Danıştay Kararı 2. Daire 2020/1080 E. 2023/823 K. 01.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2020/1080 E.  ,  2023/823 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1080
Karar No : 2023/823

DAVACI : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … (mülga …)
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU : 31/08/2013 günlü, 28751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin 1. maddesinde yer alan “…ilçe idare şube başkanlıkları ile bunlarla aynı düzeydeki diğer görevlere…” ibaresinin; 3. maddesinde yer alan “…arayabilir…” ibaresinin; 4. maddesinde yer alan “…ve sözlü sınavda…” ibaresinin; 5. maddesinde yer alan “…sadece biri için…” ibaresinin; 8. maddesinin; 9. maddesinin “Sözlü sınav” başlıklı 12/A maddesi kısmı ile sözlü sınav başlıklı kısmının son paragrafında yer alan “… Sözlü sınavda yüz üzerinden en az yetmiş puan (dava dilekçesinde yetmiş beş puan olarak yazılmıştır.) alanlar başarılı sayılır.” cümlesinin, “Başarı sıralaması” başlıklı 12/B maddesi kısmının; 10. maddesinde sendika temsilcisine yer verilmemesi yönünde tesis edilen eksik düzenlemenin; 11. ve 16. maddelerinin iptali istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Danıştay İkinci Dairesince verilen 13/03/2018 günlü, E:2016/10074, K:2018/1656 sayılı kararla; dava konusu Yönetmeliğin, 1. maddesinde yer alan “…ilçe idare şube başkanlıkları ile bunlarla aynı düzeydeki diğer görevlere…” ibaresinin; 3. maddesinde yer alan “…arayabilir…” ibaresinin; 4. maddesinde yer alan “…ve sözlü sınavda…” ibaresinin; 8. maddesinin; 9. maddesinin “Sözlü sınav” başlıklı 12/A maddesi kısmı ile sözlü sınav başlıklı kısmının son paragrafında yer alan “… Sözlü sınavda yüz üzerinden en az yetmiş puan (dava dilekçesinde yetmiş beş puan olarak yazılmıştır.) alanlar başarılı sayılır.” cümlesinin, “Başarı sıralaması” başlıklı 12/B maddesi kısmının iptali istemlerine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına; 5. maddesinde yer alan “…sadece biri için…” ibaresinin; 10. maddesinde sendika temsilcisine yer verilmemesi yönünde tesis edilen eksik düzenlemenin; 11. ve 16. maddelerinin iptali istemleri yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 11/12/2019 günlü, E:2018/3383, K:2019/6369 sayılı kararıyla; “davacının iddia ve taleplerine yönelik olarak ilgili mevzuatın yorumu ve iptali istenen düzenlemelerin hukuka uygunluk denetimi yapılmaksızın, yani uyuşmazlıkla ilgili herhangi bir gerekçeye yer verilmeksizin karar verilmiş olduğu” gerekçesiyle, davanın reddine ilişkin kısmın bozulmasına hükmedilmiştir.

