Danıştay Kararı 2. Daire 2016/6769 E. 2019/7349 K. 19.12.2019 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2016/6769 E.  ,  2019/7349 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/6769
Karar No : 2019/7349

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …
DAVALI : Sağlık Bakanlığı
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri …, Hukuk Müşaviri …
DAVANIN KONUSU: … Devlet Hastanesinde uzman doktor olarak görev yapan davacı tarafından, 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin, 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik’le değişik;
1- 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde yer alan “stratejik personel” ibaresinin,
2- 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “stratejik personel” ibaresinin,
3- Ayrıca, 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin içinde yer alan bütün “stratejik personel” ibarelerinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI: “Stratejik personel” kavramının, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik (Genel Yönetmelik)’te bulunmadığı, Genel Yönetmeliğin 28. maddesinde yer alan, “Özel Yönetmeliklerde bu Yönetmeliğe aykırı hükümler yer alamaz.” kuralı karşısında, dava konusu Yönetmelik’te düzenlenen “stratejik personel” ibarelerinin iptali gerektiği,
“Stratejik personel” kavramının, içeriği belirsiz bir kavram olduğu, hangi kriterlere sahip kişilerin stratejik kişi olduğunun belirli olmadığı, bir kişinin, stratejik personel olarak belirlenmesinin sadece idarenin takdirine bırakılamayacağı,
Anayasa’nın 41. maddesi ve Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca, aile birliği gözetilmek suretiyle düzenleme yapılması gerektiği ileri sürülmüştür.
DAVALILARIN SAVUNMASI : Dava konusu Yönetmeliğin, 657 sayılı Kanun’a, 3359 sayılı Kanun’a ve Genel Yönetmeliğe uygun olduğu,
Devlet için Anayasal bir görev olan, sağlık hizmetlerinin tüm yurtta sunumunun önündeki zorluklar ve ihtiyaç durumu göz önüne alınarak Yönetmelik değişikliklerinin yapıldığı,
Stratejik personel uygulaması ile zaman içinde sağlık hizmetlerinin sunumunun iyileştirildiği, hem daha iyi noktalara gelmek, hem de gelinen noktayı korumak için uygulamanın devam etmesi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik’le değişik, 4. maddesinde yer alan “stratejik personel” ibaresine, 11. maddesinin 7. fıkrasının ikinci cümlesinin başlangıcındaki “Ancak stratejik personelin bu fıkraya istinaden görevlendirilebilmesi…” ifadesinde yer alan “stratejik personel” ibaresine, 16. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “stratejik personel” ibaresine, 17. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendinde yer alan “stratejik personel” ibaresine ilişkin kısımları yönünden davanın reddine; 20. maddesinin 7. fıkrasında ve 11. maddesinin 7. fıkrasının ikinci cümlesinin “…veya stratejik personel kapsamında olup…” ifadesinde yer alan “stratejik personel” ibarelerinin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği düşünülmüştür.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, 26.3.2013 tarih ve 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin, 4.4.2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değişik; 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde ve 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “stratejik personel” ifadesinin, aynı zamanda Yönetmeliğin içinde yer alan bütün “stratejik personel” şeklindeki ifadelerin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde stratejik personel tanımı yapılarak, ”Stratejik personel:Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personel” olarak belirlenmiş, öte yandan aynı Yönetmeliğin 11. maddesinin 7. fıkrasının ikinci cümlesinin başlangıcındaki “Ancak stratejik personelin bu fıkraya istinaden görevlendirilebilmesi…” ifadesinde ve 16. maddesinin 3. fıkrası ile 17. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendinde “stratejik personel” ibarelerine yer verilmiştir.
