Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2018/177 E. , 2023/2291 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/177
Karar No : 2023/2291
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Gümrük ve Ticaret Müfettiş Yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından;
1. 31/05/2017 – 01/06/2017 tarihlerinde yapılan Gümrük ve Ticaret Müfettişliği Yeterlik Sınavının yazılı kısmının,
2. 18/08/2012 günlü, 28388 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin 31. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin ve 33. maddesinin 2. fıkrasının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Yönetmelik hükümlerinin üst hukuk normlarına aykırı olduğu, ikinci sınav hakkı tanınmamasının kabul edilebilir olmadığı, sınavın ölçme ve değerlendirme ilkelerine aykırı şekilde yapıldığı, objektif değerlendirme yapılmadığı ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI : Sınavın ve iptali istenen düzenlemelerin hukuka uygun olduğu, ikinci sınav hakkı verilmesini zorunlu kılan bir mevzuat hükmü bulunmadığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Gümrük ve Ticaret Müfettişliği Yeterlik Sınavının yazılı bölümünün iptali istemi yönünden davanın ehliyet yönünden reddine; yürürlükten kaldırılan dava konusu Yönetmelik hükümlerine ilişkin olarak ise karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava,Gümrük ve Ticaret Müfettiş Yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından,Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin 31. maddesinin (b) bendinde yer alan “Diğer ilgili mevzuat ile uygulaması” ibaresinin, “Yeterlik sınavında başarılı olamayanlar ile geçerli bir mazereti olmaksızın yeterlik sınavına giremeyenlerin Başkanlıkla ilişikleri kesilir. Bunlar, Bakanlık teşkilatında durumlarına uygun kadrolara atanırlar.”düzenlemesini içeren 33/2. maddesinin, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığınca 31/05/2017 – 01/06/2017 tarihlerinde yapılan Gümrük ve Ticaret Müfettişliği Yeterlik Sınavının yazılı kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Davacının Gümrük ve Ticaret Müfettiş Yardımlığı sınavını kazanarak 23/01/2013 tarihinde Gümrük ve Ticaret Müfettiş Yardımcısı olarak göreve başladığı,Gümrük ve Ticaret Müfettişi olarak yetiştirilmesi süreci sonunda 31/05/2017-01/06/2017 tarihlerinde yapılan yeterlik sınavında tüm konu grupları ortalama notunun mevzuatta belirtilen 70 puanın altında kalması nedeniyle başarısız olması üzerine Bakanlık teşkilatında derecesine uygun memur kadrosuna atandığı,14.06.2017 tarihinde sınavın yeniden yapılması ve yeni bir sınav hakkı verilmesi istemiyle Kamu Denetçiliği Kurumuna başvuruda bulunduğu,Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından 12/01/2018 tarihli karar ile başvuru hakkında karar verilmesi üzerine süresinde bakılmakta olan davanın açıldığı,ayrıca sınavda başarısız sayılma ve memurluğa atanmasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle İdare Mahkemesinde dava açmış olduğu, sınavda başarısız sayılma işleminin iptali istemiyle … idare mahkemesi nezdinde açmış olduğu davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E….:K…. sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin 31. maddesinin (b) bendinde yer alan “Diğer ilgili mevzuat ile uygulaması” ibaresinin iptali istemi yönünden yapılan incelemede:
640 sayılı Gümrük Personeli ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 16/8. Maddesinde “(Değişik: 28/3/2013-6455/84 md.) Gümrük ve Ticaret Müfettişleri ve Müfettiş Yardımcılarının mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yeterlik sınavları, görev, yetki ve sorumlulukları ile Başkanlığın çalışma usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yönetmeliğin iptali istenilen “Yeterlik sınav konuları” başlıklı 31. Maddesinde,
“(1) Yeterlik yazılı ve sözlü sınavı;
