Danıştay Kararı 2. Daire 2017/467 E. 2019/7437 K. 24.12.2019 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2017/467 E.  ,  2019/7437 K.Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları YönetmeliğiÖZEL BARINMA HİZMETİ VEREN KURUMLAR VE BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME (652) Madde 37
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/467
Karar No : 2019/7437

DAVACI : … Sendikası
VEKİLLERİ : …

DAVALI : Milli Eğitim Bakanlığı
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU:
01/09/2016 günlü, 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin “Öğretmen olarak atanacaklarda aranacak genel şartlar” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinin, “Öğretmen olarak atanacaklarda aranacak genel şartlar” başlıklı 8. maddesi ile “Yönetici olarak görevlendirileceklerde ve öğretmen olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 10. maddesinde öğretmen atamalarında duyuruya yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin, “Yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak genel şartlar” başlıklı 9. maddesi ile “Yönetici olarak görevlendirileceklerde ve öğretmen olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 10. maddesinde yönetici olarak görevlendirilecekler için duyuru ve başvuru koşullarına yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin, ”Geçiş hükmü” başlıklı Geçici 1. maddesinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu Yönetmeliğin;
8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendi ilgili olarak; bu düzenleme ile, bazı disiplin cezası alanlar veya soruşturmaya dayalı görev yerleri değiştirilen öğretmenlerin proje okullarına atanamayacağı, 657 sayılı Kanunun 132. maddesinde hangi disiplin cezası alanların hangi görevlere atanamayacağının tek tek sayıldığı, bu düzenlemenin anılan Kanun hükmüne aykırı olduğu;
8. maddesi ile 10. maddesinde öğretmen atamalarında duyuruya yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme ile ilgili olarak; Yönetmelikte, proje okulu olarak belirlenen okullara yönetici ve öğretmenlerin hangi makam tarafından atanacağının düzenlendiği, ancak hangi koşulları taşıyan yönetici ve öğretmenlerin atanacağına, duyurunun nasıl yapılacağına, başvurunun nasıl alınacağına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği, bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde de düzenleme yapılmadığı; davaya konu olan düzenlemeye göre, Bakanlığın öğretmen atamalarında bir duyuru yapmayacağı ve başvuru almayacağı, dolayısıyla istediği öğretmeni, istediği proje okuluna atayabileceği, bu durumda, proje okullarına öğretmen atamalarının hizmet puanına veya gereksinimine göre değil, başka saiklere göre olacağı, söz konusu düzenlemenin Anayasanın 70. maddesine aykırı olduğu;
9. maddesi ile 10. maddesinde yönetici olarak görevlendirilecekler için duyuru ve başvuru koşullarına yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme ile ilgili olarak; dava konusu Yönetmelik ile, proje okulu olarak belirlenen okullara yönetici ve öğretmenlerin hangi makam tarafından atanacağının düzenlendiği, ancak bu okullara hangi koşulları taşıyan yönetici ve öğretmenlerin atanacağına, duyurunun nasıl yapılacağına, başvurunun nasıl alınacağına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği; yönetici olarak atanmak için, öğretmen olmak dışında başkaca hiçbir koşulun aranmadığı; Bakanlığın yönetici atamalarında, bir duyuru yapmayacağı ve başvuru almayacağı, dolayısıyla, kıdem, iş başarısı, deneyim, sınav başarısı gibi hiç bir koşul aramadan, istediği öğretmeni istediği zaman istediği proje okuluna yönetici olarak atayabileceği, Anayasa Mahkemesi’nin … tarih ve E:…-K;… sayılı kararın 134. paragrafında, objektif kriterlerin alt düzenleyici işlemlerle yapılabileceği ve bunların da yargı denetimine tabi olduğu gerekçesine yer verildiği, hiçbir ölçüt ve duyuru olmadan, yalnızca ilgili Genel Müdürlüğün inhası, İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün teklifi ve Bakan Onayıyla proje okullarına yönetici atanmasının, 657 sayılı Yasanın kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı olduğu;
