Danıştay Kararı 2. Daire 2020/1476 E. 2020/3006 K. 20.10.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/1476 E.  ,  2020/3006 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1476
Karar No : 2020/3006

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Türkiye Cumhuriyeti TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü emrinde müşavir olarak görev yapan davacı tarafından; müşavir kadrosundan alınarak, … Bölge Müdürlüğü emrine başuzman olarak atanmasına ilişkin 14/10/2014 günlü, 71152 sayılı işleminin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince, Danıştay İkinci Dairesinin 09/05/2018 tarih ve E:2016/7323, K:2018/3172 sayılı husumet yönünden bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararla; davalı idarenin kamu hizmetlerinin etkin ve verimli şekilde yürütülmesini sağlamakla yükümlü olduğu ve davalı idarenin bu amacına yönelik olarak görevli memurları yasal takdir yetkisinin hukuksal sınırları içerisinde atayabileceği dikkate alındığında; dava konusu işlemin 657 sayılı Kanunun 76. maddesiyle tanınan takdir yetkisi kapsamında tesis edildiği, ayrıca, müşavir ve başuzman kadrolarının eşdeğer olduğu, mali ve özlük hakları bakımından aralarında fark olmadığı ileri sürülmekte ise de; dosyada mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının görevinde yetersiz ve başarısız olduğu yönünde bir tespit bulunmadığı, hizmetinin gereklerini yerine getirmediği ya da verimli bir biçimde sürdürülmesine engel oluşturduğu yolunda davalı idare tarafından somut bir bilgi ve belge sunulamadığı gibi davacının, 16/07/2008 tarihinden itibaren Genel Müdür oluru ile yapılan görevlendirmeyle … Bölge Müdürlüğü’nde görev yapmasının, müşavirlik görevinde başarısız ya da yetersiz olduğu anlamına gelmeyeceği; ayrıca, atandığı başuzman kadrosunun daha önce görev yaptığı bölge müdürlüğüne bağlı bir kadro olduğunun görüldüğü, bu haliyle davacının geçmiş hizmetleri de göz önünde bulundurulduğunda, takdir hakkı gerekçe gösterilmek suretiyle tesis edilen dava konusu atama işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların ödenmesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının İddiaları : Dava konusu işlemin Bakanlıkla ilgisi olmadığı, hasım mevkiinden çıkarılmaları gerektiği ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğünün İddiaları : 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin idareye tanıdığı takdir yetkisi çerçevesinde ve idarenin yeniden yapılanması kapsamında tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, davalı idarelerden Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARELERİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idareler üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Dava; … Genel Müdürlüğü emrinde müşavir olarak görev yapan davacı tarafından, … Bölge Müdürlüğü emrine başuzman olarak atanmasına ilişkin 14/10/2014 gühlü ve 71152 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinde; “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddede gösterilen esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” kuralına yer verilmiştir.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan: “Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü ve Bağlı Ortaklıkları Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’nin 5. maddesinde “Görev Grupları” belirlenmiş ve aynı maddenin “Araştırma ve Planlama Hizmetleri Grubu” başlıklı (b) fıkrasının 1. bendinde “Müşavir, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müşaviri, Başuzman, Sivil Savunma Uzmanı” eşdeğer unvanlar olarak düzenlenmiştir. Aynı Yönetmeliğin 8. maddesine göre müşavir ve başuzman kadrosuna atanma şartlarında herhangi bir farklılık da bulunmamaktadır. Ayrıca; TCDD Personel Yönetmeliğinin “Nakil” başlılı 71. maddesinde; “Personel görev ve unvan eşitliği gözetilmeden, kazanılmış hak aylık derecesi ile bulundukları kadro derecesine eşit veya daha üst, Kuruluş içinde başka yerlerdeki kadrolara naklen atanabilir.”, “Görev Değişimi” başlıklı 75. maddesinde; “Personel görev ve unvan eşitliği gözetilmeden kazanılmış hak aylık derecesi ile bulundukları kadro derecesine eşit veya daha üst, Kuruluş içinde aynı yerlerdeki kadrolara görev değişimi suretiyle atanabilir…” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Bu hükümler ile memurların atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı mercince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; dava konusu işlemin, yukarıda sözü edilen mevzuat hükümleri uyarınca davalı idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla, kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak, aynı görev grubu içerisindeki bir unvana atanmak ve davacının kazanılmış hak aylık derecesi korunmak suretiyle tesis edildiği anlaşıldığından, anılan işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Belirtilen gerekçelerle; davalı idarelerin temyiz talebinin kabulü ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın bozulması gerektiği düşüncesiyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.