Danıştay Kararı 2. Daire 2019/3059 E. 2020/3499 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2019/3059 E.  ,  2020/3499 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3059
Karar No : 2020/3499

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Bakanlığı
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi v İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem : Dava; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğünde daire başkanı kadrosuyla Bakanlık Müşaviri olarak görev yapmakta olan davacının, bakanlık müşavirliği görevlendirmesinin sonlandırılarak Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğüne İstatistikçi olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E. …, K. … sayılı kararla; Anayasanın “Mahkemelerin bağımsızlığı” başlıklı 138.maddesi hükmünde, idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu ile mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceğinin düzenlendiği, bakılmakta olan davada ise davacının istatistikçi olarak görev yapmakta iken boşalan daire başkanlığına atandığı, daha önce görevde bulunan daire başkanının yargı kararıyla anılan göreve iade edilmesi üzerine bağlı yetki içerisinde bulunan davalı idarece, davacının daire başkanlığı görevinden alınarak Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğüne istatistikçi olarak atandığı, bu atamanın, anılan yargı kararlarını uygulama amacına hizmet ettiği, bu durumda, yargı kararının uygulanması niteliğinde olan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E. …, K. … sayılı kararla; her ne kadar; davalı idarece, dava konusu işlemin sebebi olarak, davacıdan önce Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğünde daire başkanlığı görevini sürdüren … adlı kişinin bu görevinden alınmasına ilişkin açtığı davada lehine verilen yargı kararının uygulanması için davacının dava konusu işlemle sözkonusu daire başkanlığı görevinden alındığı ileri sürülmekte ise de; dairelerince yapılan … günlü, E: … sayılı ara kararına cevaben gönderilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının anılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğünde boş daire başkanlığı kadrosuna ilk olarak 25/12/2014 tarihli işlemle başka bir kamu kurumundaki istatistikçi kadrosundan atandığı, Y.Ö. adlı kişinin ise Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğünde daire başkanı kadrosundan, davacının anılan daire başkanlığı görevine atanmasından çok önceki bir tarih olan 09/04/2014 tarihinde alınarak yerine D.D. adlı kişinin atandığı, dolayısıyla davacının Y.Ö. adlı kişiden boşalan daire başkanlığı kadrosuna atandığından söz edilemeyeceği, bir başka anlatımla Y.Ö. ile davacı arasında halef – selef ilişkisinin söz konusu olmadığı, davalı idarece dava konusu işlemin sebebi olarak ileri sürülen Y.Ö. hakkındaki yargı kararının uygulanıp görevine iade edilmesi için davacının daire başkanlığı görevinden alınması iddiası yerinde görülmediğinden, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, idare mahkemesince verilen kararın kaldırılarak dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiş,
Anılan kararın Dairemizin 08/10/2018 günlü, E.2018/2439, K.2018/5422 sayılı kararıyla bozulması üzerine;
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince, Danıştay İkinci Dairesinin … günlü, E. …, K. … sayılı bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararla; davacının davalı idareye atanma tarihi ile yargı kararının uygulanması sonucu daire başkanlığına atanan Y.Ö. adlı kişinin görevden alınma tarihleri dikkate alındığında, davalı idarenin yargı kararının uygulanmasına yönelik olarak Y.Ö. adlı kişinin daire başkanlığı görevine atanması, davacının ise görevinden bu nedenle alındığına ilişkin halefiyetle ilgili iddiası yerinde değilse de; davacının gerek önceki görevi ve hizmetleri, gerekse daire başkanı olarak görevini fiilen yürütmediği, bakanlık müşavirliğinde görevlendirildiği hususları birlikte göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmetin gerekleri yönünden hukuka aykırılık görülmediği, bu durumda, davacının geçmiş hizmetleri de gözönüne alındığında, idarenin kamu hizmetinin gerekleri doğrultusunda personelin görevini değiştirme konusunda kanunen sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında subjektif nedenlerle kullandığına ilişkin olarak dava dosyasında herhangi bir bilgi, belge bulunmadığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçeleriyle İstinaf başvurusunun reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, davalı idarece Y.Ö. tarafından açılan davada verilen karar gerekçe gösterilerek Y.Ö. ile arasında halef selef ilişkisi olduğundan bahisle görevden alındığı, ancak Y.Ö. görevden alındıktan sonra yerine D.D.’nin atandığı, kendisinin ise D.Y.B.’nin vekaleti sonlandırılarak onun yerine atandığı, bu nedenle Y.Ö. ile arasında halef selef ilişkisi bulunmadığı, mahkemelerce bu husus araştırılmaksızın karar verildiği, … Bölge İdare Mahkemesince verilen iptal kararından sonra göreve yeniden atandığı, ancak idarenin yargı kararını etkisizleştirmek amacıyla şeklen uygulayarak Bakanlık Müşavirliğinde tekrar görevlendirildiği, idarenin takdir yetkisini kullanarak tesis ettiği görevlendirme işlemlerinin kendisinden kaynaklanmadığı ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanun’un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 15/12/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.