Danıştay Kararı 2. Daire 2020/1349 E. 2020/3137 K. 22.10.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/1349 E.  ,  2020/3137 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1349
Karar No : 2020/3137

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Balıkesir ili, Balya ilçesinde bulunan .. No’lu Aile Sağlığı Merkezinde aile hekimi olarak görev yapan davacının, 29/12/2014 tarihinde defin ruhsatı/ ölüm belgesi düzenleme nöbetine gitmediğinden bahisle 5 ihtar puanı ile cezalandırılmasına ilişkin … günlü, … sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin, Danıştay İkinci Dairesinin 16/01/2019 günlü, E:2016/5555, K:2019/223 sayılı bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararıyla; dava konusu işlemin dayanağını oluşturan nöbet listesi ile, davacının adli tabiplik hizmetlerinden yerinde otopsi nöbetinde görevlendirilmesine ilişkin kısmı yönünden; Balya ilçesinde Devlet Hastanesi bulunması nedeniyle Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği uyarınca Balya ilçesinde bulunan aile hekimlerinin yerinde ölü muayenesi dışında, adli tabiplik hizmetlerinde görevlendirilemeyeceği açık olduğundan, davacının yerinde otopsi nöbetinde görevlendirilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı; davacının defin ruhsatı nöbetinde görevlendirilmesine ilişkin kısım yönünden de; Mezarlık Yerlerinin İnşaası ile Cenaze Nakil ve Defin İşlemleri Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca, ölümün sağlık kurumları dışında gerçekleşmesi durumunda ölüm belgesinin, cenazenin bulunduğu yerdeki belediye tabibi tarafından, belediye tabibi bulunmayan yerlerde toplum sağlığı merkezi hekimi yoksa aile hekimi tarafından verileceği öngörülmüş olduğundan, bahsi geçen dönemde Balya ilçesinde toplum sağlığı merkezi hekimi bulunması nedeniyle davacının defin ruhsatı nöbetinde görevlendirilmesinin hukuka uygun olmadığı, davacı hakkında yapılan görevlendirmelerin mevzuata aykırılık teşkil etmesi nedeniyle, davacının nöbet görevine gitmediğinden bahisle 5 ihtar puanı ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; dava konusu nöbet listesinin mevzuatta belirtilen hükümler çerçevesinde hukuka uygun olarak düzenlendiği ve defin ruhsatı düzenleme görevinin aile hekimlerince yerine getirilmesi gerektiği ileri sürülerek, Mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesi’nce; Tetkik Hâkimi’nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı, Balıkesir ili, Balya ilçesinde 2014 yılı Aralık ayı için düzenlenen, ” Ölüm Bildirim Sistemi (ÖBS), Adli Tabip (Yerinde Otopsi) İCAP NÖBET LİSTESİ ” ile görevlendirilmiş ve Nöbet Listesi 09/12/2014 tarihinde kendisine tebliğ edilmiştir .
29/12/2014 tarihi saat 18:00’da meydana gelen ölüm olayı ile ilgili olarak nöbet görevi kendisinde olan ve aranmasına rağmen göreve gitmediği tutanakla tespit edilen davacı… günlü, … sayılı işlemle “Mevzuatla verilen diğer görevleri yapmamak” fiilini işlediği gerekçesiyle 5 ihtar puanı ile tecziye edilmiş, bu işleme karşı yaptığı itirazın … günlü, … sayılı Valilik oluru ile reddi üzerine temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 8. maddesinde, “Her kazada ve icabı takdirinde nahiye merkezlerinde bir veya mütaaddit Hükümet tabipleri istihdam olunur. Hükümet tabipleri doğrudan doğruya vilayet sıhhiye müdürünün emri altında olup memur oldukları mahallerin sıhhi umur ve muamelelerinden mesuldür ve kaymakamın sıhhi hususatta sıhhi müşaviridir. Hükümet tabiplerinin maiyyetlerinde sıhhi işlerde kendilerine muavenette bulunmak üzere küçük sıhhat memurları istihdam edilir.”; 216. maddesinde, “Belediye tabipleri olan yerlerde defin ruhsatiyeleri bu tabipler tarafından, bulunmadığı takdirde Hükümet tabipleri tarafından mevtanın muayenesinden sonra verilir. Ölümüne sebep olan hastalık esnasında tedavi eden tabibin verdiği ruhsatname resmi tabipler tarafından tasdik edilmek şartiyle muteberdir.”; 218. maddesinde, “Bütün hastane ve sair sıhhi müesseselerde ölenlere ait defin ruhsatiyeleri o müessesenin müdür ve baştabibi tarafından verilir ve usulü dairesinde resmi tabipler tarafından tasdik edilir. Kendine ait hususi mezarlığı olan müesseselerdeki ölülerin ismi ve hüviyeti sebebi vefatiyle birlikte yirmidört saat zarfında belediye dairesine bildirilir.”; 219. maddesinde ise, “Tabip bulunmayan yerlerde ölülerin muayeneleri küçük sıhhat memurları veya bu iş için yetiştirilmiş veya tavzif edilmiş memurin tarafından icra ve ruhsatnameleri verilir. Bunların bulunmadığı yerlerde defin ruhsatiyesi ya jandarma karakol kumandanları veya köy muhtarları tarafından ita olunur. Her şehir, kasaba veya köyde ölü muayenesi yapacak ve defin ruhsatını verecek olanlar en büyük mülkiye memuru tarafından tayin ve ilan olunur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Dava konusu işlem tarihi itibarıyla yürürlükteki şekliyle, anılan Kanuna dayanılarak çıkarılan Mezarlık Yerlerinin İnşaası ile Cenaze Nakil ve Defin İşlemleri Hakkında Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4/1. maddesinde, “…..