Danıştay Kararı 2. Daire 2017/2087 E. 2020/2016 K. 01.07.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2017/2087 E.  ,  2020/2016 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/2087
Karar No : 2020/2016

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı …
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri …
Av. …

DAVANIN KONUSU : Radyoloji alanında uzmanlık eğitimini tamamlayan davacı tarafından,
1-Eş durumu gözetilerek İstanbul iline atanması istemiyle yaptığı başvurusunun reddedilerek 72. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Kurası ile Şanlıurfa TC SB. SBÜ. Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesine atanmasına ilişkin 30/12/2016 günlü işlemin,
2- 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin (02/03/2018 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik ile bu Yönetmeliğin adı “Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” şeklinde değiştirilmiştir) 30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin 6. fıkrasının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı; eşinin İstanbul ilinde faaliyet gösteren özel bir şirkette sosyal güvenlik primini ödemek suretiyle görev yaptığını ve başka bir yerde çalışma imkanının olmadığını, iki yaşında çocuğunun bulunduğunu,
Dava konusu düzenlemenin Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesi ve Genel Yönetmelik hükümlerine aykırı olduğunu,
Davaya konu düzenlemede ve bu düzenlemeye dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığını ileri sürmektedir.

DAVALI İDARENİN SAVUNMASI :
Davalı idarece; usul yönünden davanın süresinde açılmadığı, esas yönünden ise, davacının uzman tabip unvanlı bir personel olması ve bu yönüyle Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği uyarınca, “stratejik personel” olarak kabul edilmesi nedeniyle eş durumu mazeretiyle atanma talebinin kabulünün mümkün olmadığı,
Dava konusu Yönetmeliğin, 657 sayılı Kanun’a, 3359 sayılı Kanun’a ve Genel Yönetmeliğe uygun olduğu,
Devlet için Anayasal bir görev olan, sağlık hizmetlerinin tüm yurtta sunumunun önündeki zorluklar ve ihtiyaç durumu göz önüne alınarak Yönetmelik değişikliklerinin yapıldığı,
Davalı idareye, genel sağlık bakımından önemi haiz sağlık personelinin kamu görevlisi olmayan eşlerinden dolayı aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği hususunda genel yönetmelikten ayrışık düzenleme yapma yetkisi verildiği,
Stratejik personel uygulaması ile zaman içinde sağlık hizmetlerinin sunumunun iyileştirildiği, hem daha iyi noktalara gelmek hem de gelinen noktayı korumak için uygulamanın devam etmesi gerektiği,
Dava konusu düzenlemede ve bu düzenlemeye dayalı olarak tesis edilen işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiş ve davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değişik “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin 6. fıkrasının iptali istemine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığı, davacının İstanbul iline atanması istemiyle yaptığı başvuru reddedilerek 72. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Kurası ile Şanlıurfa TC SB. SBÜ. Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesine atanmasına ilişkin 30/12/2016 günlü işlemin iptali istemi yönünden davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Bununla birlikte; Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 20. maddesinde, 03/06/2017 günlü, 30085 sayılı, 02/03/2018 günlü, 30348 sayılı, 09/02/2019 günlü, 30681 sayılı ve 16/01/2020 günlü, 31010 sayılı Resmi Gazeteler’de yayımlanan Yönetmeliklerle yapılan değişiklikler dikkate alınarak davacı tarafından idareye yeniden bir başvuru yapılabileceği ve davacının başvurusunun bu değişiklikler dikkate alınarak değerlendirmeye tabi tutulacağı açıktır.

