Danıştay Kararı 2. Daire 2020/1688 E. 2020/3354 K. 12.11.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/1688 E.  ,  2020/3354 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1688
Karar No : 2020/3354

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına dair Danıştay İkinci Dairesinin 19/02/2020 günlü, E:2020/160, K:2020/997 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Manisa ili, … ilçesi, … No’lu Aile Sağlığı Merkezinde aile hekimi olarak görev yapan davacı tarafından; koruyucu hekimlik uygulamalarında verilen görevleri yerine getirmediği ve gerçek dışı beyanda bulunduğu gerekçesiyle verilen 180 ihtar puanı cezasının ve bir sözleşme dönemi içinde aldığı ihtar puanları toplamının yüz puana ulaştığından bahisle sözleşmesinin ihtaren sona erdirilmesine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; davacının, 01-31 Ekim günleri arasında aşı ve izlemi yapılması gereken birden fazla çocuğun aşı ve izlemlerini yapmadığının tespiti üzerine, anılan ihlaller nedeniyle davacıya her bir işlem için ayrı ayrı ceza puanı verilmek suretiyle toplam puan üzerinden tek bir ihtar yapılarak, davacının yedi günlük yasal itiraz hakkını kullanmasına imkan tanınmaksızın, aile hekimliği sözleşmesinin sona erdirilmesine ilişkin dava konusu işlemin iptaline, parasal hak talebinin ise kabulüne hükmedilmiştir.

Bu kararın davalı idarece temyizi üzerine, Danıştay Beşinci Dairesinin 27/04/2016 günlü, E:2015/3459, K:2016/2691 sayılı kararıyla; dava konusu işlemin dayanağı olan 180 ihtar puanı cezasına karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı gibi ihtar cezalarının dava konusu yapılarak iptalinin de talep edilmediği, bu durumda, sözleşme feshinin gerekçesi olan ihtar cezaları geçerliliğini koruduğundan, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

Söz konusu kararın düzeltmesinin istenilmesi üzerine; Danıştay İkinci Dairesinin 26/04/2017 günlü, E:2016/15715, K:2017/3450 sayılı kararıyla, davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesinin kararı kaldırılarak; uyuşmazlığın esası yeniden incelenmek suretiyle, dava dilekçesi içeriğinde davacının, hakkında yürütülen soruşturmanın usulsüz olduğuna, hastalardan yönlendirme ve zorlama ile gerçeğe aykırı ifadelerin alındığına, boy ve kilo ölçüm tarihleri ile soruşturmanın yapıldığı tarih arasında geçen zamanın uzun olması nedeniyle ailelerin işlemi hatırlayamadıklarına, yapılan soruşturma neticesinde her bir çocuk için ayrı ayrı 20 puan olmak üzere toplam 180 ihtar puanı ile uyarılmasına ilişkin 09/04/2014 tarihli işlemin hukuka aykırı olduğuna ilişkin iddialarının yer aldığı, bu nedenle, davacının 180 ihtar puanı verilmesine ilişkin işlemin iptalini mi talep ettiği, yoksa anılan ihtar puanı ile uyarılması sebebiyle … tarihli Vali Olur’u ile sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemin iptalini mi dava konusu etttiği hususlarının açıklığa kavuşturulması gerektiği, bu durumda, dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun bulunmadığı sonucuna varıldığından, İdare Mahkemesince işin esası hakkında verilen kararda usule uygunluk görülmediği gerekçesiyle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davanın, … tarihli sözleşmenin feshine ilişkin işlemin iptaline yönelik olduğu, dava konusu işlemin davacının tek seferde tesis edilen 180 ihtar puanına ulaşmasından dolayı tesis edildiği, bu haliyle dava konusu sözleşmenin feshedilmesinin hukuka uygun olup olmadığının belirlenebilmesinin, davacının 180 ihtar puanı ile uyarılmasına ilişkin 09/04/2014 tarihli işlemin hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesi ile mümkün olduğu, nitekim davacının dava dilekçesinde, 180 ihtar puanı ile cezalandırılmasının ve bu nedenle sözleşmesinin feshinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürdüğü, bu nedenle aralarında maddi yönden bağlılık ve sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı açılmış bulunan bir dava olarak kabulü gerektiği, bu haliyle dava dilekçesinde 2577 sayılı Kanunun 3 ve 5. maddelerine aykırılık görülmediği belirtilerek, bozma kararına uyulmamış, uyuşmazlığın esası incelenerek ilk kararda yer alan gerekçelerle dava konusu işlemin iptali ve parasal hak talebinin kabulü yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 18/03/2019 günlü, E:2017/3691, K:2019/1171 sayılı kararıyla; dava dilekçesinde 2577 sayılı Kanun’un 3 ve 5. maddelerine aykırılık görülmediği yolundaki ısrara ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun bulunduğundan, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, ısrara ilişkin kısmının onanmasına, işin esası incelenmek suretiyle bir karar verilmek üzere dosyanın Danıştay İkinci Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Daire Kararının Özeti: Danıştay İkinci Dairesince verilen 19/02/2020 günlü, E:2020/160, K:2020/997 sayılı kararla, dava konusu işlemin dayanağı olan 180 ihtar puanı cezasına karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı gibi ihtar cezalarının dava konusu yapılarak iptalinin de talep edilmediği, bu durumda, sözleşme feshinin gerekçesi olan ihtar cezaları geçerliliğini koruduğundan, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle temyize konu karar bozulmuştur.

