Danıştay Kararı 2. Daire 2018/4469 E. 2022/6923 K. 28.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2018/4469 E.  ,  2022/6923 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4469
Karar No : 2022/6923

DAVACI : …’ı Temsilen …-SEN
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … Bakanlığı
2- … Başkanlığı

DAVALILAR VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : … Vergi Dairesi Başkanlığı Karesi … Dairesi Müdürlüğünde gelir uzmanı olarak görev yapan davacı tarafından;
1. Görev yeri değişikliği talebinin reddine dair … günlü, … sayılı işlemin;
2. 08/02/2015 günlü, 29261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Dairesi Başkanlıklarının Kuruluş ve Görev Yönetmeliği’nin 32. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan, “şefe ve servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanına” ibaresinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Görev yaptığı vergi dairesi müdürlüğünde 43 tane gelir uzmanı bulunduğu, bunlardan 1 tanesinin müdür yardımcılığına vekalet ettiği, 9 tanesinin servis şefi/servis sorumlusu/servis şef görevlisi olarak görev yaptığı, 33 tanesinin de evrak memuru olarak çalıştırıldığı,
Gelir uzmanı kadrosunda görevli olan bir kişinin aynı anda icra servis memuru, icra servis şefi, evrak posta servisi memuru ve evrak servis şefi olarak görevlendirildiği, kendisinin de gelir uzmanı kadrosunda görev yaptığı, ancak, evrak kayıt memuru konumunda çalıştırıldığı,
Sağlık durumu gözetilmeden (göz ve böbrek rahatsızlıkları) ağır iş yükü altında çalıştırıldığı, personelin iş yükü arasındaki dengesizliğin giderilmesine yönelik taleplerine yanıt alamadığı,
Dava konusu düzenlemenin, aynı kadroda görev yapan personel arasında ayrımcılığa neden olması nedeniyle eşitliğe ve liyakat ilkesine aykırı olduğu,
Ayrıca, dava konusu düzenlemenin, şef ve gelir uzmanı arasında ast-üst ilişkisi kurması nedeniyle de hukuka aykırı olduğu, bu konuda verilmiş Danıştay kararları bulunduğu, bundan hareketle, gelir uzmanları arasında da herhangi bir kritere bağlı olmaksızın ast-üst ilişkisi kurulamayacağı, gelir uzmanlarının mevcut mevzuata göre ancak müdür yardımcısına karşı sorumlu tutulabileceği ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMASI : Davacının yapmakta olduğu işin, unvanına ve mevzuata uygun olduğu,
Dava konusu düzenlemenin, idarenin iç işleyişinde vatandaşlara sunulacak hizmetin kolaylaştırılması ve iç düzenin sağlanması amacıyla getirildiği ve anayasal ilkelere aykırılık taşımadığı savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Hukuka ve üst hukuk normlarına aykırı şekilde yapılan düzenlemenin ve buna dayalı tesis edilen bireysel işlemin iptaline hükmedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : … Vergi Dairesi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğünde gelir uzmanı olarak görev yapan davacı tarafından görev yeri değişikliği talebinin reddine dair … günlü, … sayılı işlemin ve 08/02/2015 günlü, 29261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Dairesi Başkanlıklarının Kuruluş ve Görev Yönetmeliği’nin 32. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan, “şefe ve servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanına” ibaresinin iptali istenilmektedir
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 124. maddesinde; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkartabileceği hüküm altına alınmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 3. maddesinde sınıflandırma, kariyer ve liyakat ilkeleri bu Kanun’un temel ilkeleri olarak belirlenmiş; kariyer ilkesi, Devlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıflar içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanını sağlamak; liyakat ilkesi, Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak ve sınıflandırma ilkesi ise, Devlet kamu hizmetleri görevlerini ve bu görevlerde çalışan Devlet memurlarını görevlerinin gerektirdiği niteliklere ve mesleklere göre sınıflara ayırmak olarak tanımlanmıştır.
