Danıştay Kararı 2. Daire 2018/2187 E. 2020/1066 K. 20.02.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2018/2187 E.  ,  2020/1066 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2187
Karar No : 2020/1066

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Sanayii Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem : Dava; … Sanayii A.Ş. Genel Müdürlüğünde İdari İşler Dairesi Başkanı olarak görev yapan davacı tarafından; Genel Müdürlük Müşavirliği görevine atanmasına ilişkin 25/01/2017 günlü, … sayılı işlem ile dayanağı olan 13/01/2017 günlü, … sayılı yönetim kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : …. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; olayda, davacının 12/11/2010 tarihinde idari işler dairesi başkanı olarak atandığı, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapılarla irtibatı olduğu tespit edildiğinden 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 138. maddesi hükmü uyarınca 01/08/2016 tarihinde görevinden uzaklaştırıldığı, 06/09/2016 günlü, 5573 sayılı işlemle görevden uzaklaştırma tedbirinin sonlandırıldığı, akabinde dava konusu 25/01/2017 günlü, 1532 sayılı … Sanayii A.Ş. Genel Müdürlüğü işlemi ile daire başkanlığı görevinden müşavirlik görevine atandığı; ilgili mevzuat hükümleri uyarınca idareye tanınan takdir yetkisinin geniş tutulduğu, davalı idarenin, gördüğü hizmet ve çalıştırdığı personeli hakkında ayrıntılı bilgiye ve değerlendirme yapma olanağına sahip olduğu ve personeli başka bir kadroya veya göreve bir hukuk kuralına aykırı olmamak ve maksat yönünden kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında başka bir amaç gözetmemek şartıyla atayabileceği, dava konusu işlemler tesis edilirken idareye tanınan geniş takdir yetkisinin kötüye kullanıldığı yönünde davacı tarafından somut bir bilgi ve belgenin sunulamadığı, bunun yanı sıra idarî yargı yetkisinin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olduğu, bu yetkinin hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacağı ve idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği, davacı tarafından söz konusu işlemlerin 375 sayılı KHK’nın Ek 18/c maddesine aykırı olduğu iddia edilmiş ise de, 673 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 8. maddesinde takdir yetkisinin daha geniş tutulduğu, normlar sistematiği açısından 673 sayılı KHK’nın 375 sayılı KHK’ya göre sonraki ve özel düzenleme niteliğinde olduğu, davacı hakkında UYAP sistemi üzerinde yapılan inceleme neticesinde … Cumhuriyet Başsavcılığının … nolu dosyasında süpheli sıfatıyla soruşturmasının devam ettiği, daire başkanlığı gibi idari yönü ağır basan bir görevden alınarak öğrenim durumu ve kazanılmış hak aylık derecesine uygun olarak müşavir kadrosuna atanmasında kamu yararı ve hizmet gerekleri ilkesinin gözetildiği sonucuna varılmakla tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuk ve usule uygun olduğu, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından; davalı idarece, görevinde başarısızlığı veya yetersizliğine ilişkin hiçbir somut bilgi veya belgenin sunulamadığı; işlemin haklı bir gerekçesinin olmadığı; 375 sayılı KHK’nın Ek 18. maddesi gereğince müfettiş kadrosuna atanması gerektiği, aynı durumda olan kişiler için farklı uygulamalar olup eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı; maaş kaybının bulunduğu; 673 sayılı KHK’nın 8. maddesinin görevden uzaklaştırılanların göreve iadesi ile ilgili olduğu; göreve iade edildikten sonra tesis edilecek atama işleminde uygulanamayacağı; asılsız ihbar, iddia ve iftiralar sonucu görevinden uzaklaştırıldığı ve masumiyet ilkesinin ihlal edildiği ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Bölge İdare Mahkemesi kararı kesin olduğundan, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ: Davacının temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; davaya konu uyuşmazlığın, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde yer verilen temyiz yolu açık olan uyuşmazlıklardan olduğu görülerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davalı idare bünyesinde, 09/07/1998 tarihinde memur olarak göreve başlayan davacının, 15/01/2002-06/05/2004 tarihleri arasında ekonomist; 06/05/2004-23/03/2006 tarihleri arasında teknik uzman; 23/03/2006-21/04/2006 tarihleri arasında başuzman; 21/04/2006 tarihinden itibaren de şube müdürü olarak görev yaptığı; 12/11/2010 tarihinde atandığı İdari İşler Dairesi Başkanı olarak görev yapmakta iken Genel Müdürlük Makamınca 01/08/2016 tarihinde görevinden uzaklaştırıldığı, bilahare 06/09/2016 tarihinde daire başkanlığı görevine iade edilen davacının, dava konusu 13/01/2017 günlü, 4/1 sayılı yönetim kurulu kararıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi gereğince müşavir kadrosuna atanması üzerine temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinde; kurumların, görev ve ünvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurlarını bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri kurala bağlanmıştır.
