Danıştay Kararı 2. Daire 2019/3015 E. 2020/3583 K. 23.12.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2019/3015 E.  ,  2020/3583 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3015
Karar No : 2020/3583

TEMYİZ EDEN (DAVACI):…
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Bakanlığı
VEKİLLERİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava; Kültür ve Turizm Bakanlığı … Başkanlığında daire başkanı olarak görev yapmakta olan davacının, bu görevinden alınarak Strateji Geliştirme Başkanlığı emrine kültür ve turizm uzmanı olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararla; davalı idarece davaya konu işlemin idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde tesis olunduğu öne sürülmüş ise de, idareye tanınan takdir yetkisinin bu yönde kullanımını gerektirecek nitelikte davacının görevinde başarısızlığı, disiplinsizliği veya liyakaten yetersiz olduğuna ilişkin hukuken kabul edilebilir herhangi bir durumun işleme gerekçe olarak sunulamadığı, öte yandan davacının daha önceden aynı görevden alınması üzerine açılan dava sonucunda, temyiz aşamasında Danıştay Beşinci Dairesi tarafından verilen yürütmenin durdurulması kararı üzerine, eski görevine atanıp iki aya yakın bir süre geçtikten sonra herhangi bir sebep yokken yeniden dava konusu işlemle görevden alındığı dikkate alındığında, yargı kararının şeklen yerine getirildiği, bu durumda sırf takdir yetkisine dayanılarak tesis olunan dava konusu işlemde sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle anılan işlemin iptaline hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti :
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’un 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından anılan kararın temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İkinci Dairesi’nin 24/12/2018 günlü, E:2017/3344, K:2018/7325 sayılı kararı ile söz konusu karar bozulmuş olup; bozma kararına uyularak verilen … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla, davacının daire başkanlığı görevinden alınarak Strateji Geliştirme Başkanlığı emrine uzman olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açtığı davada, davanın reddine ilişkin Mahkeme kararının Danıştay İkinci Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği dikkate alındığında, kesinleşen bu ret kararının sonucu olarak davacı hukuken daire başkanlığı görevinde bulunamayacağından davacının daire başkanlığı görevinden alınarak kültür ve turizm uzmanı olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde bu nedenle hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile, istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E: …, K: … sayılı kararı kaldırılarak, davanın reddine temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
Davacı, anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, görevini eksik yaptığı ya da yapmadığı yönünde somut bir tespitin bulunmadığı, dava konusu işlemin daha önce lehine verilen yargı kararını etkisiz kılmaya yönelik olarak tesis edildiği, takdir yetkisinin keyfi ve hukuka aykırı kullanıldığı, 25/08/2017 günlü ayrı bir işlemle takdir yetkisi çerçevesinde yeniden Daire Başkanlığına atamasının yapıldığı gerekçesiyle davanın konusuz kaldığı ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idare tarafından, kamu yararı ve hizmet gerekleri çerçevesinde idareye tanınan takdir yetkisine dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, 375 sayılı KHK’nın Ek 18. maddesi uyarınca davacının aylık haklarında kayıp oluşmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi, … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen, dosyanın, kararı veren … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 23/12/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.