a) Gümrük ve ticaret mevzuatı ile uygulaması,b) Diğer ilgili mevzuat ile uygulaması,c) Gümrük ve ticaret teftiş yöntemleri,ç) Soruşturma mevzuatı ile yöntemleri,konularında yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı vekili tarafından,devlet faaliyetlerinin önceden öngörülebilir olması ve keyfiliğe yol açacak kurallara yer verilmemesi gerektiği,yeterlik sınav konuları arasında “Diğer ilgili mevzuat ile uygulaması” ibaresine yer verilmesinin hukuki belirlilik ilkesine aykırı olduğu,her türlü keyfiliğe zemin hazırlayan bir düzenleme olduğu, adayların hangi mevzuattan sorumlu olduğunun,sınavın hangi konulardan yapılacağının bilinmediği, yapılan sınavda 13 kişiden 9’unun başarısız olmasının da bu durumu özetler nitelikte olduğu ileri sürülmüştür.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin 31inci maddesinde sınav konuları ana başlıklar itibariyle belirlenmiş olup “Diğer ilgili mevzuat” bölümü, gümrük ve ticaret mevzuatı dışında olmakla birlikte bu mevzuat ile ilişkili bulunan yetiştirme programı çerçevesinde yapılan uygulamalar sırasında karşılaşılan veya karşılaşılabilecek olan diğer mevzuatlardaki bilgi düzeyinin ölçülmesi amacıyla gerçekleştirilen bir sınav bölümüdür.Müfettiş yardımcılığı giriş sınavından farklı olarak ilgililerin belirli bir yetiştirme süreci sonunda yeterlik sınavına girdikleri, bu nedenle yetiştirme programı çerçevesinde hangi mevzuattan sorularla karşılaşabileceklerini bilebilecek durumda oldukları, nitekim dosyada mevcut bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davacının sınav bölümlerinden en yüksek puanını (altmışüç) “Diğer ilgili mevzuat ile uygulaması” bölümünden almış olmasının da düzenlemenin sınav konularının belirsiz olmasına yol açtığı iddialarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını gösterdiği, dolayısıyla iptali istenen düzenlemenin 640 sayılı KHK’nin 16/8. maddesine uygun olarak idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde düzenlendiği, anılan düzenlemede üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin 33/2. Maddesinin iptali istemi yönünden yapılan incelemede;
Davacı vekili tarafından, Anayasanın 128. Maddesinde memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri,atanmaları,görev ve yetkileri,hakları ve yükümlülüklerinin kanunla düzenleneceğinin belirtildiği,640 sayılı KHK’de yönetmelik ile düzenlenecek konuların tahdidi olarak sayıldığı,sınavda başarısız olunması durumunda atamaya dair düzenleme yapma yetkisi verilmediği, müvekkilinin sınavla kazandığı unvan dolayısıyla mali ve sosyal haklar elde ettiği,daha sonra başka bir sınavı kazanamadığından bahisle memur kadrosuna atanarak kazandığı statünün elinden alınmasının hakkaniyete aykırı olduğu, bu durumun yönetmelik ile düzenlenmesinin yönetmeliğin dayanağı olan 640 sayılı KHK’ye ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Yukarıda belirtilen 640 sayılı KHK’nin 16/8. maddesine dayanılarak çıkarılan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin “Müfettişliğe atanma” başlıklı 33/2. Maddesinde “Yeterlik sınavında başarılı olamayanlar ile geçerli bir mazereti olmaksızın yeterlik sınavına girmeyenlerin Başkanlıkla ilişikleri kesilir. Bunlar, Bakanlık teşkilatında durumlarına uygun kadrolara atanırlar.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Benzer bir olayda,Maliye Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 43. maddesinin (c) bendinin 1. Fıkrasında yer alan “… Denetmenlerin mesleğe giriş ve yeterlik sınavları ile çalışma usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne dayanılarak hazırlanan Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Vergi Denetmenleri Görev, Yetki, Çalışma ve Atama Yönetmeliği’nin “Yeterlik sınavını kazanamayanlar” başlıklı 40. Maddesinde yer alan “Yeterlik sınavını kazanamıyanlar ve sınava katılmayanlar…Bakanlıkça durumlarına ve derecelerine uygun bir göreve atanırlar.” şeklindeki düzenlemenin ve buna dayalı atama işleminin iptali istemiyle açılan davada Danıştay 5. Dairesinin 28/02/2007 tarih ve E.2005/3948:K.2007/855 sayılı kararıyla, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de, yapılacak yeterlik sınavında başarılı olamayanların durumlarına ve derecelerine uygun bir göreve atanacakları yolunda bir hükme yer verilmemiş olması nedeniyle bu hususun Yönetmelik’le düzenlenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesine yer verilmiş, ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 12/11/2009 tarih ve E.2007/2319:K.20092179 sayılı kararıyla “178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ilgili