Geçici 1. maddesi ile ilgili olarak; madde hükmü uyarınca, halen bu eğitim kurumlarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin Bakanlıkça yeniden görevlendirilmedikleri takdirde, bu okuldaki görevlerine son verileceği ve görev yerlerinin değiştirileceği; haklarında başlatılmış bir soruşturma olmayan, görevleri ile ilgili bir kusurları saptanmamış, görevin gerektirdiği niteliklerden hiçbirini kaybetmemiş yönetici ve öğretmenlerin görevlerine son verilmesinin, eşiklik ilkesine aykırı olduğu ve kazanılmış hakların elinden alınması sonucunu doğuracağı ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI : Dava konusu Yönetmeliğin;
8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendi ilgili olarak; kanunen kendi idarelerine verilen görevleri icra ederken, eğitim hizmetlerinin en iyi şekilde yerine getirilebilmesi için, en uygun öğretmen ve yönetici seçme çabası içerisinde olunduğu ve bu nedenle proje okulları için böyle bir şartın aranmasında hukuka aykırı bir tarafın bulunmadığı;
8. maddesi ile 10. maddesinde öğretmen atamalarında duyuruya yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme ve 9. maddesi ile 10. maddesinde yönetici olarak görevlendirilecekler için duyuru ve başvuru koşullarına yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemeyle ilgili olarak; söz konusu düzenlemelerin, 652 sayılı KHK 37. maddesinin 9. fıkrasının tekrarı niteliğinde olduğu, Kanun hükmüyle özel nitelikli bir eğitim kurumu olan okullar için farklı usullerin belirlenmesinin eşitlik ilkesine aykırı olmadığı; diğer taraftan, dava konusu Yönetmeliğin 8., 9. ve 10. maddelerindeki düzenlemelerdenden de anlaşılacağı, özel program ve proje uygulayan okullara görevlendirilecek yönetici ve öğretmenler bakımından herhangi bir koşul aranmadan atama/görevlendirme yapılacağı iddiasının asılsız olduğu, bu konuya ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla dava konusu Yönetmeliğin düzenlendiği, anılan okullara görevlendirilecek yöneticilerde, yöneticilik görevinde bulunmuş olma şartının arandığı, bu okullarda birbirinden farklı, yeni program ve projeler uygulandığından, görevlendirilecek öğretmen ve yöneticiler bakımından Yönetmelikte belirlenen genel ve özel şartların dışında ortak bir kriter belirlenmesinin mümkün olmadığı; yüksek lisans ve doktora yapmış olanlara öncelik verildiği, uygulamaya bakıldığında davacı iddialarının yerinde olmadığının görüleceği, ayrıca 01/12/2016 tarihi itibarıyla, sadece ortaöğretime bağlı okullarda 400 projenin yürütüldüğü, 366 yeni projenin planlandığı, belli bir amaç doğrultusunda belirli alanlarda çeşitli proje ve protokollerle eğitim ve öğretimin kalitesinin artırılmaya çalışıldığı;
Geçici 1. maddesi ile ilgili olarak; okul yöneticiliğinin öğretmenler bakımından kazanılmış hak olmadığı, öğretmenlerin bu Yönetmelik kapsamında görev yerlerinin değiştirilmesinin de kazanılmış hak ihlali olarak değerlendirilemeyeceği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: ….

DÜŞÜNCESİ : Dava konusu Yönetmeliğin; 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer alan “Başvurunun son günü itibarıyla, son dört yıl içinde adlî veya idarî soruşturma sonucu aylıktan kesme ya da daha üst ceza almamış olmak” ibaresi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, aynı (ç) bendinde yer alan “veya soruşturma sonucu görev yeri değiştirilmemiş olmak” ibaresi yönünden ise davanın reddine; 8. maddesi ile 10. maddesinde öğretmen atamalarında duyuruya yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin iptaline; 9. maddesi ile 10. maddesinde yönetici olarak görevlendirilecekler için duyuruya yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin iptaline, aynı 9. ve 10. maddelerde yönetici olarak görevlendirilecekler için başvuru koşullarına yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme yönünden ise davanın reddine; Geçici 1. maddesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

DANIŞTAY SAVCISI : ….

