Danıştay Kararı 2. Daire 2018/3989 E. 2020/3984 K. 30.12.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2018/3989 E.  ,  2020/3984 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3989
Karar No : 2020/3984

DAVACI : …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hazine Avukatı …

DAVANIN KONUSU :
1- Vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından; “vergi müfettişi” kadrosuna atanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin;
2- 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin “Atanma” başlıklı 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; “Yeterlik sınavında başarı gösterenler vergi müfettişi olarak atanırlar.” düzenlemesinin iptali,
3- Vergi müfettişliği kadrosuna atanmaya hak kazandığını ileri sürdüğü tarihten itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine hükmedilmesi istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Vergi müfettişliği yeterlik sınavında başarılı olduğu halde dava tarihi itibarıyla henüz müfettişlik kadrosuna atamasının yapılmamasının hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu;
Yeterlik sınavından başarılı olan müfettiş yardımcılarının müfettişliğe atanmalarında, idarenin takdir yetkisinin bulunmadığı;
Bu tür atamaların geçmiş yıllarda makul süre içerisinde gerçekleştirilmesine rağmen, atamasının uzun zamandır yapılmamasının idari istikrar ve öngörülebilirlik ilkelerini ihlal ettiği;
Müfettişliğe atanması noktasında haklı ve makul bir beklenti içerisinde olduğu, dava konusu işlemin haklı beklenti ve idareye güven ilkesini zedelediği; hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerinin ihlal edildiği;
İdarenin makul sürede atamaları gerçekleştirmekle yükümlü olmasına karşın, bu yükümlülüğü haklı bir gerekçesi bulunmaksızın yerine getirmediği;
Yönetmeliğin dava konusu 34. maddesinde, idarenin atamayı ne kadar süre içerisinde yapacağına ilişkin bir belirlemenin yapılmamasının, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığınca yeterlik yazılı ve sözlü sınavında başarılı olan müfettiş yardımcılarının vergi müfettişi kadrolarına terfien tayinlerinin karara bağlanmasının istenildiği; anılan listede davacının adına da yer verildiği;
15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında, başta FETÖ/PDY olmak üzere terör örgütleri ile irtibatı, iltisakı olan kamu görevlileri ile ilgili meslekten çıkarma işlemlerinin tesis edildiği; bu nedenle de darbe girişimi sonrası yapılacak olan atamalarda yeniden değerlendirme sürecinde yürütülen hazırlık çalışmaları nedeniyle, davacı ve aynı durumda olanların atama sürecinin, idarenin elinde olmayan nedenlerle sekteye uğradığı;
Davacının atamasına ilişkin sürecin devam ettiği ve atamasının yapılmaması gibi bir durumun bu aşamada söz konusu olmadığı;
Davacının iddiasının aksine, kendisi ile aynı veya daha sonraki dönemlerde yapılan yeterlik sınavında başarılı olan müfettiş yardımcılarından ataması yapılan personelin bulunmadığı;
Davacının henüz vergi müfettişliğine atamasının yapılmamış olması nedeniyle, mali haklarıyla ilgili herhangi bir işlemin yapılamadığı;
Vergi müfettişliği atamalarının Cumhurbaşkanı onayı ile yapılması nedeniyle, davalı idarece, atamalarda süre kısıtlaması koymanın mümkün olmadığı;
Dava konusu edilen Yönetmelik maddesi ile davacı hakkında tesis edilen işlemlerin hukuka uygun olduğu ve iptallerini gerektirecek hiçbir isabetsizlik taşımadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin “Atanma” başlıklı 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; “Yeterlik sınavında başarı gösterenler vergi müfettişi olarak atanırlar.” düzenlemesinin iptali istemi yönünden davanın reddine, davacının vergi müfettişi kadrosuna atanmak istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal haklarının davalı idareye başvuru tarihinden itibaren ve yine bu tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine; başvuru tarihinden öncesine ilişkin parasal hak talebi ile davacının atamaya hak kazandığı tarihten atamasının yapılacağı tarihe kadar oluşan maaş farklarının ve yasal faizlerinin, Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 günlü, E:2017/141; K:2017/123 sayılı iptal kararı ve mevzuat hükümleri doğrultusunda ödenmesi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Hazine ve Maliye Bakanlığı İstanbul Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nda vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından; “vergi müfettişi” kadrosuna atanması istemiyle yaptığı … günlü, … sayılı başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlem ile 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin, vergi müfettişi kadrolarına yapılacak atamaların süresine ilişkin hususları düzenlemediğinden bahisle “Atanma” başlıklı 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yeterlik sınavında başarı gösterenler vergi müfettişi olarak atanırlar.” düzenlemesinin iptali ile yoksun kalınan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve müfettiş kadrosuna bağlı tüm özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmektedir.