maddesi uyarınca giriş ve yeterlilik sınavına ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörülmüş olması karşısında yeterlilik sınavında başarılı olamayanlarla ilgili düzenlemenin de yönetmelikle yapılmasında ve bu yönetmelik hükmüne dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.” denilerek anılan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu yönetmelik hükmünün 640 sayılı KHK’ nin tanıdığı takdir yetkisi çerçevesinde anılan KHK’nin 16/8. Maddesine uygun olarak düzenlendiği,dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Gümrük ve Ticaret Müfettişliği Yeterlik Sınavının yazılı kısmının iptali istemi yönünden yapılan incelemede;
I-USUL YÖNÜNDEN
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin, birinci fıkrasının, (a) bendinde, idari dava türleri arasında sayılan iptal davası; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan dava olarak tanımlanmış; “Dilekçeler üzerine ilk inceleme” başlıklı 14. maddesinin 3/c bendinde; dava dilekçesinin, ehliyet yönünden inceleneceği belirtilmiş, “İlk inceleme üzerine verilecek karar” başlıklı 15. maddesinin 1/b bendinde ise; 14. maddenin 3/c bendine aykırılığın mevcut olması durumunda davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
İptal davalarında dava açma koşullarından biri olan menfaat ihlali; kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşmektedir. İptal davasında ehliyet koşulunun varlığı için iptali istenilen işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişki kurulabilmesi zorunludur.
Davacının katılmış olduğu yeterlik sınavı, bir yarışma sınavı olmayıp; sınav sonucunda, atama yapılacak Gümrük ve Ticaret Müfettişi kadro sayısı sınırlı değildir. Başka bir ifade ile, sınava giren vergi müfettiş yardımcısı sayısı kadar vergi müfettişi kadrosu bulunmakta ve davacının,Gümrük ve Ticaret Müfettişi olarak atanabilmesi için başarı sıralamasında belirli sayıda kişi arasına girme zorunluluğu bulunmamaktadır. Bunun sonucu olarak da, sınava katılan diğer kimselerin başarılı olup olmamaları davacının durumunu etkilememekte, sınava katılan tüm yardımcıların başarılı olma şansı bulunmaktadır.
Diğer yandan, kariyer nitelikte bir meslek olan Gümrük ve Ticaret Müfettişliği görevine atanabilmek için; müfettiş yardımcılığı süresinde performans değerlendirmesinin olumlu olması ve yeterlik sınavında başarılı olunması koşullarının sağlanmasının yeterli olduğu, bu koşullar sağlandığı takdirde, idarenin Gümrük ve Ticaret Müfettişliğine atama konusunda bağlı yetki içinde olduğu, diğer bir ifade ile takdir yetkisi bulunmadığı açıktır.
Bu durumda; sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin bireysel işlemin iptalini istemekte kişisel, meşru ve güncel bir menfaati bulunan ve bu işlemin iptali istemiyle Ankara 5. İdare Mahkemesi nezdinde dava açmış olan davacının, bir yarışma sınavı olmayan yeterlik sınavının tamamının iptalini istemekte güncel menfaatinin bulunmadığı, bu nedenle sınavın tamamının iptali istemi bakımından menfaat yokluğu nedeniyle öncelikle ehliyet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
II-ESAS YÖNÜNDEN
Davacı vekili tarafından, dava konusu yönetmeliğin 31/b maddesi uyarınca sınavda sınırsız sayıda konu olduğu,belirsiz branşların olduğu,Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müfetişlerinin Gümrük Müfettişi ve Ticaret Müfettişi olarak ayrı ayrı alınması gerekirken tek isim altında alım yapıldığı,ticaret alanında kısıtlı eğitime tabi tutulduğu,müfetişlerin refakatinde çalıştığı dönemde Ticaret grubuna ilişkin görevlendirmelerin 3-3,5 yıllk dönemde sadece 2-5 aylık zamana tekabül ettiği, aldığı eğitim ile sınav sorularının uyumlu olmadığı,sınav sorularının %40’ının Ticaret konularından oluşmasının adaletli bir yaklaşım olmadığı, istenilen cevaplar ile verilen cevap süresinin orantısız olduğu,60 puanlık soruşturma sorusunda üç farklı şık olmasına rağmen hangi şıkkın kaç puan olduğunun bilinmemesinin yönetmeliğin 21. maddesine aykırı olduğu, sınav kurulu üyelerinin kim olduğuna dair bilgi edinemedikleri,sınavkomisyonu üyelerinin aynı zamanda OHAL komisyonu üyesi oldukları,adaylar hakkında müfettiş olarak görev yapıp haklarında rapor hazırlayan