DÜŞÜNCESİ : Davacı sendika, 01/09/2016 günlü, 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinin, “Öğretmen olarak atanacaklarda aranacak genel şartlar” başlıklı 8. maddesi ile “Yönetici olarak görevlendirileceklerde ve öğretmen olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 10. maddesinde öğretmen atamalarında duyuruya yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin, “Yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak genel şartlar” başlıklı 9. maddesi ile “Yönetici olarak görevlendirileceklerde ve öğretmen olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 10. maddesinde yönetici olarak görevlendirilecekler için duyuru ve başvuru koşullarına yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin, Geçici 1. maddesinin iptalini istemektedir.
652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Atama” başlıklı 37. maddesine 6528 sayılı Yasa’nın 22. maddesi ile eklenen 9. fıkrasında, Bakan onayı ile proje okulu olarak seçilen ve belirli eğitim reformu ve programları uygulanan okul ve kurumlara yapılacak öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirmelerinin Bakan tarafından yapılacağı düzenlenmiş bulunmaktadır.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 13/06/2016 günlü, Yd İtiraz No:2016/255 sayılı kararıyla; 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin ”atama” başlıklı 37. maddesine 6528 sayılı Yasa’nın 22. maddesi ile eklenen 9 ve 10. fıkralarının Anayasa’nın 2., 7., ve 128. maddelerine aykırı olduğu kanısına ulaşılması nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına, karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin E:2016/164, K:2017/75 sayılı kararıyla; “atama ve görevlendirme için gerekli koşulların kuralda belirtilmemiş olmasına karşılık 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. ve 88. maddeleri ile 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinde öğretmen olarak atanabilmek veya yönetici şeklinde görevlendirilebilmek için gerekli yasal şartların düzenlendiği, aksine bir hüküm bulunmadığı sürece, anılan kanunlarda belirtilen söz konusu şartların, Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamalarında ve yönetici görevlendirmelerinde de aranacağı, bu itibarla, kanun koyucu tarafından yürütme organına tanınan yetkinin sınırlarının belirli olduğu ve temel ilkelerinin kanunla belirlendiği, öte yandan itiraz konusu (10) numaralı fıkranın birinci cümlesi, öğretim üyeleri ile Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara atanma ve görevlendirilmelerinde 652 sayılı KHK’nın, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ve diğer mevzuatın sınavlar ve atanmaya ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağının düzenlendiği, anılan kurala göre, Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara öğretmen atamalarında ve yönetici görevlendirmelerinde 652 sayılı KHK’nın, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ve diğer mevzuatın sınavlar ve atanmaya ilişkin hükümleri geçerli olmaya devam edecek olmakla birlikte yalnızca öğretim üyeleri ile Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin atama ve görevlendirmelerinde anılan hükümlerin uygulanmayacağı, muafiyetin kapsamının ise 652 sayılı KHK ve 657 sayılı Kanun olmak üzere tüm mevzuatın yalnızca sınavlar ve atanmaya ilişkin hükümleri olduğu, sınavlar ve atanma hâricindeki konuları düzenleyen ilgili hükümlerin ise uygulanmaya devam edileceği, Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlarda ayrıca bir yönetici kadrosunun bulunmaması sebebiyle yöneticilerin “atanması” değil “görevlendirilmesi” mümkün olduğu, bu nedenle itiraz konusu kuralın, öğretim üyeleri ile Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara öğretmen olarak atanmalarında mevzuatın atanmaya ilişkin hükümlerinin, yönetici şeklinde görevlendirilmelerinde ise mevzuatın sınavlara ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağı şeklinde anlaşılması gerektiği, biir başka deyişle, uygulanmayacak hükümlerin kapsamı yapılacak işlemin niteliğine, öğretmen ataması veya yönetici görevlendirmesi olup olmamasına göre farklılık gösterdiği, “Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenler…” ibaresinin, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı ile yurt dışı teşkilatında çalışan öğretmenlerin tamamını kapsamakta olup bunların, öğretmen olarak atanabilmeye ilişkin gerek 657 sayılı Kanun’da ve 652 sayılı KHK’da, gerekse diğer mevzuatın atanmaya ilişkin hükümlerini önceden yerine getirmek suretiyle öğretmen olarak atanmış kimseler olduğu, bu itibarla kuralda yer alan “atanma” kavramının, Bakanlıkta görev yapan öğretmeler yönünden, ilk kez memuriyet görevine atanmaya ilişkin olmayıp yer değiştirme suretiyle atanmayı ifade ettiği, Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin, Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara atanmalarında, yalnızca yer değiştirme suretiyle atanmaya ilişkin mevzuatta yer alan koşullardan muaf tutulmaları, öğretmen olarak atanabilmek için gerekli tüm koşulları öncesinde yerine getirmiş olmaları karşısında, herhangi bir belirsizliğe veya keyfiliğe yol açmadığı, yasama yetkisinin devredilemezliği ve kanuni düzenleme ilkelerine bir aykırılık taşımadığı, kuralda yer alan “Öğretim üyeleri” kavramının da 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 23 ila 26. maddelerinde belirtilen koşulları gerçekleştirmek suretiyle öğretim üyeliğine atanmış, yükseköğretim kurumlarında görevli profesör, doçent ve yardımcı doçentleri ifade ettiği, bu itibarla öğretmenlerle benzer şekilde eğitim-öğretim görevini yerine getiren akademisyenlerin, üniversitelerde edindikleri bilgi, beceri ve tecrübelerden Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlarda yararlanılmasını temin etmek amacıyla öğretmen olarak atanmalarında mevzuatın atanmaya ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağının öngörülmesi, ilk kez memuriyet görevine atanabilmek için gerekli tüm koşulların öncesinde yerine getirilmiş olması karşısında herhangi bir belirsizliğe veya keyfiliğe yol açmadığı, öğretim üyeleri ile Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin, Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yönetici olarak görevlendirilmelerinde uygulanmayacak hükümlerin ise, mevzuatın sınavlara ilişkin hükümlerinden ibaret olduğu, yönetici olarak görevlendirilebilmek için gerekli olduğu mevzuatta belirtilen sınav hâricindeki şartların tamamının, Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin ve öğretim üyelerinin, Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yönetici olarak görevlendirilebilmeleri yönünden de aranmasında yasal bir engel bulunmadığı, yürüttüğü hizmetin niteliği gereğince Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak atama ve görevlendirmelerde genel koşullardan vazgeçilmesi, farklı şartların belirlenmesi ve bu bağlamda mevzuatın atanma ve sınavlara ilişkin hükümlerinin belirli özelliklere sahip kişiler yönünden aranmamasının kanun koyucunun takdir yetkisinde olduğu, söz konusu muafiyetin hangi konudaki hükümlere, hangi kurumlara yönelik atama ve görevlendirmelere ilişkin olduğu ve muafiyetten kimlerin yararlanacağının belirlenmiş olması karşısında yürütme organına bırakılan düzenleme yetkisinin kapsamının ve sınırlarının belirsiz, temel ilkelerinin belirlenmemiş olduğundan söz edilemeyeceği” gerekçesiyle anılan fıkraların Anayasaya aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar verilmiştir.
Anılan Anayasa Mahkemesi kararında, Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak atama ve görevlendirmelerde genel koşullardan vazgeçilmesi, farklı şartların belirlenmesi ve bu bağlamda mevzuatın atanma ve sınavlara ilişkin hükümlerinin belirli özelliklere sahip kişiler yönünden aranmamasının kanun koyucunun takdir yetkisinde olduğu belirlenmiştir.