DAVACININ İDDİALARI : Dairemiz kararının bozulan kısmına yönelik olarak davacı Sendika tarafından, Yönetmeliğin 5. maddesinde yer alan “…sadece biri için…” ibaresi yönünden; adayların birden fazla kadro veya pozisyon için aranılan şartları taşımasına rağmen sadece biri için başvuruda bulunabilmesinin hakkaniyetli olmadığı, kamu yararı ve hizmet gereklerinin gözetilmediği, Yönetmeliğin 10. maddesinde sendika temsilcisine yer verilmemesi yönünden; sözlü sınav uygulamasının denetiminin neredeyse imkansız olması ve birçok haksızlığı beraberinde getirmesi nedeniyle, anılan sınavın objektif olarak yapılması için kurulacak olan komisyonda sendika temsilcisine yer verilmesinin gerekli olduğu, zira bir nebze de olsa şaibeyi ortadan kaldıracağı, şeffaflık getireceği, idarenin keyfiyetinin önüne geçileceği, Yönetmeliğin 11. maddesi yönünden; idarenin olası yanlışlıklarına karşı, ilgililerin haklarını kamu makamları nezdinde açıkça arayabilmesi imkanının ortadan kaldırıldığı, sınav sonuçlarının ilanı, itirazların sonuçlandırılmasına ilişkin yapılacak iş ve işlemlerin ne olduğuna dair bir değerlendirme hükmüne yer verilmediği, sınava yönelik itirazların hangi süre içinde ve nasıl yapılacağının belli olmadığı, hak arama ve itiraz etme yollarını ortadan kaldırıcı bir boşluk oluşturduğu, Yönetmeliğin 16. maddesi yönünden ise; Personel Değerlendirme Form’unda adayların öğrenim durumları, hizmet süreleri, ilgili mevzuat hükümlerine göre verilmiş olan ödülleri, yabancı dil sınav puanları esas alınmak suretiyle, objektif değerlendirme yapılmakta iken, değişikle bu Form’un mülga edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, zira, bireysel başarı durumlarını gösteren ve ölçen Form’un kaldırılmasıyla, görevde yükselmenin tek şartının idarenin takdir yetkisi olarak belirlendiği ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI : Davalı idarece; kariyer ve liyakat ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak, kadro ve görev unvanı, görevin önemi, sorumluluğu, niteliği gibi unsurlar gözönünde bulundurulmak suretiyle, objektif kriterlere dayanan değişiklikler yapıldığı; uygulamada ortaya çıkan aksaklıklar, değişen koşullar, kamu kurum ve kuruluşlarından gelen talepler ile mevzuatta meydana gelen değişiklikler kapsamında, dava konusu edilen hususların yeniden düzenlenmesinin zorunluluk arz ettiği; kurumların kendi özel görevde yükselme ve unvan değişikliği yönetmeliklerinde Genel Yönetmeliğe aykırı olmamak kaydıyla, kendi ihtiyaç, teşkilat ve personel yapısı ile görev, yetki ve sorumluluklarını belirlemelerine engel bulunmadığı, bu kapsamda yapılan değişikliklerin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uyularak, bozulan kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında; Danıştay dava daireleri kararlarına karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde; İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği öngörülmüş olup 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 4. fıkrasında ise Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ısrar olanağı tanınmamıştır.
Davacı Sendika tarafından, 31/08/2013 tarih ve 28751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin 1. maddesinde yer alan “ilçe idare şube başkanlıkları ile bunlarla aynı düzeydeki diğer görevlere” ibaresinin; 3. maddesinde yer alan “arayabilir” ibaresinin; 4. maddesinde yer alan “ve sözlü sınavda” ibaresinin; 5. maddesinde yer alan “sadece biri için” ibaresinin; 8. maddesinin; 9. maddesinin “Sözlü sınav” başlıklı 12/A maddesi kısmı ile sözlü sınav başlıklı kısmının son paragrafında yer alan “sözlü sınavda yüz üzerinden en az yetmiş puan (dava dilekçesinde yetmiş beş puan olarak yazılmıştır.) alanlar başarılı sayılır.” cümlesinin, “Başarı sıralaması” başlıklı 12/B maddesi kısmının; 10. maddesinde sendika temsilcisine yer verilmemesi yönünde tesis edilen eksik düzenlemenin; 11. maddesinin ve 16. maddesinin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay İkinci Dairesinin 13/03/2018 tarih ve E:2016/10074, K:2018/1656 sayılı kararıyla; dava konusu Yönetmeliğin 1. maddesinde yer alan “ilçe idare şube başkanlıkları ile bunlarla aynı düzeydeki diğer görevlere” ibaresinin; 