Danıştay Kararı 2. Daire 2018/1827 E. 2020/3289 K. 10.11.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2018/1827 E.  ,  2020/3289 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1827
Karar No : 2020/3289

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …. Bakanlığı – …

VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri …
Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi, … İdari Dava Dairesince verilen günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Bakanlığı, Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğünde daire başkanı olarak görev yapan davacı tarafından, … Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü emrine sağlık uzmanı olarak atanmasına ilişkin … günlü işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; yasayla kendisine verilen görevleri etkin, süratli ve verimli bir biçimde yapmakla yükümlü olan ve bu yükümlülüğü ancak etkin bir personel planlaması doğrultusunda yerine getirebilecek olan idarelere yine yasalarla personel planlaması konusunda takdir yetkisi tanındığının açık olduğu, dava konusu işlemin de bu kapsamda kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek, davacının en yararlı olabileceği görevde çalıştırılması amacıyla tesis edildiği sonucuna varıldığı, 15/04/2015 günlü ve 23327 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6639 sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” nun 23. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek 18. maddesi uyarınca davacının kadro ve derecesinde bir değişiklik yapılmadığı ve mali haklarında da bir kayıptan söz edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi, … İdari Dava Dairesince; davalı idare tarafından, davaya konu işlemin idareye tanınan takdir yetkisi uyarınca tesis edildiğinin öne sürüldüğü ve fakat idareye tanınan takdir yetkisinin bu yönde kullanımını gerektirecek nitelikte davacının görevinde başarısızlığına, disiplinsizliğine veya liyakaten yetersiz olduğuna ilişkin hukuken kabul edilebilir herhangi bir durumun işleme gerekçe olarak sunulmadığı, sırf takdir yetkisine dayanılarak tesis olunan davaya konu işlemde sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı; davalı idarece dava konusu işleme ayrı bir sebep olarak gösterilen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 18. maddesinin idarelere görevden alma konusunda takdir hakkı vermediği, dolayısıyla görevden alınmaya yasal bir dayanak oluşturmadığı, yalnızca maddede sayılan görevlerden alınan kamu yöneticilerinin atanabileceği kadroları belirleyip, özlük haklarını düzenlediği; hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük hakların Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında yer alan, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğuna ilişkin kural gereğince, davalı idarece davacıya iadesinin de Anayasal bir zorunluluk olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına; 2577 sayılı Yasanın değişik 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davaya konu işlemin iptaline, dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ve davacının özlük haklarının iadesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; memurların naklen tayinleri konusunda idareye geniş bir takdir yetkisi tanındığı, idarenin yönetici kadro ve pozisyonlarına atadığı kişileri meslek hayatları boyunca bu kadrolarda çalıştırma gibi bir zorunluluğunun bulunmadığı, idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının ilgililerin rızasına yahut haklarında soruşturma yapılmış olmasına bağlı olmadığı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin idareye tanınan takdir yetkisinin kapsamını daha da genişlettiği ileri sürülerek, istinaf isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi, … İdari Dava Dairesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi ile … Bölge İdare Mahkemesi, … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın onanması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi, … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7035 sayılı Kanun’la değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine 10/11/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.