Diğer bir anlatımla, idarelerin yasayla üstlendikleri kamu hizmetinin niteliği gereği personelin niteliklerini de belirleyebilmelidir.
Bu durumda dava konusu yönetmeliğin 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer alan düzenlemede üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 3. maddesinde belirtilen “Kariyer İlkesi”, Devlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlamak; “Liyakat İlkesi” ise, Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak olarak tanımlanmıştır.
Dava konusu Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği incelediğinde, “Öğretmen olarak atanacaklarda aranacak genel şartlar” başlıklı 8. maddesi ile “Yönetici olarak görevlendirileceklerde ve öğretmen olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 10. maddesinde öğretmen atamalarında, “Yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak genel şartlar” başlıklı 9. maddesi ile “Yönetici olarak görevlendirileceklerde ve öğretmen olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 10. maddesinde yönetici olarak görevlendirileceklerde duyuruya yer verilmediği, bu suretle fırsat eşitliğini ortadan kaldırıp geniş katılımı engellediği, bu haliyle görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin seçimini ve dolayısıyla kamu hizmetinin iyi işlemesini zorlaştırıcı bir etkiye neden olunduğu anlaşılmakla eksik düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 01/09/2016 günlü, 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin “Öğretmen olarak atanacaklarda aranacak genel şartlar” başlıklı 8. maddesi ile “Yönetici olarak görevlendirileceklerde ve öğretmen olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 10. maddesinde öğretmen atamalarında duyuruya yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin, “Yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak genel şartlar” başlıklı 9. maddesi ile “Yönetici olarak görevlendirileceklerde ve öğretmen olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 10. maddesinde yönetici olarak görevlendirilecekler için duyuruya yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin iptali, diğer yönlerden ise davanın reddi gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesi’nce; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bilgi ve belgeler de incelenmek suretiyle işin gereği düşünüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İlgili Mevzuat :
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 124. maddesinde; “Başbakanlık, bakanlık ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartı ile, yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmü yer almıştır.
652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 37. maddesinin 9. fıkrasında, “Ek: 1/3/2014-6528/22 md.) Yurt içi veya yurt dışında, yerli veya yabancı kurum ve kuruluşlarla veya başka ülkelerle işbirliği anlaşması çerçevesinde kurulan ve ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlar, Bakan onayı ile proje okulu olarak seçilen ve belirli eğitim reformu ve programları uygulanan okul ve kurumlar ile Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri Bakan tarafından yapılır. (Ek cümle: 2/12/2016-6764/8 md.) 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 38 inci maddesi kapsamında üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarına bu okullarda okul müdürlüğü görevi verilebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yine, aynı maddenin 10. fıkrasında ise, “(Ek: 1/3/2014-6528/22 md.) Öğretim üyeleri ile Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin dokuzuncu fıkra kapsamındaki kurumlara atanma ve görevlendirilmelerinde bu Kanun Hükmünde Kararname, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve diğer mevzuatın sınavlar ve atanmaya ilişkin hükümleri uygulanmaz. Dokuzuncu fıkra kapsamındaki kurumlara yönetici görevlendirmeleri özlük hakları, atanma ve terfi yönünden kazanılmış hak doğurmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 37. maddesinin dokuzuncu fıkrasına dayanılarak hazırlanan davaya konu “Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği” 01/09/2016 günlü, 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Dava Konusu Yönetmeliğin İncelenmesi :