DANIŞTAY SAVCISI : …

DÜŞÜNCESİ : Uzman doktor olarak görev yapan davacı tarafından, Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne atanmasına ilişkin 30/12/2016 günlü işlem ile Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin, 30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik 20. maddesinin 6. fıkrasının iptali istenilmektedir.
Yönetmeliğin, 20. maddesinin 6. fıkrasının, 02/03/2018 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı göz önüne alındığında, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı, bu nedenle düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Ancak, dava konusu bireysel işlemin, tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre irdeleneceği; bireysel işlemin tüm hukuki sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmadığı sürece, anılan işlemin dayanağı olan düzenleyici işlemin sonradan yürürlükten kaldırılmasının, söz konusu bireysel işlemle ilgili olarak açılan davanın sonuçlanmasına engel oluşturmayacağı da açıktır.
Asistan doktor olarak görev yapan davacının, eş durumu gözetilerek İstanbul İl sınırları içine atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 72. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülüğü Kurası ve Eş Durumu Değerlendirme Sonuçlarının davacıyla ilgili kısmının ve davacının Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesine atamasının yapılmasına ilişkin işlemin iptali istemi yönünden:
Dosyanın incelenmesinden, davacının eşinin son üç yıldır SGK kapsamında sigortalı olarak İstanbul ilinde çalıştığı ve davacı tarafından bu gerekçeyle eş durumu mazeretine dayalı atanma talebinde bulunulduğu, yapılan bu başvurunun, kendisinin stratejik personel kapsamında olduğu ve ilgili Yönetmeliğin 20. maddesinin 6. fıkrası gerekçe gösterilerek reddedildiği görülmüştür.
Davacının eş durumu mazereti nedeniyle İstanbul iline atanma başvurusunun, anılan Yönetmeliğin 20. maddesinin (5) numaralı fıkrasında belirtilen koşullar çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi ve bunun neticesine göre İstanbul’a atanma başvurusu ile ilgili yeniden bir işlem tesis edilmesi gerekmekte olup, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğe aykırı olacak şekilde eş durumu nedeniyle atanma talebinin stratejik personel olduğu gerekçesiyle reddine ilişkin işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 30/09/2016 tarih ve 29843 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle değiştirilen Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 20. maddesinin 6. fıkrası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının, eş durumu gözetilerek İstanbul’a atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin ise iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; 25/08/2017 günlü, 30165 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Geçici 15. madde uyarınca kaldırılan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’nun dava ve icra takip işlerinin Sağlık Bakanlığına devredildiği görüldüğünden, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu hasım mevkiinden çıkarılıp davanın sadece Sağlık Bakanlığı husumetiyle incelenmesine karar verilerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY :
Radyoloji alanında uzmanlık eğitimini tamamlayan davacı tarafından, eş durumu gözetilerek İstanbul iline atanması istemiyle yaptığı başvurusunun reddedilerek 72. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Kurası ile Şanlıurfa TC SB. SBÜ. Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesine atanmasına ilişkin 30/12/2016 günlü işlem ve bu işlemin dayanağı olan 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin 6. fıkrasının iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
İlgili Mevzuat:
Anayasa’nın “Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması” başlıklı 56. maddesinde; “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir… Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler… Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir…” kuralı yer almaktadır.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun “Temel Esaslar” başlıklı 3. maddesinin (c) bendinde; “Bütün sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık personelinin ülke sathında dengeli dağılımı ve yaygınlaştırılması esastır. Sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesi bu esas içerisinde Sağlık Bakanlığınca düzenlenir.” hükmü düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un Ek 3. maddesinde ise; “”İlgili mevzuata göre yurt içinde veya yurt dışında öğrenimlerini tamamlayarak tabip, uzman tabip ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman tabip unvanını kazananlar, her eğitimleri için ayrı ayrı olmak kaydı ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından hazırlanan İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında yer alan ….. Gün, Sağlık Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığınca uygun görülen diğer kuruluşlarda Devlet memuru veya ilgililerin talebi halinde 10/07/2003 tarihli ve 4924 sayılı Kanuna tâbi sözleşmeli sağlık personeli olarak Devlet hizmeti yapmakla yükümlüdürler…” hükmüne yer verilmek suretiyle belirli şartları haiz hekimlere Devlet hizmeti yükümlülüğü getirilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Yer değiştirme suretiyle atanma” başlıklı 72. maddesinde, kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmaların, hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiyenin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılacağı; aynı maddenin son fıkrasında da, yer değiştirme ile ilgili atama esaslarının Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.
