Danıştay Kararı 2. Daire 2018/2188 E. 2020/3371 K. 12.11.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2018/2188 E.  ,  2020/3371 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2188
Karar No : 2020/3371

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) :
1- … (Mülga …)
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınmasına ilişkin … günlü, … sayılı müşterek kararname ile … Başkanlığı emrine Kültür ve Turizm Uzmanı olarak atanmasına yönelik … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, 2000 yılında … Bakanlığı Yatırımlar Genel Müdürlüğü emrine şehir plancısı olarak atandıktan sonra, 07/01/2004 tarihinde … Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğüne kültür ve turizm uzmanı, 24/10/2013 tarihinde daire başkanı, … günlü ve … sayılı müşterek kararname ile de aynı yerde genel müdür yardımcılığına atandığı, ancak … Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapmakta iken … Başkanlığı emrine uzman olarak atanan … tarafından bu işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:… sayılı kararıyla anılan işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi üzerine, davacının daha önce genel müdür yardımcısı olarak yerine atandığı kişi hakkında verilen lehe yargı kararının uygulanması amacıyla görevinden alındığı ve görevden alınanların atanacağı görevlere ilişkin düzenlemeleri içeren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 18. maddesi hükmü ile 657 sayılı Kanunun 76. maddesi uyarınca, daha önce yürüttüğü hizmetlerine uygun olarak kültür ve turizm uzmanı olarak atandığı dikkate alındığında, dava konusu işlemlerde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı temyize konu kararıyla; … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın usul ve hukuka uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; 24/10/2013 tarihinde; … Bakanlığı, Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü emrine daire başkanı, … tarihinde de … sayılı müşterek kararname ile genel müdür yardımcısı olarak atandığı, kendisinden önce genel müdür yardımcısı olarak görev yapan … hakkında verilen yargı kararının uygulanması kapsamında bu görevinden alınarak “Kültür ve Turizm Uzmanı” olarak atanmasına ilişkin işlemlerde kariyer ve liyakat ilkelerinin dikkate alınmadığı, mali ve özlük haklarında kayıplar yaşandığı ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN (DAVALILARIN) CEVABI :
… Bakanlığı’nın Cevabı : Davacı ile aralarında halef-selef ilişkisi bulunan …hakkında verilen yargı kararının uygulanması kapsamında ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Ek 18. madde hükmü uyarınca davacının daha önceki hizmetleri de göz önüne alınarak dava konusu işlemlerin tesis edildiği savunulmaktadır.
… Cevabı : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kısmen reddiyle, Bölge İdare Mahkemesi kararının davacının müşterek kararname ile Genel Müdür Yardımcılığı görevinden alınmasına ilişkin kısmının onanması; kısmen kabulüyle de davacının, Kültür ve Turizm Uzmanı olarak atanmasına ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesi’nce; 09/07/2018 tarihinde yürürlüğe giren 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Karanamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 218. maddesi ile 219. maddesinin 3. fıkrası uyarınca; (mülga) Başbakanlık yerine Cumhurbaşkanlığı hasım konumuna alınarak, Tetkik Hâkimi’nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara ve bir örneğinin de belirtilen … Bölge İdare Mahkemesi, … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın, kararı veren … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 12/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :
… Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapmakta iken … günlü, … sayılı müşterek kararname ile bu görevden alınan ve 01/04/2015 günlü işlemle uzman olarak atanan …tarafından bu işlemlerin ve yerine davacının atanmasına ilişkin … sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle açılan davada; anılan işlemler hakkında verilen yürütmenin durdurulması kararının uygulanması amacıyla davacının … Genel Müdür Yardımcılığı görevinden alınarak … Başkanlığı emrine kültür ve turizm uzmanı olarak atanması üzerine temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Anayasamızın 138. maddesinin son fıkrasında, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” hükmü,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesinin 1. fıkrasında, “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. …” hükmü yer almıştır.
657 sayılı Kanunun 3. maddesinde; Devlet kamu hizmetleri görevlerini ve bu görevlerde çalışan Devlet Memurlarını görevlerin gerektirdiği niteliklere ve mesleklere göre ayıran sınıflandırma ilkesinin, Devlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlayan kariyer ilkesinin, Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi sağlayan liyakat ilkesinin tanımı yapılarak, bu ilkelerin 657 sayılı Kanunun temel ilkeleri olduğu hükme bağlanmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi, 1. fıkrasında ise; “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
I- Dava konusu işlemlerden, davacının … günlü, … sayılı müşterek kararnameyle … Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdür Yardımcılığı görevinden alınmasına ilişkin işleme yönelik yapılan değerlendirmede;
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
İdarenin yargı kararlarına uyması ve bu kararların gereklerine göre işlem ya da eylemde bulunmak zorunda olması, aynı zamanda Anayasanın 2. maddesinde yer alan ”hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olup, bu ilke karşısında idarenin mahkeme kararlarını “aynen” ve “gecikmeksizin” uygulamaktan başka bir seçeneği bulunmamaktadır.
Bu bağlamda, … Genel Müdür Yardımcılığı görevini daha önce yürüten … görevden alınması ve yerine atama yapılmasına ilişkin işlemlere karşı açtığı davada verilen yargı kararının uygulanabilmesi için, adı geçen kişinin alınması akabinde ondan boşalan kadroya atanan davacının … günlü, … sayılı müşterek kararnameyle bu görevinden alınması işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyizen incelenen karar; davacının, … günlü … sayılı müşterek kararnameyle … Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdür Yardımcılığı görevinden alınmasına ilişkin kısmı yönünden usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
II- Davacının, … günlü, … sayılı işlemle Kültür ve Turizm Uzmanı olarak atanmasına ilişkin işleme yönelik olarak yapılan değerlendirmede;
Dava dosyası ile davacıya ait hizmet belgesinin incelenmesinden, davacının 2000 yılında şehir plancısı olarak görev yapmaya başladığı davalı idarede, kültür ve turizm uzmanı olarak görev yaptıktan sonra, 24/10/2013 tarihinden, genel müdür yardımcılığına atandığı 17/03/2015 tarihine kadar daire başkanı olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; yargı kararını uygulamak zorunda olan idarece, davacı görevden alındıktan sonra bir göreve atama yapılırken, yukarıda anılan kariyer ve liyakat ilkeleri temelinde, davacının kamu görevinde bulunduğu aşamalar ve kariyer durumu korunarak bir başka görevde değerlendirilmesi gerekirken, uzmanlık görevine atanmasında hizmet gereklerine ve hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, kararın, davacının Kültür ve Turizm Uzmanı olarak atanmasına ilişkin kısmı yönünden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.