Danıştay Kararı 2. Daire 2019/2032 E. – K. 06.08.2019 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2019/2032 E.  ,  / K.Proje okulunda, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 18. maddesine göre aylıksız izne ayrılanlarÖZEL BARINMA HİZMETİ VEREN KURUMLAR VE BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME (652) Madde 37
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2032

DAVACI VE YÜRÜTMENİN
DURDURULMASINI İSTEYEN: … adına … Sendikası
VEKİLİ: …
DAVALILAR : 1- Milli Eğitim Bakanlığı
2- … Valiliği
DAVALI İDARELER VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU:
… ili, … ilçesi, … Anadolu Lisesinde (proje okulu) Fizik Öğretmeni olarak görev yapan davacı tarafından; … ili, … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne Fizik Öğretmeni olarak atanmasına ilişkin … Valiliğinin 30/04/2019 günlü, … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olarak ileri sürülen ve 01/09/2016 günlü, 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin 15. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 18 inci maddesine göre aylıksız izne ayrılanlar” ibaresinin iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI: Davacı tarafından; 1994 yılından itibaren … Anadolu Lisesinde Fizik Öğretmeni olarak görev yaptığı, aynı zamanda Mayıs 2017 tarihinden itibaren 4688 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren, eğitim ve bilim alanında örgütlenmiş olan … Sendikası … Şube Başkanlığı görevini sürdürdüğü, bu nedenle 2017-2018 eğitim öğretim yılında 4688 sayılı Kanun gereğince aylıksız izne ayrıldığı, görevinin devam etmesi nedeniyle 2018-2019 eğitim öğretim yılına ilişkin olarak 15/09/2018 tarihinden itibaren 9 ay süreyle aylıksız izne ayrılma hakkını kullandığı, yaklaşık iki yıl geçmesinden sonra ve göreve başlamasına 2 ay kala dava konusu işlem ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü emrine atandığı,
Dava konusu düzenlemenin, Anayasanın “Sendika kurma hakkı” başlıklı 51., Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Dernek kurma ve toplantı örgürlüğü” başlıklı 11., 87 Nolu ILO Sözleşmesinin 11., 151 Nolu ILO Sözleşmesinin 4. ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 18. maddeleri ile uyumlu olmadığı,
Yönetmeliğin 15. maddesi 2. fıkrasında, proje okullarında görev yapan öğretmenlerin aylıksız izne ayrılmaları durumunun düzenlediği, dava konusu olan ibarenin, hem Yönetmeliğin kendi içindeki süreye dair bir eksiklik içerdiği, hem de 4688 sayılı Kanun’un 18. maddesindeki güvenceye aykırılık oluşturduğu,
Sendikal faaliyetlerin işlerliğinin kazandırılması, sendika üye ve yöneticilerinin ayrımcılığa uğramaması ve mesleki faaliyetlerinin zarar görmemesi amacıyla söz konusu güvencenin getirildiği, ancak mevcut düzenlemenin bu haliyle, sendikaya yönetici olma ve Kanun kapsamındaki aylıksız izin hakkından yararlanılması imkanını ölçüsüz şeklide sınırlayarak ortadan kaldıracak nitelikte olduğu,
Diğer taraftan; dava konusu ibarenin, Yönetmeliğin kendi içindeki sistemine de aykırı olup, eksik düzenleme niteliğinde olduğu, söz konusu maddede görüleceği üzere, diğer sebeplerle aylıksız izne ayrılanlar için “altı ay veya daha fazla” olarak süre belirlenmiş iken, 4688 sayılı Kanunun 18. maddesine göre aylıksız izne ayrılanlar için herhangi bir süre sınırlamasına yer verilmediği, bu bakımdan sendikal görev nedeniyle aylıksız izne ayrılınması durumunda süreye bakılmaksızın proje okullarından diğer okullara atama ve görevlendirme yapılabileceği,
