Danıştay Kararı 2. Daire 2018/3313 E. 2020/3479 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2018/3313 E.  ,  2020/3479 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3313
Karar No : 2020/3479

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, aleyhine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması, davalı idare tarafından istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı emrine şube müdürü olarak atanmasına ilişkin Üniversite Yönetim Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile … tarih ve … sayılı personel hareketleri onayının iptali ve bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklar ile uğradığı manevi zarar için yasal faiziyle birlikte 20.000.-TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; … Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, terör örgütüyle bağlantısı olduğu gerekçesiyle hakkındaki soruşturmanın sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla 667 sayılı KHK kapsamında görevinden uzaklaştırıldığı, soruşturma sonucunda terör örgütleriyle bağlantısı olmadığının tespit edilmesi üzerine görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırıldığı, 673 sayılı KHK’nın idarelere, darbe teşebbüsü ve terör eylemi sonrasında kamu kurum kuruluşlarınca görevden uzaklaştırılan ve yönetici kadrolarında bulunan personelin bulundukları yöneticilik görevi dışında uygun kadro ve pozisyonlara naklen atanması konusunda takdir yetkisi tanındığı, kullanılan takdir yetkisinin mevzuat, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak kullanıldığı yönünde bir tespit bulunmadığı; bu nedenle, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği, ayrıca; davacı tarafından, dava konusu işlemin Rektör vekili sıfatıyla hiçbir yetki devri yapılmaksızın Rektör Yardımcısı tarafından tesis edildiği, dava konusu işlemin bu yönüyle de hukuka aykırı olduğu iddia edilmişse de, bir göreve vekaleten atananların görevi yürüttükleri sürece hukuken asilin sahip olduğu bütün yetkilere sahip olduğu, dava konusu işlemin de Rektör vekili Oluruyla tesis edildiği görüldüğünden, davacının bu yöndeki iddiasına itibar edilmediği, diğer yandan; T.C. Anayasası’nın 125’inci maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış olup, yapılan yargılama ile hukuka aykırılığı saptanamayan işlem nedeniyle davacının uğramış olduğu maddi hak kayıplarının da davalı idarece hesaplanarak tazmin edilmesine ve manevi tazminata hükmedilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi Kararının Özeti :
Davacının Şube Müdürü kadrosuna atanması ve bu nedenle uğradığı maddi hak kayıplarının tazmini isteminin reddine yönelik kısmı açısından; 673 sayılı KHK ile idarelere, darbe teşebbüsü ve terör eylemi sonrasında kamu kurum kuruluşlarınca görevden uzaklaştırılan ve yönetici kadrolarında bulunan personelin, bulundukları yöneticilik görevi dışında uygun kadro ve pozisyonlara naklen atanması konusunda takdir yetkisi tanındığı açık ise de; 667 sayılı KHK kapsamında görevden uzaklaştırıldıktan iki ay sonra görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılan, … Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında hiçbir delil elde edilemediği için kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen ve davalı idarece de dosyaya hakkında hiçbir delil ve tespit sunulmadığı görülen davacının, Daire Başkanlığına eşdeğer bir göreve atanması gerekirken, alt görev olan Şube Müdürlüğü görevine atanmasında hukuka uygunluk bulunmadığı, T.C. Anayasası’nın 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış olup, yapılan yargılama ile hukuka aykırılığı saptanan işlem nedeniyle oluşan parasal kayıplarının davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği,
Davacının işlem nedeniyle duyduğu elem ve üzüntü nedeniyle 20.000,00 TL manevi tazminat istemi açısından; … Üniversitesi Rektörlüğü Öğrenci İşleri Daire Başkanı olarak görev yapmakta iken Şube Müdürü kadrosuna atanması işlemi nedeniyle “ağır bir elem ve üzüntünün duyulması veya şeref ve haysiyetin rencide edilmesi” niteliğinde hizmet kusurunun varlığından söz edilemeyeceğinden manevi tazminat isteğinin hukuki dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle,
İstinaf başvurusunun manevi tazminata yönelik kısmının belirtilen gerekçeyle reddine, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile … İdare Mahkemesi’nin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; davacının Şube Müdürü kadrosuna atanmasına ilişkin işlem ile atama işlemi nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının tazminine karar verilmesi istemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; dava konusu atama işleminin 673 sayılı KHK’nin 8. maddesi gereğince idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında tesis edildiği ileri sürülerek, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen kararın atama işleminin iptali ve davacının bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların ödenmesine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın iptal-kabule ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın temyize konu iptal-kabule ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 15/12/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.