Yönetmeliğin “Amaç” başlık 1. maddesinde; bu Yönetmeliğin amacının; sağlık hizmetlerinin yurt genelinde etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında görev yapan sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı personelinin atama ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu belirtilmiş, bu amacın gerçekleştirilmesi için Yönetmelikte, sağlık hizmetleri sınıfı içerisinde gördükleri görevin önemi dikkate alınarak, stratejik personel belirlemesi, 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde yapılmıştır. Kamu yararı ve idarece görülen hizmetin gereği olarak stratejik personeli, uzman tabip, uzman, tabip unvanındaki personel olarak tanımlayan anılan düzenlemede ve aynı amaçla Yönetmeliğin 11. maddesinin 7. fıkrasının ikinci cümlesinin başlangıcındaki “Ancak stratejik personelinin bu fıkraya istinaden görevlendirilmesi” ifadesinde yer alan “stratejik personel” ibaresinde, 16. maddesinin 3. fıkrası ile 17.maddesinin 3.fıkrasının (b) bendinde geçen “stratejik personel” ibarelerinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinin 7. fıkrasındaki “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendi ile beşinci fıkrası uygulanmaz.” düzenlemesi içinde yer alan “stratejik personel” ibaresinin iptali istemine gelince;
Yönetmeliğin ”Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde, eşlerin farklı kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalışması durumunda, 5. fıkrasında ise, eşin kamu görevlisi olmaması durumunda, sağllık personeline eş durumu özrü nedeniyle atanma isteğinde bulunma hakkı tanınmış iken, aynı maddenin yedinci fıkrasında, stratejik personel olarak tanımlanan uzman tabip, uzman ve tabip unvanındaki personelin yer değiştirme taleplerinde bu düzenlemelerden yararlanma hakkı ortadan kaldırılmıştır.
Yönetmeliğin dayanağı olan 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın memurların yer değiştirme suretiyle atanmalarını düzenleyen 72. maddesinin değişik 2. fıkrasında da, “Yeniden ve yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76 ncı maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır.” hükmüne yer verilmiş; yine aynı maddede yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görevin bulunmaması ve ilgilinin de isteği halinde, memura eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere (belirtilen şartlarda) izin verilebileceği hükme bağlanmıştır.
657 sayılı Yasa’ya dayanılarak hazırlanan, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 14. maddesi, 30.6.2014 tarihli ve 2014/6578 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Yönetmeliğin 4. maddesiyle değiştirilmiş, anılan değişiklikle memurun, kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde eşin bulunduğu yere atanabileceği düzenlenmiş ve bu suretle, tüm Devlet memurları için bu hak, unvan veya sıfat yönünden herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmadan tanınmıştır.
Bu nedenle; stratejik personelin, yer değişikliği taleplerinde eş durumu özrü nedeniyle atanma isteminde bulunma hakkını kısıtlayan 20. maddenin 7. fıkrası, dolayısıyla söz konusu düzenlemede yer alan “stratejik personel” ibaresi, yukarıda yazılı 657 sayılı Yasa ile genel yönetmelik hükmüne aykırıdır.
Dava konusu Yönetmeliğin, 11. maddesinin 7. fıkrasının “..eşinin birlikler bünyesinde Genel Sekreter, başkan veya stratejik personel kapsamında olup hastane yöneticisi, başhekim, müdür olarak sözleşme imzalamış olmasına bağlıdır.” şeklindeki ikinci cümlesinde yer alan “stratejik personel” ibaresi yönünden;
Geçici görevlendirmeyi düzenleyen 11. maddenin 1. fıkrasında “Bakanlık ve bağlı kuruluşlar önceden duyurmak suretiyle talepte bulunan personeli geçici olarak görevlendirebileceği gibi ihtiyaç hâlinde re’sen de görevlendirebilir. Re’sen yapılan geçici görevlendirme süresi bir mali yılda iki ayı geçemez.” düzenlemesi yer almakta olup, aynı maddenin 7. fıkrasında “Birlikler bünyesinde sözleşme imzalayan personelin eşleri, talepleri hâlinde sözleşme süresi ile sınırlı olmak kaydıyla eşlerinin bulunduğu yere geçici olarak görevlendirilebilir. Ancak stratejik personelin bu fıkraya istinaden görevlendirilebilmesi, eşinin birlikler bünyesinde genel sekreter, başkan veya stratejik personel kapsamında olup hastane yöneticisi, başhekim, müdür olarak sözleşme imzalamış olmasına bağlıdır.” düzenlemesi ile bakanlık personelinin talebinin olması halinde eşinin yanına geçici görevlendirmesinin yapılabileceği düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin 11. maddesindeki düzenlemelerle talebe bağlı olarak yapılacak geçici görevlendirme ile, aile bütünlüğünün korunmasının hedeflendiği açık olup, 7. fıkrada yer alan “stratejik personel kapsamında olup” ibaresiyle, stratejik personelin bu düzenlemeden yararlanabilmesinin, eşin de stratejik personel olup, fıkrada sayılan unvanlardan birinde çalışmak üzere sözleşme imzalamış olma koşuluna bağlanması yoluyla getirilen kısıtlama Yönetmelikle hedeflenen amaca dolayısıyla hukuka aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinin 7. fıkrasında ve 11. maddesinin 7. fıkrasının ikinci cümlesinin “…veya stratejik personel kapsamında olup…” ifadesinde yer alan “stratejik personel” ibarelerinin iptali, öte yandan davanın aynı Yönetmeliğin 4. maddesinde yer alan “stratejik personel” ibaresi, 11. maddesinin 7. fıkrasının ikinci cümlesinin başlangıcındaki “Ancak stratejik personelin bu fıkraya istinaden görevlendirilebilmesi…” ifadesinde yer alan “stratejik personel” ibaresi, ile 16. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “stratejik personel” ibaresi ve 17. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendinde yer alan “stratejik personel” ibaresine ilişkin kısımlarının iptali isteminin ise reddi gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Beşinci Dairesine devredilen, akabinde, Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenildikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
… Devlet Hastanesinde uzman doktor olarak görev yapan ve dava konusu Yönetmelik uyarınca “stratejik personel” statüsünde bulunan davacı tarafından, 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından, dava açma süresi içinde bakılan dava açılmıştır.