Söz konusu mevcut düzenleme açık bir şekilde ölçüsüz ve belirsizlik durumu nedeniyle idareye keyfiyet sağladığı, nitekim, 2017-2018 eğitim öğretim yılında aylıksız izinde olduğu dönemde davalı idarece bu hükmün işletilmediği, 2018-2019 eğitim öğretim yılının bitmesine 1 ay kala kendisi hakkında işletildiği,
Hukuk devleti ilkesinin en temel prensiplerinden belirlilik, ölçülük, hukuki güvenlik ilkeleri dikkate alındığında, aynı ve benzer durumlara ilişkin bir süre belirlemesi getirilmişken, sendikal izin kapsamındaki aylıksız izne ilişkin herhangi bir süre belirlemesinin yer almamış olması nedeniyle, mevcut düzenlemenin eksik düzenleme niteliğinde olduğu,
Bireysel işlem yönünden; dava konusu Yönetmeliğin 15. maddesinin 2. fıkrasında, işaret edilen nedenlerle aylıksız izne ayrılanların, proje okulu dışındaki diğer okullara atanacağının düzenlediği, ancak tesis edilen davaya konu işlem ile başka bir okula değil İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü emrine atandığı, bu bakımdan da bireysel işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMASI: Fizik Öğretmeni olan davacının, … Sendikası Şube Başkanlığı görevi nedeniyle, 15/09/2018 tarihinden itibaren 9 (dokuz) ay aylıksız izin talebinde bulunduğu, söz konusu izin talebinin uygun görüldüğünün, … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 12/09/2018 tarih ve … sayılı yazıları ile … Anadolu Lisesine bildirildiği;
Dava konusu Yönetmeliğin 15. maddesinin 2. fıkrasında “Bu eğitim kurumlarında görev yapan öğretmen ve yöneticilerden yurt içinde veya yurt dışında başka bir göreve altı ay veya daha fazla süreyle geçici veya sürekli olarak görevlendirilenler, altı ay veya daha fazla aylıksız izin alanlar, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 18 inci maddesine göre aylıksız izne ayrılanlar, ilgili yönetmelik hükümlerine göre proje okulları dışındaki diğer okullara öğretmen ya da yönetici olarak atanırlar/görevlendirilirler.” hükmüne yer verildiği,
Bu konu ile ilgili olarak anılan Yönetmelik maddesi uyarınca, davacı durumunun değerlendirilmesinin istenilmesi üzerine, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün 25/03/2019 tarih ve … sayılı yazısı gereğince, Milli Eğitim Bakanlığının 05/04/2019 tarih ve … sayılı işlemi ile davacının … İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine atandığı, bilahare … Valiliğinin 30/04/2019 günlü, … sayılı işlemiyle de, … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne öğretmen olarak atanmasının gerçekleştirildiği,
Kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak, kamu hizmetinin aksatılmadan, sağlıklı ve kaliteli bir şekilde yürütülmesi bakımından dava konusu işlemin tesis edilmesinin yerinde olduğu savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun 18. maddesinde, kamu görevlilerinin, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların bu Kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tâbi tutulamayacağı ve görevlerine son verilemeceği; aylıksız izinli sayılanlardan herhangi bir nedenle sendika veya konfederasyon organlarındaki görevlerinden ayrılanların, görevlerinin son bulması tarihinden itibaren otuz gün içinde ayrıldıkları kurum ve kuruluşa yazılı müracaat etmeleri durumunda kamu işvereninin bu kimseleri otuz gün içinde eski görevlerine ya da uygun diğer bir göreve atamak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Eğitim kurumu öğretmenlerinin sendika ve konfederasyon organlarındaki görevlere geçebilmek için aylıksız izne ayrılmaları durumunda, öğretmenlik görevlerinden ayrı kalacakları, bu görevlerin boş bırakılması ya da kişilerin geri dönüşüne kadar muhafaza edilmesinin hizmeti aksatacağı ve idarenin işlerliği ile kamu hizmetinin devamlılığı ilkesiyle bağdaşmayacağı açıktır.