657 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan ve 19/04/1983 günlü, 83/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 30/06/2014 günlü, 2014/6578 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla değişik “Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği” başlıklı 14. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan halinde; “Aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği memurun;
a) Kamu personeli olan eşinin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânının olmaması veya mevzuatı uyarınca eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda bu kapsamdaki eşin bulunduğu yere,
b) Eşlerin her ikisinin de aynı kurumda çalışıyor olması halinde, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı duyduğu yere,
c) Eşlerin farklı kurumda çalışıyor olması halinde kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere,
d) Kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde başvuru tarihi itibarıyla son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde bu durumda olan eşin bulunduğu yere,
e) Milletvekili, belediye başkanı, muhtar veya noter olan eşlerinin bulunduğu yere,
atanması suretiyle yapılabilir.
Aile birliği mazeretine dayanarak yer değiştirme isteğinde bulunan memur, eşinin kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalıştığına veya atanmayı talep ettiği yerde eşinin başvuru tarihi itibarıyla son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak halen çalıştığına ya da birinci fıkranın (e) bendinde sayılan görevlerde bulunduğuna ilişkin belgeyi kurumuna ibraz etmekle yükümlüdür. Ayrıca yer değiştirme başvurusuna, evlilik durumunu kanıtlayan belgenin de eklenmesi gerekir.
Genel sağlık bakımından önemi haiz sağlık personeli hakkında özel yönetmelikte düzenleme yapılması kaydıyla birinci fıkranın (d) bendine ilişkin farklı usul ve esaslar belirlenebilir.” kuralına yer verilmiştir.
Aynı Yönetmeliğin “Özel Yönetmelikler” başlıklı 28. maddesinde; “Kurumlar bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde halen görevde bulunan memurların geçmiş hizmetlerinin bu Yönetmelik çerçevesinde nasıl değerlendirileceğini ve bu Yönetmeliğin çeşitli maddelerinde kurumlarca tesbiti öngörülen diğer hususları kapsayan özel Yönetmeliklerini Devlet Personel Dairesinden olumlu görüş alınmak sureti ile çıkarırlar. Özel Yönetmeliklerde bu Yönetmeliğe aykırı hükümler yer alamaz….”, 30/06/2014 günlü, 2014/6578 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Yönetmeliğin 12. maddesi ile eklenen Geçici 5. maddede de, “Kamu kurum ve kuruluşları bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yönetmeliklerini bu Yönetmeliğe uygun hale getirirler. Bu süre içerisinde kamu kurum ve kuruluşlarının yönetmeliklerinin bu Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.” düzenlemeleri yer almıştır. (Ek Yönetmelik 16/08/2014 günlü, 29090 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiştir.)
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 1 inci maddesi ve Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğe dayanılarak, sağlık hizmetlerinin yurt genelinde etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında görev yapan sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı personelinin atama ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla hazırlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği, 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.
Dava konusu işlem tarihi itibarıyla Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde, “Stratejik personel: Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG), tabip, uzman diş tabibi, diş tabibi ve eczacı unvanındaki personel” olarak tanımlanmış olup, “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin 1. fıkrasında, eşlerin ikisinin de Bakanlık veya bağlı kuruluşlarda kamu personeli olması hali düzenlenmiş, devamında ise;
“(2) Eşlerin farklı kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalışması halinde;
a) Varsa eşinin kurumuyla yapılan protokol hükümleri uygulanır.
b) Eşleri, mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tâbi olarak mülki idare amirliği, milli istihbarat, emniyet hizmetleri sınıflarından birinde görev yapanlar ile hâkim, savcı veya Türk Silahlı Kuvvetlerinde subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş veya uzman er olarak görev yapan personelin eşinin görev yaptığı yere ataması yapılır.
c) Yer değişikliği talebinde bulunan personelin eşinin görev yaptığı yerin kendi unvan ve branşında C veya D hizmet grubunda olması halinde eşinin görev yaptığı yere ataması yapılır. Aksi halde ilgili kurumla koordinasyon sağlanır. Eşinin görev yaptığı kurumun başka yerde teşkilatının bulunmaması, kadro veya mevzuatı açısından aile birliği mazeretine dayalı atanma imkânının olmaması halinde talebi değerlendirilir.
ç) Eşi, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında kurulan üniversitelerde öğretim üyesi olanların ataması eşinin görev yaptığı yere yapılır.