31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin dava konusu “Atanma” başlıklı 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; “Yeterlik sınavında başarı gösterenler vergi müfettişi olarak atanırlar.” düzenlemesinin iptali istemi yönünden;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkartabileceği hüküm altına alınmıştır.
178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında atama, yükselme ve yer değişikliği” başlıklı Ek 29. maddesinin 6. fıkrasında; “Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Yeterlik sınavında her bir grup başkanlığı itibarıyla yer alacak sınav konuları ile ortak sınav konuları ve sınava ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Yapılacak yeterlik sınavında başarılı sayılabilmek için giriş sınavında alınan puanın yüzde otuzu ile yeterlik sınavında alınan puanın yüzde yetmişinin toplamının yüz puan üzerinden en az altmışbeş puan olması şarttır. Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (a) ve (d) bentlerinde belirtilen grup başkanlıklarında görev yapmakta iken Vergi Müfettişi olarak atananlardan yeterlik sınavındaki başarı sırasına göre en başarılı yüzde beşi, 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (b), (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen grup başkanlıklarında görevlendirilir. Yeterlik sınavına girmeye hak kazanamayanlar ile yeterlik sınavında başarılı olamayanlar ise Bakanlıkta derecelerine uygun memur kadrolarına atanırlar.” hükmü yer almaktadır.
Anılan maddeye dayanılarak çıkarılan ve 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin; “Vergi Müfettiş Yardımcılığına giriş” başlıklı 10. Maddesinde; “Vergi Müfettişliği mesleğine özel yarışma sınavıyla Vergi Müfettiş Yardımcısı olarak girilir.”,”Vergi müfettiş yardımcılığı giriş sınavı” başlıklı 11. maddesinde; “Vergi Müfettiş Yardımcılığına atanmak için, vergi müfettiş yardımcılığı giriş sınavını kazanmak şarttır……Giriş sınavı yazılı ve sözlü olmak üzere iki aşamalı bir sınavdır. Yazılı sınavda başarılı olamayanlar sözlü sınava alınmazlar……”, “Vergi Müfettiş Yardımcılarının yeterlik sınavı” başlıklı 30. Maddesinde; “Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Aylıksız izinler ile raporlu gün sayıları fiilen çalışılan sürenin hesabında dikkate alınmaz.
Yeterlik sınavı ile Vergi Müfettiş Yardımcılarının görev ve yetki alanlarına giren yürürlükteki mevzuat ve bu mevzuatın uygulamasını; inceleme, teftiş ve soruşturma yöntemleri hakkındaki bilgilerini; mesleğin gerektirdiği diğer bilgi ve nitelikleri kazanıp kazanmadıkları ölçülür.
Başkanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yapılan yeterlik sınavı, yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümden oluşur.” , “Atanma” başlıklı 34. maddesinde; “Yeterlik sınavında başarı gösterenler Vergi Müfettişi olarak atanırlar. Vergi Müfettişi olarak atananlardan; a) 32 nci maddede yer alan sınav konularından yapılan yeterlik sınavında başarılı olanlar, b) 31 inci maddede yer alan sınav konularından yapılan yeterlik sınavında başarılı olanlardan başarı sırasına göre en başarılı %5’i, (B), (C) ve (Ç) Grup Başkanlıklarından birinde ihtiyaçlar gözetilerek Bakan tarafından görevlendirilir. Vergi Müfettişi olarak atananlardan, 31 inci maddede yer alan sınav konularından yapılan yeterlik sınavında başarılı olanlardan başarı sırasına göre en başarılı %5 dışında kalanlar ile 31 inci maddede yer alan sınav konularından yapılan ikinci yeterlik sınavında veya mazeret sınavında başarılı olanların tamamı (A) Grup Başkanlıklarından birinde ihtiyaçlar gözetilerek Başkanlık tarafından görevlendirilir. ” düzenlemeleri yer almıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında atama, yükselme ve yer değişikliği” başlıklı Ek 29. maddesinin 6. fıkrasında; “…. Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. ….” hükmü yer almaktadır.