Diğer taraftan, dava konusu Yönetmeliğin 15. maddesinin 2. fıkrasında yer verilen düzenlemeye göre, proje okullarında görev yapan öğretmen ve yöneticilerden yurt içinde veya yurt dışında başka bir göreve altı ay veya daha fazla süreyle geçici veya sürekli olarak görevlendirilenlerin, altı ay veya daha fazla aylıksız izin alanların, proje okulları dışındaki diğer okullara öğretmen ya da yönetici olarak atanacakları ve görevlendirilecekleri anlaşılmakta olup; buna karşın, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 18. maddesine göre aylıksız izne ayrılanlar için ise herhangi bir süre sınırı konulmadığı görülmektedir.
Bu durumda; 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 18. maddesine göre aylıksız izne ayrılanlar için herhangi bir süre sınırı konulmaması nedeniyle, sendikal faaliyet nedeniyle aylıksız izin alanlar ile diğer sebeplere bağlı olarak aylıksız izin alanların farklı bir işleme tâbi tutulması sonucunu doğuran dava konusu olan düzenlemelerde üst hukuk normlarına uyarlık görülmemiştir.
Nitekim; 21/06/2018 tarih ve 30455 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği’nin “Yöneticilik görevinin sona ereceği ve devam edeceği durumlar” başlıklı 33. maddesinde, “(1) Yöneticilik görevi; …,
ç) Yurt içinde veya yurt dışında başka bir göreve bir yıl veya daha fazla süreyle geçici veya sürekli olarak görevlendirilenlerin bu görevlendirmenin yapıldığı, bunlardan Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile eğitim kurumları dışındaki kurumlarda bir yıldan az süreyle görevlendirilenlerin ise toplamda bir yılın dolduğu,
d) Bir yıl veya daha fazla süreyle aylıksız izin alanların aylıksız izinlerinin başladığı,
e) 4688 sayılı Kanunun 18 inci maddesine göre bir yıl veya daha fazla süreyle aylıksız izne ayrılanların aylıksız izinlerinin başladığı,
tarihten itibaren sona erer. …” hükmüne yer verilmiştir.
Netice itibarıyla; düzenleyici işlem yönünden yürütmenin durdurulmasına, davacının altı aydan daha fazla süreyle sendikal faaliyet nedeniyle aylıksız izin alması nedeniyle dava konusu bireysel işlem yönünden ise, yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, davalı idarelerin savunması alındıktan veya savunma için verilen süre geçtikten sonra incelenmesine karar verilen yürütmenin durdurulması istemi, savunmaların geldiği görülmekle yeniden incelendi, gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Dava dosyasının incelenmesinden; … ili, … ilçesi, … Anadolu Lisesinde (proje okulu) Fizik Öğretmeni olarak görev yapan davacının, … Sendikası … Şube Başkanı olarak seçilmesi ve Mayıs 2017 tarihinden itibaren bu görevi yürütmesi nedeniyle 2017-2018 eğitim öğretim yılında 4688 sayılı Kanun gereğince aylıksız izne ayrıldığı, yine sendikadaki görevi devam ettiğinden, 2018-2019 eğitim öğretim yılına ilişkin olarak da 15/09/2018 tarihinden itibaren 9 ay süreyle aylıksız izne ayrıldığı, bu defa Milli Eğitim Bakanlığının 05/04/2019 tarih ve … sayılı işlemi ile, “bir yıldan fazla aylıksız izne ayrıldığı” gerekçesiyle, … İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine atandığı, bilahare … Valiliğinin 30/04/2019 günlü,… sayılı işlemiyle de, … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne öğretmen olarak atanması üzerine, bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İlgili Mevzuat:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 124. maddesinde; “Başbakanlık, bakanlık ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartı ile, yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmü yer almıştır.