kişilerin sınav komisyonunda yer almalarının objektif davranma yükümlülüğüne aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 3/g maddesinde “Müfettiş:Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi, Müfettişi ve Müfettiş Yardımcısını,” ifade eder şeklinde tanımlandığı, dolayısıyla müfettişlerin hem gümrük hemde ticaret müfettişi unvan,yetki ve sorumluluklarını haiz olmaları gerektiği dikkate alındığında, Gümrük Müfettişi ve Ticaret Müfettişi şeklinde bir ayrım yapılarak sınavın buna göre yapılmasının mümkün olmadığı, sınava giren müfettiş yardımcılarının hem gümrük hem de ticaret mevzuatından sorumlu oldukları açıktır. Anılan yönetmelik hükümlerinde ana başlıklar halinde belirlenen sınav konuları ile ilgili olarak gerek sınavda sorulacak sorular, gerekse yardımcılık döneminde geçen süreler bakımından herhangi bir ağırlık derece ve ölçüsü, belirtilmemiştir. Bu durumda sınav sorularının bileşimi, ağırlık ve puan değerleri tamamen sınav kurulunun takdirine bırakılmıştır. Kaldı ki, sınav sorularının konu başlıkları ve bileşimi itibariyle orantısız bir şekilde hazırlanmış olduğu yönünde bilgi ve belge mevcut değildir. Yeterlik sınavına ilişkin cevap kağıtlarında soruların puan değeri ve sınav süresi gösterilmiştir. Dosyada mevcut 19.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda cevap kağıtlarında soru değerine ilişkin olarak mikro puanlama yapılmadığı (soru değeri belli olmakla birlikte soru şıklarının puan değerinin belirtilmediği) tespiti yapılmakla birlikte, sorunun her bir şıkkının eşit puanlamaya tabi tutulduğunun aksini ortaya koyacak herhangi bir tespite yer verilmediği görülmüştür. Davacının da aralarında bulunduğu, sınava giren müfettiş yardımcılarının hiçbiri hakkında FETÖ/PDY Terör Örgütü ile bağlantılı ve iltisaklı olanların tespiti kapsamında OHAL İnceleme/Soruşturma Komisyonu tarafından bir soruşturma yapılmadığı, dolayısıyla davacının sınav komisyon üyelerinin aynı zamanda davacı hakkında idari soruşturma yaparak bilgi ve belge topladığı ve incelemeleri yürüttüğü, böylece tarafsızlıklarını yitirdikleri şeklindeki iddialarına itibar edilmesi de mümkün değildir.
Bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, yeterlik sınavının usulüne aykırı olarak yapıldığını ortaya koyacak bilgi ve belge olmadığı, dava konusu sınavın yapılış ve değerlendirme usulünde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle,
1.Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin 31. maddesinin (b) bendinde yer alan “Diğer ilgili mevzuat ile uygulaması” ibaresinin iptali istemine yönelik davanın reddine,
2.Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin 33/2. maddesinin iptali istemine yönelik davanın reddine,
3.Gümrük ve Ticaret Müfettişliği Yeterlik Sınavının yazılı kısmının iptali istemine yönelik davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY : Davacı, 31/05/2017 – 01/06/2017 tarihlerinde yapılan Gümrük ve Ticaret Müfettişliği Yeterlik Sınavının yazılı aşamasına katılarak başarısız olmuş ve bu sebeple yeterlik sınavının sözlü aşamasına çağrılmamıştır. Bunun üzerine, sınavın tümünün ve ilgili Yönetmelik hükümlerinin iptali istemiyle bakılmakta olan davayı açmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Gümrük ve Ticaret Müfettişliği yeterlik sınavının 31/05/2017 – 01/06/2017 tarihleri arasında yapılan yazılı bölümü yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin, birinci fıkrasının, (a) bendinde, idari dava türleri arasında sayılan iptal davası; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan dava olarak tanımlanmış; “Dilekçeler üzerine ilk inceleme” başlıklı 14. maddesinin 3/c bendinde; dava dilekçesinin, ehliyet yönünden inceleneceği belirtilmiş, “İlk inceleme üzerine verilecek karar” başlıklı 15. maddesinin 1/b bendinde ise; 14. maddenin 3/c bendine aykırılığın mevcut olması durumunda davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
İptal davalarında dava açma koşullarından biri olan menfaat ihlali; kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşmektedir. İptal davasında ehliyet koşulunun varlığı için iptali istenilen işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişki kurulabilmesi zorunludur.
