Danıştay Kararı 2. Daire 2019/2011 E. 2020/3525 K. 16.12.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2019/2011 E.  ,  2020/3525 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

İKİNCİ DAİRE

Esas No : 2019/2011

Karar No : 2020/3525

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Dava; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünde “Daire Başkanı” olarak görev yapan davacı tarafından, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü emrine “Çevre ve Şehircilik Uzmanı” olarak atanmasına ilişkin … gün ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü E:…, K:… sayılı kararıyla; lehine verilen yargı kararı üzerine 20/05/2016 tarihinde tekrar daire başkanlığı görevine iade edilen davacının geçmiş hizmetleri gözönüne alındığında, idarenin kamu hizmetinin gerekleri doğrultusunda personelin görevini değiştirme konusunda kanunen sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında subjektif (öznel) nedenlerle kullandığına dair dosyada herhangi bir bilgi belge bulunmadığı anlaşıldığından, 657 sayılı Kanunun 76. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 18. maddesi hükmü uyarınca durumuna uygun “Çevre ve Şehircilik Uzmanı” kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; davacının davalı idare emrinde şube müdürü olarak görev yapmakta iken, Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğüne 03/08/2011 tarihinde vekaleten, 08/03/2012 tarihinde asaleten daire başkanı olarak atandığı, görevinden ayrılmak istediğine dair dilekçesi üzerine 02/04/2014 tarihinde Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü emrine uzman olarak atamasının yapıldığı, bu işleme karşı … İdare Mahkemesi’nde açtığı davada verilen … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararla davanın reddedildiği, ret kararının yürütmeyi durdurma talepli olarak temyiz edilmesi üzerine Danıştay Beşinci Dairesinin E:2016/2137 sayılı dosyasında 29/03/2016 tarihli kararı ile yürütmenin durdurulması isteminin kabul edildiği, anılan kararın uygulanması sonucunda 20/05/2016 tarihinde davacının daire başkanlığı görevine iade edildiği, aynı tarihli işlemle Bakanlık Müşavirliğinde görevlendirildiği, akabinde … tarihli ve … sayılı dava konusu işlemle geçici görevi sonlandırılarak 657 sayılı Kanunun 76. ve 86. maddeleri ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 18. maddesi uyarınca Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü emrine çevre ve şehircilik uzmanı olarak atamasının yapıldığı, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, bu arada anılan yürütmenin durdurulması kararına konu uyuşmazlığa ait dava dosyasının, Danıştay dava daireleri arasındaki iş bölümünün yeniden belirlendiği Danıştay Başkanlık Kurulu’nun 01/08/2016 tarihli ve K:2016/32 sayılı kararına istinaden Danıştay İkinci Dairesinde esas aldığı, … İdare Mahkemesince verilen … gün ve E:…, K:… sayılı davanın reddine yönelik kararın, Danıştay İkinci Dairesinin 10/04/2018 gün ve E:2016/5712, K:2018/2461 sayılı kararıyla; ”söz konusu istifa dilekçesi dışında davacının görevinden alınmasını gerektirecek, görevinde yetersiz ve verimsiz olduğuna ilişkin hukuken geçerli somut bilgi ve belgenin davalı idarece sunulmaması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak daire başkanlığı görevinden alınarak uzman olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı” gerekçesiyle bozulduğu dikkate alındığında, işlemin hukuka aykırılığına karar verilen ve uygulanması gereken bir yargı kararının bulunduğu, yargı kararı uygulandıktan kısa bir süre sonra tesis edilen dava konusu işlemle, yargı kararının etkisiz bırakıldığı ve davalı idare tarafından ileri sürülen diğer nedenlerin de davacının görevden alınmasını gerektirir nitelikte bulunmadığından, dava konusu işlemde sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; dava konusu işlemin takdir yetkisi çerçevesinde ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 18. maddesi gereği mevzuata ve kamu yararına uygun olarak tesis edildiği, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY : Dosyanın incelenmesinden; davalı idare emrinde şube müdürü olarak görev yapmakta iken, Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğüne 03/08/2011 tarihinde vekaleten, 08/03/2012 tarihinde asaleten daire başkanı olarak atanan davacı, görevinden ayrılmak istediğine dair dilekçesi üzerine … günlü, … sayılı işlem ile Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü emrine uzman olarak atanmıştır.

Davacının bu işleme karşı açtığı dava, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile reddedilmiştir.

Anılan kararın davacı tarafından yürütmeyi durdurma talepli olarak temyiz edilmesi üzerine Danıştay Beşinci Dairesinin 29/03/2016 günlü, E:2016/2137 sayılı kararıyla yürütülmesi durdurulmuş ve davalı idare tarafından bu kararın uygulanmasını teminen davacı 20/05/2016 tarihinde tekrar Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünde Daire Başkanlığı kadrosuna iade edilerek aynı tarihli işlemle Bakanlık Müşavirliğinde görevlendirilmiştir. Bilahare dava konusu … tarihli ve …sayılı işlemle geçici görevi sonlandırılarak Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü emrine “Çevre ve Şehircilik Uzmanı” olarak atanmıştır.

Davacının Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğündeki daire başkanlığından alınarak, Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü emrine uzman olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada; davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar, Danıştay İkinci Dairesinin 10/04/2018 günlü, E:2016/5712, K:2018/2461 sayılı kararıyla bozulmuş; bu karara karşı davalı idare tarafından yapılan karar düzeltme istemi de reddedilmiştir. … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla, Danıştay İkinci Dairesinin bozma kararına uyulmayarak ilk kararda ısrar edilmesine ve davanın reddine hükmedilmiş, davacının ısrar kararını temyizi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 19/10/2020 gün ve E:2020/1089, K:2020/1887 sayılı kararı ile anılan ısrar kararı onanmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Dava konusu uyuşmazlığın temelini; davacının ilk kez daire başkanlığı görevinden alınarak, Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü emrine uzman olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin oluşturduğu tartışmasızdır.

Olayda; davacının … günlü, … sayılı işleme karşı açtığı davada, … İdare Mahkemesi’nin … gün ve E:…, K:… sayılı davanın reddi yolundaki ısrar kararının, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 19/10/2020 gün ve E:2020/1089, K:2020/1887 sayılı kararı ile onandığı dikkate alındığında, bakılan davanın dayanağını teşkil eden uygulanması gereken bir yargı kararının bulunduğundan söz edilemeyeceği, davacının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü emrine Daire Başkanı olarak görevine iadesini gerektiren bir zorunluluğun bulunmadığı ve bu husus idarenin takdirinde olduğundan işbu dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına ilişkin istinaf isteminin kabulüne dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,

2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,

3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine,

4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/12/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.