Danıştay Kararı 2. Daire 2019/3660 E. 2020/3488 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2019/3660 E.  ,  2020/3488 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3660
Karar No : 2020/3488

KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR :
1- DAVALI : …Bakanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
2- DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın, taraflarca karşılıklı olarak, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Gaziantep ili, Şahinbey Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında …olarak görev yapmakta iken, doğum izni dönüşünde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fon Kurulu´nun 16/02/2012 günlü, 2012/1 sayılı kararı ile “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları Personelinin Norm Kadro Standartları, Nitelikleri, Özlük Hakları ve Çalışma Şartlarına İlişkin Esaslar” kapsamında Büro Görevlisi olarak istihdam edilen davacının, anılan Esaslar kapsamında geçmiş kazanımlarının korunduğundan bahisle, unvanının Sosyal Yardım ve İnceleme Görevlisi olarak değiştirilmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının …günlü, …sayılı kararının iptali ve yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : …İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının 2012 yılında yürürlüğe giren Esaslar’dan önce muhasebeci olarak çalıştığı, dolayısıyla Esaslar’dan sonra da aynı unvanla çalışmaya devam etmesi gerektiği, ancak Şahinbey Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Mütevelli Heyetince hatalı bir değerlendirme sonucunda büro görevlisi olarak istihdam edildiği, durumun farkedilmesi üzerine Mütevelli Heyetince davacının talebi doğrultusunda vakıf müdürlüğü ve muhasebeci pozisyonlarının dolu olması sebebiyle sosyal yardım ve inceleme görevlisi olarak istihdam edilmek istendiği, ancak buna davalı Bakanlıkça izin verilmediği, Şahinbey Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında …olarak görev yapan ve 2012 yılında yürürlüğe giren Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları Personelinin Norm Kadro Standartları, İş Tanımları, Nitelikleri, Özlük Hakları ve Çalışma Şartlarına İlişkin Esaslar’la aynı unvanla çalışma hakkı korunan davacının, kendi talebi doğrultusunda Sosyal Yardım ve İnceleme Görevlisi olarak görevlendirilmesi gerekirken, talebinin hatalı bir değenlendirme sonucunda unvan değişikliği olarak değerlendirilip reddedilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1) Davalı İdarenin İddiaları : 2012 yılında yürürlüğe giren Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları Personelinin Norm Kadro Standartları, İş Tanımları, Nitelikleri, Özlük Hakları ve Çalışma Şartlarına İlişkin Esaslar kapsamında davacının unvanının büro görevlisi olarak belirlendiği, sosyal yardım ve inceleme görevlisi olarak istihdam edilebilmesi için 4 yıllık üniversite mezunu olması gerektiği, büro görevlisi olarak istihdam edilmesine ilişkin işleme karşı süresi içerisinde dava açması gerektiği ileri sürülerek, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
2) Davacının İddiaları : Dava dilekçesinde, davalı idare işleminin iptali ile birlikte, işlem nedeniyle uğradığı özlük hakkı kayıplarının yasal faizi ile tahsili talep edilmesine rağmen, özlük hakkı kayıpları konusunda İdare Mahkemesince sehven hüküm kurulmamış olması nedeniyle, hüküm fıkrasının “işlem nedeniyle uğradığı maaş ve diğer özlük haklarının yasal faizi ile davacıya iadesine” cümlesi eklenmek suretiyle kararın düzeltilerek onanması istenilmektedir.

TARAFLARIN CEVABI :
Davacının Cevabı : Cevap verilmemiştir.
Davalı İdarenin Cevabı : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının iptale yönelik kısmının onanması, davacının temyiz isteminin kabulüyle, İdare Mahkemesi kararının eksik hüküm kurulması nedeniyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Onuncu Dairesinin 02/07/2019 günlü, E:2015/41, K:2019/5217 sayılı gönderme kararı ile Dairemize iletilen dosyada; 09/07/2018 günlü, 30473 sayılı Resmi Gazete’de (3. Mükerrer) yayımlanarak yürürlüğe giren 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 1. maddesinin 19. bendi uyarınca, davanın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı husumetiyle görülmesine karar verilerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
I. Temyize konu kararın iptale ilişkin kısmına yönelik davalı idarenin temyiz istemi bakımından;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın iptale ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
II. Temyize konu kararın davacının işlem nedeniyle uğradığı özlük hakkı kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebine ilişkin karar verilmemesine yönelik davacının temyiz istemi bakımından ise;
Dava dosyasının incelenmesinden; Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları Personelinin Norm Kadro Standartları, Nitelikleri, Özlük Hakları ve Çalışma Şartlarına İlişkin Esaslar kapsamında Büro Görevlisi olarak istihdam edilen davacının, anılan Esaslar kapsamında geçmiş kazanımları korunduğundan bahisle unvanının Sosyal Yardım ve İnceleme Görevlisi olarak değiştirilmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının …günlü, …sayılı kararının iptali ve yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı, İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, ancak davacının özlük haklarına yönelik istemi hakkında hüküm kurulmadığı görülmüştür.
Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında, “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır. Dava konusu işlemin İdare Mahkemesince iptaline karar verilmesine rağmen, davacının yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemi hakkında karar verilmemiş olmasında hukuka uyarlık bulunmadığı
sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. …İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın iptale ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE, anılan kararın, davacının yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine yönelik hüküm kurulmamasına ilişkin kısmının BOZULMASINA
4. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.