Danıştay Kararı 2. Daire 2020/2175 E. 2022/6917 K. 28.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/2175 E.  ,  2022/6917 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2175
Karar No : 2022/6917

DAVACI : …’nu temsilen …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hazine Avukatı …

DAVANIN KONUSU : Kastamonu Defterdarlığında sivil savunma uzmanı olarak görev yapan davacının, Emlak ve Milli Emlak Müdürlüğü sınavına katılma istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin ve bu işlemin dayanağı 09/08/2006 günlü, 26254 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maliye Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Atama Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 4. fıkrasının (ç) bendinin (2) numaralı alt bendinin “sivil savunma uzmanı” unvanına yer verilmeyerek eksik düzenlendiği ileri sürülerek iptali istenilmiştir.

YARGILAMA SÜRECİ :
İşbu davada, Danıştay İkinci Dairesinin 14/02/2018 günlü, E:2016/7621, K:2018/784 sayılı kararı ile “…mevcut düzenlemeler yürürlükte kaldığı sürece davacının, hiçbir zaman görevde yükselme imkanına sahip olamayacağı ya da görevde yükselmeye tabi olamayan müdür ve müdür yardımcısı kadrolarına atanamayacağı dikkate alındığında, bu durumun, 657 sayılı Kanun’un 3. maddesinde düzenlenen liyakat ilkesine aykırılık teşkil edeceği,
Diğer yandan, sivil savunma uzmanı ile uzman/eğitim uzmanı kadrolarına atanma şartlarına bakıldığında, her üç unvana atanabilmek için eşit düzeyde şartlar arandığı, başka bir ifade ile, sivil savunma uzmanı kadrosu ile uzman ve eğitim uzmanı kadrolarının, atanma şartları açısından eş değer kadrolar olduğu göz önüne alındığında, dava konusu düzenlemede, sivil savunma uzmanı unvanına eş değer unvanlara yer verilmişken sivil savunma uzmanı unvanına yer verilmemesinin eşitliğe de aykırı olduğu,
Kaldı ki, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının görevde yükselme yönetmeliklerinde sivil savunma uzmanlarına, farklı unvanlı müdür kadrolarına atanma imkanı verildiği hususu göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu Yönetmelik’te, sivil savunma uzmanı kadrosunda görev yapan personele üst unvanlı kadrolara yükselme imkanı tanımayan davalı idarenin, sahip olduğu takdir hakkını hukuki bir temele dayanmaksızın, hukuka ve eşitliğe aykırı şekilde kullandığı sonucuna varıldığı” gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Anılan karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 09/06/2020 günlü, E:2018/3023, K:2020/860 sayılı kararı ile “… Sivil Savunma Uzmanlarının İdari Statüleri, Görevleri, Çalışma Usul ve Esasları İle Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin 9. maddesinde, sivil savunma uzmanlarının görevlerinin ayrıntılı bir şekilde düzenlendiği ve burada sayılan görevlerin davalı Bakanlığın taşra birimlerinde yürütülen hizmetle ilgili olmadığı anlaşılmaktadır.
İdare tarafından, şube müdürü olarak atanacak kişilerde, görev yapacağı birimde yürütülen hizmetle ilgili tecrübe dikkate alınarak hangi kadroda görev yapan personel arasından seçim yapılacağının belirlendiği ve bu kapsamda, sivil savunma uzmanı kadrosunda görev yapan personele yer verilmediği görülmektedir.
Bu durumda; idarenin takdir yetkisini, kamu yararı ve hizmet gereklerini gözeterek üst hukuk normlarına aykırı olmayacak şekilde kullandığı dava konusu düzenlemede ve buna dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle bozulmuştur.

DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu Yönetmelik uyarınca; şube müdürü, milli emlak müdürü, emlak müdürü ve personel müdürü unvanına, uzman ve eğitim uzmanı kadrosunda görev yapanlar atanabiliyorken, onlarla aynı statüde görev yapan, sadece çalışma alanları farklı olan sivil savunma uzmanlarına yer verilmeyerek hak mahrumiyetine sebep olunduğu,
Sivil Savunma Uzmanlarının İdari Statüleri, Görevleri, Çalışma Usul ve Esasları ile Eğitimleri Hakkında Yönetmelik’in 5. maddesinde; sivil savunma uzmanlarının, şube müdürü hak ve yetkilerine sahip olduğu düzenlenmişken, müdür kadrolarına atanmalarına imkan verilmediği,
Söz konusu eksik düzenleme nedeniyle meslek hayatı boyunca hiç bir kadroya yükselemeyeceği, bunun eşitliğe aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI : Dava konusu düzenlemede, tahdidi olarak sayılan unvanlar dışındaki unvanlarda görev yapanların sınava katılma imkanı olmadığı,
7126 sayılı Sivil Savunma Kanunu uyarınca, kamu kurum ve kuruluşları bünyesindeki sivil savunma uzmanı kadrolarına İçişleri Bakanlığınca atama yapılmakta iken, 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesiyle atamaların ilgili kurumlarca yapılmaya başlandığı ve bu Kanun uyarınca, Hazine ve Maliye Bakanlığının taşra teşkilatındaki sivil savunma uzmanlarının defterdarlıklara atandığı ve doğrudan defterdara bağlı olarak çalıştıkları,
Kanun değişikliklerinin ardından Hazine ve Maliye Bakanlığına devredilen sivil savunma uzmanlarının, daha önce şef/uzman kadrolarında hizmetleri bulunmadığından dava konusu düzenlemede sayılmamalarında hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca, Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların İdari Dava Daireleri Kurulunca bozulması halinde ısrar olanağı bulunmadığından, İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararında yer alan gerekçelerle, davaya konu bireysel işlemin iptali istemi hakkında davanın reddine; yürürlükten kaldırılan Yönetmelik hükmünün iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında, temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın; görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi ve usul hükümlerine uyulmamış olunması, sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı; 4’üncü fıkrasında, mahkemenin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği; 6’ncı (son) fıkrasında da, Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde de bu maddenin 4’üncü fıkrası hariç diğer fıkralarının kıyasen uygulanacağı hükme bağlandığından; ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan davaların temyiz incelemesi sonucu ilgili dava daireleri kurulunca; usul veya esas bakımından yeninden bir araştırma, inceleme yapılmasını veya maddi ve hukuki olayın yeninden yorumlanmasını gerektirmeyecek şekilde verilen bozma kararlarına karşı, ilk kararı veren Danıştay dava dairesine “ısrar” hak ve yetkisi tanınmamıştır. Dolayısıyla, kararı bozulan Danıştay dava dairesinin bu tür bozma kararlarına uyması, yasa gereğidir.
Buna göre, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Danıştay İkinci Dairesince verilen 14/02/2018 tarih ve E:2016/7621, K:2018/784 sayılı kararın; “bozulması” yönünde 09/06/2020 tarih ve E:2018/3023, K:2020/860 sayılı kararına uyularak, bozma gerekçeleri doğrultusunda davanın reddi yolunda karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 09/06/2020 günlü, E:2018/3023, K:2020/860 sayılı bozma kararına uyularak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Kastamonu Defterdarlığında sivil savunma uzmanı olarak görev yapan davacının, Emlak ve Milli Emlak Müdürü kadrolarına atama yapılmak üzere 18/05/2013 tarihinde yapılan sınava katılma istemiyle 29/04/2013 tarihinde yaptığı başvurunun, Maliye Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Atama Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 4. fıkrasının (ç) bendinin (2) numaralı alt bendinde sayılan unvanlarda görev yapma şartını taşımadığı gerekçesiyle … günlü, … sayılı Milli Emlak Genel Müdürlüğü işlemi ile reddi üzerine dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 25. maddesinin 5. fıkrasında; sivil savunma uzmanlarının eğitimleri, idari statüleri, çalışma usul ve esaslarının Başkanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği düzenlenmiştir.
Buna dayanılarak çıkarılan ve 05/08/2010 günlü, 27663 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sivil Savunma Uzmanlarının İdari Statüleri, Görevleri, Çalışma Usul ve Esasları İle Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin “Sivil savunma uzmanlarının görevleri” başlıklı 9. maddesinde; “Sivil savunma uzmanları bulundukları kurum ve kuruluşlarda aşağıdaki görevleri yapar:
a) Sivil savunma planlarını hazırlamak ve bu planları güncellemek,
b) Kamu kurum ve kuruluşlarının tahliyeye ilişkin planlamasını koordine etmek,
c) Sivil savunma servislerinin kuruluşunu sağlamak ve eğitimlerini yaptırmak,
ç) Afet, sivil savunma ve acil durum hizmetleri için gerekli olan araç, gereç ve malzemenin tedarik ve teminini ilgili birimlerle koordine ederek planlamak, mevcutların bakım ve korunmalarının takibini yapmak,
d) Afet, sivil savunma, acil durum ve seferberlik hizmetleri için gerekli ödeneği ilgili birimlerle koordine ederek belirlemek ve bütçeye konulmasını sağlamak,
e) Afet ve acil durum hallerinde müdahaleyi koordine etmek ve üst yöneticileri bilgilendirmek,
f) Hizmetlerle ilgili mevzuat, yayın ve direktifleri izlemek, incelemek ve bunların gereklerini yerine getirmek,
g) Bu Yönetmelikte belirtilen görevlerin yerine getirilmesi amacıyla; Kurumu ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ve diğer kamu kurum ve kuruluşları arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak,
ğ) Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer savunma ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek,
h) 27/11/2007 tarihli ve 2007/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik hükümlerinin kurumunda uygulanmasını takip etmek ve yangın önleme tedbirlerini denetlemek,
ı) Kurum içerisinde ikaz ve alarm haberlerinin alınıp verilmesi ve siren sisteminin işletilmesine ilişkin işlemleri yürütmek,
i) Kurumun sığınaklarla ilgili hizmetlerini düzenlemek ve yürütmek,
j) Afet, sivil savunma, acil durum, kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer tehdit ve tehlikeler, koruyucu güvenlik ve ilk yardım konularında kurum personeli ile kurumun denetimine tabi özel kuruluş personeline eğitim vermek,
k) Afet, sivil savunma, acil durum ve seferberlikle ilgili düzenlenen tatbikatlarda kurumu adına sekretarya hizmetlerini yapmak, bu konularla ilgili kurumda tatbikatlar düzenlenmesini ve yürütülmesini sağlamak,
l) Kurumun denetimine tabi kamu kurum ve kuruluşlarında yürütülen afet, sivil savunma, acil durum, seferberlik ve koruyucu güvenlik hizmetlerini denetlemek,
m) Seferberlik ve savaş hali hazırlıkları ile ilgili iş ve işlemlerini yapmak ve yaptırılmasını sağlamak,
n) Kurumun Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezinin sekretarya hizmetini yapmak, İl Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi ile koordinasyonu sağlamak,
o) Koruyucu güvenlik hizmetlerinin koordinasyonunu sağlamak, kamu kurum ve kuruluşlarının üst amiri adına hizmetin takip ve denetimini yapmak,
ö) İlgili mevzuat uyarınca kurumun üst yöneticisi tarafından verilen görevleri yapmak.
(2) Sivil savunma uzmanlarına ilgili mevzuatta yer almayan herhangi bir görev verilmez.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, idari dava daireleri tarafından ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca temyizen inceleneceği belirtilmiş; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay Dava Daireleri kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği; 49. maddesinin 4. fıkrasında, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı hükme bağlanmış olup, Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca temyizen bozulması halinde, Danıştay Dava Dairelerine ısrar olanağı tanınmamıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
I- Dava konusu Yönetmelik hükmüne yönelik olarak;
09/08/2006 günlü, 26254 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maliye Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Atama Yönetmeliği’nin, 22/05/2021 günlü, 31488 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Hazine ve Maliye Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’nin 30. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı dikkate alındığında, dava konusu düzenleme yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.

II- Davacının, Emlak ve Milli Emlak Müdürlüğü sınavına katılma istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı işleme yönelik olarak;
Yukarıda hükmüne yer verilen Sivil Savunma Uzmanlarının İdari Statüleri, Görevleri, Çalışma Usul ve Esasları ile Eğitimleri Hakkında Yönetmelik’in 9. maddesinde, sivil savunma uzmanlarının görevlerinin ayrıntılı bir şekilde düzenlendiği ve burada sayılan görevlerin davalı Bakanlığın taşra birimlerinde yürütülen hizmetle ilgili olmadığı anlaşılmaktadır.
İdare tarafından, şube müdürü olarak atanacak kişilerde, görev yapacağı birimde yürütülen hizmetle ilgili tecrübe dikkate alınarak hangi kadroda görev yapan personel arasından seçim yapılacağının belirlendiği ve bu kapsamda, sivil savunma uzmanı kadrosunda görev yapan personele yer verilmediği görülmektedir.
Bu durumda; idarenin takdir yetkisini, kamu yararı ve hizmet gereklerini gözeterek ve üst hukuk normlarına aykırı olmayacak şekilde kullanarak getirdiği düzenlemeye dayalı tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

III- Yargılama giderlerine gelince;
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 09/06/2020 günlü, E:2018/3023, K:2020/860 sayılı kararında ve bu karara uyularak verilen işbu kararda; dava konusu bireysel işlemin hukuki denetimi yapılırken dava konusu düzenleyici işlemin de hukuki irdelemesi yapıldığından ve bu düzenlemenin hukuka ve mevzuata aykırı olmadığı yönünde tespitlerde de bulunulduğundan, davacının, davada haksız çıkan taraf olarak kabulü ile yargılama giderlerinin tamamının davacı üzerinde bırakılması ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 09/08/2006 günlü, 26254 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maliye Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Atama Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 4. fıkrasının (ç) bendinin iptali istemine yönelik olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2. Sivil savunma uzmanı olarak görev yapan davacının, Emlak ve Milli Emlak Müdürlüğü sınavına katılma istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemine yönelik olarak DAVANIN REDDİNE;
3. Aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine; kararın kesinleşmesinden sonra, posta ücretinden artan miktarın davalı idareye iadesine;
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 28/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.