Danıştay Kararı 2. Daire 2016/5116 E. 2018/480 K. 06.02.2018 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2016/5116 E.  ,  2018/480 K.Yargılamanın Yenilenmesi, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşme, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 6384 sayılı Kanun, Kıyas, Komisyon, Kesin Hüküm
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/5116
Karar No : 2018/480

Yargılamanın Yenilenmesi İsteminde
Bulunan (Davacı) :
Davalılar : 1- Başbakanlık – ANKARA
2- Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı – ANKARA
Davalı İdareler Vekili :
Davanın Özeti : Davacı tarafından, mülga Sanayi ve Ticaret Bakanlığı … görevinden alınarak Bakanlık … görevine atanmasına ilişkin 13/03/2003 günlü, 2003/3988 sayılı müşterek kararnamenin iptali ile yoksun kalınan parasal hakların iadesi istemiyle açılan davanın aleyhine sonuçlanıp kesinleşmesinden sonra ”adil yargılanma hakkının ihlal edildiği” gerekçesiyle 15/10/2008 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan başvurusunun, 6384 sayılı Kanun ile kurulan Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonuna yönlendirilmesi üzerine, adıgeçen Komisyonca ”makul sürede yargılanma hakkı”nın ihlal edildiği gerekçesiyle verilen tazminat ödenmesine ilişkin kararın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı niteliği taşıdığından bahisle Danıştay Beşinci Dairesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile ilgili olarak 2577 sayılı İdari yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesindeki şartların gerçekleştiği ileri sürülerek yargılamanın yenilenmesi istenilmektedir.
Davalı İdarelerin
Savunmasının Özeti : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesinde yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin tahdidi olarak sayıldığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yönlendirmesi üzerine iç hukuk yolu olarak öngörülen Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonunca verilen kararın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı niteliği taşımayacağı ileri sürülerek, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 2577 sayılı İdari yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi nedeniyle yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Davacı tarafından, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı … görevinden alınmasına ilişkin 13/03/2003 tarihli kararnamenin iptali ile yoksun kalınan parasal hakların iadesi istemiyle açılan davanın aleyhine sonuçlanıp kesinleşmesinden sonra ”adil yargılanma hakkının ihlal edildiği” gerekçesiyle 15/10/2008 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan ve 6384 sayılı Kanun ile kurulan Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonuna yönlendirilen başvurusu üzerine adıgeçen Komisyonca ”makul sürede yargılanma hakkı”nın ihlal edildiğinden bahisle verilen tazminat ödenmesine ilişkin karar nedeniyle Danıştay Beşinci Dairesinin E:2003/1158, K:2005/2966 sayılı kararı hakkında 2577 sayılı Yasanın 53. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesinde yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulabilecek sebepler;
a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,
b) Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
c) Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,
d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi,
e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,
f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması,
g) Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiş olması,
h) Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması.
ı) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması olarak sayma suretiyle belirlenmiştir.
Davacı tarafından yargılamanın yenilenmesi istemine gerekçe olarak ileri sürülen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine ait kararın; 2577 sayılı Kanunun 53/1-(ı) maddesine göre yargılanmanın yenilenmesine neden oluşturmayacağı ve ortada diğer yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulu’nun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 55. maddesinin 1. fıkrası gereği Danıştay Beşinci Dairesi’nin 13/06/2005 günlü, E:2003/1158, K:2005/2966 sayılı kararı ile ilgili yargılamanın yenilenmesi isteğinin ilişkin olduğu konunun Dairemizin görevinde bulunduğundan ve davacının 06/02/2017 tarihinde kayda giren dilekçesi ile duruşma isteminden vazgeçtiği görüldüğünden duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek, işin gereği düşünüldü;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Yargılamanın yenilenmesi” başlıklı 53. maddesinin (1.) fıkrasında, “(Değişik birinci cümle:5/4/1990-3622/22 md.) Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir.