Teftiş hizmetleri niteliği nedeniyle diğer idari hizmetlerden ayrı bir şekilde kariyer meslek grubu olarak belirlenmiştir. Bu doğrultuda, kamu kurum ve kuruluşlarında teftişin etkin bir şekilde yürütülmesi ve denetim hizmetlerinde birliğin sağlanabilmesi amacıyla müfettişlerin sınavla alınmaları ve bu kariyer içinde yetiştirilmeleri esastır.
Bu esaslar çerçevesinde dava konusu yapılan düzenlemenin; dayanağı olan Kanun Hükmünde Kararname’de yer verilen hükümle aynı nitelikte olduğu dikkate alındığında, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan norma aykırı veya bunu değiştirici, daraltıcı nitelikte bir hüküm getirmediği ve kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi amacına yönelik olduğu anlaşıldığından söz konusu düzenlemede hukuka ve mevzuata aykırılık görülmemiştir.
Davacının, “vergi müfettişi” kadrosuna atanması istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemi yönünden ise ;
Yukarıda yer verilen mevzuatın ve olayın birlikte değerlendirilmesinden; vergi müfettiş yardımcılığı giriş sınavında başarılı olarak anılan kadroya ataması yapılan vergi müfettiş yardımcılarının, fiilen üç yıl çalışmaları ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmaları kaydıyla, yeterlik sınavına katılmaya hak kazanacakları anlaşılmaktadır.
Yazılı ve sözlü kısımlardan oluşan yeterlik sınavına tabi tutulan vergi müfettiş yardımcılarının, bu sınavda başarı göstermeleri durumunda, müfettişlik kadrolarına atamalarının öngörülmüş olduğu dikkate alındığında; yeterlik sınavında başarılı olan davacının, vergi müfettişiliğine atanma hususunda haklı beklenti içerisine girdiği; ancak, aradan geçen zamana rağmen müfettişlik kadrosuna atanamadığı görülmektedir.
Bu durumda, hem bireylerin tüm eylem ve işlemlerde devlete güven duyabilmesi ilkesini ifade eden hukuki güvenlik ilkesine; hem de idarenin yaptığı iş ve eylemlerde makul süre içerisinde hareket ederek bireylerin mağduriyetini engelleme işlevi olan hukuki belirlilik ilkesine aykırı olacak şekilde; davalı idarenin gerekli kadro çalışmasını yapmayarak, aradan uzun bir süre geçmesine karşın davacıyı vergi müfettişi olarak atamadığının anlaşılması karşısında, vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacının “vergi müfettişi” kadrosuna atanması istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan Anayasanın 125. maddesi uyarınca İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğundan, davacının tazminat isteminin karşılanması gerektiği sonucuna da varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin “Atanma” başlıklı 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; “Yeterlik sınavında başarı gösterenler vergi müfettişi olarak atanırlar.” düzenlemesine yönelik olarak davanın reddine, dava konusu işlemin iptaline, bu işlem sonucu yoksun kalınan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine, müfettiş kadrosuna bağlı tüm özlük haklarının davacıya iadesine karar verilmesi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
08/03/2013 tarihinde davalı Hazine ve Maliye Bakanlığı, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı emrinde Vergi Müfettiş Yardımcısı olarak göreve başlayan davacı, 30-31 Mayıs/01-02 Haziran 2016 tarihleri arasında yazılı bölümü, 16-27/01/2017 tarihleri arasında sözlü bölümü yapılan yeterlik sınavında başarılı olmuş, sınav sonuçları ilan edilerek 09/02/2017 tarihinde davacıya tebliğ edilmiştir.
Davacı tarafından; davalı idare nezdinde yapılan başvuruda; aradan geçen süre zarfında atama işleminin yapılmadığı belirtilerek, ilgili mevzuat gereği vergi müfettişliği kadrosuna atamasının yapılması, atamaya hak kazandığı tarihten atamasının yapılacağı tarihe kadar oluşan maaş farklarının ve yasal faizlerinin Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 günlü, E:2017/141 K:2017/123 sayılı kararı ve diğer mevzuat hükümleri göz önüne alınarak ödenmesi istenilmiştir.
