Danıştay Kararı 2. Daire 2019/3658 E. 2020/3367 K. 12.11.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2019/3658 E.  ,  2020/3367 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3658
Karar No : 2020/3367

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR): 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
2- … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü Risk Yönetimi ve Proje Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınmasına ilişkin … günlü, … sayılı Bakanlık işlemi ile Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü emrine araştırmacı olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı SGK Başkanlığı işleminin iptali ile bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 657 sayılı Kanunun 76. maddesiyle memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı, bu yetkinin hukuka aykırı olarak kullanıldığına ilişkin dava dosyasında herhangi bilgi ve belgenin bulunmadığı, davacının atanmış olduğu 1. dereceli araştırmacı kadrosunun da durumuna uygun bir kadro olduğu hususları dikkate alındığında, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığındaki Daire Başkanlığı görevinden alınarak Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü emrine araştırmacı olarak atanmasına yönelik dava konusu işlemlerde; hizmet gerekleri ve takdir yetkisi açısından hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; davacının 1990 yılında Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğünde memur olarak göreve başladığı, 1993 yılında veri hazırlama ve kontrol işletmeni, 1994 yılında programcı olarak görevine devam ettiği, 2005-2009 yılları arasında Şube Müdürlüğü görevini vekaleten yürüttüğü, 11/06/2009 – 08/02/2010 tarihleri arasında şahsa bağlı şube müdürü olarak görev yaptıktan sonra yeniden programcı olarak atandığı, 05/08/2013 tarihinde Sosyal Güvenlik İl Müdür Yardımcısı olarak atamasının yapıldığı, 16/09/2013 tarihinde vekaleten Şube Müdürü olarak görevlendirilmesi sonrasında da 19/08/2014 tarihinde Daire Başkanı olarak atandığı, en son 11/11/2016 tarihli dava konusu işlemle de Daire Başkanlığı görevinden alınarak Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü emrine 1. dereceli araştırmacı kadrosuna atamasının yapıldığının anlaşıldığı bu haliyle; idareye tanınan takdir yetkisinin bu yönde kullanımını gerektirecek nitelikte davacının görevinde başarısızlığına, disiplinsizliğine veya liyakaten yetersiz olduğuna ilişkin hukuken kabul edilebilir herhangi bir durumun olmadığı, işlemin sebebi olarak herhangi bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, dolayısıyla, somut bir sebep gösterilmeden, salt takdir yetkisine dayanılarak tesis olunan davaya konu işlemlerde sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka uygunluk, davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemlerin iptaline, yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle ödenmesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
…. Bakanlığının İddiaları : İdarelerin hizmetin daha etkin ve yapıcı olarak işleyebilmesi ve gelişebilmesi için personel hareketlerini düzenleme mecburiyetinde oldukları, dava konusu atama işleminin de bu düşünce ile tesis edildiği, ayrıca idarelerin atadıkları personeli meslek hayatları boyunca aynı kadroda tutmak zorunda olmadıkları gibi davacının maaş ve müktesep haklarının da korunduğu ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
… Başkanlığının İddiaları : İdarenin takdir yetkisi ile daire başkanlığına atanan davacının yine aynı usulle daire başkanlığı kadrosundan alındığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmekedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARELERİN TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idareler üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 12/11/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.