a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,
b) Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
c) Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,
d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi,
e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,
f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması,
g) Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiş olması,
h) (Değişik:10/6/1994-4001/23 md.) Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması,
ı) (Ek:15/7/2003-4928/6 md.) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması” nedenlerinden biri ile yargılamanın yenilenmesinin istenebileceği; (2.) fıkrasında, yargılamanın yenilenmesi isteklerinin esas kararı vermiş olan mahkemece karara bağlanacağı; 4928 sayılı Kanun’la değişik (3). fıkrasında, yargılamanın yenilenmesi süresinin, (1) numaralı fıkranın (h) bendinde yazılı sebep için on yıl, (1) numaralı fıkranın (ı) bendinde yazılı sebep için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl ve diğer sebepler için altmış gün olduğu, bu sürelerin, dayanılan sebebin istemde bulunan yönünden gerçekleştiği tarihi izleyen günden başlatılarak hesaplanacağı kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 6545 sayılı Kanun ile değişik “Yargılamanın yenilenmesi usulü” başlıklı 55. maddesinde ise, isteğin ilişkin olduğu konu, diğer bir daire veya mahkemenin görevine girmiş ise kararın bu daire veya mahkemece verileceği, karşı tarafın savunması alındıktan sonra isteklerin inceleneceği ve kanunda yazılı sebeplerin varlığı durumunda davaya yeniden bakılarak karar verileceği, yargılamanın yenilenmesi istemlerinin, kanunda yazılı sebeplere dayanmaması durumunda ise istemin reddine karar verileceği ve yargılamanın yenilenmesi istemlerinde duruşma yapılmasının, görevli daire veya mahkemenin kararına bağlı olduğu hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun’un 1. maddesinde Kanunun amacının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılmış bazı başvuruların tazminat ödenmek suretiyle çözümüne dair esas ve usullerin belirlenmesi olduğu; 4. maddesinde, bu Kanun kapsamında yapılacak müracaatlar hakkında karar vermek üzere Bakanlığın merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında çalışan hâkim ve savcılar arasından Adalet Bakanı tarafından atanacak dört kişi ile Maliye Bakanı tarafından Maliye Bakanlığı personeli arasından atanacak bir kişiden oluşan toplam beş kişilik bir Komisyon kurulacağı; 7. maddesinde ise, Komisyonun, müracaat hakkında dokuz ay içinde karar vermek zorunda olduğu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin emsal kararlarını da gözetmek suretiyle müracaat konusunda gerekçeli olarak karar vereceği, Komisyon kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde Komisyon aracılığıyla … Bölge İdare Mahkemesine itiraz edilebileği, Mahkeme tarafından Komisyon kararı yerinde görülmezse işin esası hakkında karar verileceği ve itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının, mülga Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nda … olarak görev yapmakta iken bu görevinden alınarak Bakanlık …. görevine 13/03/2003 günlü, 2003/3988 sayılı müşterek kararname ile atandığı, söz konusu müşterek kararnamenin iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların iadesi istemiyle açtığı davada, Danıştay Beşinci Dairesi’nin 13/06/2005 günlü, E:2003/1158, K:2005/2966 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, karara karşı temyiz yoluna başvurulduğu ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 05/04/2007 günlü, E:2005/2942, K:2007/543 sayılı kararı ile Daire Kararının onandığı ve karar düzeltme talebinin de yerinde görülmemesi üzerine kararın 20/03/2008 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine davacı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesine dayanarak adil yargılanma haklarının ihlal edildiğinden bahisle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne 15/10/2008 tarihinde başvuruda bulunduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce başvurunun, yargılama sürecinin uzun sürmesiyle ilgili şikayetler hususunda başvuranların 6384 sayılı Kanunla kurulan Tazminat Komisyonu’na başvurmaları gerektiğinden kabul edilemez olduğuna karar verdiği, bu karar üzerine davacının, 13/05/2014 tarihinde Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığı’na