Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2016/5600 E. , 2016/4005 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/5600
Karar No : 2016/4005
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İsteğin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Temyizi istenen kararın yöntem ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; Karayolları Genel Müdürlüğüne bağlı … Bölge Müdürlüğü … … Şefliği bünyesinde 01/01/2008 tarihinden itibaren alt işveren firmanın işçisi olarak çalışan davacı tarafından, yargı kararı ile davalı idarenin alt işverenle ilişkisinin muvazaalı bulunması nedeniyle alt işverenin işçilerinin başlangıçtan itibaren asıl işveren olan davalı idarenin işçileri olduğunun tespit edildiğinden bahisle, durumuna uygun kadro tahsis edilmesi istemiyle yapılan 22/10/2015 günlü başvurunun reddine ilişkin 27/10/2015 tarihli davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının davalı kurumda 4857 sayılı İş Kanununa tabi işçi olarak görev yaptığı, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesinde, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde çözüleceğinin düzenlendiği; tarafların muhtevasını serbestçe kararlaştırdıkları düzenlemeleri içeren protokol hükümleri uyarınca tesis edilen dava konusu işlemden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin davanın görüm ve çözüme bağlanmasının iş mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine hükmedilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin idari işlem olduğunu, bu nedenle İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığını ileri sürmekte ve Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, Karayolları Genel Müdürlüğünün daimi işçisi statüsünde olduğunun yargı kararıyla tespit edildiğinden bahisle, ihdas edilen kadrolara atanması istemiyle davalı idareye başvurduğu; bu başvurusunun, işyerlerinde yükleniciler tarafından çalıştırılan 6417 adet işçinin daimi işçi kadrosuna geçirilmesine ilişkin davalı idare ile karayolları işçilerinin bağlı olduğu sendikalar arasında yapılan protokolün 5. maddesinde düzenlenen “hizmet alım ihaleleri kapsamında çalışmasına bağlı olarak alt işveren ilişkisinin hukuka aykırı kurulmuş olduğunun ve bu şekilde çalışma ilişkisinde muvazaa bulunduğunun yargı kararıyla tespit edilmesi sebebiyle geçmişe dönük haklarının tamamına veya bir kısmına karşılık olarak 29.4.2015 tarihine kadar hiçbir şekilde kendisine ödeme yapılmamış olması” şartını taşımadığından bahisle dava konusu işlem ile reddedildiği anlaşılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4. maddesinde, kamu hizmetlerinin; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceği hükme bağlanmış olup, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan işçilerin de geniş anlamda kamu görevlisi olduğu Danıştayın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
Nitekim; Danıştay Başkanlar Kurulunun 06/02/2015 günlü, E:2014/138, K:2015/10 sayılı ve 25/03/2016 günlü, E: 2016/79, K:2016/131 sayılı kararları da bu yöndedir.
Uyuşmazlığa konu olayda, taşeron işçi olarak görev yapan davacının isteminin, tarafına kadro tahsis edilmesine ilişkin olması, bu isteğin reddine dair işlemin ise idari bir merci tarafından tesis edilmiş bulunması ve kadro tahsisi isteminin reddine ilişkin işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın iş akdi ile ilgili olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde; dava, görüm ve çözümü yönünden idari yargının görev alanına girmektedir.
Bu durumda; kamu kurum ve kuruluşlarına ait kadroların ihdası, iptali ve kullanılmasına dair esas ve usulleri düzenleyen 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameden doğan ve bu nedenle kamu görevlileri mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın görev yönünden reddi yolunda verilen Mahkeme kararında usul hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştaya kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 27/10/2016 tarihinde, esasta oybirliğiyle, gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Dava; Karayolları Genel Müdürlüğüne bağlı … Bölge Müdürlüğü … … Şefliği bünyesinde 01/01/2008 tarihinden itibaren alt işveren firmanın işçisi olarak çalışan davacı tarafından, yargı kararı ile davalı idarenin alt işverenle ilişkisinin muvazaalı bulunması nedeniyle alt işverenin işçilerinin başlangıçtan itibaren asıl işveren olan davalı idarenin işçileri olduğunun tespit edildiğinden bahisle, durumuna uygun kadro tahsis edilmesi istemiyle yapılan 22/10/2015 başvurunun reddine ilişkin 27/10/2015 tarihli davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi, 3/a fıkrasında, dava dilekçelerinin öncelikle görev ve yetki yönünden inceleneceği; 15. maddesi, 1/a fıkrasında ise, idari yargının görevli olduğu konularda görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
Anılan Kanun’un, idari davalarda genel yetkiyi düzenleyen 32. maddesi, 1. fıkrasında, göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesinin, dava konusu idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Uyuşmazlığın, davacının kadro tahsisine ve atamaya ilişkin başvurusunun reddine ilişkin nün 27/10/2015 tarihli işleminden kaynaklandığı anlaşıldığından; davanın görüm ve çözümünde, yukarıda alıntısı yapılan 2577 sayılı Kanun’un 32/1. maddesi hükmü uyarınca işlem tesis eden nün bulunduğu yer mahkemesi olan … İdare Mahkemesi yetkili olup, bu nedenle yetkili olmayan Kırıkkale İdare Mahkemesince uyuşmazlık hakkında karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu durumda; temyize konu kararın yetki yönünden bozularak dosyanın yetkili olan … İdare Mahkemesine gönderilmesi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.