(5) (Değişik:RG-30/9/2016-29843) Kamu görevlisi olmayan eşinin, atanma talep edilen yerde başvuru tarihi itibarıyla son dört yıl içinde 720 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde, personelin yer değişikliği suretiyle ataması yapılır. Kendi adına çalışanlardan borçlarını yapılandıranlar ile atama talep edilen yer dışında sosyal güvenlik primleri ödenenlerden, atama talep edilen yerde iş yerinin faaliyette olduğunu ve bu işyerinde en az 720 gün çalıştığını belgelendirenlerin talepleri de değerlendirmeye alınır.
(6) (Değişik:RG-30/9/2016-29843) Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendinin birinci cümlesi ile beşinci fıkrası uygulanmaz.” kurallarına yer verilmiştir.

Dava konusu düzenlemenin incelenmesi :
26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin 6. fıkrasının iptali istemine ilişkin olarak;
30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değiştirilen Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin 6. fıkrasında yer alan “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendinin birinci cümlesi ile beşinci fıkrası uygulanmaz.” düzenlemesinin 02/03/2018 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı göz önüne alındığında, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği bu kısma ilişkin düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Ancak, dava konusu bireysel işlemin, tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre irdeleneceği; bireysel işlemin tüm hukuki sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmadığı sürece, anılan işlemin dayanağı olan düzenleyici işlemin sonradan yürürlükten kaldırılmasının, söz konusu bireysel işlemle ilgili olarak açılan davanın sonuçlanmasına engel oluşturmayacağı da açıktır.