KARAR DÜZELTME TALEBİNDE
BULUNANIN İDDİALARI : Sözleşme feshinin tek nedeninin ihtar cezaları olduğu ve bu ihtarların aynı gün tek işlemle verildiği, ihtarlar da dava konusu edildiği halde temyiz mercînce dar yorum yapıldığı, saha anketinin objektif yapılmadığı, ailelerin hatırlamadığı aşı ve izlemlerin, “yapılmamış” olarak nitelendirildiği, aynı eylem nedeniyle tek ceza verilmesi gerekirken 9 ayrı ceza verilmesinin haksızlık olduğu, çocukların annelerinin bir tanesinin okuma/yazma bilmediği halde tutanağı nasıl imzaladığının anlaşılamadığı, diğer anneler tarafından yazılan, çocuklarının aşı ve izleminin yapıldığını bildiren dilekçelerin ise dava dosyasına eklendiği ileri sürülerek, Danıştay İkinci Dairesi kararının düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin bozma kararının kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay İkinci Dairesinin 19/02/2020 günlü, E:2020/160, K:2020/997 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı, Manisa ili, … ilçesi, … No’lu Aile Sağlığı Merkezinde aile hekimi olarak görev yapmaktadır.
Davalı idarece, Kasım 2013’te yaptırılan saha anketi sonucunda; 1-31 Ekim 2013 tarihleri arasında davacı tarafından takibi gereken bazı çocukların aşı ve izlemlerinin yapılmadığı halde aşı ve izlemlerin yapıldığı tarihin sistemde kayıtlı olduğunun tespit edilmesi üzerine inceleme başlatılmıştır.
Hazırlanan inceleme raporu sonucunda; “koruyucu hekimlik uygulamalarında verilen görevleri yerine getirmemek ve gerçek dışı beyanda bulunmak” eylemi nedeniyle her bir çocuk için 20 ihtar puanı olmak üzere toplam 180 ihtar puanı cezası ile cezalandırılması önerilmiştir.
18/03/2014 tarihinde davacıdan savunması istenmiş, 09/04/2014 günlü işlem ile 180 ihtar puanı cezası verilmiştir.
Sonrasında, bir sözleşme döneminde aldığı ihtar cezaları 100 puana ulaştığı için, … günlü işlem ile sözleşmesi feshedilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT :
30/12/2010 günlü, 27801 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in, 10/09/2011 günlü, 28050 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile değişik “Sözleşmenin ihtaren sona erdirilmesi” başlıklı 14. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan halinde; “(1) Ek (2)’de yer alan fiilleri işleyen sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimlerine ve ilgili durumlarda aile sağlığı elemanlarına, tespitin mülkî idare amirleri ve il sağlık müdürleri veya bunların görevlendireceği personelce yapılması hâlinde vali yardımcısı tarafından, tespitin Bakanlık tarafından yapılması hâlinde Bakanlıkça, fiillerine karşılık gelen ihtar puanları uygulanmak suretiyle doğrudan yazılı ihtar yapılır. Bakanlıkça yapılan ihtarlar, işlem yapılmak üzere ilgili valiliğe bildirilir.