müracaat ettiği ve adı geçen Komisyonca idari yargılamanın süresinin makul olmadığı gerekçesiyle “makul sürede yargılanma hakkı”nın ihlal edildiğine 04/03/2015 tarihinde karar verildiği, bu kapsamda takdiren … tazminat olarak davacıya ödenmesine hükmedildiği, söz konusu Komisyonca verilen bu kararın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yönlendirmesi üzerine alındığı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı niteliği taşıdığı gerekçesiyle Danıştay Beşinci Dairesi’nin 13/06/2005 günlü, E:2003/1158, K:2005/2966 sayılı kararı ile ilgili olarak 2577 sayılı İdari yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesindeki şartların gerçekleştiği ileri sürülerek yargılamanın yenilenmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda da yer verilen 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesinde yargılamanın yenilenmesi sebepleri sayma yoluyla belirlenmiştir. Öğreti ve yargı içtihatlarında, tahdidi olarak sayılan bu selepler dışında herhangi bir nedenle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulamayacağı gibi, kıyas yoluyla da bu sebeplerin genişletilemeyeceği konusunda fikir birliği bulunmaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce verilen ihlal kararlarının idari davalar bakımından yargılamanın yenilenmesi sebepleri arasına girmesi, 19/07/2003 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 4928 sayılı Kanun ile olmuştur. Anılan Kanun’un 6. maddesi ile kesinleşmiş hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması durumunda, yargılamanın yenilenmesinin istenebileceği belirtilmiş ve bu durum, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesinin birinci fıkrasına (ı) bendi olarak eklenmiştir. Aynı maddenin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklikle de, yargılamanın yenilenmesi başvurusunun, en geç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde yapılması öngörülmüştür.
Diğer taraftan, 26/10/2013 tarih ve 28803 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 06/06/2013 günlü, E:2013/34, K:2013/74 sayılı kararında da belirtildiği üzere yargılama, kanunla kurulan bağımsız ve tarafsız mahkemeler tarafından, hukuki uyuşmazlıkların ve hukuka aykırılık iddialarının özel yargılama usulleri izlenerek çözümlenmesi ve kesin hükme bağlanması faaliyetidir. Bağımsızlık ve tarafsızlık, yargı fonksiyonunu idare fonksiyonundan ayıran en önemli ölçüt olup, yargı yetkisini kullanacak olan merciin, çözülmesi istenen uyuşmazlığa doğrudan veya dolaylı olarak taraf olmayan ve uyuşmazlığın taraflarından tamamen bağımsız olan kişi veya kişilerden oluşmasını gerektirmektedir. Ayrıca, yargı organları bir uyuşmazlığı kesin bir biçimde çözerken, idare organlarının verdiği kararlar kural olarak kesin nitelikte değildir. Bu kapsamda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılmış bazı başvuruların tazminat ödenmek suretiyle çözümüne dair esas ve usullerin belirlendiği 6384 sayılı Kanun uyarınca, oluşturulacak Komisyonunun verdiği kararların “kesin hüküm” niteliğini taşımaması, yargı fonksiyonu kapsamında olmaması, başvuruları inceleme süreci ve uygulayacağı usulün idari nitelikte olması ve kararlarının idari yargı denetimine tabi olması nedenleriyle yargısal faaliyet yürüten bir makam veya merci olmayıp, Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulan ve sekreteryasını Bakanlığın yürüttüğü bir idari kurul niteliği taşıdığı açıktır.
Bu durumda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendi kapsamında, Danıştay Beşinci Dairesi’nce verilen 13/06/2005 günlü, E:2003/1158, K:2005/2966 sayılı karara yönelik yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulabilmesi için, hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması gerektiğinden ve yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin kıyas yoluyla genişletilememesi sebebiyle Komisyonca verilen kararın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı niteliği taşımasına olanak bulunmadığından yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine, aşağıda dökümü yapılan … yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen … vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine; artan posta ücretinin davacıya iadesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 06/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.