Danıştay Kararı 2. Daire 2016/7255 E. 2019/7350 K. 19.12.2019 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2016/7255 E.  ,  2019/7350 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/7255
Karar No : 2019/7350

DAVACI: …
VEKİLİ: Av. …
DAVALI: Sağlık Bakanlığı
VEKİLLERİ: Hukuk Müşaviri …
Hukuk Müşaviri …
DAVANIN KONUSU: Yan dal uzmanlığı sebebiyle mecburi hizmete tabi uzman doktor olan davacı tarafından;
1- Eş durumu gözetilerek …’ya atanma istemiyle yapılan başvuru reddedilerek, 27/08/2015 günlü genel kuraya dahil edilmek suretiyle … Devlet Hastanesine atanmasına dair işlemin;
2- 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin, 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik’le değişik 20. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI: Davacı, çocuk endokrinolojisi yan dal uzmanlığını tamamlaması sebebiyle mecburi hizmete tabi olduğunu, eşinin de çocuk endokrinolojisi yan dal uzmanlığını tamamladığını ve bu sebeple tabi olduğu mecburi hizmetini tamamlayarak 2013 yılında … Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji ve Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesine atandığını, eşinin, uzmanlık eğitiminden sonra 7 aydan fazla süre … …’da görev yaptığını, bu sırada yan dal uzmanlığını kazandığını ve tamamlaması üzerine Mersin’de iki yıl mecburi hizmetini yaptığını, eşinin, kendisinin yanına gelmesi durumunda, üçüncü kez mecburi hizmet yapmaya mecbur bırakılacağını;
Eşinin kendisinden daha kıdemli olduğunu ve astlık-üstlük ilişkisi bulunan durumlarda, aile birliğinin, kıdemli olan eşin bulunduğu yerde sağlanması gerektiğini;
Yönetmeliğin 20. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan “Eşleri, mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tâbi olarak mülki idare amirliği, milli istihbarat, emniyet hizmetleri sınıflarından birinde görev yapanlar ile hâkim, savcı veya Türk Silahlı Kuvvetlerinde subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş veya uzman er olarak görev yapan personelin eşinin görev yaptığı yere ataması yapılır.” hükmü uyarınca, eşi; hakim, savcı, polis, asker olanların aile birliğinin sağlanmasında “D veya C hizmet grubu” şartı aranmazken, her iki eşin de Bakanlık personeli olması halinde bu şekilde kesin kural getirilmesinin anlaşılabilir olmadığını ileri sürmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI : Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca, davacı ile eşinin aynı sıralamada yer aldığı, başka bir ifadeyle aralarında astlık-üstlik ilişkisi bulunmadığı;
08/02/2016 tarihi itibarıyla …’da 11, …’da 1 adet çocuk endokrinoloji uzmanı bulunduğu;
Devlet için, Anayasal bir görev olan sağlık hizmetlerinin tüm yurtta sunumunun sağlanabilmesi amacıyla söz konusu düzenlemelerin yapıldığı;
Az gelişmiş illerde doktorların kalmak istemediği, hizmetin aksamaması için getirilen ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’na dayalı olarak yapılan düzenlemede ve bu düzenleme uyarınca tesis edilen bireysel işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı;
Davacının, 12/05/2016 tarihinde … iline atandığı ve dava konusu işlemlerin iptalinde menfaatinin kalmadığı savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ: Davanın reddi gerektiği düşünülmüştür.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; … Devlet Hastanesinde yan dal uzmanlığı sebebiyle mecburi hizmet kapsamında uzman doktor olarak görev yapan davacı tarafından, eş durumu gözetilerek …’ya atanmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin, genel kuraya dahil edilerek … Devlet Hastanesine atanmasına dair işlemin ve Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 4.4.2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik 20. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan “Her iki eşin birinci fıkranın (a) bendindeki aynı sıralama grubunda yer alması halinde, aile birliğinin D veya C hizmet grubu bir ilde sağlanması esastır. D veya C hizmet grubunda aile birliğinin sağlanamaması halinde; her iki eşin unvan ve branşında eşlerinin görev yaptığı ilin standardına göre, doluluk oranı az olan ilde aile birliği sağlanır. Doluluk oranlarının da eşit olması halinde; aynı hizmet bölgesinde görev yapan eşlerden, yer değiştirme talebinde bulunanın, farklı hizmet bölgelerinde görev yapan eşlerden ise, üst hizmet bölgesinde görev yapan personelin görev yeri değiştirilir.” şeklindeki düzenlemenin iptali istemiyle açılmıştır.