3. maddesinde yer alan “arayabilir” ibaresinin; 4. maddesinde yer alan “ve sözlü sınavda” ibaresinin; 8. maddesinin; 9. maddesinin “Sözlü sınav” başlıklı 12/A maddesi kısmı ile sözlü sınav başlıklı kısmının son paragrafında yer alan “sözlü sınavda yüz üzerinden en az yetmiş puan (dava dilekçesinde yetmiş beş puan olarak yazılmıştır.) alanlar başarılı sayılır.” cümlesinin, “Başarı sıralaması” başlıklı 12/B maddesi kısmının iptali istemlerine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına; dava konusu Yönetmeliğin, 5. maddesinde yer alan “sadece biri için” ibaresinin; 10. maddesinde sendika temsilcisine yer verilmemesi yönünde tesis edilen eksik düzenlemenin; 11. maddesinin ve 16. maddesinin iptali istemleri yönünden ise davanın reddine karar verildiği; bu kararın davanın reddine ilişkin kısmının temyizi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 11/12/2019 günlü, E:2018/3383, K:2019/6369 sayılı kararıyla; davaya konu idari işlemin hukuka uygunluk denetimini yapmakla görevli idari yargı merciince, 2577 sayılı Kanunun 2. maddesinde sayılan unsurlar yönünden, işlemin hukuka aykırı olup olmadığına dair yargısal denetim yapılması ve bu denetim sonucunda varılan kararın gerekçeli olarak ortaya konulması gerekmekte iken, Daire kararında, dava konusu Yönetmeliğin yukarıda sayılan maddeler yönünden davacının iddia ve taleplerine yönelik olarak ilgili mevzuatın yorumu ve iptali istenen düzenlemelerin hukuka uygunluk denetimi yapılmaksızın, yani uyuşmazlıkla ilgili herhangi bir gerekçeye yer verilmeksizin davanın reddine karar verilmiş olduğundan, Daire kararının anılan maddeler yönünden davanın reddine ilişkin kısmında, hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesiyle değiştirilen Genel Yönetmeliğin 9. maddesinde yer alan ”sadece biri” ibaresi yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin ”Duyuru ve başvuru” başlıklı 9. maddesinde ”…İlan edilen kadro veya pozisyonlar için belirlenen başvuru tarihinin son günü itibarıyla aranan nitelikleri taşıyan personel, başvuru şartlarını taşıdığı farklı unvanlı kadro veya pozisyonlardan sadece biri için duyuruda belirtilen şekilde başvuruda bulunabilir….” hükmü yer almıştır. Bu sınırlamanın, hakkaniyete uygun olmadığı düşünülebilir ise de; aynı günde yapılacak sınavda ortaya çıkabilecek sorunların giderilmesi amacıyla getirildiği anlaşılan ”sadece biri için” ibaresinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Kadro çeşitliliği ve sınavların farklı tarihlerde yapılması halinde sınav sürecinin çok uzayacağı da açık olduğu gibi boş kadro ve pozisyonların bir kısmının fazladan tercih edilmesi bir kısmının ise tercih edilmemesi sonucunda atamalarda sorunlar çıkabilecek ve boş kadro ve pozisyonlar için ardarda yeni sınavlar yapılması gerekebilecektir.
Dava konusu Yönetmeliğin 10. maddesiyle değiştirilen Genel Yönetmeliğin 13. maddesinde sendika temsilcisine yer verilmemesi yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin 10. maddesiyle Genel Yönetmeliğin ”Sınav kurulu ve görevleri” başlıklı 13. maddesi yeniden düzenlenmiştir. Sendika temsilcisinin sınav kurullarında yer almasını zorunlu kılan bir mevzuat hükmünün bulunmadığı da dikkate alındığında anılan maddede hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin 11. maddesiyle Genel Yönetmeliğin 14. maddesinin yürürlükten kaldırılması yönünden:
Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin 12/03/2010 günlü, 27519 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelikle değişik “Sınav sonuçlarının açıklanması ve itiraz” başlıklı 14. maddesinde ”Sınav kurulu, kendisine intikal ettiği tarihten itibaren beş iş günü içerisinde sınav sonuçlarını ilan eder ve ilgililere yazılı olarak bildirir. İlgililer, kendilerine yazılı olarak bildirilmesinden itibaren beş iş günü içerisinde sınav sonuçlarına itiraz edebilir.
Yapılan sınavlarda hatalı sorulara tekabül eden puanlar eşit şekilde diğer sorulara dağıtılır. Ancak, soruların yüzde beşinden fazlasının hatalı olduğunun birinci fıkrada belirtilen süre içinde yapılan itirazlar üzerine veya herhangi bir şekilde tespit edilmesi hâlinde, sınav iptal edilir ve en kısa sürede yeni sınav yapılır.” hükmü yer almıştır.
Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin amacının; liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak, görevde yükselme ve unvan değişikliklerine ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğu, yasal ilkelere uygun olmak şartıyla görevde yükselme ve unvan değişikliğine ilişkin genel düzenlemelerin genel yönetmelikle yapıldığı, bu sebeple anılan yönetmelikte temel ilkelerin konulması, çerçevenin çizilmesi, sınırsız, belirsiz geniş bir alanın idarelerin düzenlemesine bırakılmaması gerektiği, ancak düzenleme yapılan konuya ilişkin temel esas ve hükümler genel yönetmelikte yer aldıktan sonra, idari veya teknik olarak kurumlara özgü konuların düzenlemesinin idarelere bırakılmasının mümkün olduğu, dava konusu yönetmelik değişikliğiyle ortaya çıkan belirsizliğin her idare tarafından farklı şekilde giderilecek olmasının yönetmeliğin genel amacına uygun olmadığı, belirsizliğin aynı zamanda eşitsizliğe yol açabileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu Yönetmeliğin 11. maddesinde, yürürlükten kaldırılan 14. maddesinde yer alan, belli sürelerde sınav sonuçlarının açıklanması, bu sonuçlara itiraz gibi hususları düzenleyen hükümlerin kaldırılması yönlerinden hukuka uyarlık görülmemiştir.
Her ne kadar, dava konusu yönetmelik değişikliği ile Genel Yönetmeliğin 13. maddesinin 1. ve 3. fıkraları değiştirilerek maddeye fıkralar ilave edilmiş ve ”Sınav kurulu ve görevleri” başlıklı anılan maddede ”Kurumlarca yaptırılacak sınavlara ilişkin görevde yükselme işlemlerini yürütmek üzere beş kişiden oluşan sınav kurulu veya kurulları teşkil edilir…

Sınav kurulu; sınavların yapılması, sınav sonuçlarının ilanı, itirazların sonuçlandırılması ve sınavlara ilişkin diğer işleri yürütür….” hükümleri yer almış ise de; sınav sonuçlarının ilanı ve sonuçlara itirazlara ilişkin kaldırılan 14. maddede yer alan süreler belirtilmeksizin bu hususların kurumların takdirine bırakıldığı, bu haliyle anılan maddede hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin 16. maddesi yönünden:
Anılan Yönetmelik değişikliği ile Genel Yönetmeliğin eki ”Personel Değerlendirme Formu” yürürlükten kaldırılmıştır.
Her ne kadar Genel Yönetmeliğin anılan forma atıf yapan 11. maddesini yürürlükten kaldıran dava konusu Yönetmelik değişikliğinin 7. maddesinin iptali istenilmemiş ise de (benzer dosyalarda bu maddenin iptali istenilmiştir); görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı sonucunda puanların eşit olması halinde dava konusu olan formda belirtildiği şekilde puanlama yapılarak atamaların yapılması hukuka uygun olup; öğrenim durumu, hizmet süresi, yabancı dil bilgisi seviyesi gibi objektif hususları içeren sözkonusu Formun yürürlükten kaldırılmasına ilişkin dava konusu maddede hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu Yönetmelik değişikliğinin 11 ve 16. maddelerinin iptali, 5 ve 10. maddeleri yönünden ise davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Dairemizin 13/03/2018 günlü, E:2016/10074, K:2018/1656 sayılı kararının “davanın reddine” ilişkin kısmının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 11/12/2019 günlü, E:2018/3383, K:2019/6369 sayılı kararıyla bozulması üzerine, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine göre Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ısrar hakkı tanınmadığından, bozma kararına uyularak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra bozulan kısım yönünden işin gereği düşünüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT :
Dava konusu 31/08/2013 günlü, 28751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin yayımı tarihi itibarıyla;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkartabileceği hüküm altına alınmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Amaç” başlıklı 2. maddesinde; “(Değişik: 23/12/1972 – KHK-2/1 md.) Bu Kanun, Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenler. (Mülga birinci cümle: 13/2/2011 – 6111/117 md.) Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulur.” hükmüne yer verilmiş, 3. maddesinde ise; “sınıflandırma”, “kariyer” ve “liyakat” ilkeleri bu Kanunun temel ilkeleri olarak belirlenmiş; kariyer ilkesi, Devlet memurlarına yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlamak; liyakat ilkesi ise, Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini yeterlik sistemine dayandırmak ve sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak olarak tanımlanmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine dayanılarak hazırlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin, “Amaç” başlıklı 1. maddesi; “Bu Yönetmeliğin amacı, liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak, Devlet memurları ile 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamındaki kamu iktisadî teşebbüslerinde görev yapan sözleşmeli personelin görevde yükselme ve unvan değişikliklerine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.” şeklindedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
I. 31/08/2013 günlü, 28751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin (Yönetmelik) 5. maddesinde yer alan “…sadece biri için…” ibaresi yönünden:
Dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesiyle, aynı Yönetmeliğin 9. maddesi başlığı ile birlikte değiştirilmiştir.