ç) Cenaze (Ölü): Tıbben beyin ve kalp ölümü gerçekleşen kişiyi —- e) Defin: Cenazelerin şartlarına uygun olarak gömülmesini,….. g) Ölüm belgesi: Tabip veya ölüm belgesi düzenleme yetkilisi tarafından verilen, cenazenin defninin yapılmasının uygun olduğunu gösteren Ek-2’deki belgeyi, ğ) Ölüm belgesi düzenleme yetkilisi: Ölüm belgesi vermeye yetkili tabip bulunmaması halinde bahse konu belgeyi düzenlemekle yetkilendirilmiş görevliyi, h) Hükümet tabibi: Toplum sağlığı merkezi hekimini veya aile hekimini….ifade eder”, hükmüne yer verilmiş; aynı Yönetmeliğin “Ölüm Belgesi Verilmesi” başlıklı 16. maddesinde ise; “(1) Ölüm resmî sağlık kurumlarında gerçekleşmiş veya cenaze resmî sağlık kurumuna getirilmiş ise, ölüm belgesi sağlık kurumunca düzenlenir ve kurumun müdür veya baştabibi tarafından tasdik edilir. (2) Ölüm, özel sağlık kuruluşlarında gerçekleşmiş ise, ölüme sebep olan hastalık esnasında tedavi eden tabibin verdiği ölüm belgesi varsa bu belge belediye tabibi, yoksa toplum sağlığı merkezi hekimi veya aile hekimi tarafından tasdik edilmek şartıyla geçerli olur. Tasdik işlemi elektronik ortamda da yapılabilir. (3) Ölümün sağlık kurumları dışında gerçekleşmesi durumunda ölüm belgesi cenazenin bulunduğu yerdeki belediye tabibi tarafından, belediye tabibi bulunmayan yerlerde toplum sağlığı merkezi hekimi yoksa aile hekimi tarafından, bunların bulunmaması halinde ise ölüm belgesi düzenleme yetkilisi tarafından verilir. (4) Ölüm belgesi düzenleme yetkilisi bulunmayan veya makul sürede ulaşılamadığı yerlerde ise bu belge jandarma karakol komutanları veya köy muhtarları tarafından verilir. Mesai saatleri dışında verilecek olan ölüm belgelerinin düzenlenmesi işi ilçe bazında, belediye tabibi, toplum sağlığı merkezi hekimi ve aile hekimlerinin dahil olduğu nöbet sistemi ile verilir. Bu nöbet listesi toplum sağlığı merkezlerince oluşturulur, mahalli mülki amir tarafından onaylanır. Nöbet listesi oluşturulurken coğrafi şartlar göz önünde bulundurularak ilçeler birleştirilebilir. Mesai saatleri dışında ölüm belgesi düzenlenmesine ilişkin nöbet, adli hizmet nöbetleri ile birlikte verilebilir. 112 acil sağlık istasyonu görevlileri vakaya gittiklerinde ölüm gerçekleşmiş ise doğrudan ölüm belgesi düzenleyebilir. Bu nöbet uygulamasında ihtiyaç duyulan lojistik hizmetler halk sağlığı müdürlüklerince verilir.” düzenlemeleri yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Mahkeme kararında da belirtildiği üzere, aile hekimlerinin adli tabiplik hizmetlerinden yerinde otopsi nöbetinde görevlendirilmesine hukuken olanak bulunmamakla birlikte, davacının 29/12/2014 tarihinde defin nöbetine gitmediğinden ihtar puanı ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan bu davada, uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için, aile hekimi olan davacının, defin ruhsatı/ ölüm belgesi düzenleme nöbetinde görevlendirilip görevlendirilemeyeceği ile 2014 yılı Aralık ayı İcap Nöbet Listesinde, defin ruhsatı/ ölüm belgesi düzenleme ile görevlendirilmesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri karşısında; ölüm belgesi düzenleme hizmetlerinin yerine getirilmesi konusunda birinci derecede aile hekimlerinin görevli ve yetkili olmadığı ve söz konusu hizmetlerin, hizmetin türüne göre ilgili hekimler ve kurumlar (belediye hekimi, toplum sağlığı hekimi, adli tıp kurumu ve hastaneler) tarafından yerine getirileceği, ancak, ölüm belgesi düzenleme hizmetlerinin yürütülmesi noktasında, bu hizmetlerin yürütülmesine ihtiyaç duyulan yerlerde hizmetin aksamadan devamlılığı açısından ve iş yükü gözetilerek aile hekimlerinin de görevlendirilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 15/11/2018 günlü, E:2016/3091, K:2018/4806 sayılı kararı da bu yöndedir.
Bu durumda; mesai saatleri dışında verilecek olan ölüm belgelerinin düzenlenmesi işinin, ilçe bazında, belediye tabibi, toplum sağlığı merkezi hekimi ve aile hekimlerinin dahil olduğu nöbet sistemi ile verileceği hükmü uyarınca, aile hekimlerinin defin ruhsatı/ ölüm belgesi düzenleme nöbetinde görevlendirilebilecekleri açık olup, idarece bu çerçevede düzenlenmiş olan, Balya ilçesi 2014 yılı Aralık ayı İcap Nöbet Listesinde, defin ruhsatı/ ölüm belgesi düzenleme nöbeti yönünden mevzuata aykırılık bulunduğundan söz etmek mümkün değildir.
Dolayısıyla, dava konusu olayda, aile hekimi olan davacının defin ruhsatı/ ölüm belgesi düzenleme nöbeti ile görevlendirilmesine ilişkin işlem hukuka uygun bulunduğundan, 29/12/2014 tarihinde nöbetçi olmasına rağmen görevini yerine getirmeyen davacıya 5 ihtar puanı cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık, anılan işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. …. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.