Düzenleyici işlem yönünden:
2709 sayılı T.C. Anayasa’sının 56. Maddesinde; “Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.
Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. ” hükmüne yer verilmiştir.
663 sayılı KHK’nın Görevler başlıklı 2. Maddesinin 1. Fıkrasında; “Bakanlığın görevi; herkesin bedenî, zihnî ve sosyal bakımdan tam bir iyilik hâli içinde hayatını sürdürmesini sağlamaktır.” denildikten sonra, (e) bendinde, “İnsan gücünde ve maddî kaynaklarda tasarruf sağlamak ve verimi artırmak, sağlık insan gücünün ülke sathında dengeli dağılımını sağlamak ve bütün paydaşlar arasında işbirliğini gerçekleştirmek suretiyle yurt sathında eşit, kaliteli ve verimli hizmet sunumunun sağlanması,” nın Bakanlığın görevi olduğu belirtilmiştir.
Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin dayanak başlıklı 3. Maddesinde “Bu Yönetmelik; 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun Ek 1 inci maddesi ve 19/4/1983 tarihli ve 83/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır.” hükmü getirilmiştir.
Dava konusu düzenlemenin, 657 sayılı Devlet Memurları kanunu, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına ilişkin Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak hazırlandığı, ve yukarıda anılan üst hukuk normlarına aykırılık taşımadığı sonucuna ulaşılmış olup anılan düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
Ferdi işlem yönünden:
Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 4.4.2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği başlıklı” 20. Maddesinde “Eşlerin ikisinin de Bakanlık veya bağlı kuruluşlarda kamu personeli olması hâlinde;” denildikten sonra; 1. fıkrasının (a) bendinde; “Astlık üstlük sıralaması esas alınarak astın görev yeri üste bağlı olarak değiştirilir. Üstlük astlık sıralaması; Bakanlık ve Bağlı Kuruluş Merkez Teşkilatı kadroları, il sağlık müdürü/halk sağlığı müdürü/genel sekreter, başkan, hastane yöneticisi, başhekim, eğitim görevlisi, başasistan, yan dal uzmanları, uzman tabipler, uzman diş tabipleri, tabipler, diş tabipleri ve diğer sağlık personeli şeklindedir.”
(b) bendinde ise; “Her iki eşin birinci fıkranın (a) bendindeki aynı sıralama grubunda yer alması halinde aile birliğinin D veya C hizmet grubu bir ilde sağlanması esastır. D veya C hizmet grubunda aile birliğinin sağlanamaması halinde; her iki eşin unvan ve branşında eşlerinin görev yaptığı ilin standardına göre doluluk oranı az olan ilde aile birliği sağlanır. Doluluk oranlarının da eşit olması halinde; aynı hizmet bölgesinde görev yapan eşlerden yer değiştirme talebinde bulunanın, farklı hizmet bölgelerinde görev yapan eşlerden ise üst hizmet bölgesinde görev yapan personelin görev yeri değiştirilir.” hükümleri öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden; davacı ve eşinin aynı ünvan ve branşta yani her ikisinin de Çocuk Endokrinolojisi Yan Dalı’nda görev yapan uzman tabip olduğu, eşlerden her ikisinin de aynı sıralama grubunda yer aldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda;, yukarıda anılan Yönetmelik hükümleri gereğince aile birliğinin C veya D hizmet grubu bir ilde sağlanması gerektiğinden, dava konusu düzenlemede ve bu düzenlemeye dayalı işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, 25/08/2017 günlü, 30165 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen Geçici 15. madde uyarınca, kaldırılan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun dava ve icra takip işlerinin Sağlık Bakanlığına devredildiği görüldüğünden, davanın yalnızca Sağlık Bakanlığı husumetiyle görülmesine karar verilerek, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Uzman doktor olarak görev yapan ve yan dal uzmanlığı sebebiyle mecburi hizmete tabi olan davacının, eş durumu gözetilerek …’ya atanma istemiyle yaptığı başvuru reddedilerek, 27/08/2015 günlü genel kura ile … Devlet Hastanesine atanması üzerine, anılan işlemin ve bu işlemin dayanağı olan Yönetmelik hükmünün iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın “Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı” başlıklı 17. maddesinde; “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” kuralı yer almış, “Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması” başlıklı 56. maddesinde; “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir… Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler… Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir…” kuralı getirilmiş; 90. maddesinin beşinci fıkrasına eklenen cümle