Danıştay Kararı 2. Daire 2018/578 E. 2020/3205 K. 04.11.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2018/578 E.  ,  2020/3205 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/578
Karar No : 2020/3205

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: … , K: … sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Büyükşehir Belediye Başkanlığında Başkanlık Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, Teftiş Kurulu Başkanlığında görev yapmak üzere Şube Müdürü olarak atanmasına ilişkin 23/08/2016 günlü, 1665 sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı mali ve sosyal haklarının işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E: … , K: … sayılı kararıyla; davacının, 20/03/2007 tarihinde 657 sayılı Kanun’un 59. maddesi uyarınca davalı idare bünyesinde ”özel kalem müdürü” olarak çalışmaya başladığı, davalı idarece, 17/06/2008 tarihinde sınavsız olarak ”itfaiye daire başkanlığına” atandığı ve bu tarihten itibaren daire başkanı olarak görev yaptığı, idari teşkilatın üst makamında yer alan idareci vasfına sahip kamu görevlilerinin seçiminde idareye tanınan takdir hakkının geniş olması gerektiği, nitekim davacının da, özel kalem müdürü olarak görev yapmakta iken, idarenin bu takdir yetkisine dayalı olarak daire başkanlığı kadrosuna atandığı, idare hukukunun önemli ilkelerinden birisi olan yetki ve usulde paralellik ilkesi uyarınca bir işlemin tesisinde uygulanan yetki ve usul koşullarının aynı işlemin geri alınması ve kaldırılması işlemlerinin yapılmasında da aynen uygulanabileceği, bu çerçevede, davacının özlük hakları korunarak yeni bir kadroya atamasının yapıldığı, dava konusu işlemde açık bir hukuka aykırılık veya değerlendirme hatasının bulunmadığı, davalı idare tarafından sunulan savunma dilekçesi ve Mahkemenin … tarihli ara kararına verilen cevap eki belgelerden; davacının, muhtelif tarihlerde yıllık ve hastalık izinleri kullandığı, bir yıl içerisinde makul olmayacak bir süre içerisinde görevinin başında bulun(a)madığı ve bu durumun da kamu hizmetinin etkin, verimli ve zamanında yerine getirilmesinde ve hizmetin verimliliğine olumsuz etki ettiği anlaşıldığından, davacının yönetici olduğu kurumun görev alanı ve hizmet türü de dikkate alındığında, davalı idare tarafından davaya konu atama işleminin tesisisinde, takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanıldığı sonuç ve kanaatine ulaşılmakla, dava konusu atama işleminde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediği, bu durumda, hukuka ve mevzuata uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılan dava konusu atama işlemi nedeniyle uğranıldığı belirtilen zararın tazmin edilmesine de hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin gün ve sayısı yukarıda belirtilen kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E: … , K: … sayılı kararıyla; yerel mahkeme kararında, olayla ilgisi bulunmamasına (davacı … Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünde görev yapmamasına) rağmen, olaya uygulanacak mevzuat olarak 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un gösterilmesinin yersiz olduğu, ancak ilk derece mahkemesince olaya uygulanması gereken 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76/1. maddesinin de kararda yer aldığı; diğer taraftan, mahkeme kararında, “… davacının muhtelif tarihlerde yıllık ve hastalık izinleri kullandığı, bir yıl içerisinde makul olmayacak bir süre içerisinde görevinin başında bulun(a)madığı ve bu durumun da kamu hizmetinin etkin, verimli ve zamanında yerine getirilmesine ve hizmetin verimliliğine olumsuz etki ettiği anlaşıldığından…” şeklindeki gerekçeye yer verildiği, yönetici pozisyonundaki bir Devlet memurunun kanunun cevaz verdiği yıllık ve hastalık izinlerini kullanmasının, o memurun söz konusu pozisyondan alınmasını gerektirmeyeceği açık olduğundan, istinafa konu yerel mahkemenin bu yöndeki gerekçesinin yerinde olmadığı, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde yer verilen yukarıdaki hususlar haricindeki kısımların mevzuat ve gerekçe olarak hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, açıklama eklenmek suretiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava konusu işlemde hukuksal bir dayanak ve gerekçe gösterilmediği, idarenin görevden alma konusunda sınırsız bir takdir hakkı bulunduğu anlayışında olduğu, başkanlık daire başkanlığına yargı kararı neticesinde atanmasının sonucu olarak görevden alma işleminin gerçekleştirildiği, görevden alınmasını gerektirecek hukuken kabul edilebilir haklı bir nedenin idarece ortaya konulamadığı, idareye tanınan takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmadığı, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılması gerektiği, görevinde başarısızlığı ya da olumsuzluğunun bulunmadığı, sicillerinin olumlu olduğu, parasal ve özlük hakları yönünden kayba uğradığı, işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, temyiz incelemesine konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: … , K: … sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.