Danıştay Kararı 2. Daire 2018/2431 E. 2020/3460 K. 25.11.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2018/2431 E.  ,  2020/3460 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2431
Karar No : 2020/3460

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri Av. …
Hukuk Müşaviri Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın davalı İdare tarafından dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Sağlık Bakanlığı, Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü emrinde daire başkanı olarak görev yapan davacı tarafından, aynı Genel Müdürlük emrine araştırmacı olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile söz konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; davacının daha önce yürüttüğü görevler ve bu görevlerde bulunduğu süreler ile son olarak görev yaptığı daire başkanlığı görevini yürüttüğü süre de dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, her ne kadar 375 sayılı KHK’nın Ek 18’inci maddesi idareye kamu görevlilerini görevden alma konusunda bir yetki vermemiş ise de; 657 sayılı Yasanın ilgili düzenlemeleri ile davalı idareye tanınan takdir yetkisinin kamu yararı ya da hizmet gereklerine aykırı kullanıldığını kanıtlayacak bir belge ya da bilgi dosyaya sunulamadığından, 375 sayılı KHK’nın Ek 18’inci maddesi ile görevden alınan veya görev süresi dolan madde kapsamındaki kamu görevlilerinin haklarını düzenleyen hüküm göz önünde tutulmak suretiyle tesis olunan davaya konu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; davacının Daire Başkanlığı görevine atanmadan önce düz memurluktan başlayarak sırasıyla Hastane Müdür Yardımcılığı, Hastane Müdürlüğü, uzun yıllar İstanbul’un önemli Hastanelerinde Müdürlük yaptıktan sonra 663 sayılı KHK ile oluşturulan Mardin Kamu Hastaneleri Birliğinde Mali Hizmetler Başkanlığı, Mardin İl’i Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği, 05/08/2014 tarihinden itibaren Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünde Daire Başkanlığı, 03/04/2015 tarihinden itibaren Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğünde Daire Başkanlığı olmak üzere toplam 26 (yirmialtı) ay görev yaptıktan sonra 09/08/2016 tarihinde Daire Başkanlığı görevinden alınarak aynı yer Genel Müdürlük emrine Araştırmacı olarak atandığı, davacının Daire Başkanlığı görevine atanmadan önce sırasıyla alt görevlerde uzun yıllar görev yaparak bir üst göreve yükselme şeklinde silsileye uygun şekilde üst görevlere ve yöneticilik görevlerine yükselmek suretiyle Daire Başkanlığı görevine atandığı, bu nedenle bu göreve kariyer ve liyakat ilkelerine uygun bir şekilde atanmış olduğu; bunun yanı sıra, Daire Başkanlığı görevinde yetersiz veya başarısız olduğu yönünde bir iddia bulunmadığı, bu görevi sırasında herhangi bir disiplin cezası almadığı veya adli ya da idari soruşturma geçirmediği, bu nedenle davalı idarenin takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka uygun kullanmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kamu yararı ve hizmet gerekleri çerçevesinde idareye tanınan takdir yetkisine dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, 375 sayılı KHK’nın Ek 18. maddesi uyarınca davacının aylık haklarında kayıp oluşmadığı, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davacı tarafından; görevini eksik yaptığı ya da yapmadığı yönünde somut bir tespit bulunmadığı, takdir yetkisinin keyfi ve hukuka aykırı kullanıldığı, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine 25/11/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.