08/02/2015 günlü, 29261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Dairesi Başkanlıklarının Kuruluş ve Görev Yönetmeliği’nin “Vergi dairesi müdür yardımcıları, müdür yardımcıları, şefler, gelir uzmanları, vergi istihbarat uzmanları, gelir uzman yardımcıları ve diğer personelin görev ve sorumlulukları” başlıklı 32. maddesinde; “(1) Vergi dairesi müdür yardımcıları, müdür yardımcıları, şefler ve bağlı olduğu müdür tarafından servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanları:
a) Kendilerine bağlı birimlerin iş ve işlemlerinin mevzuata uygun olarak ve zamanında yerine getirilmesi ile görevlidirler.
b) Sahip oldukları yetkiler ile grup müdürü ve müdür tarafından devredilen yetkileri kötüye kullanmaktan, devrettiği yetkilerin kötüye kullanılmasından ve görevlerinin mevzuata uygun ve zamanında yapılmamasından dolayı, ilgililerle birlikte grup müdürüne ve/veya müdüre karşı sorumludurlar.
c) Tahakkuk ve tahsilata ilişkin iş ve işlemlerin zamanında ve doğru olarak yerine getirilmemesinden doğan Hazine zararlarından, o iş ve işlemi yapan personelle birlikte sorumlu tutulurlar.
(2) Gelir uzmanları, vergi istihbarat uzmanları, gelir uzman yardımcıları ve diğer personel:
a) İlgili mevzuatta belirtilen iş ve işlemlerden kendilerine verilenleri yapmakla görevlidirler.
b) Görevlendirildikleri birimin yönetiminden sorumlu vergi dairesi müdürü, müdür, koordinatör olarak görevlendirilen avukat, vergi dairesi müdür yardımcısı, müdür yardımcısı, şef ve servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanı tarafından kendilerine verilen işleri, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde yerine getirmekle yükümlü olup, kendilerine verilen görevleri mevzuata uygun olarak ve zamanında yerine getirmemekten dolayı vergi dairesi müdürüne, müdüre, koordinatör olarak görevlendirilen avukata, vergi dairesi müdür yardımcısına, müdür yardımcısına, şefe ve servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanına karşı sorumludurlar.
c) Tahakkuk ve tahsilata ilişkin işlemlerin zamanında ve doğru olarak yerine getirilmemesinden doğan Hazine zararlarından sorumlu tutulurlar.” hükmü yer almaktadır.
5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Avukat ve uzman personel çalıştırılması” başlıklı 29. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan hali uyarınca; gelir uzman yardımcıları, özel yarışma sınavı ile mesleğe alınmakta, yapılacak yeterlik sınavında başarılı olanlar durumlarına uygun gelir uzmanı kadrosuna atanmaktadırlar.
Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Uzmanlığı Yönetmeliği’nin “Uzman ve uzman yardımcılarının sorumlulukları” başlıklı 32. maddesinde ise; gelir uzmanlarının, kendilerine verilen görevlerin zamanında ve mevzuata uygun olarak yerine getirilmesinden amirlerine karşı sorumlu oldukları düzenmiştir.
Gelir İdaresi Başkanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’nin 6. maddesine göre, şef unvanının görevde yükselmeye tabi olduğu ve asgari dört yıllık yüksek öğrenim mezunu olan ve asgari üç yıl hizmeti bulunan ve koruma ve güvenlik görevlisi, şoför ve hizmetli unvanlarında bulunmamak koşullarını taşıyanlar arasından görevde yükselme suretiyle atama yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bunun yanı sıra, Gelir İdaresi Başkanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliği’ne göre, disiplin amirleri cetvelinde “diğer personel” arasında yer alan gelir uzmanlarının disiplin amiri, vergi dairesi müdür yardımcısı, üst disiplin amiri ise vergi dairesi müdürü olarak belirlenmiştir.
