Danıştay Kararı 2. Daire 2016/5286 E. 2019/6784 K. 03.12.2019 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2016/5286 E.  ,  2019/6784 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/5286
Karar No : 2019/6784

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLLERİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uzmanlık eğitimini tamamlayarak aile hekimi uzmanı olan davacının, … Üniversitesi … Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalında araştırma görevlisi olarak görev yapan eşi nedeniyle 64. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Mazeret Durumu (Eş ve Sağlık) Kurasına katılma başvurusunun reddine dair 27/08/2015 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince verilen temyize konu kararla; Danıştay Onaltıncı Dairesinin 30/09/2015 günlü ve E:2015/18634 sayılı kararı ile; 04/04/2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin yedinci fıkrasındaki “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendi ile beşinci fıkrası uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemenin yürütülmesinin durdurulduğundan bahisle; davacının eş durumu nedeniyle atanma talebinin, davalı idarece, anılan Yönetmeliğin 20. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının uzman tabip olarak görev yaptığı, ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 4/m. maddesi uyarınca stratejik personel olarak kabul edilmesi gerektiği ve aynı Yönetmeliğin 20. maddesi gereğince eş durumu mazeretinden faydalanmasının mümkün olmadığı, “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin 2. fıkrasının hem (c) hem de (ç) bentlerine de uygun olmadığı, Devlet Hizmeti yükümlülüğü görevini ifa etmek üzere Şanlıurfa ili, Ceylanpınar Devlet Hastanesine atandığı, idarece tesis edilen işlemin mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davacı tarafından; dava süreci devam ederken İstanbul/Fatih Kamu Hastaneleri Birliği emrine ataması yapıldığından dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği, Anayasanın “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlıklı üçüncü bölümünün 41. maddesi uyarınca aile birliğinin korunması gerektiği, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
… Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uzmanlık eğitimini tamamlayarak aile hekimi uzmanı olan davacının, … Üniversitesi … Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalında araştırma görevlisi olarak görev yapan eşi nedeniyle 64. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Mazeret Durumu (Eş ve Sağlık) Kurasına katılma başvurusunun reddine dair 27/08/2015 günlü işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haline göre, “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrasında, eşlerin ikisinin de Bakanlık veya bağlı kuruluşlarda kamu personeli olması hali düzenlenmiş, devamında ise;
“(2) Eşlerin farklı kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalışması halinde;
a) Varsa eşinin kurumuyla yapılan protokol hükümleri uygulanır.
b) Eşleri, mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tâbi olarak mülki idare amirliği, milli istihbarat, emniyet hizmetleri sınıflarından birinde görev yapanlar ile hâkim, savcı veya Türk Silahlı Kuvvetlerinde subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş veya uzman er olarak görev yapan personelin eşinin görev yaptığı yere ataması yapılır.
c) Yer değişikliği talebinde bulunan personelin eşinin görev yaptığı yerin kendi unvan ve branşında C veya D hizmet grubunda olması halinde eşinin görev yaptığı yere ataması yapılır. Aksi halde ilgili kurumla koordinasyon sağlanır. Eşinin görev yaptığı kurumun başka yerde teşkilatının bulunmaması, kadro veya mevzuatı açısından aile birliği mazeretine dayalı atanma imkânının olmaması halinde talebi değerlendirilir.
ç) Eşi, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında kurulan üniversitelerde öğretim üyesi olanların ataması eşinin görev yaptığı yere yapılır.

(5) Kamu görevlisi olmayan eşinin, atanma talep edilen yerde kesintisiz üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde, personelin yer değişikliği suretiyle ataması yapılır. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında çalışanlardan askerlik süresini borçlanıp primlerini ödeyenlerin askerlikte geçen süreleri üç yıllık süre kapsamında değerlendirilir.
