Danıştay Kararı 2. Daire 2020/1097 E. 2020/3112 K. 22.10.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/1097 E.  ,  2020/3112 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1097
Karar No : 2020/3112

KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR :
1- (DAVACI) : …

2- (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: … , K: … sayılı karara karşı, taraflar karşılıklı olarak temyiz isteminde bulunmakta ve kararın, aleyhlerine olan kısımlarının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulmasını istemektedirler.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Dava; … Bakanlığı … Genel Müdürlüğü’nde daire başkanı olarak görev yapan davacının, … İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne uzman olarak atanmasına ilişkin 05/03/2014 günlü, 45517 sayılı işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay İkinci Dairesi’nin 06/03/2019 günlü, E:2016/6513, K:2019/1027 sayılı bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesi’nin temyize konu kararıyla; davacının … Müdürü iken 24/03/2011 günlü, 63107 sayılı işlemle Bakanlık … Müdürlüğü’nde bulunan daire başkanlığı kadrosuna atanarak … tarihinde göreve başladığı, hemen akabinde davacının talebi doğrultusunda 01/04/2011 günlü, 68570 sayılı işlemle … Müdürü olarak vekâleten görevlendirildiği, dava konusu işlem tarihine kadar da anılan görevi yürüttüğü, bu durumda … Genel Müdürlüğü’nde daire başkanlığı kadrosuna atandığı 24/03/2011 tarihinden dava konusu işlemin tesis edildiği … tarihine kadar daire başkanlığı kadrosunda bulunmasına karşın fiilen … Müdürlüğü görevini yürüten davacının, anılan dönemde daire başkanı olarak hizmetinden istifade edilemediğinden bahisle bu görevden alınmasında kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı,
Diğer taraftan; uzun zamandır İl Müdürü olarak görev yapan, ancak bu görevi vekaleten yürüten ve yukarıda yer verilen gerekçe ile daire başkanlığı görevinden alınan davacının, vekaleten yürüttüğü İl Müdürlüğü görevinde başarısız ve verimsiz olduğu ya da liyakatinin bulunmadığı noktasında herhangi bir bilgi veya belge dosyaya sunulmadığı gibi hakkında açılmış bulunan herhangi bir adlî veya idarî soruşturmanın da söz konusu olmadığı görüldüğünden, sırf takdir yetkisine istinaden ve daire başkanlığı görevinden alınması üzerine bu görevden de alınarak uzman kadrosuna atanması yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukukî isabet görülmediği gerekçesiyle,
Dava konusu işlemin, davacının, … Müdürlüğü emrine uzman olarak atanmasına ilişkin kısmı yönünden iptaline, daire başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :

1- Davacının İddiaları : Daire başkanlığının il müdürlüğüne göre üst görev olduğu; vekaleten sürdürdüğü görevin sonlandırılması üzerine, asli görevi olan daire başkanlığına fiilen devam etmesinin kazanılmış hakkı olduğu; daire başkanlığı görevinden hukuki gerekçe olmadan alınmasının ve Bakanlık taşra teşkilatında … yıl İl Müdür Vekili olarak görev yaptığı birime, tenzili rütbe mahiyetinde uzman olarak atanmasının hukuka uygun olmadığı; işlemin maddi olarak ciddi kayba sebebiyet verdiği; dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gereklerinin gözetilmediği ileri sürülerek, kararın aleyhine olan kısmının temyizen incelenerek bozulması talep edilmektedir.

2- Davalı İdarenin İddiaları : Daire başkanlığı ya da il müdürlüğü görevine atamanın görevde yükselme veya unvan değişikliği mevzuatına tabi olmadığı, idarenin söz konusu kadrolara bir kere atadığı kişileri meslek hayatları boyunca bu kadrolarda çalıştırma zorunluluğu bulunmadığı gibi, bu kadrolara atanan kişiler yönünden, bulundukları statüden doğan, tahakkuk etmiş, kendileri yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haklardan yahut bu durumun devam edeceği yönünde haklı bir beklentinin varlığından söz etmeye olanak bulunmadığı, 657 sayılı Kanun’da atama ve görevden alma konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğu, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönünün bulunmadığı ileri sürülerek, kararın davalı idarenin aleyhine olan kısmının temyizen incelenerek bozulması talep edilmektedir.

DAVALI İDARENİN
CEVABININ ÖZETİ : Dava konusu işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönünden hukuka uygun olduğu, davacının hukuki dayanaktan yoksun temyiz talebinin reddinin gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ CEVABININ ÖZETİ : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;
1. TARAFLARIN TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: … , K: … sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan taraflar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/10/2020 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.