Danıştay Kararı 2. Daire 2018/2602 E. 2020/676 K. 06.02.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2018/2602 E.  ,  2020/676 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2602
Karar No : 2020/676

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Eğitim Ortamlarının ve Öğrenme Süreçlerinin Geliştirilmesi Daire Başkanı olarak görev yapan davacı tarafından; Bakanlık Müşavirliğinde görev yapmak üzere araştırmacı kadrosuna atanmasına ilişkin 06/01/2017 günlü, … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının 657 sayılı Kanunun 36. maddesinin “ortak hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde sayılan merkez teşkilatına ait kadrolar ile mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri ve yeterlilikleri aynı veya benzer nitelik arz eden merkez teşkilatına ait kadro veya pozisyonlarda bulunanlardan olmadığı, 375 sayılı KHK’nın EK 18. maddesinin 1. fıkrasının (C) bendinin 3 nolu alt bendi gereğince yönetici kadro ve pozisyonlarda en az 3 yıl görev yapmadığı, görevli bulunduğu “daire başkanı” kadrosunun ancak idarenin takdir yetkisi ile atanabilecek bir kadro olduğu dolayısı ile bir kadroya takdir yetkisi ile yapılan atama sonucu buraya atanan personele bu kadronun memuriyetleri süresince kazanılmış bir hak sağlamayacağı, yasal şartlara uyulmak kaydıyla bu kadrolarda bulunan görevlilerin başka kadrolara naklen veya terfien atanmaları hususunun idarenin takdirinde olduğu, dolayısıyla görevini gereği gibi yerine getiren veya hakkında başarısız olduğuna dair bilgi ve belge bulunmayan memurların durumlarına uygun diğer kadrolara atanamayacaklarına ilişkin yasal bir sınırlama da bulunmadığı görülmekte olup idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığı, yargı kararı ile idarenin takdir yetkisini kaldıracak şekilde hüküm verilemeyeceği yönündeki mevzuat hükümleri de göz önüne alındığında tesis edilen dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; her ne kadar, idarelerin hangi personel ile çalışacağı veya hangi personeli hangi görevde istihdam edeceği konusunda takdir yetkisi olsa da, bu yetki sınırsız bir yetki olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlandırılmış ve bu yönü ile yargı denetimine tabi bir yetki olduğundan, daire başkanlığı kadrosunun hiyerarşik olarak altında olan kadrolarda uzun yıllar çalışarak daire başkanlığı kadrosuna gelen, başka bir anlatımla kariyer ve liyakat ilkelerine uygun bir şekilde daire başkanlığı kadrosuna atanmış olan ve hakkında görevinde başarısız olduğuna veya görevden alınmasını gerektirecek herhangi bir durumu olmayan davacının, daire başkanlığı kadrosundan alınarak araştırmacı kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; T.C. Anayasası’nın 125. maddesi uyarınca, idarelerin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu gözetildiğinde, hukuka aykırı bulunan dava konusu atama işlemi nedeniyle davacının mahrum kaldığı parasal hakların da davalı idarece hesaplanarak ilgiliye ödenmesi gerektiğinin açık olduğu gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına; 2577 sayılı Yasa’nın değişik 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davada, dava konusu işlemin iptaline; bu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine ve parasal haklarının, dava açma tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının, 657 sayılı Kanunun 36. maddesinin “ortak hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde sayılan merkez teşkilatına ait kadrolar ile mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri ve yeterlilikleri aynı veya benzer nitelik arz eden merkez teşkilatına ait kadro veya pozisyonlarda bulunanlardan olmadığı; 375 sayılı KHK’nın Ek 18. maddesinin 1. fıkrasının (C) bendinin 3 nolu alt bendi gereğince yönetici kadro ve pozisyonlarında en az 3 yıl görev yapmadığı; görevli bulunduğu daire başkanı kadrosunun ancak idarenin takdir yetkisi ile atanabilecek bir kadro olduğu, dolayısı ile bir kadroya takdir yetkisi ile yapılan atama sonucu buraya atanan personele bu kadronun memuriyetleri süresince kazanılmış bir hak sağlamayacağı, yasal şartlara