(2) İlgili aile hekimi ve aile sağlığı elemanı, vali yardımcısının verdiği ihtara karşı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde valiye, Bakanlığın verdiği ihtarlara karşı ise müsteşara itirazda bulunabilir. İtiraz mercileri otuz gün içinde itirazı inceleyerek karara bağlar ve kararı ilgilisine yazılı olarak bildirir.
(3) Bir sözleşme dönemi içinde, verilen ihtar puanlarının yüz puana ulaşması hâlinde sözleşme, ilgili vali tarafından sona erdirilir.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davalı idarece, Kasım 2013’te yaptırılan saha anketi sonucunda; 1-31 Ekim 2013 tarihleri arasında davacı tarafından takibi gereken bazı çocukların aşı ve izlemlerinin yapılmadığı halde aşı ve izlemlerin yapıldığı tarihin sistemde kayıtlı olduğunun tespit edilmesi üzerine başlatılan tahkikat sürecinde, izlem ve aşısı yapılmayan çocukların annelerinin ifadelerinin alındığı ve bu ifadeler sonucunda, beş çocuğun izleminin, iki çocuğun ise hem aşı hem de izleminin vaktinde yapılmadığı kanaatine varıldığı belirtilerek, “koruyucu hekimlik uygulamalarında verilen görevleri yerine getirmemek ve gerçek dışı beyanda bulunmak” eylemi nedeniyle davacının, her bir çocuk için 20 ihtar puanı olmak üzere toplam 180 ihtar puanı cezası ile cezalandırılmasının önerilmesi üzerine dava konusu işlemler tesis edilmiş ise de; anılan inceleme raporuna ekli olan ifade tutanakları ile dava dilekçesine ekli olan ve incelemeye konu beş çocuğun annesine ve bir çocuğun babannesine ait olan dilekçelerde yer alan beyanlar incelendiğinde davacıya yönelik isnatların sübuta ermediği görülmektedir.
Zira, izlem ve aşısı yapılmadığı ileri sürülen H.D. isimli çocuğun annesi G.D. inceleme aşamasında verdiği ifadede; çocuğu, izlem ve aşı için aile sağlığı merkezine götürüp götürmediğini hatırlamadığını beyan etmiştir. İzlemi yapılmadığı ileri sürülen A.E.C. isimli çocuğun annesi M.C.’nin ifadesinde; çocuğu izlem için aile sağlığı merkezine götürmediğini beyan etmiş ise de, dava dilekçesine ekli olan M.C. imzalı dilekçede; çocuğu, ekim ayı içinde izlem için aile sağlığı merkezine götürdüğünü, ancak, tarihi net olarak hatırlayamadığı için götürmediğini söylediğini belirtmiştir. İzlem ve aşısı yapılmadığı ileri sürülen A.Ç.I. isimli çocuğun annesi B.K. soruşturma aşamasında ifade vermeye gelmemiş, dava dilekçesine ekli olan B.K. imzalı dilekçede ise; çocuğun, kayınvalidesi tarafından aşı ve izlem için 4 Ekim tarihinde aile sağlığı merkezine götürüldüğü beyan edilmiş, aynı çocuğun babannesi S.I. tarafından imzalanan dilekçe ile de; çocuğun, kendisi tarafından aile sağlığı merkezine götürüldüğü bildirilmiştir. I.M., H.N.A ve M.A. isimli çocukların annelerine ait ifadelerde de; çocuklarını izlem için aile sağlığı merkezine götürmedikleri yolunda beyanlar bulunmakla birlikte, bu kişilerce imzalanan ve dava dilekçesine ekli dilekçelerde çocukların yakın akrabaları tarafından 1-31 Ekim 2013 tarihleri arasında aile sağlığı merkezine götürüldüğünün bildirildiği görülmektedir.
Bu itibarla, hakkındaki sübuta ermeyen isnatlara dayalı olarak davacının 180 ihtar puanı cezası ile tecziyesine yönelik olarak tesis edilen 09/04/2014 günlü işlem ile bir sözleşme dönemi içinde aldığı ihtar puanları toplamının yüz puana ulaştığından bahisle aile hekimliği sözleşmesinin ihtaren sona erdirilmesine ilişkin … günlü, … sayılı işlemde hukuka uyarlık, dava konusu işlemlerin iptali ve parasal hak talebinin kabulü yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik bulunmamıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun bulunan … günlü, E:…, K:… sayılı kararın YUKARIDA BELİRTİLEN GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, karar düzeltme aşamasında davacı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin ise davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 12/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.