Gerçek veya tüzel kişilerin; idari işlemleri, iptal davası yoluyla yargı önüne getirmeleri durumunda, idari işlem ile menfaat ilgilerinin bulunup bulunmadığı belirlenirken, davacının idari işlem karşısındaki durumunun ortaya konulması gerekmektedir.
Davacının katılmış olduğu yeterlik sınavı, bir yarışma sınavı olmadığı gibi; sınav sonucunda atama yapılacak gümrük ve ticaret müfettişi kadro sayısı da sınırlı değildir. Başka bir ifade ile sınava giren gümrük ve ticaret müfettiş yardımcısı sayısı kadar gümrük ve ticaret müfettişi kadrosu bulunmakta ve davacının, gümrük ve ticaret müfettişi olarak atanabilmesi için başarı sıralamasında belirli sayıda kişi arasına girme zorunluluğu bulunmamaktadır. Bunun sonucu olarak da, sınava katılan diğer kimselerin başarılı olup olmamaları davacının durumunu etkilememekte, sınava katılan tüm yardımcıların başarılı olma şansı bulunmaktadır.
Diğer yandan, kariyer nitelikte bir meslek olan gümrük ve ticaret müfettişliği görevine atanabilmek için; yeterlik sınavında başarılı olunmasının yeterli olduğu, bu koşul sağlandığı takdirde, idarenin gümrük ve ticaret müfettişliğine atama konusunda bağlı yetki içinde olduğu, diğer bir ifade ile takdir yetkisi bulunmadığı açıktır.
Bu durumda; sınav sonucunda başarısız sayılmaya ilişkin bireysel işlemin iptalini istemekte kişisel, meşru ve güncel bir menfaati bulunan ve idare mahkemesi nezdinde başarısız sayılma işleminin iptalini talep etmiş olan davacının; bir yarışma sınavı olmayan yeterlik sınavının tamamının iptalini istemekte güncel bir menfaatinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Ayrıca, davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin hukuka aykırı bulunarak iptal edilmesi ve bunun sonucunda davacının gümrük ve ticaret müfettişi olarak atanması halinde; davacının, emsali müfettiş yardımcılarının müfettiş kadrosuna atandığı tarih ile kendilerinin müfettiş olarak atandığı tarih arasında oluşacak parasal kayıpları ile kariyer mesleğin niteliği gereği sahip olunan kıdem ve diğer özlük haklara ilişkin kayıplarının, davalı idarece, T.C. Anayasası’nın 125. maddesi gereğince tazmin edilmesi bir zorunluluktur. Nitekim idari yargı yerlerinin kararları da bu yöndedir.
Dava konusu Yönetmelik hükümlerine gelince;
18/08/2012 günlü, 28388 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin, 28/02/2020 günlü, 31053 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin 70. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı dikkate alındığında, dava konusu düzenlemeler yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, dava dilekçesinde duruşma yapılması talebinde bulunulmuş ise de; yukarıda açıklanan nedenlerle uyuşmazlığın esasına geçilerek karar verilmesine olanak bulunmadığından, yargılamanın makul süre içinde yürütülmesi ve gereksiz gider yapılmaması yolundaki usul ekonomisi ilkesi göz önüne alınarak duruşma yapılmasına gerek görülmemiştir. (Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 02/02/2022 günlü, E:2021/3768, K:2022/263 sayılı kararı da bu yöndedir.)
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 18/08/2012 günlü, 28388 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin 31. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin ve 33. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemine yönelik olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2. 31/05/2017 – 01/06/2017 tarihlerinde yapılan Gümrük ve Ticaret Müfettişliği Yeterlik Sınavının yazılı kısmının iptali istemi hakkında DAVANIN EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE;
3. Aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin davadaki haklılık oranına göre yarısı olan …-TL’lik kısmı ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine; yargılama giderlerinin …-TL’lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine; kararın kesinleşmesinden sonra posta gideri avansından artan …-TL’nin davacıya iadesine;
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 27/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.