Danıştay Kararı 2. Daire 2020/2187 E. 2020/3609 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/2187 E.  ,  2020/3609 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2187
Karar No : 2020/3609

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Türkiye Taşkömürü … olarak görev yapmakta iken, bu görevden alınarak … kadrosuna atanan davacı tarafından, söz konusu görevden alınma işleminin … İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiği ve bu kararın Danıştay tarafından onandığından bahisle genel müdür yardımcılığı görevine iade edilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … gün ve … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davanın süre aşımı yönünden reddi yolunda … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararına uyulmak suretiyle yeniden yapılan inceleme sonucunda verilen temyize konu kararla; Türkiye Taş Kömürü Kurumu Genel Müdürlüğü’nde … olarak görev yapmakta iken, davacının, 11.11.2013 tarihli ve 2013/747 sayılı müşterek kararname ile başka bir göreve atanmak üzere bu görevden alındığı, anılan işlemin iptali istemiyle açılan davada, Mahkemelerinin E:… esasına kayıtlı dosyada … tarihinde yürütmenin durdurulmasına (… tarihinde de iptaline) karar verildiği, o tarihte yürürlükte olan 2577 sayılı Kanun’un 28. maddesi hükmü uyarınca işlem yapıldığı ve davacının … kadrosuna atandığı hususlarının tartışmasız olduğu, dolayısıyla, Mahkemelerince yürütmenin durdurulması ve akabinde iptal kararının uygulanma sürecinde ve idarenin anılan kararı uygulamakla yükümlü olduğu tarihte herhangi bir Anayasa Mahkemesi kararı bulunmadığı, kaldı ki 2577 sayılı Kanun’un 28. maddesiyle ilgili olarak verilen Anayasa Mahkemesi kararının, bu tarihlerden çok sonraki bir tarih olan 08.01.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandığı, başka bir anlatımla, davalı idarenin yargı kararını uygulayacağı tarihte yürürlükte olan 28. madde hükümlerine göre hareket etmesinin hukuki bir zorunluluk olduğu, bu veriler ışığında, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü’nde … olarak görev yapmakta iken, müşterek karar ile başka bir göreve atanmak üzere bu görevden alınan ve sonraki aşamada Genel Müdürlük … kadrosuna atanan davacının, Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı iptal kararının onanmasına ilişkin Danıştay Beşinci Dairesi’nin 11/11/2015 tarih ve E:2014/4302, K:2015/8860 sayılı kararından bahisle eski görevi olan Genel Müdür Yardımcılığına atanması istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 01.03.2016 tarih ve 6076 sayılı işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Söz konusu karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Anılan karar, Danıştay İkinci Dairesi’nin 12/06/2019 günlü, E:2018/2939, K:2019/3627 sayılı kararı ile; her ne kadar İdare Mahkemesince, dava konusu işleme dayanak gösterilen hükmün yargı kararının uygulanmakla yükümlü olunduğu sürede Anayasa Mahkemesince henüz iptal edilmediği, Anayasa Mahkemesi kararının bu tarihlerden çok sonraki bir tarih olan 08/01/2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandığı gerekçesiyle davanın reddine kararı verilmişse de; dava konusu işlemin dayanağı olan yasa maddesinin, davacının Genel Müdürlük Müşaviri kadrosuna atanmasına ilişkin işleme karşı açmış olduğu davada Mahkemece verilen karar henüz kesinleşmeden Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi nedeniyle yasal dayanaktan yoksun hale geldiği, Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde, görülmekte olan davaların Anayasaya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmelerinin, Anayasanın üstünlüğü ve Hukuk Devleti ilkesine aykırılık oluşturacağında kuşku olmadığı, bu durumda, 2577 sayılı Kanun’da yer alan dava konusu işlemin dayanağı olan hükümlerin Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması karşısında; davacının yargı kararı gereği Genel Müdür Yardımcısı kadrosuna atanması gerekirken, Anayasa’ya aykırılığı sabit olan yasal düzenlemeye dayanılarak, boş kadro bulunmadığı gerekçesiyle Genel Müdürlük Müşaviri kadrosuna atanmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce, Danıştay İkinci Dairesi’nin belirtilen bozma kararına uyularak verilen 13/02/2020 günlü, E:2019/3921, K:2020/282 sayılı kararla; dava konusu işlem yönünden; her ne kadar İdare Mahkemesince, dava konusu işleme dayanak gösterilen hükmün yargı kararının uygulanmakla yükümlü olunduğu sürede Anayasa Mahkemesince henüz iptal edilmediği, Anayasa