uyulmak kaydıyla bu kadrolarda bulunan görevlilerin başka kadrolara naklen veya terfien atanmaları hususunun idarenin takdirinde olduğu, dolayısıyla görevini gereği gibi yerine getiren veya hakkında başarısız olduğuna dair bilgi ve belge bulunmayan memurların durumlarına uygun diğer kadrolara atanamayacaklarına ilişkin yasal bir sınırlamanın da bulunmadığı; idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığı ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davacı vekili tarafından; müvekkilinin, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü Eğitim Ortamlarının ve Öğrenme Süreçlerinin Geliştirilmesi Daire Başkanlığının görev tanımı içinde kalan tüm görevleri mesai mefhumu gözetmeden titiz ve özverili bir şekilde, üstün vazife anlayışı içerisinde yerine getirdiği; bu görevlerin yanı sıra birçok proje gerçekleştirdiği; çalışmalarının amirlerince takdir edildiği; 657 sayılı Kanun’da yer alan temel ilkeler doğrultusunda daire başkanı kadrosuna atandığı, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin görevden alındığı; herhangi bir disiplin cezası almadığı veya soruşturma geçirmediği; idarelere tanınan takdir yetkisinin, sınırsız bir yetki olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlandırılmış ve bu yönü ile yargı denetimine tabi bir yetki olduğundan, daire başkanlığı kadrosunun hiyerarşik olarak altında olan kadrolarda uzun yıllar çalışarak daire başkanlığı kadrosuna gelen, başka bir anlatımla kariyer ve liyakat ilkelerine uygun bir şekilde daire başkanlığı kadrosuna atanmış olan ve görevinde başarısız olduğu veya görevden alınmasını gerektirecek herhangi bir durumu olmayan müvekkilinin, daire başkanlığı kadrosundan alınarak araştırmacı kadrosuna atanmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen temyize konu kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
… Üniversitesi … Meslek Yüksek Okulunda öğretim üyesi olarak görev yapan davacının, 30/12/2014 tarihinde Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü Eğitim Ortamlarının ve Öğrenme Süreçlerinin Geliştirilmesi Daire Başkanı olarak görevlendirildiği, 21/08/2015 günlü, … sayılı işlemle söz konusu kadroya asaleten atandığı, 06/01/2017 günlü, … sayılı dava konusu işlemle, 657 sayılı Kanun’un 76. maddesi ile 375 sayılı KHK’nın Ek 18. maddesi uyarınca Bakanlık Müşavirliğinde görev yapmak üzere araştırmacı kadrosuna atanması üzerine temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinde, kurumların, görev ve unvan eşitliği gözetmeden, kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
657 sayılı Kanun’un 76. maddesi ile davalı idareye, personelini naklen atama konusunda takdir yetkisi tanındığı açık olup; bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının takdir yetkisi kapsamında daire başkanı olarak atandığı ve belli bir süreyle bu görevi ifa ettiği; yine aynı takdir yetkisi kapsamında dava konusu işlem ile de anılan görevden alınarak araştırmacı kadrosuna atandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 657 sayılı Kanun’un 76. maddesi kapsamında, memurların naklen atanmaları hususunda idareye, kazanılmış hak aylık derecelerine ve 68. maddedeki esaslara uygun olmak şartı ile başkaca bir sınırlama olmaksızın takdir yetkisi tanındığı, idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığı dikkate alındığında; daire başkanı olarak görev yapan davacının, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek araştırmacı olarak atanmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık, anılan işlemin iptali ve işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi ve parasal haklarının, dava açma tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE;
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’la değişik 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA;
3. 2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 06/02/2020 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :

… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir sebep bulunmadığından, söz konusu kararın onanması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyorum.