma Bakanlığı Hukuk Müşavirliği ve … Dairesi Başkanlığı’nda avukat olarak görev yapan davacının, 1602 sayılı Yasa’nın 20. maddesine göre asker kişi sayıldığı, sınıf değişikliği suretiyle atanma talebinin reddine ilişkin işlemin de askeri hizmete ilişkin olduğu ve davacının yaptığı hizmetten ayrı olmadığı, bu nedenle, uyuşmazlığın görüm ve çözümü Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne ait olduğundan, davanın görev yönünden reddi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesinde hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle bozulmuş; söz konusu bozma kararına uyulmak suretiyle verilen … İdare Mahkemesinin … gün ve E…., K…. sayılı kararıyla davanın görev yönünden reddine hükmedilmiş; anılan kararın, her ne kadar uyuşmazlığın çözümlenmesinin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin görevine girdiğinden bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ise de; askeri yargının kaldırıldığı, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun mülga olduğu ve usul kurallarının derhal uygulanması gerektiği dikkate alındığında; dava konusu uyuşmazlığın çözümlenmesinin idari yargının görevine girdiği, bu durumda idare mahkemesince uyuşmazlığın esası incelenmek suretiyle karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, Danıştay İkinci Dairesi’nin 28/02/2019 gün ve E.2018/4462, K.2019/892 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozmaya uyularak verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Milli Savunma Bakanlığı emrinde sivil memur statüsünde Avukatlık Hizmetleri Sınıfında, avukat kadrosunda görev yapan ve 657 sayılı Kanun hükümlerine tabi olan davacının, 26/03/2012 günlü dilekçesiyle, aynı görevi, yaptığından, Genel İdare Hizmetleri Sınıfında yer alan 1. dereceli hukuk müşaviri kadrosuna atamasının yapılmasını talep ettiği, davalı idare tarafından davacının çalışmakta olduğu Milli Savunma Bakanlığı Hukuk Müşavirliği ve … Dairesi Başkanlığı emrinde münhal hukuk müşaviri kadrosu bulunmadığından atamasının yapılamadığının belirtildiği, kadrosuz memur çalıştırılamayacağı gibi idari yargı yerlerince, idarelerin, kadro ihdası konusunda zorlanamayacağı ve herhangi bir kadroya atama yapılması konusundaki idarenin takdir yetkisini ortadan kaldırıcı nitelikte yargı kararı da verilemeyeceği dikkate alındığında, davacının hukuk müşaviri kadrosuna atamasının yapılması istemiyle yapmış olduğu başvurunun, atamanın yapılabileceği mühnal kadronun bulunmaması nedeniyle reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; yerel mahkemenin dava konusu ile ilgili yeterli inceleme yapmadığı, dava dilekçesindeki iddiaların karşılanmadığı, … tarihinde “Hukuk Müşaviri” olarak atamasının yapıldığı, İdare’nin talebini kabul ederek atamasını yapmasının davayı kabul anlamına geldiği, mahkemenin “Konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına hükmetmesi veya davanın esasına girerek hukuka aykırılığı tespit etmesi ve dava konusu işlemin iptaline karar vermesi gerektiği, 6 yıla yakın bir süredir hukuk müşaviri olarak görev yaptığı, İdarenin atamasını yapmasına rağmen yerel mahkemenin münhal kadro bulunmadığı ve idarenin takdir yetkisini ortadan kaldırmayacağı yönünde gerekçe yazmasının dosyanın okunmadığını/ incelenmediğini gösterdiği, davalı idarenin Milli Savunma Bakanlığı’nda “Hukuk müşaviri kadrosu bulunmadığı yönündeki” cevabı ve yerel mahkemenin de bu beyanı doğru kabul etmesinin isabetli olmadığı, Mahkemenin, diğer tüm Bakanlıklarda münhasıran “Hukuk Müşaviri” kadroları bulunurken, Milli Savunma Bakanlığı’nda neden hukuk müşaviri kadrosunun bulunmadığı şeklindeki idarenin verdiği cevabı sorgulaması ve kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.