“Duyuru ve başvuru” başlıklı değişik 9. madde de, “Görevde yükselme suretiyle atama yapılacak kadro veya pozisyonlar yazılı sınavlardan önce duyurulur. İlan edilen kadro veya pozisyonlar için belirlenen başvuru tarihinin son günü itibarıyla aranan nitelikleri taşıyan personel, başvuru şartlarını taşıdığı farklı unvanlı kadro veya pozisyonlardan sadece biri için duyuruda belirtilen şekilde başvuruda bulunabilir. Aylıksız izinde bulunanlar dâhil olmak üzere, ilgili mevzuatı uyarınca verilen izinleri kullanmakta olanların da sınava katılmaları mümkündür.
Kurumların personel işlerinden sorumlu birimlerine yapılan başvurular incelenerek, aranan şartları taşıyanlar kurumlarca resmi internet sitelerinde ilan edilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
İptali istenilen maddenin değişiklik öncesi “Duyuru ve görevde yükselme eğitimine alınma” başlıklı halinde, görevde yükselme veya unvan değişikliği suretiyle atama yapılacak kadro veya pozisyonların sınavlardan belli bir süre önce duyurulmasının yanında, başvuru süreci ve izin durumları ile görevde yükselme eğitimine katılmayla ilgili usul ve esaslar belirlenmiştir.
Görevde yükselme eğitiminin kaldırılması nedeniyle, maddenin yeniden düzenlenmesi zorunluğu kapsamında getirilen yeni hükümlerde, atama yapılacak kadro veya pozisyonların duyurusu, farklı unvanlı kadro veya pozisyonlardan sadece biri için duyuruda belirtilen şekilde başvuruda bulunulabileceği, aylıksız izinde olanlar dahil diğer izinleri kullanmakta olanların da sınava katılabileceği, şartları sağlayanların kurumlarca resmi internet sitelerinde ilan edileceği belirtilmiştir.
Bu durumda; söz konusu Yönetmelik değişiklikleri kapsamında, görevde yükselme eğitiminin kaldırılması, sınav esaslı duyuru ve başvuru şartlarının yeniden düzenlenmesi gerekliliği karşısında, yapılacak sınavlarda, ilan edilen kadro veya pozisyonlardan sadece biri için başvuruda bulunulabilmesinin; hakkaniyet ve fırsat eşitliğinin sağlanabilmesi için getirildiği, nitekim, kadro veya pozisyon çeşitliliğinin fazlalığı, aynı gün yapılacak sınavlara katılımda yaşanacak problemler, sınav sonucunda tercihe bağlı olarak diğer adayların yaşayabileceği hak kayıpları birlikte düşünüldüğünde, düzenlemenin, hizmet gerekleri ve personel planlaması yönünden hem kişi hem de kamu yararına uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

II. Yönetmeliğin 10. maddesinde sendika temsilcisine yer verilmemesi yönünden:
Dava konusu Yönetmeliğin 10. maddesi ile aynı Yönetmeliğin 13. maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları değiştirilmiş, maddeye yeni fıkralar da eklenmiştir.