Mahkemesi kararının bu tarihlerden çok sonraki bir tarih olan 08/01/2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandığı gerekçesiyle davanın reddine kararı verilmişse de; dava konusu işlemin dayanağı olan yasa maddesinin, davacının Genel Müdürlük Müşaviri kadrosuna atanmasına ilişkin işleme karşı açmış olduğu davada Mahkemece verilen karar henüz kesinleşmeden Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi nedeniyle yasal dayanaktan yoksun hale geldiği, Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde, görülmekte olan davaların Anayasaya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmelerinin, Anayasanın üstünlüğü ve Hukuk Devleti ilkesine aykırılık oluşturacağında kuşku olmadığı, bu durumda, 2577 sayılı Kanun’da yer alan dava konusu işlemin dayanağı olan hükümlerin Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması karşısında; davacının yargı kararı gereği … kadrosuna atanması gerekirken, Anayasa’ya aykırılığı sabit olan yasal düzenlemeye dayanılarak, boş kadro bulunmadığı gerekçesiyle Genel Müdürlük … kadrosuna atanmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, davacının parasal hak istemi yönünden; uyuşmazlığa yol açan davacının önceki yargı kararı gereğince görevden alındığı kadro görevine iadesinin sağlanmasına yönelik başvurusunun reddine dair … tarih ve … sayılı dava konusu işlemin hukuka aykırılığının bu kararla saptanmış olması nedeniyle davacıya iptaline karar verilen her iki işlem (11.11.2013 ve 01.03.2016) nedeniyle herhangi bir hak kaybına uğramayacak şekilde yoksun kaldığı parasal haklarının idarece hesaplanarak tazmininin zorunlu olduğu, esasen ilk işlem tarihinden itibaren davacının maddi zararlarının karşılanması, önceki iptal kararının uygulanması sonucunu doğuran bu yargı kararının da hukuki bir sonucu olduğu, davacı tarafından 11.11.2013 tarihli işleme karşı açılan ve sonuçlanmış olan ilk iptal davasında parasal haklarının tazmini isteminde de bulunulduğu ve Mahkemesince 11/11/2013 tarihli işlemin iptaline ve parasal hak kayıplarının ödenmesine karar verildiği görülmekle anılan yargı kararı gereğince davacıya yapılan bir ödeme var ise bu tutarın hak ettiği tutardan mahsubu gerekeceğinden, ilk iptal davasında parasal hak talebinde bulunulmasaydı iptal edilen işlemin tesis edildiği tarihten itibaren yoksun kalınan parasal hakların ödenmesine karar verilmesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 125. maddesi ve içtihat gereği olduğundan, mükerrer ödemeye yol açmayacak şekilde (adına fark olarak ödenen tutarların ve ilk yargı kararı gereğince tarafına yapılan bir ödeme var ise bu tutarın mahsubu ile) … olarak görev yapmadığı aylarda bu kadro karşılığında alması gereken/emsal maaş tutarları ile aynı dönemde tarafına ödenen maaş ve farkların hesaplanarak hukuka aykırılığı saptanan 11.11.2013 tarihli işlem gereğince … kadrosundan alındığı tarihten itibaren anılan kadroya atandığı/iade edildiği tarihe kadar yoksun kaldığı maaş farklarının tarafına ödenmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, … İdare Mahkemesi’nce verilen … gün ve E:…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, parasal haklarının tazmini talebinin kabulü ile ödenen fark tazminatlar ve ilk iptal kararı gereğince şayet davalı idarece davacıya ödeme yapılmış ise bu ödemelerin, anılan kadroya iadesi suretiyle atanıp göreve başlayacağı tarihe kadar ödenmesi gereken toplam tutardan mahsubu suretiyle mükerrer ödemeye yol açmayacak şekilde; 11/11/2013 tarihinden itibaren yoksun kaldığı … kadrosu karşılığı olan net maaş farklarından müteşekkil yoksun kaldığı parasal haklarının aylar itibariyle ve bu davaya dayanak teşkil eden 01/02/2016 tarihli başvuru tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının ise aynı tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte hesaplanarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı İdare tarafından; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi gereğince memurları atama konusunda idarelere takdir yetkisi tanındığı, davacının müşavirlik kadrosuna atanmasına ilişkin işleme karşı açmış olduğu davada verilen yürütmenin durdurulması kararının o tarihteki yasal düzenlemeler doğrultusunda gereğinin yerine getirildiği, boş genel müdür yardımcısı kadrosu bulunmadığından davacının eski görevine atanamadığı, müşavirlik kadrosuna atanması nedeniyle oluşan parasal hak kayıplarının davacıya ödendiği ileri sürülerek … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.