Danıştay Kararı 2. Daire 2018/4144 E. 2020/3611 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2018/4144 E.  ,  2020/3611 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4144
Karar No : 2020/3611

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Anonim Şirketi … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … A.Ş. Genel Müdürlüğünde …olarak görev yapan davacı tarafından; Genel Müdürlük … görevine atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlem ile dayanağı olan … günlü, … sayılı yönetim kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince verilen …. günlü, E:…, K:… sayılı kararla; ilgili mevzuat hükümleri uyarınca idareye tanınan takdir yetkisinin geniş tutulduğu, davalı idarenin, gördüğü hizmet ve çalıştırdığı personeli hakkında ayrıntılı bilgiye ve değerlendirme yapma olanağına sahip olduğu ve personeli başka bir kadroya veya göreve bir hukuk kuralına aykırı olmamak ve maksat yönünden kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında başka bir amaç gözetmemek şartıyla atayabileceği, dava konusu işlem tesis edilirken idareye tanınan geniş takdir yetkisinin kötüye kullanıldığı yönünde davacı tarafından somut bir bilgi ve belgenin sunulamadığı, bunun yanı sıra idari yargı yetkisinin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olduğu, bu yetkinin hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacağı ve idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği, daire başkanlığı gibi idari yönü ağır basan bir görevden alınarak öğrenim durumu ve kazanılmış hak aylık derecesine uygun olarak müşavir kadrosuna atanma işlemlerinde kamu yararı ve hizmet gerekleri ilkesinin gözetildiğinin görüldüğü, bu nedenle mevzuatta idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuk ve usule uygun olduğu, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından; müvekkilinin, asılsız bir iddia ile görevinden uzaklaştırıldığı, … günlü, … sayılı davalı idare işlemiyle aynı göreve iade edildiği, bu işlemden dört ay sonra … günlü, … sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile davaya konu daire başkanlığı görevinden alınarak müşavir kadrosuna atandığı, anılan işlemin 673 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında yapılmış bir atama olmadığı, bu nedenle 375 sayılı KHK’nın Ek 18. maddesi gereğince müfettiş kadrosuna atanmasını istemesinin en doğal hakkı olduğu; dava konusu işlem tesis edilirken takdir yetkisinin kötüye kullanıldığı; davacının herhangi bir başarısızlığının, yetersizliğinin yahut olumsuz sicilinin bulunmadığı, kazanılmış haklarının ihlal edildiği, maaş kaybının bulunduğu; atama kararının usule ve hukuk kurallarına aykırı olduğu ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davalı idare bünyesinde, 09/07/1998 tarihinde memur olarak göreve başlayan davacının, 15/01/2002-25/05/2004 tarihleri arasında … ve …; 25/05/2004-14/06/2005 tarihleri arasında …; 14/06/2005 tarihinden itibaren de … olarak görev yapmakta iken, dava konusu … günlü, … sayılı yönetim kurulu kararıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi gereğince … kadrosuna atanması üzerine temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinde; kurumların, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurlarını bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri kurala bağlanmıştır.
01/09/2016 günlü, 29818 (2. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 673 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Görevden uzaklaştırılanların iade usulü” başlıklı 8. maddesinde; “15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi sonrasında kamu kurum ve kuruluşlarınca ilgili mevzuatına göre görevden uzaklaştırılan ve yönetici kadrolarında bulunan personelin görevlerine iadesi, halen bulundukları yöneticilik görevi dışında öğrenim durumları ve kazanılmış hak aylık derecelerine uygun kadro ve pozisyonlara atanmak suretiyle de yerine getirilebilir.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
657 sayılı Kanun’un 76. maddesi ile memurların görev ve görev yerinin değiştirilmesi hususunda, idarenin takdir yetkisi bulunduğu açık ise de, Danıştayın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, bu yetki mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlıdır. Takdir yetkisine istinaden tesis edilen idari işlemlerin de, muhakkak surette gerçek ve hukuken geçerli sebeplere dayanması gerekmektedir. Takdir yetkisine dayalı idari işlemlerin dava konusu edilmesi durumunda, idarece işlemin tesisi için somut bir sebep gösterilememesi, sebep olarak gösterilen olay ve nedenlerin gerçeği yansıtmaması veya işlemin tesisi için yeterli bulunmaması veyahut takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının tespit edilmesi halinde, dava konusu idari işlemin sebep unsuru yönünden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalinin gerekeceği, yerleşik yargı içtihatlarıyla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda; davacı hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle yürütülen … Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/23810 sayılı ceza soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığı kararının verildiği, davacı hakkında yürütülen herhangi bir disiplin soruşturmasının bulunmadığı, davacının daire başkanlığı görevini yerine getiremediğine veya başarısız olduğuna ilişkin herhangi bir somut bilgi ve belgenin sunulamadığı gibi, hizmetlerinden verim alınamadığı hususunun da davalı idarece ortaya konulamadığı anlaşıldığından, idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde kurulan işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri ile hukuka uyarlık, istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Diğer taraftan; her ne kadar davalı idarece, 673 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 8. maddesinde yer verilen düzenleme uyarınca, davacının müşavir kadrosuna atanmasına ilişkin işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmekte ise de; söz konusu düzenlemenin, görevden uzaklaştırılan personelin göreve iadesinin ne şekilde yerine getirebileceğine ilişkin olduğu görülmekle; göreve iade edilmiş personel hakkında tesis edilecek sonraki tarihli atama işlemine dayanak olamayacağı; yani açığa alınmadan önceki görevine iade edilmiş bir personel hakkında takdir yetkisi çerçevesinde tesis edilen yeni ve farklı bir işlem niteliğinde olan davaya konu atama işleminin gerekçesini oluşturamayacağı açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE;
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 6545 sayılı Kanun’la değişik 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.