01/09/2016 günlü, 29818 (2. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 673 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Görevden uzaklaştırılanların iade usulü” başlıklı 8. maddesinde; “15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi sonrasında kamu kurum ve kuruluşlarınca ilgili mevzuatına göre görevden uzaklaştırılan ve yönetici kadrolarında bulunan personelin görevlerine iadesi, halen bulundukları yöneticilik görevi dışında öğrenim durumları ve kazanılmış hak aylık derecelerine uygun kadro ve pozisyonlara atanmak suretiyle de yerine getirilebilir.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
657 sayılı Kanun’un 76. maddesi ile memurların görev ve görev yerinin değiştirilmesi hususunda, idarenin takdir yetkisi bulunduğu açık ise de, Danıştayın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, bu yetki mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlıdır. Takdir yetkisine istinaden tesis edilen idari işlemlerin de, muhakkak surette gerçek ve hukuken geçerli sebeplere dayanması gerekmektedir. Takdir yetkisine dayalı idari işlemlerin dava konusu edilmesi durumunda, idarece işlemin tesisi için somut bir sebep gösterilememesi, sebep olarak gösterilen olay ve nedenlerin gerçeği yansıtmaması veya işlemin tesisi için yeterli bulunmaması veyahut takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının tespit edilmesi halinde, dava konusu idari işlemin sebep unsuru yönünden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalinin gerekeceği, yerleşik yargı içtihatlarıyla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda; davacı hakkında, … Cumhuriyet Başsavcılığının … günlü, Soruşturma No:…, Karar No:…sayılı dosyasında, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan başlatılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği; diğer taraftan, davacı hakkında açılmış bir disiplin soruşturması ve akabinde verilmiş disiplin cezasının bulunmadığı, davacının daire başkanlığı görevini yerine getiremediğine veya başarısız olduğuna ilişkin herhangi bir somut bilgi ve belgenin sunulamadığı gibi, hizmetlerinden verim alınamadığı hususunun da davalı idarece ortaya konulamadığı anlaşıldığından, idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde kurulan işlemlerde kamu yararı ve hizmet gerekleri ile hukuka uyarlık, istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Diğer taraftan; her ne kadar davalı idarece, 673 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 8. maddesinde yer verilen düzenleme uyarınca, davacının müşavir kadrosuna atanmasına ilişkin işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmekte ise de, söz konusu düzenlemenin, görevden uzaklaştırılan personelin göreve iadesinin ne şekilde yerine getirebileceğine ilişkin olduğu görülmekle; göreve iade edilmiş personel hakkında tesis edilecek sonraki tarihli atama işlemine dayanak olamayacağı; yani açığa alınmadan önceki görevine iade edilmiş bir personel hakkında takdir yetkisi çerçevesinde tesis edilen yeni ve farklı bir işlem niteliğinde olan davaya konu atama işleminin gerekçesini oluşturamayacağı açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE;
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 6545 sayılı Kanun’la değişik 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/02/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.