1- “Öğretmen olarak atanacaklarda aranacak genel şartlar” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinin iptali istemi yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin “Öğretmen olarak atanacaklarda aranacak genel şartlar” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde, “Başvurunun son günü itibarıyla, son dört yıl içinde adlî veya idarî soruşturma sonucu aylıktan kesme ya da daha üst ceza almamış olmak veya soruşturma sonucu görev yeri değiştirilmemiş olmak.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu Yönetmelik hakkında açılan başka bir davada; Danıştay 2. Dairesinin 24/12/2019 günlü, E:2016/13544, K:2019/7431 sayılı kararı ile; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Disiplin” başlıklı 7. Bölümün “Uygulama” başlıklı 132. maddesinin 6111 sayılı Kanunun 112. maddesi ile değişik 4. fıkrasında; “Aylıktan kesme cezası ile tecziye edilenler 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilenler 10 yıl boyunca daire başkanı kadrolarına, daire başkanı kadrosunun dengi ve daha üstü kadrolara, bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine, vali ve büyükelçi kadrolarına atanamazlar.” hükmünün yer aldığı, bu durumda, dava konusu Yönetmeliğin 8. maddenin 1. fıkrasının (ç) bendi ile getirilmiş olan başvurunun son günü itibarıyla, son dört yıl içinde adlî veya idarî soruşturma sonucu aylıktan kesme ya da daha üst ceza almamış olmak koşulunun, 657 sayılı Yasanın 132. maddesinin 4. fıkrası ile yapılan düzenlemenin genişletilmesi ve verilen bu cezaların, Yasa’da sayılanlar dışındaki görevlere yapılacak atamalar için de engel teşkil etmesi sonucunu doğurduğu, bu nedenle, 657 sayılı Yasa’nın 132. maddesine aykırı olarak düzenlendiği gerekçesiyle, 01/09/2016 tarihli, 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin “Öğretmen olarak atanacaklarda aranacak genel şartlar” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer alan “Başvurunun son günü itibarıyla, son dört yıl içinde adlî veya idarî soruşturma sonucu aylıktan kesme ya da daha üst ceza almamış olmak” ibaresinin iptaline karar verilmesi nedeniyle, aynı ibare yönünden yeniden karar verilmesine gerek bulunmamaktadır.
Öte yandan, aynı bentte yer alan “veya soruşturma sonucu görev yeri değiştirilmemiş olmak” ibaresinde ise üst hukuk normlarına aykırılık bulunmamaktadır. Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 05/11/2018 günlü, YD İtiraz No:2018/413 sayılı kararı da aynı yöndedir.
2- “Öğretmen olarak atanacaklarda aranacak genel şartlar” başlıklı 8. maddesi ile “Yönetici olarak görevlendirileceklerde ve öğretmen olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 10. maddesinde öğretmen atamalarında duyuruya yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme ve “Yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak genel şartlar” başlıklı 9. maddesi ile “Yönetici olarak görevlendirileceklerde ve öğretmen olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 10. maddesinde yönetici olarak görevlendirilecekler için duyuruya yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin iptali istemi yönünden;
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 3. maddesinde belirtilen “Kariyer” ve “Liyakat” ilkeleri, bu Kanun’un temel ilkeleri arasında sayılmış; “Kariyer İlkesi”, Devlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlamak; “Liyakat İlkesi” ise, Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak olarak tanımlanmıştır.
652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Atama” başlıklı 37. maddesine 6528 sayılı Yasa’nın 22. maddesi ile eklenen 9. fıkrasında, Bakan onayı ile proje okulu olarak seçilen ve belirli eğitim reformu ve programları uygulanan okul ve kurumlara yapılacak öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirmelerinin Bakan tarafından yapılacağı düzenlenmiş bulunmaktadır.
Anılan maddelerin, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarında öğretmenlik ve yöneticilik görevine aday olmak isteyecekleri haberdar edecek bir içeriğe sahip olmadığı için fırsat eşitliğini ortadan kaldırıp geniş katılımı engellediği, bu haliyle görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin seçimini ve dolayısıyla kamu hizmetinin iyi işlemesini zorlaştırıcı bir etkiye sahip olduğu anlaşıldığından, bu maddelerde duyuruya yer verilmemesi şeklindeki eksik düzenlemenin iptali gerektiği sonucuna varılmıştır.