652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 37. maddesinin 9. fıkrasında, “Ek: 1/3/2014-6528/22 md.) Yurt içi veya yurt dışında, yerli veya yabancı kurum ve kuruluşlarla veya başka ülkelerle işbirliği anlaşması çerçevesinde kurulan ve ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlar, Bakan onayı ile proje okulu olarak seçilen ve belirli eğitim reformu ve programları uygulanan okul ve kurumlar ile Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri Bakan tarafından yapılır. (Ek cümle: 2/12/2016-6764/8 md.) 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 38 inci maddesi kapsamında üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarına bu okullarda okul müdürlüğü görevi verilebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu Kanun hükmüne dayanılarak hazırlanan ve 01/09/2016 günlü, 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin “Yöneticilik ve öğretmenlik görevinden ayrılma” başlıklı 15. maddesinde, “(1) Yönetici ve öğretmenler istemeleri hâlinde ya da görev sürelerini tamamladıklarında diğer okullara ilgili mevzuat hükümlerine göre öğretmen olarak atanabilirler.
(2) Bu eğitim kurumlarında görev yapan öğretmen ve yöneticilerden yurt içinde veya yurt dışında başka bir göreve altı ay veya daha fazla süreyle geçici veya sürekli olarak görevlendirilenler, altı ay veya daha fazla aylıksız izin alanlar, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 18 inci maddesine göre aylıksız izne ayrılanlar, ilgili yönetmelik hükümlerine göre proje okulları dışındaki diğer okullara öğretmen ya da yönetici olarak atanırlar/görevlendirilirler.
(3) (Ek:RG-6/7/2018-30470) Yöneticiler ve öğretmenler, haklarında yapılan inceleme, soruşturma veya 20 nci madde kapsamında yapılacak izleme ve değerlendirme sonuçlarına göre, ilgili genel müdürlüğün teklifi üzerine kapsam dışındaki eğitim kurumlarına görevlendirilir/atanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan; 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun “Sendika üyelerinin ve yöneticilerinin güvencesi” başlıklı 18. maddesinde (Değişik: 24/6/2004-5198/3 md.) ;
“Kamu görevlileri, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların bu Kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tâbi tutulamaz ve görevlerine son verilemez.
Kamu işvereni, işyeri sendika temsilcisi, sendika işyeri temsilcisi, sendika il ve ilçe temsilcisi ile sendika ve sendika şube yöneticilerinin işyerini (…)(1) sebebini açık ve kesin şekilde belirtmedikçe değiştiremez.(1)
Kamu işvereni kamu görevlileri arasında sendika üyesi olmaları veya olmamaları nedeniyle bir ayırım yapamaz.
Sendika veya konfederasyonu ilk genel kurula kadar sevk ve idare edecek yönetim kurulu üyeleri, genel kurulda yönetim kuruluna seçilenler ile sendika şube yönetim kurulu üyeleri seçildikleri tarihten itibaren durumlarını en geç otuz gün içinde kurumlarına yazılı olarak bildirirler. Söz konusu yöneticiler (…)(1) sendika tüzüğünde belirtilen hükümlere göre, ayrıca yazılı talepte bulunmaları halinde bu görevleri süresince aylıksız izine ayrılırlar. Talepte bulunmayanlar ise kurumlarındaki görevlerine devam ederler. İzine ayrılmayan yönetim kurulu üyeleri haftada bir gün kurumlarından izinli sayılırlar. (Ek cümle: 4/4/2012-6289/13 md.) Sendika yönetim kurulu üyelerinin, bu fıkrada belirtilen haklardan yararlanabilmesi için bağlı bulundukları sendikanın şube kurulması için öngörülen üye sayısına ulaşması, konfederasyon yönetim kurulu üyelerinin bu fıkrada belirtilen haklardan yararlanabilmesi için ise konfederasyona bağlı sendikaların toplam üye sayısının genel kurullarını delegelerle yapabilecek sendika üye sayısına ulaşması gerekir.(1)
Sendika şubeleri en az 400 üye ile kurulur. (Ek cümleler: 4/4/2012-6289/13 md.) Sendika şubesi bulunmayan il ve ilçelerde il ve ilçe temsilciliği kurulabilir. İldeki üye sayısı 100 ve daha fazla olan sendikanın il temsilcisi ile ilçedeki üye sayısı 50 ve daha fazla olan sendikanın ilçe temsilcisi haftada dört saat izinli sayılır.
(Mülga altıncı fıkra: 4/4/2012-6289/13 md.)