Davalı İdarece anılan başvuruya yanıt verilmemesi üzerine; başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin, bu işlemin dayanağı olarak ileri sürülen ve 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin “Atanma” başlıklı 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; “Yeterlik sınavında başarı gösterenler vergi müfettişi olarak atanırlar.” düzenlemesinin iptali ile vergi müfettişi olarak atanmaya hak kazandığı 09/02/2017 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Yönetmelikler” başlıklı 124. maddesinde; “Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmü yer almaktadır.
Dava konusu Yönetmelik, 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 29. maddesine dayalı olarak, bu maddenin uygulanmasını sağlamak üzere çıkarılmıştır.
178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında atama, yükselme ve yer değişikliği” başlıklı Ek 29. maddesinin 6. fıkrasında; “Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Yeterlik sınavında her bir grup başkanlığı itibarıyla yer alacak sınav konuları ile ortak sınav konuları ve sınava ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Yapılacak yeterlik sınavında başarılı sayılabilmek için giriş sınavında alınan puanın yüzde otuzu ile yeterlik sınavında alınan puanın yüzde yetmişinin toplamının yüz puan üzerinden en az altmışbeş puan olması şarttır. Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. …” hükmü yer almakta iken, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin tamamı, 09/07/2018 günlü, 30473 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 13. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve aynı gün, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 178. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye, 178 sayılı KHK’nin Ek 29. maddesinde yer alan kurallarla aynı nitelik ve içerikte kurallar getiren, “Vergi Müfettişi İstihdamı” başlıklı Ek 32. madde eklenmiştir.
10/07/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Geçici 1. maddesinde yer alan; “2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile teşkilatlarına ilişkin kanun veya kanun hükmünde kararnameleri yürürlükten kaldırılan kamu kurum ve kuruluşlarından münhasıran devir ve geçiş hükümleri düzenlenenler dışında kalanlar hakkında ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.” hükmü dikkate alındığında, “vergi müfettişi istihdamına” ilişkin kuralları düzenleyen 178 sayılı KHK’nin ilga edilmesinin ardından, aynı konuyu düzenleyen 375 sayılı KHK’nin yürürlüğe girmesiyle, artık eski kuralların uygulanmasına devam olunamayacağı hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
Bu itibarla, vergi müfettişi istihdamına yönelik kuralları içeren ve yürürlükteki yegane yasal düzenleme olan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 32. maddesinin somut uyuşmazlıkta “dayanak norm” olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Başka bir ifadeyle, her ne kadar, dava konusu Yönetmelik, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 29. maddesine dayalı olarak çıkarılmış ise de, anılan Yönetmeliğin ve buna dayalı işlemlerin hukuki denetiminin; yürürlükten kaldırılmış olan 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname değil, pozitif hukukta yer alan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname esas alınmak suretiyle yapılması gerekmektedir.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin -dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle- Ek 32. maddesinin üçüncü fıkrasında; “Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar… Yapılacak yeterlik sınavında başarılı sayılabilmek için giriş sınavında alınan puanın yüzde otuzu ile yeterlik sınavında alınan puanın yüzde yetmişinin toplamının yüz puan üzerinden en az altmışbeş puan olması şarttır. Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. ..” hükmüne yer verilmiştir.
31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin;
“Vergi Müfettiş Yardımcılığına giriş” başlıklı 10. maddesinde;
“Vergi Müfettişliği mesleğine özel yarışma sınavıyla Vergi Müfettiş Yardımcısı olarak girilir.”,
“Vergi müfettiş yardımcılığı giriş sınavı” başlıklı 11. maddesinde;
“Vergi Müfettiş Yardımcılığına atanmak için, vergi müfettiş yardımcılığı giriş sınavını kazanmak şarttır.
(…..)
Giriş sınavı yazılı ve sözlü olmak üzere iki aşamalı bir sınavdır. Yazılı sınavda başarılı olamayanlar sözlü sınava alınmazlar. (…..)”,
“Vergi Müfettiş Yardımcılarının yeterlik sınavı” başlıklı 30. maddesinde;
“Vergi Müfettiş Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Aylıksız izinler ile raporlu gün sayıları fiilen çalışılan sürenin hesabında dikkate alınmaz.