“Sınav kurulu ve görevleri başlıklı” değişik 13. maddede, “Kurumlarca yaptırılacak sınavlara ilişkin görevde yükselme işlemlerini yürütmek üzere beş kişiden oluşan sınav kurulu veya kurulları teşkil edilir. Sınav kurulu veya kurulları, atamaya yetkili amir veya görevlendireceği kişinin başkanlığında, atamaya yetkili amirce belirlenecek personel birimi temsilcisi veya temsilcileri ile diğer üyelerden teşekkül eder. İhtiyaç duyulması halinde kurum dışından kamu görevlileri arasından kurullara üye veya üyeler görevlendirilebilir. Sınav kurulunu teşkil eden üyeler görevde yükselme sınavına alınacak personelden, öğrenim ve ihraz ettikleri unvanlar itibarıyla daha düşük seviyede olamazlar.

Sınav kurulu; sınavların yapılması, sınav sonuçlarının ilanı, itirazların sonuçlandırılması ve sınavlara ilişkin diğer işleri yürütür.
Sınav kurulu, üye tamsayısı ile toplanır. Kararlar oy çokluğuyla alınır.
Kurumlar, gerekli görmeleri halinde taşra teşkilatında beş kişiden müteşekkil sınav kurulu veya kurulları oluşturabilir.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
Davacı Sendika tarafından; “sözlü sınav uygulamasının denetiminin neredeyse imkansız olması ve birçok haksızlığı beraberinde getirmesi nedeniyle, anılan sınavın objektif olarak yapılması için kurulacak olan komisyonda sendika temsilcisine yer verilmesinin gerekli olduğu, zira bir nebze de olsa şaibeyi ortadan kaldıracağı, şeffaflık getireceği, idarenin keyfiyetinin önüne geçileceği” ileri sürülerek, madde metninde sendika temsilcisine yer verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; yasal mevzuat hükümlerinde, sınav kurullarında sendikada temsilcisi bulunması gerektiğine dair herhangi bir düzenleme bulunmaması ve söz konusu düzenlemeye yer verilmesi gerektiği konusunda idarenin yargı kararıyla zorlanmasının mümkün olmaması karşısında, iptali istenilen eksik düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

III. Yönetmeliğin 11. maddesinin incelenmesi;
Dava konusu Yönetmeliğin 11. maddesiyle, aynı Yönetmeliğin 14. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
“Sınav sonuçlarının açıklanması ve itiraz” başlıklı mülga 14. maddede, “(Başlığı ile değişik:12/3/2010-2010/192 K.) Sınav kurulu, kendisine intikal ettiği tarihten itibaren beş iş günü içerisinde sınav sonuçlarını ilan eder ve ilgililere yazılı olarak bildirir. İlgililer, kendilerine yazılı olarak bildirilmesinden itibaren beş iş günü içerisinde sınav sonuçlarına itiraz edebilir.
Yapılan sınavlarda hatalı sorulara tekabül eden puanlar eşit şekilde diğer sorulara dağıtılır. Ancak, soruların yüzde beşinden fazlasının hatalı olduğunun birinci fıkrada belirtilen süre içinde yapılan itirazlar üzerine veya herhangi bir şekilde tespit edilmesi hâlinde, sınav iptal edilir ve en kısa sürede yeni sınav yapılır.” hükümleri bulunmaktadır.
Anılan madde metninde, sınav sonuçlarının ilanı, bildirim, ilgililerin sonuçlara karşı itirazları ile yapılan sınavda hatalı soru/sorular bulunması halinde uygulanacak usul ve esaslar belirlenmiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin 11. maddesi ile bu madde yürürlükten kaldırılmakla birlikte, aynı değişik Yönetmelik kapsamında, Yönetmeliğin 13. maddesinin 1. ve 3. fıkraları değiştirilerek maddeye yeni fıkralar eklenmiştir. ”Sınav kurulu ve görevleri” başlıklı anılan madde, ”Kurumlarca yaptırılacak sınavlara ilişkin görevde yükselme işlemlerini yürütmek üzere beş kişiden oluşan sınav kurulu veya kurulları teşkil edilir. … Sınav kurulu; sınavların yapılması, sınav sonuçlarının ilanı, itirazların sonuçlandırılması ve sınavlara ilişkin diğer işleri yürütür. …” şeklinde olup; sınavların yapılması, ilanı, itirazlar ve diğer işlerinin yürütülmesi konusunda sınav kuruluna veya kurullarına yetki verilmiş, sınav sonuçlarının ilanı ile ilgililerin bu sonuçlara karşı itiraz edebilme hakları korunmuş; genel çerçevesi çizilen hususlar haricinde ayrıntıların, kurumların kendi özel yönetmeliklerinde düzenlemelerine olanak sağlanmıştır.