Davacı tarafından, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin, 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik’le değişik; 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde yer alan “stratejik personel” ibaresinin ve 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “stratejik personel” ibaresinin iptali istemi yanında, anılan Yönetmelik’te geçen bütün “stratejik personel” ibarelerinin iptali istenmiştir.
Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin,4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde ve 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “stratejik personel” ibareleri dışında, 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik’le değişik 11. maddesinin 7. fıkrasının 2. cümlesinde (2 kez), 16. maddesinin 3. fıkrasında ve 17. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendinde “stratejik personel” ibarelerine yer verilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın “Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı” başlıklı 17. maddesinde; “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” kuralı yer almış, “Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması” başlıklı 56. maddesinde; “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir… Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler… Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir…” kuralı getirilmiş; 90. maddesinin beşinci fıkrasına eklenen cümle ile; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.” hükmü düzenlenmiş, 124. maddesinin davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan halinde ise; “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 10/12/1948 günlü, 217 A (III) sayılı Kararıyla ilan edilen ve 27/05/1949 günlü, 7217 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 06/04/1949 tarih ve 9119 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ülkemiz tarafından kabul edilen “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin” 25. maddesinde, “Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır…” hükmü yer almış; Yine Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 16/12/1966 günlü, 2200 A (XXI) sayılı Kararıyla ilan edilen ve 11/08/2003 günlü, 25196 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 10/07/2003 günlü, 2003/5923 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ülkemiz tarafından kabul edilen “Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin” 12. maddesinde; “Bu Sözleşme’ye Taraf Devletler, herkesin, ulaşılabilecek en yüksek fiziksel ve ruhsal sağlık standardına sahip olma hakkını kabul ederler. Bu Sözleşmeye Taraf Devletlerin bu hakkı tam olarak gerçekleştirmek amacıyla alacakları tedbirler, aşağıdakiler için de alınması gerekli tedbirleri içerir:
…c) Salgın hastalıkların, yöresel hastalıkların, mesleki hastalıkların ve diğer hastalıkların önlenmesi, tedavisi ve kontrolü;
d) Hastalık halinde her türlü sağlık hizmetinin ve bakımının sağlanması için gerekli şartların yaratılması…” düzenlemesine yer verilmiştir.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun “Temel Esaslar” başlıklı 3. maddesinin (c) bendinde; “Bütün sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık personelinin ülke sathında dengeli dağılımı ve yaygınlaştırılması esastır. Sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesi bu esas içerisinde Sağlık Bakanlığınca düzenlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin, 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik’le değişik 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde; “Stratejik personel: Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personeli ifade eder.” düzenlemesi yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Devlet, Anayasa’nın 17. maddesinde kişilere tanınmış olan yaşam hakkını güvence altına almakla yükümlü olup, kişinin yaşam hakkı ile maddi ve manevi varlığını koruma hakkı, birbirleriyle sıkı bağlantıları olan, devredilmez ve vazgeçilmez haklarındandır. Bu haklara karşı olan her türlü engelin ortadan kaldırılması da Devlete ödev olarak verilmiştir.