Yeterlik sınavı ile Vergi Müfettiş Yardımcılarının görev ve yetki alanlarına giren yürürlükteki mevzuat ve bu mevzuatın uygulamasını; inceleme, teftiş ve soruşturma yöntemleri hakkındaki bilgilerini; mesleğin gerektirdiği diğer bilgi ve nitelikleri kazanıp kazanmadıkları ölçülür.
Başkanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yapılan yeterlik sınavı, yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümden oluşur.”,
“Atanma” başlıklı 34. maddesinde;
“Yeterlik sınavında başarı gösterenler Vergi Müfettişi olarak atanırlar.
Vergi Müfettişi olarak atananlardan;
a) 32 nci maddede yer alan sınav konularından yapılan yeterlik sınavında başarılı olanlar,
b) 31 inci maddede yer alan sınav konularından yapılan yeterlik sınavında başarılı olanlardan başarı sırasına göre en başarılı %5’i, (B), (C) ve (Ç) Grup Başkanlıklarından birinde ihtiyaçlar gözetilerek Bakan tarafından görevlendirilir.
Vergi Müfettişi olarak atananlardan, 31 inci maddede yer alan sınav konularından yapılan yeterlik sınavında başarılı olanlardan başarı sırasına göre en başarılı %5 dışında kalanlar ile 31 inci maddede yer alan sınav konularından yapılan ikinci yeterlik sınavında veya mazeret sınavında başarılı olanların tamamı (A) Grup Başkanlıklarından birinde ihtiyaçlar gözetilerek Başkanlık tarafından görevlendirilir. ” düzenlemeleri yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
I- 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin dava konusu “Atanma” başlıklı 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; “Yeterlik sınavında başarı gösterenler vergi müfettişi olarak atanırlar.” düzenlemesinin iptal istemi yönünden;
Dava konusu Yönetmelik’in hukuki denetiminde esas alınacak dayanak norm olarak kabul edilen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin -dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle- Ek 32. maddesinin üçüncü fıkrasında; ” … Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. ..” hükmü yer almaktadır.
Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde, alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta, daha sonra gelen kanunlar ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri yürürlüğünü Anayasa’dan, yönetmelikler ise yürürlüğünü kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden almaktadır. Dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin dava konusu edilen düzenlemesinin, dayanağı olan Kanun Hükmünde Kararname’de yer verilen hükümlerle aynı nitelikte olduğu; kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan norma aykırı veya bunu değiştirici, daraltıcı nitelikte bir hüküm getirmediği; idarenin, mevzuat yapma konusunda sahip olduğu takdir yetkisini, kamu yararı ve hizmet gereklerini gözeterek üst hukuk normlarına aykırı olmayacak şekilde kullandığı sonucuna varıldığından, dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
II – Davacının, “vergi müfettişi” kadrosuna atanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kalınan parasal haklarının ödenmesi istemi bakımından;
Yukarıda yer verilen mevzuatın ve olayın birlikte değerlendirilmesinden; vergi müfettiş yardımcılığı giriş sınavında başarılı olarak anılan kadroya ataması yapılan vergi müfettiş yardımcılarının, fiilen üç yıl çalışmaları ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmaları kaydıyla, yeterlik sınavına katılmaya hak kazanacakları anlaşılmaktadır.
Yazılı ve sözlü kısımlardan oluşan yeterlik sınavına tabi tutulan vergi müfettiş yardımcılarının, bu sınavda başarı göstermeleri durumunda, müfettişlik kadrolarına atamalarının öngörülmüş olduğu dikkate alındığında; yeterlik sınavında başarılı olan davacının, vergi müfettişiliğine atanma hususunda haklı beklenti içerisine girdiği; ancak, aradan geçen zamana rağmen müfettişlik kadrosuna atanamadığı görülmektedir.
Bu durumda, hem bireylerin tüm eylem ve işlemlerde devlete güven duyabilmesi ilkesini ifade eden hukuki güvenlik ilkesine; hem de idarenin yaptığı iş ve eylemlerde makul süre içerisinde hareket ederek bireylerin mağduriyetini engelleme işlevi olan hukuki belirlilik ilkesine aykırı olacak şekilde; aradan uzun bir süre geçmesine karşın davacının vergi müfettişi olarak atanmadığının anlaşılması karşısında, vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacının “vergi müfettişi” kadrosuna atanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında öngörülen “İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” kuralı uyarınca; dava konusu bireysel işlemin iptaline karar verildiğinden, işlem nedeniyle yoksün kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerekmekte olup; davacının vergi müfettişliğine atanması için davalı İdareye başvurduğu ve böylece dava konusu işlemin tesisine yol açtığı tarihin, vergi müfettişi kadrosuna ilişkin parasal hak kayıplarının ve buna ilişkin faizin hesaplanmasına da başlangıç teşkil edeceği açıktır.
