Danıştay Kararı 2. Daire 2018/2851 E. 2020/3513 K. 16.12.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2018/2851 E.  ,  2020/3513 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2851
Karar No : 2020/3513

KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR :
1- DAVACI : …
Vekili : Av. …
2- DAVALI : … Bakanlığı – …
Vekili : Av. … – Aynı yerde

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Tapu Müdürlüğü’nde Tapu Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından, davalı idarenin kendisine karşı sürekli, düzenli ve sistematik olarak mobbing uyguladığı, bu suretle hakkında atama, disiplin cezası, geçici görevlendirme, düşük sicil olmak üzere pek çok idari işlemin tesis edildiği, bu idari işlemlere karşı açmış olduğu idari davaların lehine sonuçlandığından bahisle, duyduğu manevi acı ve elemin karşılığı olarak 150,000-TL maddi, 350,000-TL manevi tazminatın davalı idarece tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E: …, K:… sayılı kararıyla; davalı idarece davacı hakkında tesis edilen kimi işlemlerin yargı yerlerince iptal edildiği, ancak; idarece tesis olunan bir işlemin yargı kararıyla iptal edilmesi veya ceza mahkemesinden beraat etmenin her zaman ilgiliye manevi tazminat ödenmesini gerektirmeyeceği, kusur sorumluluğunda hukuka aykırılığın tazmin için yeterli olmadığı, hukuka aykırılığın idarenin kusurundan da kaynaklanması gerektiği, davacıya idarece mobbing uygulandığı hususunda davacının soyut iddiası haricinde somut ve hukuken geçerli delil bulunmadığı, kusur sorumluluğu için gerekli olan kusur, zarar, hukuka aykırılık, uygun illiyet bağı şartlarının olayda bir arada bulunmadığı, sonuç olarak tazmin için aranan yasal şartların dava konusu uyuşmazlıkta tahakkuk etmediği, davacının bütün geçici görevlendirmelerinde yasanın kendisine sağladığı gecici görev harcırahlarını aldığı, maddi bir kaybı olmadığı, dolayısıyla davalı idarenin bir kusurundan ve haksız bir işleminden, mobbing uyguladığından bahsedilemeyeceği, bu nedenle davacıya ödenmesi gereken maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine ve 990,00-TL avukatlık ücretinin davacı tarafından davalı idareye verilmesine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek, davacı ve davalı idarenin istinaf başvuruları reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1- Davacı tarafından; eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği, davalı idarece yetkinin kötüye kullanıldığı, söz konusu tutum ve görevlendirmeleri nedeniyle eğitim hayatına da devam edemediği, çalıştığı süre boyunca kendisine mobbing uygulandığı, bu durumdan manevi elem duyduğu ileri sürülmekte ve Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2- Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının İddiaları : Maddi ve manevi tazminat isteminin reddedilmesi karşısında, lehlerine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmekte ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bu yönden bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN CEVABI :
Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Cevabı : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Davacının Cevabı : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının redde ilişkin kısmının onanması, vekalet ücretine ilişkin kısmının ise düzeltilerek onaması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davacının esasa yönelik temyiz istemine ilişkin yapılan incelemede;
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, vekalet ücretine ilişkin temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Maddenin gerekçesinde ise, madde ile temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
02/01/2017 günlü, 29936 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibariyle uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Manevi tazminat davalarında ücret” başlıklı 10. maddesinde; “1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” hükmü yer almaktadır.
Aynı tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde ise idare ve vergi mahkemelerinde takip edilen duruşmasız davalar için vekalet ücreti 990,00-TL olarak belirlenmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, İdare Mahkemesince, maddi ve manevi tazminat talebinin tamamen reddedildiği, fakat her iki tazminat talebi için ayrı bir kalem olarak vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden davalı idare lehine Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Bölge İdare Mahkemesinin hüküm fıkrasının “karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat açısından reddedilen miktar üzerinden hesaplanan maktu 990,00-TL ve reddedilen manevi tazminat talebi için maktu 990,00-TL olmak üzere toplam 1980,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” şeklinde düzeltilmesi suretiyle kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİ ile … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın; davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair kısmının ONANMASINA oybirliğiyle,
2. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜ ile anılan kararın vekalet ücretine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine yönelik kısmının ise yukarıda belirtilen gerekçeyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Temyiz aşamasında davalı idare tarafından yapılan yargılama giderlerinin ise, davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16/12/2020 tarihinde kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinde; “1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.” hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelenmesinde incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, … İdare Mahkemesi tarafından verilen kararda, maddi ve manevi tazminat talebinin tamamen reddedildiği, fakat her iki tazminat talebi için ayrı bir kalem olarak vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmıştır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren “hukuka aykırılık” teşkil etmektedir.
Bu sebeple, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onamaya dair çoğunluk kararına katılmıyorum.