Dava konusu düzenlemede, özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle gelir uzman yardımcısı olarak girilen ve belirli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutularak gelir uzmanı olarak atanılan kariyer bir mesleğin, bilgisayar işletmeni, veri hazırlama ve kontrol işletmeni, yoklama memuru, memur, veznedar, tahsildar, icra memuru gibi unvanlardan görevde yükselme suretiyle geçiş yapılabilen “şef” kadrosunun astı olarak kademelendirildiği görülmekte olup; şef unvanı ile gelir uzmanı unvanı arasında kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olmayan bir ast-üst ilişkisi kurulması sonucunu doğuran dava konusu düzenlemede geçen “şefe” ibaresinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davaya konu “servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanına” ibaresi yönünden;
Yukarıda yer verilen mevzuatta, gelir uzmanlarının sorumlu oldukları amirlerin kimler olduğu, tereddüte yer bırakmayacak açıklıkta düzenlenmemekle birlikte, disiplin amirlerinin vergi dairesi müdürü ve müdür yardımcısı olması hususu dikkate alındığında, gelir uzmanlarının, vergi dairesi müdürü ve müdür yardımcısı tarafından verilen görevleri mevzuata uygun olarak, zamanında yerine getirmekten dolayı vergi dairesi müdürü ve müdür yardımcısına karşı sorumlu oldukları anlaşılmaktadır.
Ancak, dava konusu düzenleme ile gelir uzmanı kadrosunda görev yapan bir personelin servisi yönetmekle görevlendirilmesi halinde, aynı kadro unvanı ile görev yaptığı diğer gelir uzmanlarının üstü konumuna getirildiği bu durumunda, Anayasa’da düzenlenen eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edecek nitelikte bir ast-üst ilişkisi kurulması sonucunu doğurduğu anlaşıkdığından “servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanına” ibaresinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu işlem yönünden ise;
Davacının görev yeri değişikliğiyle ilgili davalı idareye başvuru nedenlerinden birinin, servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanına bağlı olarak çalışması olduğu, bunun dayanağının da iptali istenilen ve hukuka aykırı olduğu saptanan Yönetmelik maddesi olduğu ve işleminde buna dayanılarak tesis edildiği göz önüne alındığında davaya konu işlemde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY :
… Vergi Dairesi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğünde gelir uzmanı olarak görev yapan davacı, 03/03/2017 günlü dilekçesi ile … Vergi Dairesi Müdürlüğüne başvurarak; özetle, vergi dairesi içindeki adaletsiz iş dağılımından, sağlık mazereti dikkate alınmadan en yoğun görevlerin kendisine verildiğinden, doğrudan müdür yardımcısına değil de, servis sorumlusu gelir uzmanına bağlı çalışmasının büyük sorunlar doğurduğundan, bütün şikayetlerinin örtbas edildiğinden, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 21/01/2016 günlü, YD İtiraz No:2015/1414 sayılı kararından bahsederek; belirttiği sorunlar hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını, daire içindeki görev yerinin değişmesini, bunun mümkün olmaması halinde Balıkesir merkezde bir yere atamasının yapılmasını talep etmiştir.
Davalı idarece tesis edilen … günlü, … sayılı dava konusu işlem ile Vergi Dairesi Başkanlıklarının Kuruluş ve Görev Yönetmeliği’nin 32. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan hükme yer verilerek, davacının dilekçesinde bahsi geçen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının “Vergi Daireleri Kuruluş ve Görev Yönetmeliğine” ilişkin olduğu, davacının görev yaptığı birimin ise Vergi Dairesi Başkanlığı olduğu, davacının unvanına uygun şekilde çalıştığının tespit edildiği ve servis değişikliğinin şimdilik uygun görülmediği belirtilmiştir.
Bunun üzerine, davacı tarafından bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Geçici 21. maddesinin F bendinde; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer düzenleyici işlemler yürürlükten kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürür. Yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler hakkında 152 nci ve 153 üncü maddelerin uygulanmasına devam olunur.” hükmü yer almaktadır.
10/07/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Geçici 1. maddesinde “2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile teşkilatlarına ilişkin kanun veya kanun hükmünde kararnameleri yürürlükten kaldırılan kamu kurum ve kuruluşlarından münhasıran devir ve geçiş hükümleri düzenlenenler dışında kalanlar hakkında ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.” hükmü yer almaktadır.