Davacının, dava konusu işlem nedeniyle oluşan parasal kayıplarının İdareye başvuru tarihi olan 29/06/2018 tarihinden itibaren, ve yine bu tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi; buna karşılık, başvuru tarihinden öncesine yönelik parasal hak talebinin reddi gerekmektedir.
III – Davacının “atamaya hak kazandığı tarihten atamasının yapılacağı tarihe kadar oluşan maaş farklarının ve yasal faizlerinin Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 günlü, E:2017/141 K:2017/123 sayılı iptal kararı ve mevzuat hükümleri doğrultusunda ödenmesi” istemi yönünden;
02/11/2011 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen Ek 10. ve Geçici 12. maddelerde; madde metninde sayılan unvanlara yapılacak ücret ve tazminat ödemelerinin esasları belirlenmiş ve anılan hükümler 15/01/2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Öte yandan, 07/09/2016 günlü, 29824 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 77. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 10. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi ve (III) sayılı Cetvel yeniden düzenlenmiştir.
Başka bir kamu görevlisi tarafından açılan davada, Anayasaya aykırılık iddiası ciddi bulunarak; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 10. maddesinin 1. fıkrasının 20/08/2016 tarihli, 6745 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik öncesinde yürürlükte bulunan (c) bendinde yer alan “müfettiş” ibaresinin iptali için yapılan başvuru üzerine, Anayasa Mahkemesince verilen 26/07/2017 günlü, E:2017/141; K:2017/123 sayılı kararla; anılan düzenlemede yer alan “müfettiş” ibaresinin ve (III) sayılı ücret ve tazminat Gösterge Cetveli’nin 6745 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik öncesinde yürürlükte bulunan (1) numaralı sırasında yer alan “müfettiş” ibaresinin, Anayasa’ya aykırı bulunarak iptallerine karar verilmiştir.
Davacının başvuru dilekçesinde, “atamaya hak kazandığı tarihten atamasının yapılacağı tarihe kadar oluşan maaş farklarının ve yasal faizlerinin Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 günlü, E:2017/141,K:2017/123 sayılı iptal kararı ve mevzuat hükümleri doğrultusunda ödenmesi” de istenilmiş ise de; yukarıda anılan kararda söz edilen kuralların “müfettiş” ibaresini de kapsayacak şekilde hükme bağlandığı 6745 sayılı Kanun’un 07/09/2016 tarihinde yürürlüğe girdiği, başka bir ifadeyle Anayasa Mahkemesi kararında bahsi geçen kuralların anılan iptal kararından önce, kanun hükmü ile yeniden düzenlendiği göz önüne alındığında, davacıya yapılacak ödemelerde Anayasa Mahkemesi kararının esas alınmasına imkân bulunmamakta olup, davacının bu yöndeki isteminin de reddi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği’nin dava konusu “Atanma” başlıklı 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; “Yeterlik sınavında başarı gösterenler vergi müfettişi olarak atanırlar.” düzenlemesinin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE;
2. Davacının, “vergi müfettişi” kadrosuna atanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin İPTALİNE;
3. Dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının davalı idareye başvuru tarihi olan 29/06/2018 tarihinden itibaren ve yine bu tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ÖDENMESİNE, istemin başvuru tarihinden öncesine yönelik kısmının REDDİNE;
4. Davacının, atamaya hak kazandığı tarihten atamasının yapılacağı tarihe kadar oluşan maaş farklarının ve yasal faizlerinin, Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 günlü, E:2017/141 K:2017/123 sayılı iptal kararı ve mevzuat hükümleri doğrultusunda ödenmesi isteminin REDDİNE,
5. Aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin, davadaki haklılık oranına göre …-TL’lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, geriye kalan …-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine;
6. Yürütmenin durdurulması isteminin kısmen kabulü kararına itiraz aşamasında davalı idare tarafından yapılan …-TL posta giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra aidiyetine göre taraflara iadesine;
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine;
8. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 30/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.