Bireylerin sağlıklı yaşam hakkına sahip olması, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanmasına bağlıdır. Anayasa, sosyal hukuk devleti olmanın gereği olarak Devlete sağlık hizmetlerinin sunumunda pozitif yükümlülük vermiş, Devleti bu haklardan yararlanmayı artıracak önlemleri almakla mükellef kılmıştır. Bu nedenle Anayasa’nın 56. maddesinde öngörülen sağlık hakkından yararlanma konusunda en geniş ölçekli uygulamaların gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Sağlık hizmetinin temel hedefi olan insan sağlığı ve yaşamı, mahiyeti itibarıyla ertelenemez ve ikame edilemez özelliğe sahip olduğundan, yurdun her yerine sağlık hizmeti götürülebilmesi adına bir takım düzenlemeler yapmanın, idare açısından bir zorunluluk olduğu açıktır.
Bu itibarla, Sağlık Bakanlığınca, 08/06/2004 günlü, 25486 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği’nin 4. maddesine, 24/06/2006 günlü Yönetmelik ile eklenen (m) bendinde; “Stratejik Personel: Bakanlık tarafından istihdamında güçlük çekilen uzman tabip ve tabip unvanlarındaki personelini ifade eder.” kuralı düzenlenerek, ilk kez “stratejik personel” kavramı kullanılmıştır. Sonrasında, 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile 08/06/2004 günlü Yönetmelik yürürlükten kaldırılmış ise de, “stratejik personel” kavramı mevzuattaki varlığını korumuştur.
04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile “stratejik personel tanımı” yeniden yapılmış ve tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personel, stratejik personel olarak belirlenmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat ve açıklamalar ışığında; stratejik personel uygulamasının, Devletin sağlık hizmetlerinin sunumundaki pozitif yükümlülüğü gereği almak zorunda olduğu tedbirlerden biri olduğu, zira, istihdamında güçlük çekilen ve insanın en temel hakkı olan sağlıklı yaşam hakkı ile bu yaşamın sürdürülmesindeki yeri tartışmasız olan tabiplerin, yurdun her yerinde görev yapmasını sağlamak için diğer kamu görevlilerinden farklı düzenlemelere tabi tutulmasının kamu yararı ve hizmet gerekleri kapsamında gereklilik arz ettiği sonucuna varılmıştır.
Bu sebeple; Devlete yüklenen sağlık hakkının korunması ödevi kapsamında getirilen düzenlemeler ile vatandaşlara etkin, verimli ve hızlı bir hizmet sunumu ile yükümlü olan bir kısım sağlık personelinin “stratejik personel” olarak belirlenmesinde ve bu personele yönelik ayrıksı düzenlemeler içeren 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik’le değişik 4. maddesinde, 11. maddesinin 7. fıkrasının ikinci cümlesinin başlangıcındaki “Ancak stratejik personelin bu fıkraya istinaden görevlendirilebilmesi…” ifadesinde, 16. maddesinin 3. fıkrasında ve 17. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendinde yer alan “stratejik personel” ibarelerinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinin 7. fıkrasında ve 11. maddesinin 7. fıkrasının ikinci cümlesinin “…veya stratejik personel kapsamında olup…” ifadesinde yer alan “stratejik personel” ibarelerinin iptali istemine gelince;
Yönetmeliğin 20. maddesinin 7. fıkrasının, 30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı, 11. maddesinin 7. fıkrasının ikinci cümlesinin “…veya stratejik personel kapsamında olup…” ifadesinde yer alan “stratejik personel” ibaresinin ise, anılan fıkranın 02/03/2018 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile yapılan değişiklik sonucu yürürlükten kaldırıldığı göz önüne alındığında, bu istemlere yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle; 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik’le değişik;
1. 4. maddesinde yer alan “stratejik personel” ibaresine, 11. maddesinin 7. fıkrasının ikinci cümlesinin başlangıcındaki “Ancak stratejik personelin bu fıkraya istinaden görevlendirilebilmesi…” ifadesinde yer alan “stratejik personel” ibaresine, 16. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “stratejik personel” ibaresine, 17. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendinde yer alan “stratejik personel” ibaresine ilişkin kısımları yönünden DAVANIN REDDİNE;
2. 20. maddesinin 7. fıkrasında ve 11. maddesinin 7. fıkrasının ikinci cümlesinin “…veya stratejik personel kapsamında olup…” ifadesinde yer alan “stratejik personel” ibarelerinin iptali istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
3. Aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin davadaki haklılık oranına göre yarısı olan …-TL’lik kısmı ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine; yargılama giderlerinin …-TL’lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine; posta gideri avansından artan …-TL’nin, kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 19/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.