Danıştay Kararı 2. Daire 2016/5849 E. 2018/692 K. 12.02.2018 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2016/5849 E.  ,  2018/692 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/5849
Karar No : 2018/692

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :

İsteğin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın, davacı tarafından, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay dava daireleri arasındaki işbölümünün belirlendiği Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 gün ve K:2016/32 sayılı kararına istinaden Dairemize iletilen dosyada işin gereği düşünüldü:
Dava, … ili, … Toplum Sağlığı Merkezine bağlı … Aile Sağlığı Merkezinde aile hekimi olarak görev yapan davacının, 10/01/2015 tarihinde nöbet görevini yerine getirmediğinden bahisle beş ihtar puanı ile cezalandırılmasına ilişkin 22/05/2015 günlü, 6528 sayılı işlem ile bu işleme karşı yaptığı itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7 ve 11. maddeleri belirtilerek, dava açma süresi, davacının hukuki durumunda değişiklik yapan işlemin, 28/08/2015 tarihinde tebliğ edilen ihtar puanı verilmesine ilişkin 22/05/2015 günlü, 6528 sayılı işlem olduğu kabul edilmek ve bu tarih esas alınarak incelenmek suretiyle, ilgili mevzuatında ihtar cezalarına karşı yapılacak itiraz ve süresi özel olarak düzenlendiğinden, ihtar cezasının yedi günlük itiraz süresi sonuna kadar kesinleşmeyeceğinden bahisle; disiplin cezasına itirazın son günü olan 04/09/2015 tarihini takip eden günden itibaren 60 günlük süre içinde (03/11/2015 tarihine kadar) idare tarafından cevap verilmemesi üzerine oluşan zımni ret işleminden itibaren 60 gün içinde yani 02/01/2016 tarihinde, bu tarihin cumartesi gününe denk gelmesi sebebiyle en son 04/01/2016 tarihinde davanın açılması gerekirken, dava süresini yeniden canlandırmayan -davacının itirazının reddine ilişkin- 15/10/2015 günlü, 10601 sayılı işlemin tebliğinden sonra 15/01/2016 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle, davanın süre aşımı nedeniyle reddine hükmedilmiştir.
Davacı, davanın yasal süresi içerisinde açıldığını ileri sürerek, Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu ve bu sürenin yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı hükme bağlanmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi; süre koşulu gibi dava açmaya ilişkin usul koşulları birden fazla yoruma neden olabilecek nitelikte ise, mahkemeye erişim hakkı kapsamında bireylerin dava açma haklarını engelleyecek şekilde katı bir yoruma tabi tutulmaması veya söz konusu koşulların katı bir biçimde uygulanmaması gerektiğini ifade etmiştir. (Bkz. Beles/Çek Cumhuriyeti, B. No: 47273/99, 12/11/2002, § 51; Tricard/Fransa, B. No: 40472/98, 10/7/2001, § 33).
Dosyanın incelenmesinden; … ili, … Toplum Sağlığı Merkezine bağlı … Aile Sağlığı Merkezinde aile hekimi olarak görev yapan davacının, 10/01/2015 tarihinde nöbet görevini yerine getirmemesi sebebiyle “mevzuatla verilen diğer görevleri yapmamak” fiilini işlediğinden bahisle Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’nin 14. maddesinin birinci fıkrası ve aynı Yönetmeliğin Ek-2 listesinde yer alan düzenleme uyarınca beş ihtar puanı ile cezalandırılmasına ilişkin 22/05/2015 günlü, 6528 sayılı işlemin tesis edildiği, 28/08/2015 tarihinde tebliğ edilen bu işleme karşı davacı tarafından 31/08/2015 tarihli dilekçeyle yapılan itirazın nin 15/10/2015 günlü, 89137623-499.01-E.10601 sayılı işlemi ile reddedilerek, 08/12/2015 tarihinde davacıya tebliğ edilmesi üzerine, 15/01/2016 tarihinde İdare Mahkemesi kayıtlarına giren dilekçe ile temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’nin, “Sözleşmenin ihtaren sona erdirilmesi” başlıklı, davacının ihtar cezasına konu fiili işlediği tarihte yürürlükte olan 10/09/2011 günlü, 28050 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik 14. maddesinin ikinci fıkrasında, “İlgili aile hekimi ve aile sağlığı elemanı, vali yardımcısının verdiği ihtara karşı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde valiye, Bakanlığın verdiği ihtarlara karşı ise müsteşara itirazda bulunabilir. İtiraz mercileri otuz gün içinde itirazı inceleyerek karara bağlar ve kararı ilgilisine yazılı olarak bildirir.” kuralı getirilmiş olup, bu Yönetmelik kapsamında verilen ihtar cezasına ilişkin olarak tesis edilen işleme karşı Yönetmeliğin 14. maddesinde öngörülen özel itiraz usulü uyarınca itiraz edilmesi durumunda anılan işlemin, davalı idarece itiraz başvurusunun sonuçlandırılmasıyla kesinleşeceğinin kabulü gerekmektedir.
Bu durumda; davacı, kendisine vali yardımcısı tarafından verilen ihtar cezasına karşı Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinin 14. maddesinin ikinci fıkrasıyla öngörülen yedi günlük süre içerisinde valiye itirazda bulunmuş ve davalı idarece de -anılan hükümle getirilen otuz günlük idari süre aşılarak- bu itirazın sonuçlandırılması ile ihtar cezasına ilişkin idari işlem kesinleşmiş olup, dava açma süresinin, kesin işlemin tebliğ edildiği tarihten itibaren başlatılması gerekeceğinden, bu tarihten (08/12/2015) itibaren altmış gün içinde açılan davada süre aşımı; davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibariyle yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltilme yolu açık olmak üzere, 12/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.