(7) Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendi ile beşinci fıkrası uygulanmaz.” kurallarına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay Onaltıncı Dairesinin 30/09/2015 günlü, E:2015/17376 sayılı kararıyla; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde, “Bu kanunun amacı; yükseköğretimle ilgili amaç ve ilkeleri belirlemek ve bütün yükseköğretim kurumlarının ve üst kuruluşlarının teşkilatlanma, işleyiş, görev, yetki ve sorumlulukları ile eğitim-öğretim, araştırma, yayım, öğretim elemanları, öğrenciler ve diğer personel ile ilgili esasları bir bütünlük içinde düzenlemektir.”, “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde, öğretim elemanlarının, “Yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, okutmanlar ile öğretim yardımcılarıdır.”, öğretim üyelerinin ise, “Yükseköğretim kurumlarında görevli profesör, doçent ve yardımcı doçentlerdir.” şeklinde tanımlandığı, aynı Kanunun 5. bölümünün başlığının “Öğretim Elemanları” olarak belirlendiği ve öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, okutmanlar ile öğretim yardımcılarının (araştırma görevlileri, uzmanlar, çeviriciler ve eğitim – öğretim planlamacılarıdır) bu bölüm altında maddeler halinde düzenlendiği, yine aynı Kanunun, çalışma esaslarının belirlendiği 36. maddesinde, “Öğretim elemanları, üniversitede devamlı statüde görev yapar.” şeklinde bir düzenlemenin mevcut olduğu, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, “Bu Kanun 04/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi üniversite öğretim elemanlarının aylık, ödenek ve sair özlük haklarını kapsar.” hükmünün bulunduğu, 2547 sayılı Kanun ile 2914 sayılı Kanun birlikte değerlendirildiğinde, öğretim görevlisi, öğretim elemanı, okutman ve araştırma görevlilerinin, öğretim elemanı olarak bir başlık altında toplandığının ve aynı yasal düzenlemelere tabi olduklarının görüldüğü, dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinde, aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliğinin hangi durumlarda gerçekleşeceğinin düzenlendiği, aynı maddenin 2. fıkrasının (ç) bendinde ise, personeli olan birinin eşi, Yükseköğretim Kanunu kapsamında kurulan bir üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapıyorsa, ilgili personelin, eşinin yanına atanmasının önünün açıldığı, bu düzenleme ile, yükseköğretimde görev yapan öğretim üyesi dışındaki öğretim elemanlarının kapsam dışında tutulduğu, konuya ilişkin Anayasal ve yasal düzenlemeler bir arada değerlendirildiğinde, söz konusu düzenleme ile eşitlik ilkesinin ve aile bütünlüğünün korunmasının ihmal edildiği, aynı zamanda, öğretim üyesi dışındaki öğretim elemanları kapsam dışında tutularak eksik düzenleme yapıldığı, bu nedenle dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinin 2. fıkrasının (ç) bendinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle yürütülmesi durdurulmuş, anılan karara karşı davalı idare tarafından yapılan itiraz, söz konusu maddeye ilişkin olarak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/01/2016 günlü, YD İtiraz No: 2015/1419 sayılı kararıyla reddedilmiş, bilahare Dairemizin 17/10/2018 günlü, E:2016/7252, K:2018/5677 sayılı kararıyla anılan madde bendinin iptaline karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının eşinin … Üniversitesi … Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalında araştırma görevlisi olarak görev yaptığı ve davacı tarafından bu gerekçeyle eş durumu mazeretine dayalı olarak İstanbul iline atanma talebinde bulunulduğu, davacı tarafından yapılan bu başvurunun, kendisinin stratejik personel kapsamında olduğu ve ilgili Yönetmeliğin 20. maddesi gerekçe gösterilerek reddedildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uzmanlık eğitimini tamamlayan ve aile hekimi uzmanı olarak görev yapan davacının, … Üniversitesi … Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalında araştırma görevlisi olarak görev yapan eşinden dolayı İstanbul iline atanmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde, yukarıda belirtilen hukuksal durum karşısında hukuka uyarlık; dava konusu işlemin iptali yolunda verilen, ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/01/2016 günlü ve YD İtiraz No: 2015/1421 sayılı kararı ile kaldırılan Danıştay Onaltıncı Dairesinin 30/09/2015 günlü ve E:2015/18634 sayılı -ilgili Yönetmeliğin 20. maddesinin yedinci fıkrasının yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin- kararı gerekçe gösterilerek hüküm kuran İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun bulunan … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.