Dava konusu bireysel işlemin incelenmesi :
Radyoloji alanında uzmanlık eğitimini tamamlayan davacının, eş durumu gözetilerek İstanbul iline atanması istemiyle yaptığı başvurusunun reddedilerek 72. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Kurası ile Şanlıurfa TC SB. SBÜ. Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesine atanmasına ilişkin 30/12/2016 günlü işlemin iptali istemi yönünden;
Genel Yönetmeliğin “Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği” başlıklı 14. maddesinin sonuna 01/09/2016 günlü, 29818 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/08/2016 günlü, 2016/9097 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla “Genel sağlık bakımından önemi haiz sağlık personeli hakkında özel yönetmelikte düzenleme yapılması kaydıyla birinci fıkranın (d) bendine ilişkin farklı usul ve esaslar belirlenebilir.” hükmünü içeren fıkra eklenmiştir.
Bu çerçevede; davalı idareye, genel sağlık bakımından önemi haiz sağlık personelinin kamu görevlisi olmayan eşlerinden dolayı aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği hususunda genel yönetmelikten ayrışık düzenleme yapma yetkisi verilmiştir.
Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin 30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik altıncı fıkrası ile stratejik personelin kamu görevlisi olmayan eşlerine bağlı olarak aile birliği mazereti nedeniyle yer değişikliği konusunda Genel Yönetmelikle verilen ayrışık düzenleme yapma yetkisi kullanılmıştır.
Stratejik personelin eş durumu nedeniyle atanma taleplerinde, dava konusu Yönetmeliğin kapsamında bulunan stratejik personel dışındaki diğer personele uygulanan ve yukarıda yer verilen kuralların uygulanmayacağının öngörülmesine ilişkin düzenlemenin; Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde yer alan “stratejik personel” kavramının ortaya çıkarılış amacı olan, kısıtlı sağlık personeli kapasitesi içerisinde sağlık hizmetlerinin etkin bir planlama sistemi uygulanarak tüm vatandaşlara eşit bir şekilde sunulmasının sağlanması amacının gerçekleştirilmesine hizmet etmekte olması ve Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte yer alan ayrışık düzenleme yapma yetkisi de göz önüne alındığında, kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka uygun bulunan düzenlemeler uyarınca davacının eş durumu gözetilerek İstanbul iline atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan; dava konusu bireysel işlemin hukuki denetimi yapılırken, bireysel işlemin dayanağı olan ve yürürlükten kalkan veya uygulanma kabiliyeti bulunmayan düzenleyici işlemin hukuki incelemesi yapılarak, bu düzenlemenin hukuka ve mevzuata aykırı olmadığı yönünde tespitlerde bulunulması halinde, yürürlükten kalkmasına veya uygulanma kabiliyetinin bulunmamasına bağlı olarak hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen düzenleyici işlem nedeniyle, davalı idarenin, davada haksız çıkan taraf olarak kabulüyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Nitekim, benzer bir konudaki Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 06/04/2016 günlü, E:2015/234, K:2016/1432 sayılı kararı da bu yöndedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin 6. fıkrasının iptali istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2. Davacının, eş durumu gözetilerek İstanbul iline atanması istemiyle yaptığı başvurusunun reddedilerek 72. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Kurası ile Şanlıurfa TC SB. SBÜ. Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesine atanmasına ilişkin 30/12/2016 günlü işlemin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE,
3. Aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta pulu ücretinden artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere 01/07/2020 tarihinde, esastan oybirliğiyle, yargılama giderleri yönünden ise oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Dava, Radyoloji alanında uzmanlık eğitimini tamamlayan davacı tarafından, eş durumu gözetilerek İstanbul iline atanması istemiyle yaptığı başvurusunun reddedilerek 72. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Kurası ile Şanlıurfa TC SB. SBÜ. Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesine atanmasına ilişkin 30/12/2016 günlü işlem ve bu işlemin dayanağı olan 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin 6. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.
30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle değiştirilen Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesi 6. fıkrasında yer alan “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendinin birinci cümlesi ile beşinci fıkrası uygulanmaz.” düzenlemesinin 02/03/2018 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılması nedeniyle davanın konusuz kaldığı ve bu kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığına; bireysel işlem yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Belirtilen nedenle, bakılan dava hakkında kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen davanın reddine karar verilmesi gerekmekte ise de; yargılama giderlerine ilişkin olarak Daire kararına katılmak mümkün bulunmamaktadır.
Şöyle ki; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde; yargılama giderlerinin kapsamı tarif edilmiş, 326. maddesi 1. fıkrasında; kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 2. fıkrasında; davada, iki taraftan biri kısmen haklı çıkarsa, Mahkemenin yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırılacağı, 331. maddesi 1. fıkrasında; davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği, 332. maddesinin 1. fıkrasında ise; yargılama giderlerine Mahkemece re’sen hükmedileceği kurala bağlanmıştır.
Bakılan uyuşmazlıkta; dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesi 6. fıkrası hakkında konusunun kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı, bireysel işleme yönelik kısım hakkında ise davanın reddi yolunda hüküm kurulmuş, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve vekalet ücretinin ise; davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine hükmedilmiştir.

Dairece, kısmen karar verilmesine yer olmadığı yolunda verilen karar, dava konusu işlemin ve/veya işlemlerin hukuka aykırı veya uygun olduğunu ortaya koyar nitelikte bir karar türü olmadığı gibi; davanın taraflarından herhangi birinin haklılığını ya da haksızlığını ortaya koyacak nitelikte bir karar da değildir.
Bu itibarla; 6100 sayılı Yasa’nın yukarıda aktarılan hükümleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın Yönetmeliğin 20. maddesi 6. fıkrasına ilişkin kısmı yönünden yapılan yargılama sonucunda, ne davalı idarenin, ne de davacının haklı olup-olmadığı hususunda sarih bir sonuç çıkartılamayacağı ve böylece; belirsiz bir hukuksal sonuçtan dolayı, davacıdan daha çok ve öncelikle dava açılmasına neden olan, davalı idarenin sorumlu tutulması, adalete ve hukuk devleti ilkesine uygun düşecektir.
Açıklanan hukuksal nedenlerle; bakılan uyuşmazlıkta yargılama giderlerinin haklılık oranı dikkate alınarak yarısının davalı idareden alınarak davacıya verilmesi ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, aksi yönde oluşan Daire kararının anılan bölümüne, yukarıdaki neden ve gerekçelerle iştirak etmiyorum. 01/07/2020