Aylıksız izine ayrılan yöneticilerin bu süreleri, emekli kesenekleri ve karşılıklarının yöneticisi oldukları sendikaları tarafından her ay Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına ödenmesini kabul etmeleri koşuluyla kazanılmış hak aylığı ile emeklilik hizmetine sayılır.
Kurumlarından aylıksız izinli sayılan sendika, konfederasyon ve şube yönetim kurulu üyeleri ile bunların bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık giderlerinin kurumlarınca karşılanmasına devam olunur.
Aylıksız izinli sayılanlardan herhangi bir nedenle sendika veya konfederasyon organlarındaki görevlerinden ayrılanlar, görevlerinin son bulması tarihinden itibaren otuz gün içinde ayrıldıkları kurum ve kuruluşa yazılı müracaat etmeleri durumunda, kamu işvereni bu kimseleri otuz gün içinde eski görevlerine ya da uygun diğer bir göreve atamak zorundadır. Otuz gün içinde görevlerine başlamak için başvurmayanlar görevlerinden çekilmiş sayılırlar.
Görevden uzaklaştırma, re’sen emeklilik, göreve son verilmesi, tayin veya sair hallerde görevlinin mahkemeye başvurması halinde, mahkeme kararı kesinleşinceye kadar sendikadaki görevi devam eder.” hükmüne yer verilmiştir.

Dava Konusu İşlemlerin İncelenmesi :
01/09/2016 günlü, 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin 15. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 18. maddesi kapsamında aylıksız izne ayrılanların, ilgili yönetmelik hükümlerine göre proje okulları dışındaki diğer okullara öğretmen ya da yönetici olarak atanacakları veya görevlendilecekleri kurala bağlanmıştır.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun 18. maddesinde, aylıksız izinli sayılanlardan herhangi bir nedenle sendika veya konfederasyon organlarındaki görevlerinden ayrılanların, görevlerinin son bulması tarihinden itibaren otuz gün içinde ayrıldıkları kurum ve kuruluşa yazılı müracaat etmeleri durumunda kamu işvereninin bu kimseleri otuz gün içinde eski görevlerine ya da uygun diğer bir göreve atamak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Eğitim kurumu öğretmenlerinin sendika ve konfederasyon organlarındaki görevlere geçebilmek için aylıksız izne ayrılmaları durumunda, öğretmenlik görevlerinden ayrı kalacakları, bu görevlerin boş bırakılması ya da kişilerin geri dönüşüne kadar muhafaza edilmesinin hizmeti aksatacağı, yine bu durumun idarenin işlerliği ile kamu hizmetinin devamlılığı ilkesiyle bağdaşmayacağı, ayrıca proje okullarının nitelikleri gereği bu okullara öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirmelerinin diğer okullardan ayrı ve özel yasal düzenlemelere tabi olması, proje okullarında yürütülen özel proje ve programların düzenli bir şekilde gerçekleştirilmesi hususları dikkate alındığında, anılan düzenlemede ve bu düzenlemeye dayalı olarak tesis edilen dava konusu bireysel işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Nitekim; benzer konuda açılan başka bir davada; Danıştay 2. Dairesinin 12/04/2010 günlü, E:2007/1249, K:2010/1554 sayılı kararı ile, davanın reddine hükmedilmiştir.
Diğer taraftan; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6352 sayılı Kanun ile değişik 27. maddesinin 2. fıkrasında; yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmekte olup, davaya konu uyuşmazlıkta, anılan koşulların gerçekleşmediği görülmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6352 sayılı Kanun ile değişik 27. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen koşullar gerçekleşmemiş olduğundan;
1. 01/09/2016 günlü, 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin 15. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 18 inci maddesine göre aylıksız izne ayrılanlar” ibaresine yönelik YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … ili, … ilçesi, … Anadolu Lisesinde (proje okulu) Fizik Öğretmeni olarak görev yapan davacının, … ili, … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne Fizik Öğretmeni olarak atanmasına ilişkin … Valiliğinin 30/04/2019 günlü, 903.02/1 sayılı işlemine yönelik YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMİNİN REDDİNE,
3. Bu kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi (7) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na itiraz yolu açık olmak üzere, 27/11/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:
Dava; … ili, … ilçesi, … Anadolu Lisesinde (proje okulu) Fizik Öğretmeni olarak görev yapan davacı tarafından; … ili, … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne Fizik Öğretmeni olarak atanmasına ilişkin … Valiliği’nin 30/04/2019 günlü, 903.02/1 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olarak ileri sürülen ve 01/09/2016 günlü, 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin 15. maddesi, 2. fıkrasında yer alan “4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 18 inci maddesine göre aylıksız izne ayrılanlar” ibaresinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır.
