Danıştay Kararı 2. Daire 2018/4352 E. 2020/3261 K. 05.11.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2018/4352 E.  ,  2020/3261 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4352
Karar No : 2020/3261

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Bakanlığı
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem : Dava, (Mülga) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda bakanlık müşaviri olan davacı tarafından, 11/05/2017 günlü, 101 sayılı müşterek kararname ile bu görevden alınarak Dış İlişkiler ve Yurtdışı İşçi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne uzman olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; davacının geçmiş hizmetleri incelendiğinde, asıl mesleğinin öğretmenlik olduğu, Milli Eğitim Bakanlığı emrinde öğretmen ve okul müdürü olarak görev yapan davacının, 08/05/2000 tarihinde Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü bünyesine Genel Müdür Yardımcısı olarak atandığı ve bu kurumda yaklaşık 4 yıl süre ile genel müdür yardımcılığı görevini yürüttükten sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bakanlık müşaviri olarak atandığı, davalı idare bünyesinde bir tecrübesi, deneyimi ve alt görevlerde bir çalışması olmadığı, asıl mesleği öğretmenlik olan davacının, davalı idarede alt görevlerde silsile yolu ile ve kariyer ve liyakat ilkelerine uygun bir şekilde bakanlık müşaviri kadrosuna atanmamış olduğu; öte yandan, Bakanın, danıştığı grubu oluşturan müşavirlerini seçme ve hizmetine ihtiyaç duymadıklarını değiştirme yetkisinin bulunduğu, müşavirliğin istisnai memuriyet sayılmasının da bu anlayış çerçevesinde gerçekleştiği, istisnai memurlukta bulunanların diğer memurluklara naklen atanmaları halinde bu görevlerinin herhangi bir sınıf için kazanılmış hak sayılmayacağı, idareye tanınan takdir yetkisi uyarınca tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek, davacının istinaf başvurusu reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından; bakanlık müşavirliğine atanmadan önce bakanlığın çeşitli kademelerinde görev yaptığı, bakanlık müşavirliğine atanmadan önceki kazanılmış haklarının ihlal edildiği, hukuka aykırı işlem nedeniyle parasal hak kayıplarının olduğu ileri sürülerek, temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7035 sayılı Yasa ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dava; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda bakanlık müşaviri olan davacının, 11/05/2017 günlü, 101 sayılı müşterek kararname ile bu görevden alınarak Dış İlişkiler ve Yurtdışı İşçi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne uzman olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; kurumların, görev ve unvan eşitliği gözetmeden, kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurlarını bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri hükme bağlanmak suretiyle idarelere, memurların görev ve görev yerinin değiştirilmesi hususunda takdir yetkisi tanınmış olmakla birlikte, bu takdir yetkisi mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlıdır. Takdir yetkisine istinaden tesis edilen idari işlemlerin de, muhakkak surette gerçek ve hukuken geçerli sebeplere dayanması gerekmektedir. Takdir yetkisine dayalı idari işlemlerin dava konusu edilmesi durumunda, idarece işlemin tesisi için somut bir sebep gösterilmemesi, sebep olarak gösterilen olay ve nedenlerin gerçeği yansıtmaması veya işlemin tesisi için yeterli bulunmaması veyahut takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının tespit edilmesi halinde, dava konusu idari işlemin sebep unsuru yönünden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalinin gerekeceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; Bursa Eğitim Enstitüsü Fen ve Tabiat Bilgileri Bölümünden mezun olan ve memuriyet yaşamına 1982 yılında öğretmen olarak başlayan davacının, öğretmenlik ve müdürlük görevlerinde bulunduktan sonra memuriyette iken Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Fizik Bölümünü bitirdiği, 2000 yılında SSK Genel Müdürlüğü’ne Genel Müdür Yardımcısı olarak atandığı, SSK’da bir süre Genel Müdürlük görevini de yürüttüğü, SSK Yönetim Kurulu Üyeliği yaptığı, 2004 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakanlık Müşavirliğine getirildiği,11/05/2017 günlü, 101 sayılı müşterek kararname ile bu görevden alındığı ve dava konusu edilen işlem ile Bakanlık Dış İlişkiler ve Yurtdışı İşçi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne uzman olarak atandığı, davalı idare tarafından, atama işleminin sebebi olarak salt takdir yetkisinin gösterildiği, davacının görevinde başarısız veya yetersiz olduğu yönünde somut bir tespite yer verilmediği görülmektedir.
Bu durumda; daha önce üst düzey idari görevlerde bulunmuş olan ve 2004 yılından bu yana Bakanlık Müşaviri olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınmasını gerektirecek somut bir sebep ortaya konulmadığından, salt idarenin takdir yetkisinden hareketle tesis edilen dava konusu işlemde, kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.