Dava konusu edilen Yönetmeliğin dayanağı olan 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 24. maddesi, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 70. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olmakla birlikte, yukarıda yer verilen Anayasa’nın Geçici 21. maddesinin F bendi gereğince, dava konusu Vergi Dairesi Başkanlıklarının Kuruluş ve Görev Yönetmeliği’nin geçerliliğini koruduğu kabul edilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 124. maddesinde; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkartabileceği hüküm altına alınmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 3. maddesinde sınıflandırma, kariyer ve liyakat ilkeleri bu Kanun’un temel ilkeleri olarak belirlenmiş; kariyer ilkesi, Devlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıflar içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanını sağlamak; liyakat ilkesi, Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak ve sınıflandırma ilkesi ise, Devlet kamu hizmetleri görevlerini ve bu görevlerde çalışan Devlet memurlarını görevlerinin gerektirdiği niteliklere ve mesleklere göre sınıflara ayırmak olarak tanımlanmıştır.
08/02/2015 günlü, 29261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Dairesi Başkanlıklarının Kuruluş ve Görev Yönetmeliği’nin “Vergi dairesi müdür yardımcıları, müdür yardımcıları, şefler, gelir uzmanları, vergi istihbarat uzmanları, gelir uzman yardımcıları ve diğer personelin görev ve sorumlulukları” başlıklı 32. maddesinde; “(1) Vergi dairesi müdür yardımcıları, müdür yardımcıları, şefler ve bağlı olduğu müdür tarafından servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanları:
a) Kendilerine bağlı birimlerin iş ve işlemlerinin mevzuata uygun olarak ve zamanında yerine getirilmesi ile görevlidirler.
b) Sahip oldukları yetkiler ile grup müdürü ve müdür tarafından devredilen yetkileri kötüye kullanmaktan, devrettiği yetkilerin kötüye kullanılmasından ve görevlerinin mevzuata uygun ve zamanında yapılmamasından dolayı, ilgililerle birlikte grup müdürüne ve/veya müdüre karşı sorumludurlar.
c) Tahakkuk ve tahsilata ilişkin iş ve işlemlerin zamanında ve doğru olarak yerine getirilmemesinden doğan Hazine zararlarından, o iş ve işlemi yapan personelle birlikte sorumlu tutulurlar.
(2) Gelir uzmanları, vergi istihbarat uzmanları, gelir uzman yardımcıları ve diğer personel:
a) İlgili mevzuatta belirtilen iş ve işlemlerden kendilerine verilenleri yapmakla görevlidirler.
b) Görevlendirildikleri birimin yönetiminden sorumlu vergi dairesi müdürü, müdür, koordinatör olarak görevlendirilen avukat, vergi dairesi müdür yardımcısı, müdür yardımcısı, şef ve servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanı tarafından kendilerine verilen işleri, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde yerine getirmekle yükümlü olup, kendilerine verilen görevleri mevzuata uygun olarak ve zamanında yerine getirmemekten dolayı vergi dairesi müdürüne, müdüre, koordinatör olarak görevlendirilen avukata, vergi dairesi müdür yardımcısına, müdür yardımcısına, şefe ve servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanına karşı sorumludurlar.
c) Tahakkuk ve tahsilata ilişkin işlemlerin zamanında ve doğru olarak yerine getirilmemesinden doğan Hazine zararlarından sorumlu tutulurlar.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için, öncelikle, gelir uzmanlarının Gelir İdaresi Başkanlığı mevzuatındaki hukuki statülerinin incelenmesi gerekmektedir.
5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Avukat ve uzman personel çalıştırılması” başlıklı 29. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan hali uyarınca; gelir uzman yardımcıları, özel yarışma sınavı ile mesleğe alınmakta, yapılacak yeterlik sınavında başarılı olanlar durumlarına uygun gelir uzmanı kadrosuna atanmaktadırlar.
Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Uzmanlığı Yönetmeliği’nin “Uzman ve uzman yardımcılarının sorumlulukları” başlıklı 32. maddesinde ise; gelir uzmanlarının, kendilerine verilen görevlerin zamanında ve mevzuata uygun olarak yerine getirilmesinden amirlerine karşı sorumlu oldukları düzenmiştir.
Gelir İdaresi Başkanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’nin 6. maddesine göre, şef unvanının görevde yükselmeye tabi olduğu ve asgari dört yıllık yüksek öğrenim mezunu olan ve asgari üç yıl hizmeti bulunan ve koruma ve güvenlik görevlisi, şoför ve hizmetli unvanlarında bulunmamak koşullarını taşıyanlar arasından görevde yükselme suretiyle atama yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bunun yanı sıra, Gelir İdaresi Başkanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliği’ne göre, disiplin amirleri cetvelinde “diğer personel” arasında yer alan gelir uzmanlarının disiplin amiri, vergi dairesi müdür yardımcısı, üst disiplin amiri ise vergi dairesi müdürü olarak belirlenmiştir.