3- “Yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak genel şartlar” başlıklı 9. maddesi ile “Yönetici olarak görevlendirileceklerde ve öğretmen olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 10. maddesinde yönetici olarak görevlendirilecekler için başvuru koşullarına yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin iptali istemi yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 37. maddesinin 9. fıkrasında, yurt içi veya yurt dışında, yerli veya yabancı kurum ve kuruluşlarla veya başka ülkelerle işbirliği anlaşması çerçevesinde kurulan ve ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlara, Bakan onayı ile proje okulu olarak seçilen ve belirli eğitim reformu ve programları uygulanan okul ve kurumlara yapılacak öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirmelerinin Bakan tarafından yapılacağı yolunda düzenlemelere yer verilmiş olup; bu çerçevede yürürlüğe konulan dava konusu Yönetmeliğin 9. maddesinde yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak genel şartlara, 10. maddesinde ise yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak özel şartlara yönelik düzenlemelere yer verildiği görülmektedir.
Bu durumda, 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 37. maddesinin 9. fıkrası kapsamı ve sınırları çerçevesinde, bu yasal düzenlemenin uygulanmasına yönelik olarak yapılan ikincil düzenlemede, proje okuluna yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak genel ve özel şartlara yer verildiği görüldüğünden, dava konusu Yönetmeliğin 9. maddesi ile 10. maddesinde yönetici olarak görevlendirilecekler için başvuru koşullarına yer verilmemesi bakımından eksik düzenleme bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

4- ”Geçiş hükmü” başlıklı Geçici 1. maddesinin iptali istemi yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin ”Geçiş hükmü” başlıklı Geçici 1. maddesinde, “Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte valiliklerce ataması yapılmış olan öğretmenler ile görevlendirilmesi yapılmış yöneticilerden dört veya sekiz yıllık görev süresini tamamlayanların görevleri sona erer. Bunlardan sekiz yıldan az, dört yıldan fazla çalışanlar bu okullarda sekiz yıllık görev süresi tamamlamak üzere atanabilir/görevlendirilebilirler. Görev sürelerini dolduran yönetici ve öğretmenler istekleri de dikkate alınarak ilgili mevzuatı uyarınca durumlarına uygun okullara öğretmen olarak atanırlar. Bu öğretmenlerden herhangi bir okul/kuruma atanmak üzere başvuruda bulunmayanların veya tercihlerinden birine atanamayanların görev yerleri il içerisinde valiliklerce resen belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 06/07/2018 tarihli, 30470 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin 12. maddesi ile, dava konusu olan Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinin yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle; karar tarihi itibarıyla mevcut olmayan Yönetmelik hükmünün iptali istemiyle açılan davanın bu yönden konusuz kaldığı anlaşılmaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle; 01/09/2016 tarihli, 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin;
1. “Öğretmen olarak atanacaklarda aranacak genel şartlar” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendindeki “Başvurunun son günü itibarıyla, son dört yıl içinde adlî veya idarî soruşturma sonucu aylıktan kesme ya da daha üst ceza almamış olmak” ibaresi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA; aynı bentte yer alan “veya soruşturma sonucu görev yeri değiştirilmemiş olmak” ibaresi yönünden ise DAVANIN REDDİNE;
2. “Öğretmen olarak atanacaklarda aranacak genel şartlar” başlıklı 8. maddesi ile “Yönetici olarak görevlendirileceklerde ve öğretmen olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 10. maddesinde öğretmen atamalarında duyuruya yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin İPTALİNE;
3. “Yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak genel şartlar” başlıklı 9. maddesi ile “Yönetici olarak görevlendirileceklerde ve öğretmen olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 10. maddesinde yönetici olarak görevlendirilecekler için duyuruya yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin İPTALİNE; aynı maddelerde yönetici olarak görevlendirilecekler için başvuru koşullarına yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme yönünden ise DAVANIN REDDİNE;
4. “Geçiş hükmü” başlıklı Geçici 1. maddesi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
5. Aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre yarısı olan …-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, diğer yarısı olan …-TL yargılama giderinin ise davacı taraf üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin davacıya iadesine,
6. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen …-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 24/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.