Anayasanın “Sendika kurma hakkı” başlıklı 51. maddesinde güvenceye bağlanan sendika hakkının, çalışanların ve işverenlerin istedikleri sendikayı kurmaları veya istedikleri sendikaya üye olmaları yanında, aynı zamanda oluşturdukları tüzel kişilerin varlığının ve bu tüzel kişilerin kendine özgü faaliyetlerinin de güvence altına aldığı tartışmasızdır.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun “Sendika üyelerinin ve yöneticilerinin güvencesi” başlıklı 18. maddesinde (Değişik: 24/6/2004-5198/3 md.) ;
“Kamu görevlileri, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların bu Kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tâbi tutulamaz ve görevlerine son verilemez.
Kamu işvereni, işyeri sendika temsilcisi, sendika işyeri temsilcisi, sendika il ve ilçe temsilcisi ile sendika ve sendika şube yöneticilerinin işyerini (…)(1) sebebini açık ve kesin şekilde belirtmedikçe değiştiremez.(1)
Kamu işvereni kamu görevlileri arasında sendika üyesi olmaları veya olmamaları nedeniyle bir ayırım yapamaz. ……
Aylıksız izinli sayılanlardan herhangi bir nedenle sendika veya konfederasyon organlarındaki görevlerinden ayrılanlar, görevlerinin son bulması tarihinden itibaren otuz gün içinde ayrıldıkları kurum ve kuruluşa yazılı müracaat etmeleri durumunda, kamu işvereni bu kimseleri otuz gün içinde eski görevlerine ya da uygun diğer bir göreve atamak zorundadır. Otuz gün içinde görevlerine başlamak için başvurmayanlar görevlerinden çekilmiş sayılırlar. ….” hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, kamu kurumları arasında herhangi bir ayrım yapılmadan, sendikal görevleri nedeniyle aylıksız izin alan kamu görevlilerinin, sendikal görevlerinin son bulması tarihinden itibaren (30) otuz gün içinde, ayrıldıkları kurum ve kuruluşa yazılı müracaat etmeleri durumunda, kamu işvereninin bu kimseleri otuz gün içinde eski görevlerine ya da uygun diğer bir göreve atamak zorunda olduğu açıktır.
Bu durumda, anılan yasal düzenlemelere aykırı biçimde, proje okullarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 18. maddesine göre, aylıksız izne ayrılmaları halinde, ilgili yönetmelik hükümlerine göre proje okulları dışındaki diğer okullara öğretmen ya da yönetici olarak atanabilecekleri veya görevlendirilebilecekleri hususunun düzenlenmiş olması nedeniyle, dava konusu Yönetmeliğin 15. maddesi, 2. fıkrasında yer alan “4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 18 inci maddesine göre aylıksız izne ayrılanlar” ibaresinin, 4688 sayılı Yasa kuralına aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemler yönünden bakılan uyuşmazlıkta; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6352 sayılı Kanunla değişik 27. maddesi, 2. fıkrasında öngörülen koşullar gerçekleşmiş olduğundan, dava konusu bireysel işlem ile bu işlemin dayanağı olarak Yönetmeliğin 15. maddesi, 2. fıkrasında yer alan dava konusu ibareler yönünden yürütmenin durdurulması kararı verilmesi gerektiği düşüncesi ile aksi yönde oluşan karara katılmıyorum. 27/11/2019