Öncelikle; dava konusu düzenlemede, özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle gelir uzman yardımcısı olarak girilen ve belirli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutularak gelir uzmanı olarak atanılan kariyer bir mesleğin, bilgisayar işletmeni, veri hazırlama ve kontrol işletmeni, yoklama memuru, memur, veznedar, tahsildar, icra memuru gibi unvanlardan görevde yükselme suretiyle geçiş yapılabilen “şef” kadrosunun astı olarak kademelendirildiği görülmekte olup, şef unvanı ile gelir uzmanı unvanı arasında kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olmayan bir ast-üst ilişkisi kurulması sonucunu doğuran dava konusu düzenlemede geçen “şefe” ibaresinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davaya konu “servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanına” ibaresine gelince;
Yukarıda yer verilen mevzuatta, gelir uzmanlarının sorumlu oldukları amirlerin kimler olduğu, tereddüte yer bırakmayacak açıklıkta düzenlenmemekle birlikte, disiplin amirlerinin vergi dairesi müdürü ve müdür yardımcısı olması hususu dikkate alındığında, gelir uzmanlarının, vergi dairesi müdürü ve müdür yardımcısı tarafından verilen görevleri mevzuata uygun olarak, zamanında yerine getirmekten dolayı vergi dairesi müdürü ve müdür yardımcısına karşı sorumlu oldukları anlaşılmaktadır.
Ancak, dava konusu düzenleme ile gelir uzmanı kadrosunda görev yapan bir personelin servisi yönetmekle görevlendirilmesi halinde, aynı kadro unvanı ile görev yaptığı diğer gelir uzmanlarının üstü konumuna getirildiği görülmektedir.
Oysa, aynı kadroda bulunan ve görev tanımı birbirinin aynı olan personele tevdi edilen işlerin niteliği arasındaki farkların, bu personel arasında ast-üst ilişkisi kurulması sonucunu doğurması hukuken kabul edilebilir olmayıp, aynı kadroda görev yapan personel, hangi görev verilirse verilsin, aynı hak ve yetkilere sahiptir. Bundan hareketle, bu personelin üstlerinin/amirlerinin kimler olduğu hususunun, kendilerine verilen görevlere göre değişiklik göstermesi de mümkün değildir.
Bu itibarla, dava konusu düzenlemede yer alan ve aynı kadroda görev yapan personel arasında, Anayasa’da düzenlenen eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edecek nitelikte bir ast-üst ilişkisi kurulması sonucunu doğuran “servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanına” ibaresinde de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Nitekim, Danıştay Beşinci Dairesince verilen 18/06/2008 günlü, E:2007/2527, K:2008/3795 sayılı karar da aynı doğrultuda olup; bu karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/11/2012 günlü, E:2008/2369, K:2012/1755 sayılı kararı ile onanmıştır.

Davacının görev yeri değişikliği talebinin reddine ilişkin işleme yönelik olarak;
Davacının görev yeri değişikliğiyle ilgili davalı idareye başvuru nedenlerinden birinin, servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanına bağlı olarak çalışması olduğu; bunun dayanağının da iptali istenilen Yönetmelik maddesi olduğu ve dava konusu işlemin de bu maddeye dayalı olarak tesis edildiği dikkate alındığında, bireysel işlemin dayanağı olan düzenlemenin hukuka aykırılığı saptanarak iptal edilmesi karşısında, davaya konu bireysel işlemde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının, görev yeri değişikliği talebinin reddine dair … günlü, … sayılı işlemin ve 08/02/2015 günlü, 29261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Dairesi Başkanlıklarının Kuruluş ve Görev Yönetmeliği’nin 32. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan, “şefe ve servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanına” ibaresinin İPTALİNE;
2. Aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen …TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra posta ücretinden artan …-TL’nin davacıya, …-TL’nin davalı … Başkanlığına iadesine;
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 28/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.