ile; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.” hükmü düzenlenmiş, 124. maddesinin davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan halinde ise; “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 10/12/1948 günlü, 217 A (III) sayılı Kararıyla ilan edilen ve 27/05/1949 günlü, 7217 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 06/04/1949 günlü, 9119 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ülkemiz tarafından kabul edilen “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin” 25. maddesinde, “Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır…” hükmü yer almış; Yine Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 16/12/1966 günlü, 2200 A (XXI) sayılı Kararıyla ilan edilen ve 11/08/2003 günlü, 25196 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 10/07/2003 günlü, 2003/5923 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ülkemiz tarafından kabul edilen “Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin” 12. maddesinde; “Bu Sözleşme’ye Taraf Devletler, herkesin, ulaşılabilecek en yüksek fiziksel ve ruhsal sağlık standardına sahip olma hakkını kabul ederler. Bu Sözleşmeye Taraf Devletlerin bu hakkı tam olarak gerçekleştirmek amacıyla alacakları tedbirler, aşağıdakiler için de alınması gerekli tedbirleri içerir:
…c) Salgın hastalıkların, yöresel hastalıkların, mesleki hastalıkların ve diğer hastalıkların önlenmesi, tedavisi ve kontrolü;
d) Hastalık halinde her türlü sağlık hizmetinin ve bakımının sağlanması için gerekli şartların yaratılması…” düzenlemesine yer verilmiştir.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun “Temel Esaslar” başlıklı 3. maddesinin (c) bendinde; “Bütün sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık personelinin ülke sathında dengeli dağılımı ve yaygınlaştırılması esastır. Sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesi bu esas içerisinde Sağlık Bakanlığınca düzenlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin (d) bendinde; “Doluluk oranı: Bakanlıkça iller itibariyle planlanan PDC’ye göre her unvan ve branş için belirlenen personel sayılarının, illerde o unvan ve branşta çalışan personel sayısına oranını”, (f) bendinde; “Hizmet grubu: Personel dağılım cetveli doluluk oranına göre belirlenen il gruplarını,”, (k) bendinde; “Personel Dağılım Cetveli (PDC): Ek-2’de belirlenen ilkeler doğrultusunda il ve birim bazında, yılda en az bir defa yenilenen, unvan ve branşlar itibariyle bulunması gereken personel sayısını gösteren cetveli” ifade eder kuralı; “Hizmet grupları” başlıklı 7. maddesinde; “PDC doluluk oranına göre iller, her unvan ve branşta en yüksekten en düşüğe doğru A, B, C ve D olarak dört hizmet grubuna ayrılır. Doluluk oranı en yüksek ilk 20 il A, ikinci 20 il B, üçüncü 20 il C ve diğer iller ise D hizmet grubu olarak belirlenir… ” kuralı; 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik’le değişik “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde; “Eşlerin ikisinin de Bakanlık veya bağlı kuruluşlarda kamu personeli olması hâlinde;
a) Astlık üstlük sıralaması esas alınarak astın görev yeri üste bağlı olarak değiştirilir. Üstlük astlık sıralaması; Bakanlık ve Bağlı Kuruluş Merkez Teşkilatı kadroları, il sağlık müdürü/halk sağlığı müdürü/genel sekreter, başkan, hastane yöneticisi, başhekim, eğitim görevlisi, başasistan, yan dal uzmanları, uzman tabipler, uzman diş tabipleri, tabipler, diş tabipleri ve diğer sağlık personeli şeklindedir.
b) Her iki eşin birinci fıkranın (a) bendindeki aynı sıralama grubunda yer alması halinde aile birliğinin D veya C hizmet grubu bir ilde sağlanması esastır. D veya C hizmet grubunda aile birliğinin sağlanamaması halinde; her iki eşin unvan ve branşında eşlerinin görev yaptığı ilin standardına göre doluluk oranı az olan ilde aile birliği sağlanır. Doluluk oranlarının da eşit olması halinde; aynı hizmet bölgesinde görev yapan eşlerden yer değiştirme talebinde bulunanın, farklı hizmet bölgelerinde görev yapan eşlerden ise üst hizmet bölgesinde görev yapan personelin görev yeri değiştirilir.” kuralı yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Devlet, Anayasa’nın 17. maddesinde kişilere tanınmış olan yaşam hakkını güvence altına almakla yükümlü olup, kişinin yaşam hakkı ile maddi ve manevi varlığını koruma hakkı, birbirleriyle sıkı bağlantıları olan, devredilmez ve vazgeçilmez haklarındandır. Bu haklara karşı olan her türlü engelin ortadan kaldırılması da Devlete ödev olarak verilmiştir.