Bu itibarla, davacı Sendikanın ileri sürdüğü hususlar da dikkate alındığında, sınav sonuçlarının ilanına ve itirazlara ilişkin belli bir süre kaydını Genel Yönetmelikte belirleme zorunluğunun bulunmaması karşısında; kurumların personel sayıları, atama yapılacak kadro ve pozisyon çeşitliliğinin fazlalığı, sınav süreci, itirazların sonuçlandırılması, yargı yerlerince verilen kararlar ve uygulamada yaşanan sorunlar esas alınmak suretiyle, kamu yararı ve hizmet gerekleri çerçevesinde Yönetmeliğin 14. maddesinin yürürlükten kaldırılmasına dair dava konusu 11. maddede hukuka aykırılık görülmemiştir.

IV. Yönetmeliğin 16. maddesinin incelenmesi:
Dava konusu Yönetmeliğin 16. maddesiyle, aynı Yönetmeliğin eki “Personel Değerlendirme Formu” yürürlükten kaldırılmıştır.
Söz konusu Personel Değerlendirme Formu’nda; personelin öğrenim durumu, fiili hizmet süresi, takdirname ve ödülleri, yabancı dil seviyesi karşılığı olarak ilave puan; alınan disiplin cezaları ile görevde yükselme eğitimine veya sınavlara mazeretsiz katılmama hallerinde ise eksi puan biçiminde ölçüt puanı belirlenmiştir.
Değişiklik öncesi Yönetmelikte, görevde yükselme eğitimine katılacakların sayısı belirlenirken, duyurulan boş kadro veya pozisyon sayısının üç katından fazla personelin başvurması halinde, bu Form’da belirtildiği şekliyle puanlama yapılmak suretiyle, toplam puanı en fazla olandan başlamak üzere kadro veya pozisyon sayısının üç katı kadar personelin eğitime alınacağı, yine aynı şekilde, görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı sonucunda puanların eşit olması halinde, anılan Form esas alınmak suretiyle yapılan puanlama sonucunda toplam puanı en yüksek olandan başlamak üzere atamaların yapılacağı ifade edilmiştir.
Yukarıda da açıklandığı üzere, Personel Değerlendirme Formu’nun uygulanma alanlarından olan görevde yükselme eğitiminin kaldırılması; Yönetmeliğin kapsamına dahil Devlet memurları ile 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye tabi kamu iktisadi teşebbüslerinde görev yapan sözleşmeli personelin statü, disiplin, ödül ve ceza farklılıkları nedeniyle Form’un uygulamasında sorunlar yaratması; disiplin cezalarına yönelik eksi puan öngörülmesinin ikinci bir cezalandırma veya görevde yükselme eğitimine ve bu eğitim sonrası yapılacak sınavlara katılmamanın hakkaniyete aykırı şekilde müeyyidelendirilmesi hususları dikkate alındığında, dava konusu Personel Değerlendirme Formu’nun yürürlükten kaldırılmasında, kariyer ve liyakat ilkeleri ile kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 31/08/2013 günlü, 28751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesinde yer alan “…sadece biri için…” ibaresinin; 10. maddesinde sendika temsilcisine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin; 11. ve 16. maddelerinin iptali istemleri yönünden DAVANIN REDDİNE,
2. Netice itibarıyla dava kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen ret ile sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin, haklılık oranına göre yarısı olan …-TL’nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, diğer yarısının davacı üzerinde bırakılmasına; artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra aidiyetine göre taraflara iadesine;
3. Bakılan davanın kesinleşen kısmı için davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiğinden, bu aşamada davacı lehine yeniden vekalet ücretine hükmedilmemesine;
4. İlk kararda, davanın reddine ilişkin kısım nedeniyle davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, bu kısmın bozulması ve bozma üzerine ret kararı verilmesi nedeniyle, davalı idare lehine yeniden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte olup; işbu karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine;
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 01/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.