Danıştay Kararı 2. Daire 2019/3120 E. 2020/3627 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2019/3120 E.  ,  2020/3627 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3120
Karar No : 2020/3627

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLLERİ : Huk. Müş Av. … – Huk. Müş. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLLERİ : Av. … – Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi, … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Sağlık Bakanlığı, … Genel Müdürlüğünde Daire Başkanı olarak görev yapan davacı tarafından, Sağlık Bakanlığı … Genel Müdürlüğü emrine araştırmacı olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti :… İdare Mahkemesince verilen … günlü ve E:… K:… sayılı kararla; davacının, idarenin takdir yetkisi kapsamında daire başkanlığı görevine getirildiği, ayrıca sözkonusu bu göreve sınav, eleme gibi bir yöntemle geçmediğinden bu anlamda kazanılmış bir haktan bahsedilemeyeceği, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükmüyle davalı idareye geniş takdir yetkisi verildiği hususları göz önüne alındığında dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; 375 saylı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 18. maddesi kapsamında davacının mahrum kaldığı herhangi bir parasal haktan da söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… kararla; davalı idare tarafından, davaya konu işlemin idareye tanınan takdir yetkisi uyarınca tesis edildiğinin öne sürülmesine rağmen idareye tanınan takdir yetkisinin bu yönde kullanımını gerektirecek nitelikte davacının görevinde başarısızlığına, disiplinsizliğine veya liyakaten yetersiz olduğuna ilişkin hukuken kabul edilebilir herhangi bir durumun olmadığı, işlemin sebebi olarak herhangi bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, dolayısıyla, somut bir sebep gösterilmeden, salt takdir yetkisine dayanılarak tesis olunan davaya konu işlemde sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka uygunluk, davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmediği; davalı idarece ayrıca, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 18. maddesi de sebep gösterilerek atama işleminin hukuka uygun olduğu ileri sürülmüş ise de, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 18. maddesinin, idarelere görevden alma konusunda takdir hakkı vermediği, dolayısıyla görevden alınmaya yasal bir dayanak oluşturmayacağı, yalnızca maddede sayılan görevlerden alınan kamu yöneticilerinin atanabileceği kadroları belirlediği ve özlük haklarını düzenlediği; başka bir ifadeyle, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 18. maddesinin, yalnızca maddede sayılan görevlerden alınan kamu yöneticilerinin atanabileceği kadroları belirlediğinden ve özlük haklarını düzenlediğinden, görevden almaya gerekçe oluşturabilecek yasal bir dayanak niteliği taşımadığı, bu düzenlemenin maddede sayılan görevlilerin, görevlerinden alınmaları halinde hangi kadroya atanacaklarına ve özlük haklarının ne şekilde belirleneceğine ilişkin olduğu, bu nedenle bir personelin görevden alınması halinde atanacağı yer konusunda idarenin takdir yetkisinden söz edilemeyeceği, görevden alınan personelin atanacağı yer konusunda idarenin bağlı yetki içinde olduğu hususunda kuşku bulunmadığı; öte yandan, hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük hakların Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında yer alan, idarelerin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğuna ilişkin kural gereğince, davalı idarelerce davacıya iadesinin ise, Anayasal bir zorunluluk olduğu belirtilerek; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, … İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına, 2577 sayılı Yasanın değişik 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davada, dava konusu işlemin iptaline, davacının bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı İdare tarafından; mevzuata göre, müdür ve daha alt görevlere atamanın görevde yükselme sınavına tabi olmasına rağmen, daha üst yöneticilerin atanması konusunda öğrenim ve hizmet şartı dışında herhangi bir seçme ve atama şartının bulunmadığı; üst düzey yönetici atamalarında, yönetici adaylarının hangi usul ve esaslara göre belirleneceği, yöneticilik vasıflarının hangi ölçütlere göre ve nasıl değerlendirileceği konusunun tamamen atamaya yetkili amirlerin takdirinde olduğu, davacının da anılan takdir yetkisine dayanılarak ve kamu menfaati gözetilerek tayin edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile dava konusu işlemin iptali, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi ve özlük haklarının iadesi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi, … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle, kesin olarak karar verildi.