Bireylerin sağlıklı yaşam hakkına sahip olması, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanmasına bağlıdır. Anayasa, sosyal hukuk devleti olmanın gereği olarak Devlete sağlık hizmetlerinin sunumunda pozitif yükümlülük vermiş, Devleti bu haklardan yararlanmayı artıracak önlemleri almakla mükellef kılmıştır. Bu nedenle Anayasa’nın 56. maddesinde öngörülen sağlık hakkından yararlanma konusunda en geniş ölçekli uygulamaların gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Sağlık hizmetinin temel hedefi olan insan sağlığı ve yaşamı, mahiyeti itibarıyla ertelenemez ve ikame edilemez özelliğe sahip olduğundan, yurdun her yerine sağlık hizmeti götürülebilmesi adına bir takım düzenlemeler yapmanın, idare açısından bir zorunluluk olduğu açıktır.
Bu itibarla; dava konusu Yönetmelik hükmü ile sağlık personeli olan her iki eşin, aynı sıralama grubunda yer alması halinde, aile birliğinin D veya C hizmet grubu bir ilde sağlanmasının esas olduğu kurala bağlanmış ve D veya C hizmet grubunda aile birliğinin sağlanamaması halinde ise, her iki eşin unvan ve branşında eşlerin görev yaptığı ilin standardına göre doluluk oranı az olan ilde aile birliğinin sağlanacağı, doluluk oranlarının da eşit olması halinde; aynı hizmet bölgesinde görev yapan eşlerden yer değiştirme talebinde bulunanın, farklı hizmet bölgelerinde görev yapan eşlerden ise üst hizmet bölgesinde görev yapan personelin görev yerinin değiştirileceği belirlenmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat ve açıklamalar ışığında; personel sayısı itibarıyla doluluk oranı en az olan illerden oluşan D ve C hizmet gruplarında bulunan illerde aile birliğinin sağlanmasının esas olduğunun kurala bağlanmasının, Devletin, sağlık hizmetlerinin sunumundaki pozitif yükümlülüğü gereği almak zorunda olduğu tedbirlerden biri olduğu, zira, istihdamında güçlük çekilen ve insanın en temel hakkı olan sağlıklı yaşam hakkı ile bu yaşamın sürdürülmesindeki yeri tartışmasız olan tabiplerin, yurdun her yerinde görev yapmasının sağlaması için getirilen düzenlemelerin kamu yararı ve hizmet gerekleri kapsamında gereklilik arz ettiği sonucuna varılmıştır.
Bu sebeple; Devlete yüklenen sağlık hakkının korunması ödevi kapsamında getirilen düzenlemeler ile vatandaşlara etkin, verimli ve hızlı bir hizmet sunumu ile yükümlü bulunan ve her ikisi de Sağlık Bakanlığı personeli olan eşlere yönelik olarak, aile birliğinin D veya C hizmet grubu bir ilde sağlanmasının esas olduğunu kurala bağlayan düzenlemede ve bu düzenlemeye dayalı olarak, davacının, D veya C hizmet grubunda bulunmayan … iline atanma isteminin reddi ile … Devlet Hastanesine atanmasına dair işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin, 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik’le değişik 20. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin iptali istemi hakkında DAVANIN REDDİNE oyçokluğuyla;
2. Davacının, eş durumu gözetilerek …’ya atanma istemiyle yaptığı başvuru reddedilerek, 27/08/2015 günlü genel kura ile … Devlet Hastanesine atanmasına dair işlemin iptali istemi hakkında DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle;
3. Aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine;
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 19/12/2019 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin, 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik’le değişik 20. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin; 02/03/2018 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirildiği göz önüne alındığında, söz konusu düzenleme yönünden davanın konusuz kaldığı ve bu düzenlemeye yönelik olarak karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararının bu kısmına katılmıyorum.